Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ülkemize sığınan mazlumlara uzanan elleri kırmasını biliriz
Kabine toplantısının ardından konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Nefret söylemine, ırkçılığa, vandallığa boyun eğmeyeceğiz. Bayrağımıza uzanan mülevves elleri kırmasını bildiğimiz gibi, ülkemize sığınan mazlumlara uzanan elleri de kırmasını biliriz" dedi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Kabine Toplantısı sona erdi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki basına kapalı toplantı 2 saat 40 dakika sürdü. Toplantının ardından kameraların karşısına geçen Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;
- Bugün görevlerini tevdi ettiğimiz yeni kabine üyelerimizi kutluyorum. Yeni vazifelerinin hayırlı olmasını diliyorum. Görevden affını isteyen ve bu talepleri şahsımızca kabul edilen Özhaseki ve Koca'ya teşekkür ediyorum. Her iki arkadaşımızla da inşallah yakın temas halinde olmaya devam edeceğiz.
- Bayram süresince anız ve orman yangını haberleriyle sarsıldık. Mardin ve Diyarbakır'da hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Ülkemizin akciğerlerini yakan bu felaketlere baktığımızda ihmalin, tedbirsizliğin ve kastın öne çıktığını görüyoruz. Halihazırda 14 Bayraktar TB2 İHA'mız ile yeşil vatanı 7 gün 24 saat izliyoruz. Dünyada orman yangınlarıyla mücadelede İHA kullanan iki ülkeden biriyiz. 25 bin personel ve 122 bin gönüllü ormanları korumak için çalışıyor.
- Tarım politikalarımızı eleştirenlerin çoğu bilgiden ziyade önyargılarla hareket ediyor. Tarım konusuna da istismar malzemesi olarak bakıyorlar. Tarım ciddi bir uğraştır, ülkemiz açısında stratejik bir sektördür. Çiftçi kardeşlerimizin alın terini daima vermeye çalıştık. 21 yılda 1 trilyon 364 milyar lira, 2024'te 56 milyar lira destek ödemesi yapıldı. Yıl sonuna kadar bu rakam 91,5 milyar liraya çıkacak. Çay ve buğday alım fiyatı üzerinden yapılan haksız eleştirileri de izliyoruz. Üreticilere destek primi ödeme uygulamasını ilk biz başlattık. Buğday fiyatlarında ise dünya piyasasının bir hayli üzerindeyiz. Tarımsal destek bütçesinin dörtte birini buğday ve arpa üreticilerine katkı için kullanıyoruz. Elbette aldığımız tüm tedbirlere rağmen üreticimizin şikayetleri olabilir. Çiftçimizin mağdur edilmesine müsaade etmeyiz. Sicili bozuk olanların, eli öpülesi çiftçilerimizi istismar ederek siyasi rant devşirmesine izin vermeyiz.
- İsrail'in gözünü komşularına diktiğini görüyoruz. Lübnan'a tehditlerin artması bölgenin geleceği adına bizi ciddi anlamda endişelendirmektedir. Karşımızda devlet adamı vasfının asgari şartlarını dahi taşımayan, aklını vicdanını kaybetmiş bir katil var. Bu zalim siyasi ömrünü uzatmak adına kendi vatandaşlarının güvenliğini dahi hiçe saymaktadır. Netanyahu yönetimi altındaki İsrail saldırganlığı durdurulmadıkça Türkiye dahil bölgemizdeki hiçbir devlet kendini emniyette hissedemez.
- Komşumuz Suriye'de 13 yıldan fazla devam eden ve bir milyonu aşkın insanın hayatını kaybettiği ihtilafa siyasi çözüm için çaba sağladık. Bizim kimsenin toprağında ve egemenliğinde gözümüz yok. Suriye'nin toprak bütünlüğü ve milli güvenliğinin korunması Türkiye'nin de önceliğidir. Demokratik, müreffeh, güçlü bir Suriye istiyoruz. Böyle bir iklime ne kadar kısa sürede kavuşulursa herkes için o kadar iyi olacak. Dış politikada da sıkılı yumrukların açılmasında fayda olduğuna inanıyoruz. Bunun için kiminle görüşülmesi gerekiyorsa görüşmekten geçmişte olduğu gibi imtina etmeyiz. Bize sığınan kimsenin mağdur olmasına da izin vermeyiz. Türkiye, dostlarını yarı yolda bırakan bir devlet değildir ve olmayacaktır.
- Biz sokaklar üzerinden yapılan kaos planlarına bağışıklık kazanmış bir ülkeyiz. Kayseri'de son derecede iğrenç, rezil bir taciz olayı üzerinden aynı kaos planı tasarlandı. İkinci perdesi de Suriye'de sahnelendi. Bölücü terör örgütü artıklarıyla kotarılan oyunu kimin yazdığını iyi biliyoruz. Ne biz ne milletimiz ne de Suriyeli kardeşlerimiz bu sinsi tuzağa düşmeyecek. Nefret söylemine, ırkçılığa, vandallığa boyun eğmeyeceğiz. Kamu düzeni, devletimizin kırmızı çizgisidir. Hangi bahaneyle olursa olsun bu çizginin aşılmasına, çiğnenmesine eyvallah demeyeceğiz. Bayrağımıza uzanan mülevves elleri kırmasını bildiğimiz gibi, ülkemize sığınan mazlumlara uzanan elleri de kırmasını biliriz.
- Silahlarının namlusu ülkemize çevrili eli kanlı caniler orada var oldukça biz de ülkemizin ve milletimizin güvenliğini sağlamaya devam edeceğiz. Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok, kimsenin egemenliğinde de gözümüz yok. Biz yalnızca bölücü niyetlere karşı vatanımızı koruyoruz ve koruyacağız. Sığınmacılar konusunu ön yargılar, korkular temelinde değil ülkemizin, ekonomimizin gerçekleri temelinde akılcı, vicdani bir çerçevede çözüme kavuşturacağız. Suriye'nin kuzeyinde, bölücü terörden arındırdığımız yerleşim yerlerine 670 bin kişi geri döndü. Projeler tamamlandığında buna 1 milyon kişi daha eklenecek.
- Hiçbir temeli olmayan, sahte gündemlerle muhalefet kendi içindeki 'bilek güreşini' perdelemeye çalışmaktadır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde erken seçim diye bir kavram yok. Muhalefet iç hesaplaşmasını ülkeye zarar verecek şekilde yapmamalı. Önümüzde, Parlamento ve Cumhurbaşkanlığında 4 yıllık, yerel yönetimlerde 5 yıllık seçimsiz dönem var. Herkes planını, programını buna göre yapmalı.