Cumhurbaşkanı Erdoğan: Karşımıza çıkanlar ve taktıkları maskeler değişti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bin yıllık tarihimizde karşımıza çıkanlar değişti, taktıkları maskeler değişti, kullanılan aparatlar değişti ama niyetler hiçbir zaman değişmedi. 50 yıldır farklı kisveler altında üzerimize salınan terör örgütlerine karşı mücadele yürütüyoruz" dedi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki 14. Büyükelçiler Konferansı’nda katılımcılara hitap etti. Konuşmasına katılımcıları selamlayarak başlayan Erdoğan, Büyükelçiler Konferansı’nın 14’üncüsünde katılımcılarla beraber olmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.

Büyükelçiler Konferansı’nın ilkini 2008’de gerçekleştirdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aradan geçen süre zarfında konferansımız, Hariciye Teşkilatımızın hem kendi içinde hem de diğer kurumlarımızla istişarelerinde katma değeri yüksek bir platforma dönüştü. 15’inci yılını geride bırakan Büyükelçiler Konferansı’nın önemli bir boşluğu doldurduğunu görüyoruz. Elbette her çalışma gibi Konferans’ın da verimliliğini arttırma noktasında iyileştirilmesi gereken yönleri olabilir. Gerek mahiyet gerekse görüşülecek konular bakımından daha rafine, daha odaklı bir programın hazırlanması memnuniyet vericidir.” diye konuştu.

Emellerine ulaşamadılar

Erdoğan, artık geleneksel hale gelen Büyükelçiler Konferansı’nı başarıyla organize ettikleri için Dışişleri Bakanlığı yetkililerini tebrik ederek, Konferans’ın Dışişleri Teşkilatı ile devletin tüm birimleri için hayırlara vesile olmasını diledi. Konuşmasının başında devlet ve millet adına bir vefa borcunu özellikle vurgulamak istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bizler, bu topraklardaki bin yıllık mevcudiyetinin her safhası mücadeleyle geçmiş, akrebin kıskacında yoğrularak bugünlere gelmiş bir milletin mensuplarıyız. Bin yıllık tarihimiz boyunca elde ettiğimiz hiçbir kazanım birileri tarafından bize altın tepside sunulmadı. Haçlı Seferleri’nden Moğol istilasına kadar doğrudan varlığımıza kasteden nice saldırıyla karşılaştık. Sahip olduğumuz her şeyin bedelini misliyle ödedik. Önce Çanakkale’de ardından Kurtuluş Savaşımızda bizi yok etmek isteyenlere karşı insanlık tarihinin en destansı mücadelelerini verdik. Allah’ın yardımı ve milletimizin kahramanlığı sayesinde hamdolsun tüm bu saldırıları püskürtmeyi başardık. Her karışında bir yiğit yatan bu cennet vatana namahrem eli değdirmedik. Bin yıllık tarihimizde karşımıza çıkanlar değişti, taktıkları maskeler değişti, kullanılan aparatlar değişti ama niyetler hiçbir zaman değişmedi. Dün işgalcilere karşı verdiğimiz mücadelenin benzerini son 50 yıldır farklı kisveler altında üzerimize salınan terör örgütlerine karşı yürütüyoruz. Bu bir dönem ASALA terör örgütüydü. Ardından bölücü terör örgütü PKK’yı başımıza musallat ettiler. Daha sonra marjinal sol örgütleri devreye aldılar. DEAŞ ve FETÖ ile tetikçilerine yenilerini eklediler. Vatanımızı parçalamak, devletimize diz çöktürmek için her yolu denediler. Türkiye’nin toparlanıp yeniden ayağa kalkmasına set çekecek tüm araçları kullandılar ama ne yaptılarsa emellerine ulaşamadılar. Ne ASALA terör örgütünün ne de bölücü alçakların eylemleri karşısında geri adım attık, hayır. FETÖ’cü hainlerin ölüm kusan tanklarına ve tüfeklerine teslim olmadık”

Mirasa ihanet etmiş oluruz

Erdoğan, can verip candan aziz bilinen binlerce vatan evladının şehit verildiğini fakat istiklal ve istikbale leke sürdürmediklerini vurgulayarak, “Güvenlik güçlerimiz bu mücadelenin elbette öncü kahramanlarıdır. Dışişleri Bakanlığımız da ASALA başta olmak üzere eli kanlı canilerin en fazla hedef aldığı kurumlarımız arasındadır. Bunun şahidi ise Cebeci Asri Mezarlığı’ndaki şehitliğimizdir. Dışişleri Şehitliğimizi, Bakanlığımız mensuplarının milletimizin hak ve hukukunu savunurken ödediği bedellerin bir sembolü olarak görüyoruz” dedi.

Özellikle genç diplomatların, şehitlerin uğrunda hayatlarını feda ettikleri değerleri rehber edinmelerine büyük önem verdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizlerden üzerinde yaşadığımız toprakların bizlere nasıl ve ne pahasına vatan kılındığını, mahiyetinizde çalışan genç diplomatlara anlatmanızı, onların zihinlerine adeta ilmek ilmek nakşetmenizi bekliyorum. Şehitlerimizin hatıralarını ancak bu şekilde yaşatabilir, onlara olan şükran borcumuzu ancak bu yolla ödeyebiliriz. Diğer türlü bizlere bıraktıkları mirasa ihanet etmiş oluruz. Bu konuda son dönemde televizyon ve sinema alanında başarılı projelere imza atıldı.” ifadelerini kullandı.

Şehitlerin hayat hikayelerinin ekranlara taşındığını söyleyen Erdoğan, bu çalışmalara yenilerini ekleyerek mücadele ruhunu hep diri tutacaklarını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın farklı köşelerinde Türkiye Cumhuriyeti’ni temsilen görev yaparken şehit düşen diplomatları şükranla yad ederek, “Rabb’im şehit diplomatlarımızla tüm şehitlerimize rahmetiyle, merhametiyle muamele eylesin. Sizlerin de şehitlerden devraldığınız sancağı onurla, şerefle, korkusuzca taşıyacağınıza yürekten inanıyorum” dedi.

Bu umudu sürekli büyütmeyi başardık

Büyükelçiler Konferansı’nın 14’üncüsünün istisnai bir dönemde yapıldığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

“Bu sene Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına ulaşmanın gururunu yaşıyoruz. İnşallah 29 Ekim 2023’te Cumhuriyetimizin ilk asrını tamamlayıp yeni asrına yelken açacağız. 2023 aynı zamanda Hariciye Teşkilatımızın temellerinin atılmasının 500’üncü sene-i devriyesini teşkil ediyor. İki yıl dönümünü özellikle anlama noktasında uygun şekilde idrak etmenin gayretindeyiz. Bu amaçla bir taraftan geçmişin kapsamlı muhasebesini yaparken diğer taraftan da gelecek asrımızın yol haritasını belirliyoruz. Tarihimizden ilham, güç ve ibret alarak yarınlarımıza istikamet çizmeye çalışıyoruz. Cumhuriyetimizi nice imkansızlıklara rağmen zafere ulaştırdığımız İstiklal Harbimiz neticesinde kurmuştuk. Bu yönüyle Türkiye Cumhuriyeti savaşlardan yorgun düşmüş bir milletin evlatlarının kanı üzerinde yükselen bir umudun adıydı. Karşılaştığımız onca saldırıya, ihanete, antidemokratik müdahaleye ve zorluğa rağmen son bir asırda bu umudu sürekli büyütmeyi başardık.

Özellikle son 21 yılda hayata geçirdiğimiz reformlarla ülkemizi ayağına vurulan prangalardan kurtardık. Ekonomiden güvenliğe, savunma sanayinden eğitim, sağlık ve enerjiye varıncaya kadar her alanda Türkiye’nin çehresini değiştirdik. Dışişlerinde 260 temsilciliğimizle dünyanın en geniş beş diplomasi ağından biri haline geldik. TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Maarif Vakfı ile Yurtdışı Türkler Başkanlığı gibi kurumlarımızla devletimizin etki gücünü daha da artırdık. Dış politikamızın ufkunu tüm dünyayı kapsayacak şekilde genişlettik. Afrika, Latin Amerika ve Asya gibi uzun yıllar boyunca ihmal edilmiş bölgelere ağırlık vermek suretiyle ilişkilerimizi güçlendirdik. Ülkemizin prestij projesi olan Birleşmiş Milletler’in tam karşısındaki Türk Evi’ni 2 yıl önce hizmete açtık. Burada saymaya kalksak saatlerimizi alacak sayısız hamleyi, başarıyı, zaferi ve atılımı diplomasi tarihimize kazandırdık”

Batıkent metrosunda patlama yaşandı Dervişoğlu'ndan 'Bakırhan'a alkış' sorusuna yanıt: Bahçeli’nin yaptığı hiçbir şey beni şaşırtmaz Bakanlık satışını yasakladı Meteoroloji'den 8 il için sarı kodlu uyarı 1 milyon Türk'e serbest dolaşım Yetişkin filmi izleyip sıcak çatışmaya giriyorlar