Erzincan'da kaza geliyorum demiş: 8 metre olması gereken basamak yüksekliği 10 metreye kadar çıkmış
Erzincan İliç’teki Çöpler altın madenindeki kazada uzmanlar, basamak yüksekliğinin, 8 metre olması gerekirken bazı yerlerde 10 metreye kadar çıktığını belirtiyor. Kanadalı şirket yöneticisi de ifadesinde, durumu iki yıldır bildiğini söylüyor
Erzincan’ın İliç ilçesindeki Çöpler altın madeninde 13 Şubat günü yığın liçinde yani açık ortamda siyanürleme yapılan alanda kayma meydana geldi. Yığının altında kalan dokuz işçiye ise henüz ulaşılamadı. 13 yıldır faaliyette olan madenin, 2014 ve 2018’de kapasitesi artırılmış, 21 Haziran 2022’de ise siyanür içerikli solüsyon taşıyan boru hattında oluşan hasar nedeniyle yaklaşık 20 metreküp siyanürlü atık çevreye yayılmıştı.
10 milyon ton malzeme kaydı
Şimdi yaşanan olayda ise İçişleri Bakanı’nın ilk açıklamasına göre 10 milyon metreküp, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa (İÜC) Maden Mühendisliği Bölümü’nün 2021 tarihli uydu görüntülerinden yaptığı hesaplamaya göre 20 milyon 160 bin metreküplük kütlenin kaymasından söz ediliyor.
Bakan tarafından 18 Şubat günü yapılan son açıklamaya göre ise 5 milyonu Sabır Deresi’ne, 1.2 milyonu da maden ocağına olmak üzere 6.2 milyon metreküp yani yaklaşık 10 milyon ton malzeme kaydı.
Yapılan işlem ne?
Söz konusu yığın, içinde cevher olan ve siyanürlü solüsyon borularının bulunduğu liç alanı olarak bilinen kısımda. Liç alanına biriktirilen kayaçlar için zemine sırasıyla geçirimsiz kil tabakası, membran astar, ikinci kat membran ve çakıl taşlarından yapılan ‘overliner’ denen bir malzeme ile 4 tabakadan oluşan bir liç ped seriliyor. Ve içinde altın cevheri olan kayaçlar mıcır boyutuna getirilerek bu zeminin üzerinde bir piramit gibi basamak basamak biriktiriliyor. Yığının üzerine seyreltik siyanür boruları diziliyor ve bu çözelti katmanlardaki altınları kayaçlardan ayırarak, toplama boruları aracılığıyla çözelti havuzlarına akıyor.
Kaza 33’üncü basamakta oldu
Cerrahpaşa’nın raporunda, yine 2021 tarihli uydu görüntülerinden yapılan hesaplamaya göre, 14 adet basamaktan oluşan bir liç yığınının olduğu ve basamak yüksekliğinin 8 metre olduğu düşünüldüğünde, yaklaşık 112 metrelik bir yığın mevcut.
Maden sahasında çalışan mühendislerden birinin, yürütülen soruşturma kapsamında alınan ifadesinde ise “her basamağın 8 metre yükseklikte olduğu, projeye göre 36 basamak çıkılabileceği (288 metre), olayın ise 33’üncü basamaktayken (264 metre) meydana geldiği” yer alıyor.
Basamakların yüksek olduğu biliniyormuş
Bununla birlikte firmanın Kanalı yöneticisi, tutuklu J.R.G. ise ifadesinde “kendisine Ağustos 2022’de, sekiz metre olması gereken yüksekliğin geçildiğinin bildirildiğini ve projeye uygun hale gelmesini raporladığını” belirtiyor. Yani hata iki yıldır bilinmesine rağmen düzeltilmemiş. Bu durumun eğimi etkileyeceğini söyleyen, Maden Mühendisleri Odası Başkanı Ayhan Yüksel “Basamaklar 5 metre genişliğe 8 metre yükseklik olması gerekirken bazı yerlerde yükseklik 10 metrelere kadar çıkıyor. Bu da yığının stabilitesini bozmuş olabilir” diyor. Yüksel’e göre, ayrıca liç alanı için seçilen alan da hatalı. “Bir tarafı derenin yamacı, diğer tarafı ocağın içine eğimli. Bu da yığına ekstra bir yük getiriyor.”
Çatlaklar Kanadalı şirkete bildirilmiş
Liç alanında “inanılmaz çatlaklar” olduğunu söyleyen ve bölgeye giden İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) heyetinde yer alan, Maden Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cüneyt Atilla Öztürk ise “Kaza geliyorum, demiş. Kesinlikle öngörülebilir bir kaza” diye ekliyor. Söz konusu çatlaklar, kazadan saatler önce işçiler tarafından çekilmiş, savcılık tarafından yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan ön bilirkişi raporunda da delil olarak sayılmıştı. Hatta Kanadalı yönetici J.R.G. de ifadesinde “Olay günü liç bölgesine gittik, çatlakları gördük. Amerika’daki merkeze durumu saat 11.00’de bildirdim” diyerek çatlaklardan haberdar olduklarını kabul ediyor. Ancak yöneticinin ifadesine göre liç alanında solüsyon verilmeye devam edilmiş.
“Malzeme solüsyona doyup akmış görünüyor”
Yine İTÜ heyetinden Cevher Hazırlama Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Özer ise liç yığınının solüsyona doyup akmış gibi göründüğünü söylüyor. “Bir, yukarıdan verilen solüsyon çok hızlı verilmişse malzemenin doygunluk derecesi artmış ve liç yığını akmıştır. İki, yığılan malzemenin gözenekliliği düşükse tıkanma nedeniyle yine malzemenin doygunluk derecesi artmış olabilir.”
Siyanür oranı riskli değil
Bununla birlikte yaşanan kazada siyanürün toprağa karışması ve bir çevre felaketine neden olması ihtimali üzerinde de duruluyor. Ancak bakanlık tarafından yapılan siyanür ölçümlemelerinde şimdiye kadar insan sağlığını tehdit edecek bir değer ölçülmedi. Bir litre içme suyu için kabul edilebilir siyanür oranı Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre 0.07 gram, Avrupa Birliği (AB) ve Türk Standartları Enstitüsü’ne (TSE) göre ise 0.05 gram. Özer, değerlerin hem WHO hem de AB ve TSE standartlarının altında çıktığını söylüyor. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün (DSİ) Sabır Deresi’ne bent koyarak önlem aldığını da ekliyor.
“Yer altı da yer üstü de kirlenecek”
Diğer taraftan Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Hüseyin Alan ise hem yer altı sularının hem de yüzey sularının zehirli atıkla kirlenmemesinin mümkün olmadığı görüşünde. “Liç yığını Sabır Deresi’ne aktı yani yer altı sularına karıştı. Bu yer altı suları da bir kaynaktan çıkacak. Yani yüzey suları da kirlenecek.”