Erhan Altunay: Madalyon Fatih’i canlı canlı gören biri tarafından yapıldı
Araştırmacı Erhan Altunay, İBB’nin satın aldığı Fatih madalyonu için “Fatih’in gerçek fiziksel özelliklerini yansıtıyor olması onu çok özel yapıyor” diyor
II. Mehmed’in, 1481 yılında Napoli’de, dönemin İtalyan ressam ve medalisti Costanzo da Ferrera tarafından yapılan portre madalyonu, 27 Ekim günü İngiltere’deki Christie’s müzayedesinde satıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından 47 bin 880 sterline (1 milyon 26 bin 526 TL) satın alınan madalyonun ön yüzünde II. Mehmed’in profil portresi bulunuyor. Madalyonun ön yüzünde Latince; 'Bizans İmparatoru Osmanoğlu Sultan Muhammed 1481', arka yüzünde de 'Asya’nın ve Yunanistan’ın Hükümdarı Muhammed’in At Üzerinde Seferde Portresi' yazılı. Madalyon Fatih portresi ile birlikte İstanbul Sanat Müzesi’nde sergilenecek.
Madalyon 540 yaşında
Fatih madalyonunun dünyada üç örneği daha olduğu biliniyor. 4’üncü madalyonun mevcudiyeti ise Londra’daki mezatın katoloğunun yayınlanmasıyla öğrenildi. Tarih konusunda araştırmalar yapan ve “İstanbul’un Gizli” Tarihi kitabının yazarı Erhan Altunay, İtalyan Rönesansı’na büyük merakı olan Fatih’in Ferrera ve Bellini gibi sanatçılara madalyon yaptırdığını söylüyor. “540 yıllık madalyon, hem bir koleksiyona ait az sayıda eserden biri olduğu hem de İtalyan bir sanatçı tarafından yapıldığı için önemli. Ancak Fatih’in gerçek fiziksel özelliklerini yansıtması madalyonu çok özel kılıyor.”
Madalyonun Fatih’i canlı canlı gören biri tarafından yapıldığını söyleyen Altunay, “II. Mehmed tahta ilk çıktığında kilolu değildi. Kaynaklarda orta boylu olduğu yazıyor. Ancak çok geniş bir mutfak kültürü var. Sabah inanılmaz yumurta yiyor, deniz mahsullerine de çok düşkün. Bu sebeple de gut hastalığından muzdarip ve bu hastalıktan çok çekiyor. Hayatının son dönemlerinde 150 kilonun üzerinde olduğu tahmin ediliyor” diyor. Fatih Sultan Mehmed’in öyle filmlerdeki gibi atletik bir yapıda olmadığını söyleyen Altunay, “Filmlerde Yunan adeti idealize bir vücuda sahipmiş gibi gösteriliyor. Ancak dönemi anlatan kaynaklarda ‘tıknaz ve kilolu’ olarak tasvir ediliyor. Askerlerin koluna girip taşındığı biliniyor” diyor ve ekliyor: “Ferrara ölümüne kadar Fatih’in yanında kalıyor. Fatih’i hayattayken resmedip sonrasında madalyonun Napoli’de dökülmüş olması da büyük olasılık.”
“Kendine Roma İmparatoru diyor”
Üzerinde neden Bizans İmparatoru yazdığı sorusuna ise “O dönem ‘Bizans’ kelimesi yeni yeni kullanılmaya başlanmış. Fatih öyle sıra dışı biri ki İstanbul’un fethinden sonra kendine Roma İmparatoru diyor. Öyle ki mezarını şu anki Fatih Camii’nin bulunduğu ve Konstantin dahil tüm Bizans imparatorlarının gömüldüğü Havariyyun Kilisesi’ne yaptırıyor” cevabını veriyor. Ve söz konusu madalyonlardan bilinen 4 tanesi dışında özel koleksiyonlarda da bulunabileceğine dikkat çekiyor.