Çağatay Bayraktar
Marmara Denizi’nde Nisan ayından itibaren görülen müsilaj “Marmara Denizi can çekişiyor”
yorumlarına yol açtı. Yoğunlaşan müsilaj özellikle durgun su kütlelerinde, körfez ve limanlarda yüzeyi tamamen kapladı. 6 Haziran’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Marmara Denizi Eylem Planı’nın uygulanmasına ilişkin bir genelge yayımladı. 8 Haziran’da ise, Marmara’ya kıyısı olan kentlerde müsilaj temizliği seferberliği başlatıldı.Yüzeydeki müsilajın yapılan çalışmayla temizlenmesine rağmen dipteki müsilaja müdahale edilemedi. Marmara’nın dibini kaplayan müsilaj deniz canlılarının yaşamasına imkan vermedi. Konuyla ilgili son araştırmayı ise Bandırma 17 Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı yaptı.
Çamur kanıtı
4 Eylül’de Erdek Körfezi’nde yaptığı dalışla dipteki müsilajın mikroorganizmalar tarafından parçalandığını söyleyen Prof. Dr. Mustafa Sarı tespitlerini şöyle anlattı:
“17.5 metre derinlikte yaptığım dalışta deniz dibinin tamamen çamurumsu bir yapıyla kaplandığını gördüm. Bu çamura dokunduğum zaman tamamen dağıldı. Bu çamur müsilajın parçalandığının da bir kanıtı. Başka bir ifadeyle müsilaj öldü ve cesedi çürüyor. Marmara Denizi için iyi bir haber bu. Kötü haber ise dipteki müsilaj parçalanırken mikroorganizmalar yoğun oksijen tüketiyor. Bu durum deniz dibinde yaşayan mercan, sünger ve dip balıklarının oksijensiz kalmasına neden oluyor.”
İnsan temizleyemez
“Müsilaj organik yapılı olduğu için parçalanması ve ortaya çamurumsu yapı çıkması normal. Bu çamurun insan eliyle temizlenmesi mümkün değil. Temizlenmeye çalışılsa bile bu çamurla birlikte mikroorganizmalar da denizden çekilerek denize zarar verecektir. Ortaya çıkan çamur, deniz hareketleriyle temizlenecek ve yaklaşık 3 ay içerisinde gözden kaybolabilir. Fakat Marmara Denizi’ne giren kirlilik yükü hala devam ediyor. Sanayi ve evsel atık sular hala ileri biyolojik arıtmadan geçirilmeden derin deşarjla Marmara Denizi’ne veriliyor.”
Sürdürülebilirlik şart
“Balıkların yumurta bırakma bölgelerinde müsilaj yoğun şekilde görüldü ve bu sezonda balıkçılığa etkisi olacak. Müsilajla mücadelede 22 maddelik eylem planı oluşturuldu ve bu maddelerden biri de ekolojik, sürdürülebilir balıkçılık. Sezon açılmasına rağmen henüz bir karar alınmadı. Ve Marmara Denizi Koruma Eylem Planı kapsamında fabrika ve evsel atık suların Marmara Denizi’ne deşarj edilmesi hala engellenmiş değil. Geçmişteki müsilaj oluşumlarına baktığımızda Kasım ayı içerisinde tekrar müsilaj oluşumu görülebilir. Ve yine aynı döngü tekrarlanabilir. Müsilaj oluşumu ve sonrasında dipteki çamursu görüntü Marmara Denizi’nde sürekli tekrarlanabilir.”