“Öğrencilerin beni bu kadar sevdiğini bilmiyordum”
Boğaziçi Üniversitesi’ndeki protestoların 148’inci gününde, 8 yıldır görev yaptığı Batı Dilleri ve Edebiyatları bölümündeki yaz okulu dersine rektörlük tarafından izin verilmeyen yarı zamanlı öğretim görevlisi Feyzi Erçin Oksijen’e konuştu
Yusuf Akcakaya
yusuf@gazeteoksijen.com Boğaziçi Üniversitesi’ndeki rektör protestolarının ilk günlerinde gözaltına alınan öğrencilere adliyede destek veren öğretim görevlileri arasında bir isim özellikle dikkat çekti: Feyzi Erçin. Asıl mesleği avukatlık olan ama 8 yıldır Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölümü’nde yarı zamanlı müzik, resim ve sinema dersleri veren Feyzi Erçin, o gün adliyede öğrencilerine ’Sizi asla yalnız bırakmayacağım’ diye söz vermişti. Feyzi Hoca o sözünü 148 gün boyunca tuttu. 148’inci gün gelen ‘rektörlük kararı’, üniversitede ders veremeyeceğini söylüyordu.
“Yok, bunu da yapamazlar”
Kararın altında rektör olarak atanan Prof. Melih Bulu’nun yardımcısıNaci İnci’nin imzası vardı. Gerekçe ise Feyzi Erçin’in bu öğretim yılında verdiği iki dersin not ortalamalarında görülen ‘adaletsizlik’ti. Rektörlüğün iddiasına göre Feyzi Erçin, Boğaziçi Üniversitesi standartlarında ders vermiyordu. Feyzi Erçin, “Başımıza türlü türlü işler geleceğini tahmin ediyorduk ancak bir yandan da ‘Yok, bu kadarını da yapamazlar’ diyorduk. Ama yaptılar” diyor. “Sunulan gerekçenin mantıklı bir tarafı yok. Hiçbir somut nedeni olmayan, keyfi bir karar. Yazılana göre notlandırmada adaletsizlik yapıyormuşum. Burada kastedilen şey, derste verilen not ortalamasının 4 üzerinden 3.5 olması. Bu not geçtiğimiz yıla kadar, 7 yıl boyunca 2.96 idi. Ancak pandemi nedeniyle üniversite yönetimi her öğrenciye bir dersini bırakma hakkı tanımıştı, öğrenciler böylece ortalamalarını bir derece yükseltebilecekti. Dolayısıyla öğrenciler hangi dersten düşük not alacaklarını öngörüyor ise o dersi bıraktılar. Sonuç olarak benim dersimin ortalaması da yükselmiş oldu. Ancak bu her ders için geçerli bir durum. Buradan adaletsiz notlama yapılmış hükmüne nasıl varılır? Ayrıca belirtmek isterim ki verdiğim ders, öğrencilerin değerlendirmelerinde en yüksek puanı aldıkları derslerden biriydi.” Feyzi Erçin, şimdiye kadar protestolarda gözaltına alınan, hakkında disiplin soruşturması açılan yaklaşık 100 öğrenciye hukuki destek verdiğini anlatıyor. “Bu süreç medyaya bir şekilde yansıdı ve sonucu bu oldu. Ama ben hem avukatım hem de bir akademisyenim, başka ne yapmamı bekliyorlardı?” diyor.
“Pes edip sinmeyeceğim’
“Çok basit iki şey yaptım: 8 yıl üniversiteyi ve öğrencilerimi çok severek ders anlattım, avukat olduğum için de zor günlerinde öğrencilerimin yanında oldum. Şimdi öğrencilerim benim zor günümde yanımda duruyor. Yaptığım bu iki basit şeyden dolayı bu kadar sevildiğimi görünce dünyaya dair umudum arttı. Açıkçası bu kadar destek göreceğimi beklemiyordum. Hepsi iyi ki varlar. Hayatımın sonuna dek ne olursa olsun hiçbir zaman bu okulu ve öğrencilerini bırakmayacağım. Yaz okulunda vereceğim dersin engellenmesi, güz ve bahar döneminde verdiğim derslerin de iptal edilebileceğini gösteriyor. Hukuki mücadele başlatacağım. Pes edip bir köşeye sinmeyeceğim.”
"Feyzi Erçin kararı bize yapılan bir ayıp"
Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölümü Başkanı Prof. Dr. Aslı Tekinay, Feyzi Erçin’in derslerine son verilmesini ‘8 yıldır kendisine ders verdiren bölümümüze yapılmış bir ayıptır’ sözleriyle değerlendiriyor: “Gerekçede belirtilen kararın aksine, Feyzi Hoca son derece liyakatli, küçük yaşlardan itibaren müzik eğitimi almış ve müthiş derecede resim bilgisi olan bir entelektüeldir. Öğrencilere yeni ufuklar açan harika bir hocadır. Aynı zamanda öğrencilerimize yapılan gözaltı ve disiplin soruşturmalarında onların yanında oldu. Feyzi Hoca öğrenci değerlendirmelerinde 4 üzerinden 3,99 alarak fakültenin en üst sıralarında yer alıyor.” Prof. Tekinay, “Seçmeli olarak verilen tiyatro, müzik, resim, heykel, sinema ve dans dersleri Boğaziçi’ni Boğaziçi yapan temel sebeplerden biridir. Örneğin Nuri Bilge Ceylan, üniversitemizde mühendislik öğrencisiyken burada Mithat Alam’dan sinema dersleri almıştı” diyor ve ekliyor: “Dersler bölümler tarafından fakültelere sunulur. Fakülte kurullarından geçtikten sonra rektör yardımcısı sadece onaylar. Bugüne kadar ‘Bu dersi şu kişi vermesin’ gibi bir red kararı verilmedi. Bir ilke imza attılar. Bölüm başkanı olarak bu karardan haberim dahi olmadı. Bu karar; dışarıdan ders vermeye gelen efsaneleşmiş emekli hocalarımızı da etkileyebilir.” Düzeltme: “Öğrencilerin beni bu kadar sevdiğini bilmiyordum” başlıklı haber, gazetemizin basılı versiyonunda “Çocukların beni bu kadar sevdiğini bilmiyordum” başlığıyla yer almıştır. Düzeltir, özür dileriz.