Herkesin nefesini tutarak beklediği AKM’nin açılmasıyla beraber, yıllar sonra sanat ve sanatçılar evlerine dönüyor. Dışadan bakıldığında Taksim’in sembol binası, hep önünde buluştuğumuz, gişesinde bilet kuyruklarına girdiğimiz, yanından kalkan sarı dolmuşlarla eve döndüğümüz ve yıkılışına isyan ettiğimiz eskisini andırıyor. İçeride ise Tabanlıoğlu Mimarlık’ın modern imzası var. 5 blok, 2 bin 40 kişilik ana salon, 805 kişilik tiyatro salonu, sanat galerisi, kütüphane, 4 bin 500 metrekarelik fuaye alanı… Sahnede akustik, ışık özel olarak tasarlanmış. AKM dünyanın en iyi sahnelerinden birisi olsun diye. Teknik olarak eksiklerin de birkaç ay içinde tamamlanması bekleniyor. Açılış gecesine özel hazırlanan Sinan operasının iki yıla uzanan sürecini başından beri takip eden Fecir Alptekin oldukça heyecanlı. AKM onun için de pek çok anıyı barındırıyor. Mesela 14 yaşında opera izlediği karlı bir cumartesi günü balkondan Taksm Meydanı’na bakarken hissettiklerini...
Sinan’a bir şans vermelisiniz
Sinan’ın dünyanın önemli başkentlerini dolaşması planlanıyor. Şöyle diyor Alptekin “Bu işin sadece bir ayağı. Bir yanda fotoğraf, bir yanda sinema, bir yanda opera. Ama hayal tek. Türkiye aslında kültürel bir süper güç. Tarihiyle, hikayeleriyle, bestekarıyla… Yapmamız gereken bunu göstermek, yeni milli eserler üretmek, zaten mevcut değerlerimizin üzerine üretken ve milli bir kültür politikası bina etmek. Şimdi silkeleniyoruz. AKM’nin açılışı, Sinan’ın notaları önemli adımlar. Bizim görevimiz hem kendi içimizde ulusal repertuarımızı oluşturmak hem de bu eserlerimizin yurt dışına çıkıp bizi temsil etmesi. Bugün Sinan’ı, yarın Yunus Emre’yi, Mevlana’yı tüm dünyanın izlemesi. Operayla, bir edebiyat eseriyle, farklı disiplinlerle… Cazip kılmak için uygun yöntemleri kullanarak…” Sinan önemli bir eser ama sipariş üzerine yapıldığı için eleştirenler olacaktır. Hatta yıllar önce Atatürk’ün siparişinden sonra ilk kez özel bir olay için bir opera sipariş verildiği fikrinin güzelliği bile yetmeyebilir kimi sanatseverlere. Peki neden bir şans vermeli herkes Sinan’a? İçten bir yanıtı var buna Alptekin’in: “10 yaşından beri opera izliyorum. AKM kapanana kadar sergilenen her prodüksiyonu izledim. İsviçre’de, İtalya’da, Londra’da, Paris’te, Berlin’de, hatta İskandinav ülkelerinde opera izledim. Diyebilirim ki Sinan dünya çapında bir baş yapıt. İzleyip de o salondan ağlamadan çıkacak birini düşünemiyorum.”