Karahantepe'de dönemin beslenme alışkanlıklarına ilişkin yeni bulgulara rastlandı

Prof. Dr. Necmi Karul, Karahantepe'de öğütme taşları, el taşları, bitki kalıntıları ve farklı hayvan türüne ait kemik parçaları bulunan onlarca yapının ortaya çıkarıldığını belirterek, "Bunlar, çevresindeki farklı kaynakları mutfakta bir araya getiren insanların varlığını kanıtlıyor" dedi

Taş Tepeler Projesi Koordinatörü Prof. Dr. Necmi Karul, tarihi 12 bin yıl öncesine kadar dayanan kazı alanlarında insanların beslenme alışkanlıklarını nasıl kazandığına yönelik önemli bulgulara rastladıklarını belirtti. Şanlıurfa Valiliği'nden yapılan açıklamaya göre, Vali Hasan Şıldak öncülüğünde başlatılan Gastronomi Projesi kapsamında değerlendirmede bulunan Karul, özellikle Karahantepe'de süren çalışmalarda çok sayıda oda tarzı yapıyla karşılaştıklarını ve burada öğütme taşları, el taşları, bitki kalıntıları ve farklı hayvan türlerine ait kemik parçalarına rastladıklarını ifade etti.

Bunların 12 bin yıl öncesinde insanların nasıl bir beslenme alışkanlığına sahip olduğuna dair önemli bulgular içerdiğini ve bunun araştırmalarının devam ettiğini aktaran Karul, şunları kaydetti: "Göbeklitepe'nin tarihi 12 bin yıl öncesine kadar dayanıyor. Tabii ki bu süreçte orayı yapan insanlar yaşıyorlardı. Hatta uzun bir süre burası sadece bir toplanma merkezi veya kutsal bir alan mı yoksa yaşam merkezi mi diye tartışmalar vardı. Taş Tepeler Projesi'nde aslında bunun da cevabını arıyoruz. 10 kazı bölgesinde bu kazılarla hem bu bulguları ortaya çıkarıyor hem de insanların yaşamlarını sürdürdüğü konutları ortaya çıkarıyoruz. Konutları ortaya çıkarmak demek günlük yaşama ilişkin bulgulara da rastlamak demek. Özellikle Karahantepe'de onlarca kulübe tarzı yapı ortaya çıkardık. İçerisinde de öğütme taşları, el taşları, bitki kalıntıları ve yine farklı hayvan türüne ait kemik parçalarının ortaya çıktığını gördük. Biz de bu alanlarda besinin hazırlandığını ve insanların çevrelerindeki kaynaklardan etkin şekilde yararlandığını anlamış olduk. Tüm bunları yan yana getirdiğimiz zaman çevresindeki farklı kaynakları mutfakta bir araya getiren insanların varlığının kanıtladığını diyebiliriz. Çalışmalarımız devam ediyor. Daha nice analizler var. İleriki zamanlarda bu mutfak kültürünün nasıl olduğunu da kamuoyuyla paylaşmış olacağız."

Göbeklitepe kazı çalışmalarında insanların yerleşik hayata geçtikten sonra buğdayın ilk kez tarım alanında kullanıldığını gördüklerini de ifade eden Prof. Dr. Karul, 12 bin yıl önce buradaki insanların nasıl bir beslenme alışkanlığının olduğunu ve bunun ileriki yıllarda nasıl geliştiğini araştırdıklarını belirtti. Bu çerçevede Şanlıurfa Valiliğinin başlattığı Gastronomi Projesi'nin çok önemli olduğuna değinen Karul, şöyle devam etti: "Bizim tüm çalışmalarımızı bir araya getireceğimiz bir fikir, bir akıl olarak ortaya çıkıyor. Proje çerçevesinde akademisyenlerimiz ve yerel kültürü içerisine katan geniş kapsamlı bir çalışma içerisindeyiz. Burası bağdayın anavatanı. Buğdayın yabani olarak yetiştiği bir coğrafya. Burada insanların yerleşik hayata geçtikten sonra buğdayın ilk kez tarım alanında kullanıldığını görüyoruz. Tahılın yabani iken işlendiğini ve zamanla bundan besin üretildiğini görüyoruz. Şanlıurfa arkeolojik alanlarla mutfak kültürünün ilk aşamalarını izleyebileceğimiz yer özelliğini taşıyor."

Batıkent metrosunda patlama yaşandı Dervişoğlu'ndan 'Bakırhan'a alkış' sorusuna yanıt: Bahçeli’nin yaptığı hiçbir şey beni şaşırtmaz Bakanlık satışını yasakladı 1 milyon Türk'e serbest dolaşım Meteoroloji'den 8 il için sarı kodlu uyarı Yetişkin filmi izleyip sıcak çatışmaya giriyorlar