Kızılbük’ü görebilmek bile artık imkansız

Marmaris Kızılbük’teki şantiye alanını çevre aktivistleriyle birlikte görmek istiyoruz, yol kamuya ait olmasına rağmen Sinpaş çalışanları geçişimize izin vermiyor. Polisten, jandarmadan yardım ummak da çözüm değil, çünkü kamuya ait bu alan tamamen özel şirketlerin insafına terk edilmiş

Emekli biyolog Halime Şaman, altı yıldır ailesiyle yaşadığı Marmaris’te tartışmalı bir isim haline gelmiş. “Sinpaş adlı şirketin inşasına başladığı otel maalesef usulsüz bir proje. Buna karşı mücadele verdiğim için bazı yerel haber sayfaları beni hedef gösteriyor” diyen Şaman, merkezi İstanbul’da olan gayrimenkul yatırım şirketinin kendisine açtığı 300 bin liralık haksız rekabet davasının sürdüğünü, ancak bunun kendisi için son gündem maddesi olduğunu anlatıyor.  Marmaris Kent Konseyi Çevreden Sorumlu Yürütme Kurulu Üyesi Şaman “Bakın, ÇED gerekli değildir kararı 13 Ağustos’ta orman yangınlarının hemen ardından verildi. Marmaris Belediyesi daha karar çıkmadan bu yapılaşmaya 56 adet ruhsat vermişti bile” diyor. Mesele, İçmeler Mahallesi Kızılkum mevkiinde toplam 310 dönümlük alandaki inşaatın 33 yıl önce, o zamanlar Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in danışmanlığını yapan ve Demirel’in emekli olmasından sonra iflas eden iş insanı Emin Hattat’a arazi tahsisi yapılmasıyla başlamış olsa da, bugün Sinpaş GYO ile gündemde. Sinpaş, 150 dönümü ormandan tahsisli bu araziyi 2009'da satın aldıktan sonra 1400 lüks konut yapmak istemiş, ancak dönemin belediye başkanı ile takışmış ve nihayetinde bugünün tartışmalı konusu olan beton yapı, yıllarca Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE) ve Afet ve Acil Durum (AFAD) tarafından tatbikatlarda kullanılmıştı. 

Avukat Arzu Alper

“Sinpaş’ın proje tanıtım dosyasına baktığınızda, yalnızca 2518 no'lu parselin olduğunu görüyoruz. Aslında inşaatta bir parsel daha var. Yani koyu ve kıyı şeridini halkın özgür kullanımına komple kapatacaklar ve bunu usulsüz şekilde yapıyorlar” diyen Şaman, 8 katlı bina yapımının yüksek riskli deprem bölgesinde sürdürülmesinden endişe duyduğunu ifade ediyor.  Marmaris Kent Konseyi Çevreden Sorumlu Yürütme Kurulu üyesi dört kadınla buluşup konuyu kendilerinden dinlerken, Marmaris Belediyesi, telefonuma görüş bildirmeyeceği mesajını yolluyor. Dört kadın, birkaç gün önce şantiyeye girdiklerini, yine girme şansımızın olduğunu aktarıyor. Bunun üzerine kendilerine “altın kızlar” diye takılan çevreci ekip ile bir arabaya doluşup projeyi yerinde görmek için yola çıkıyoruz.  Ağustosta yangına kurban giden ormanlık alanların telef olmuş hallerinin yanından geçerken, solumuzda Akdeniz ve Ege Denizi’nin kesiştiği sakin bir kıyı şeridini izliyor, bir yandan önümüzde giden hafriyat kamyonlarını saymaya başlıyoruz. “Belediyeye altı iş kamyonu çalıştıracaklarını ibraz eden proje dosyasına bakın, bir de kendi gözlerinizle kamyon sayısına bakın” diyen Avukat Arzu Alper, ahı gitmiş vahı kalmış asfalt yollara dikkatimi çekmek istiyor. 

Şirketin internet sitesinde yer alan çizimlere göre proje tamamlandığında böyle olacak.

600 metre öteden kapalı

Birkaç gün önceki dolu fırtınası sebebiyle yollar çamur içinde kalmış, sağdaki ormanlardan zaten eser yok, şantiyeye yürüyerek ilerliyoruz. Arzu Alper karşımıza çıkan zincirlenmiş toprak yolun Milli Parklar’a ait olduğunu, şantiyeye henüz 600 metre olmasına rağmen Sinpaş’ın kamusal alanı gasp ettiğini aktarıyor. Gasp edilen yolun girişinde Sinpaş tabelası, ardında özel güvenlik görevlileri için konulduğu anlaşılan konteyner; biraz ilerisinde zincirle bağlı sakin bir kurt köpeği, yanında da “özel mülk” yazan bir tabela var. “Tapulu araziler 600 metre sonra başlıyor ama özel mülk ilan etmişler. Bunu neye, kime güvenerek yapmışlar, bilmiyoruz” diyor Alper.  Kapıdaki özel güvenlik görevlisine selam verip basın kartımı gösterdikten sonra zincirden öteye gitmeye yeltenince, güvenlik görevlisi birilerine haber verme gereği duyuyor. Alana intikal eden ve şantiye şefi olduğunu aktaran bir erkek, zincirden ötesine ilerleyemeyeceğimizi söylüyor. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde gerçekleşen bu etkileşim, anbean gerginleşiyor. Avukat Alper şantiye şefine ısrarla bu yolun Milli Parklar’a ait kamusal alan olduğunu söylese de, yetkili “Burası Sinpaş’ın” diyor. Yetkili kişiden özel mülk olduğuna dair belge göstermesini rica ettiğimde, elinde bir belge olmadığını ancak bizi geçirmeyeceğini ifade ediyor. “Gazeteci olabilirsiniz. Randevu alın gelin, yardımcı olalım” dediğinde, kamusal alana neden ve nereden randevu alarak gelmem gerektiği sorusunu kendisine yöneltiyorum. Her seferinde cevap “Sinpaş” oluyor. Zinciri geçip ilerlemek istediğimde, bir yandan sürekli telefonda birileriyle konuştuğunu gördüğümüz şantiye şefi, yanında çalışan güvenlik görevlilerine “geçirmeyin” talimatı veriyor. 

Sonu şantiyeye varan yol kamusal alan olsa da şirket “özel mülk” demekte bir sakınca görmüyor.

Sağa gidiyorum görevliler önüme geçiyor, sola yöneliyorum yine geçişi kapatıyorlar. Bu absürt dans dakikalarca sürüyor ve sonunda çevreci ekip emniyeti aramaya karar veriyor.  Fırtına daha da şiddetlenirken denizin de iyice yükseldiğini görüyoruz. Üzerimizdeki montlar ve kıyafetler birkaç kilo ağırlaşmış olsa da, emniyetten gelecek cevabı beklemeye karar veriyoruz. Bu süreçte alana çevreci kimliğiyle tanınan yüksek fizik mühendisi Necmi Buğdaycı geliyor. Kendisi daha önce kıyıdan denize girmek için geldiğinden hakkında adli süreç başlatıldığını söylüyor ve ekliyor: “Ne hakla bu araziye gelip çökmüşler, anlaşılır gibi değil.” Arzu Alper ise bu 600 metrelik yolun tapusunun önceden Hattat’a ait olduğunu, sonra kamuya geçirildiğini, Hattat’ın da buna itiraz ederek dava açtığını, bu davanın hala sürdüğünü anlatıyor.

Emniyetten ses yok

Emniyetten beklenen cevap gelmiyor, bunun üzerine karakolda suç duyurusunda bulunma kararı alınıyor ve otomobile tekrar doluşuluyor. Şantiyeyi görememiş olsam da, olayın özünü görmüş, kamusal alanın özel şirketlerin insafına hukuksuzca bırakılmış olduğunu anlayarak olay yerinden ayrılıyorum. Kent Konseyi üyeleri ertesi gün Muğla’ya Karacasöğüt liman projesiyle ilgili bir davanın duruşmasına gidiyorlar. Kendileriyle vedalaşırken "Arkası gelmez dertlerimin, bıktık illallah bizim konseyimizin şarkısı oldu" diyerek gülüyorlar.

Değeri 8 milyar liraya ulaşacak

Kızılbük GYO’nun KAP’a bildirdiği rapora göre çalışmaların devam ettiği projede her etabın inşaatı yaklaşık 3 yıl sürecek. Otel 2023 yılında faaliyete geçecek ve proje 2027’de tamamlanmış olacak. Yine raporda yer alan ifadeye göre arsanın değeri Mayıs 2021 itibarıyla 4 milyar 150 milyon lira, inşaatı süren projenin şu anki değeri ise 5 milyar 530 milyon lira. Proje tamamlandığında bu değer 7.9 milyar liraya yükselecek. Raporun hazırlandığı tarih olan 27 Mayıs 2021’de doların değeri 8.4 lira alınarak projenin dolar değeri ise toplam 936 milyon 796 bin dolar olarak hesaplanmış.

Güvenlik görevlileri bu noktadan sonra geçişe izin vermiyor.

173 bin metrekare araziye, 277 bin metrekare inşaat

Kızılbük’teki 173 bin metrekarelik arazide yapılan 277 bin metrekarelik inşaata çevrecilerden büyük tepki var. İnşaatta izinlere aykırı bir durum yok, yoğunluğu yaratan ise verilen 1.30’luk emsal. Bodrum’da benzer yerlerde 0.30’luk emsal uygulanıyor. Kızılbük GYO A.Ş. 30 Mart 2021 tarihinde 240 milyon lira sermaye ile kuruldu, hakim ortağı Sinpaş GYO. Şirketin yönetim kurulu başkanı aynı zamanda Sinpaş’ın Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yürüten Avni Çelik. Kızılbük GYO halka açık bir şirket ve 12 Ocak 2022 tarihi itibarıyla piyasa değeri yaklaşık 8 milyar lira. Şirket halka açık olduğu için tüm bilgilere ulaşmak mümkün. Şirketin sahip olduğu arazi ile ilgili olarak 27 Mayıs 2021 tarihinde Lotus Gayrimenkul Değerlendirme ve Danışmanlık A.Ş. tarafından bir değerlendirme raporu hazırlandı ve bu rapor KAP’a bildirildi. Şimdi raporda yer alan bilgilere bakalım...

İnşaat ruhsatı 3 defa yenilendi

Şirketin sahibi olduğu denize sıfır arazi Marmaris’e kuş uçusu 8 kilometre, İçmeler’e ise 1.4 kilometre uzaklıkta. İki parselden oluşan arazinin toplam alanı 173 bin 477 metrekare. Marmaris Belediyesi ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından belirtilen imar durumuna göre her iki parsel için inşaat emsali 1.30. Fonksiyon olarak bir parsel ‘turistik tesis’ alanı diğer parsel ‘turistik tesis artı konut’ alanı olarak belirlenmiş durumda. Söz konusu alan için ilk inşaat ruhsatı 27 Temmuz 2000 tarihinde alınmış ve daha sonra 2012 ve 2018 tarihlerinde yenilenmiş. Son ruhsat yenileme işlemi ise 16 Nisan 2021’de yapılmış.  

1407 devremülk 260 villa olacak

Proje 4 etaptan oluşuyor. Bu etaplarda 1+0’dan başlayıp 4+1’e kadar varan 1407 adet devremülk, 205 odalı otel ve AVM, 260 adet devremülk villa, su parkı, macera parkı, 4 adet plaj bölgesi, sosyal tesis, termal, wellness park ile açık ve kapalı havuzlar bulunuyor. Toplam inşaat alanı ise 277 bin 069 metrekare. Bunun 230 bin 711 metrekaresi satışa ya da kiralamaya uygun alan. Binaların yükseklikleri ise etaplara göre 2 ile 10 kat arasında değişiyor. Otel zemin artı 7 kat olmak üzere 8 katlı olarak inşa ediliyor.

Batıkent metrosunda patlama yaşandı Yenidoğan çetesi skandalı 4 ile daha sıçradı Dervişoğlu'ndan 'Bakırhan'a alkış' sorusuna yanıt: Bahçeli’nin yaptığı hiçbir şey beni şaşırtmaz Kürtlere TC devletinin sahibi olmayı teklif ediyorum Bakanlık satışını yasakladı Meteoroloji'den 8 il için sarı kodlu uyarı