Hayatı da Olimpiyat gibi yaşadılar

1924’ten beri Olimpiyatlar’da Türkiye’yi yüzlerce sporcu temsil etti. Ama bazıları başka meslek dallarında da adlarını duyurdu

Mithat Koray 

Arkeolojinin öncülerinden biri

Halet Çambel (1916-2014) Halet Çambel, Suat Fetgeri Aşeni ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti’ni Olimpiyatlarda temsil eden ilk iki kadın sporcudan biriydi. 1936’da Berlin’de eskrimde Türkiye’yi temsil etti. Asıl iz bıraktığı alan ise arkeoloji oldu. Fransa’da öğrenim gören Çambel, Anadolu’daki pek çok arkeolojik çalışma ve araştırmada yer aldı. 1947’den itibaren Karatepe-Aslantaş kazılarına katıldı. Eserlerin korunması ve sergilenmesi için büyük çaba harcayarak Türkiye’nin ilk açık hava müzesi olan Karatepe-Aslantaş Milli Parkı’nın kurulmasını sağladı. 1960’ta İstanbul Üniversitesi’nde Prehistorya Anabilim Dalı’nı kurdu ve kürsü başkanı oldu. 

Pistte kısa mesafe, siyasette maraton

Mehmet Ali Aybar (1908-1995) Mehmet Ali Aybar, TİP’in lideri ve TBMM’deki ilk sosyalist milletvekillerinden biri olarak tanınır. Ancak aynı zamanda cumhuriyetin ilk döneminin en önemli atletlerinden biri. 1928 Olimpiyat Oyunları’nda 100 metre ve 4x100 metre bayrak yarışında mücadele eden Aybar, 1929’da 200 metrede Türkiye rekorunu kırdı. Önemli bir hukukçu ve akademisyen olan Aybar, ABD’nin Vietnam’daki savaş suçlarını araştırmak amacıyla oluşturulan Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’nin de üyesiydi.

Hem atletizmde hem vitrayda iz bıraktı

Mazhar Nazım Resmor (1901-1977) Galatasaraylı Mazhar Nazım Resmor, 1924 Paris Olimpiyat Oyunları’nda atletizm milli takım kadrosunda yer aldı. Resmor, Türkiye’ye ilk kez kurşunlu cam vitray tekniğini getirdi. İstanbul’un gözde mekânlarının cam vitraylarını, süslemelerini yaparak iz bıraktı. Aynı zamanda önemli bir karikatüristti.  1921’den itibaren çeşitli dergilerde çalışmaları yayınlandı. Başlarda siyasi karikatürler çizen Resmor, sonraları daha ziyade gündelik yaşama ilişkin eserlere yöneldi.  

Soyadını da kariyerini de yeniledi

Necdet Cici (1913-1995) Asıl soyadı Kayral olan Necdet Cici, uzun yıllar Galatasaray’da futbol oynadı. 1936 yılında Berlin’de düzenlenen Olimpiyat Oyunları’nda milli takım kadrosunda yer aldı. “Cici Burun” lakabından evrilen “Cici” 1938’de resmi soyadı oldu. Cici Necdet, futbol yaşantısını noktaladıktan sonra müziğe yöneldi. 1950’den emekli olduğu 1976’ya kadar TRT İstanbul Radyosu’nda solist, ve prodüktör olarak hizmet verdi.   Darbeye kalkışan milli binici Fethi Gürcan (1922-1964)Binbaşı Fethi Gürcan 1950’lerin ilk yarısında milli binici olarak çeşitli uluslararası organizasyonlarda başarılı derecelere imza attı. 1956 Olimpiyat Oyunları’nda Binicilik Milli Takımı’nda yer aldı. Rıh isimli atıyla katıldığı yarışta çok büyük bir sakatlık geçirdi. 1962 ve 1963’te iki kez darbe teşebbüsünde bulunan askerlerdendi. 1964’te idam edildi.

Sinemayı da tuş etti

Yavuz Selekman (1937-2004) Başarılı bir güreşçi olan Yavuz Selekman, Dünya şampiyonalarında iki kez bronz madalya, Akdeniz Oyunları’nda altın madalya kazandı. 1964 Tokyo Olimpiyatları’nda grekoromen stilde güreşti. 1965’te beyaz perdeye geçti. En çok iz bırakan performansı Kemal Sunal’a eşlik ettiği Sahte Kabadayı filmindeki Hamdi rolü oldu.

Teşkilat-ı Mahsusa’dan Beşiktaş Başkanlığına

Fuat Balkan (1887-1970) Fuat Balkan, Osmanlı ordusunda gizli görevlerde bulundu. Aynı zamanda Osmanlı’nın istihbarat kuruluşu Teşkilat-ı Mahsusa’nın üyesiydi. Edirne ve Kocaeli milletvekili olarak TBMM’de yer alan Fuat Balkan, ülkemizin ilk eskrimcilerinden. Balkan, 1924 Paris ve 1928 Amsterdam Olimpiyat Oyunları’nda bu branşta yarıştı. Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün 1 numaralı kurucu üyesi olan Fuat Balkan, üç dönem başkanlığı da yürüttü.

Koşarak film sektörüne…

Kemal Horulu (1926-1991) Kemal Horulu hem 1948 Londra hem 1952 Helsinki’de 400 metre koştu. Türkiye şampiyonlukları ve rekorları bulunan Horulu, 1950’lerde ABD’ye gitti ve sinema sektörüne girdi. Yönetmen yardımcılığı ile başlayıp kendi yapım şirketini kurdu. Yoğunlaştığı kategori ise porno filmler oldu. IMDB kayıtlarına göre 14 film yönetti.

Basketboldan futbola, oradan sinemaya

Yılmaz Gündüz (1929-1997) İlk basketbol yıldızlarımızdan Yılmaz Gündüz, adını Galatasaray’da duyurdu. 1952’de Helsinki Olimpiyatları’nda milli takımda yer aldı. Aynı zamanda futbol da oynadı, Fenerbahçe ve Ankaragücü’nde forma giydi. Bir dönem evli olduğu sanatçı Sevim Çağlayan ile ortak dostları aracılığıyla 1963’te sinemaya geçti. 25 filmde oyuncu, 17 filmde yapımcı, beş filmde senarist, dört filmde yönetmen olarak görev aldı.  

İnönü ve Ali Sami Yen statlarında imzası var

Şinasi Şahingiray (1905-1983) 1920’li yılların elit atletlerinden Şinasi Şahingiray, 1928’de Amsterdam’daki Olimpiyat Oyunları’nda 100 metrede ve 4x100 metrede yarıştı. Ayrıca İnönü Stadyumu’nu tasarlayan isimlerdendi. Günümüzde Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’na dönüşen Spor ve Sergi Sarayı ile Ali Sami Yen Stadı, elinin değdiği diğer önemli yapılardı.•
Yenidoğan çetesi skandalı 4 ile daha sıçradı Kürtlere TC devletinin sahibi olmayı teklif ediyorum Bakanlık satışını yasakladı İran'a verilecek yanıtı konuşmak için henüz çok erken Üç virüslü bir salgının ortasındayız Meteoroloji'den 8 il için sarı kodlu uyarı