Ne oyun ne spor, çok daha fazlası: e-spor

e-spor sektörü katlanarak büyüyor. Turnuvaları binlerce kişi izliyor, sporcuların geliri hatırı sayılır seviyelerde. İşin eğlenceden çıkıp kazanç yarışına dönüşmesi, zorlukları beraberinde getirmiş. En büyük korku sakatlıklar. İşte her şeyiyle e-spor dünyası...

e-spor, son yıllarda Türkiye’de de yükselişte. Ligler kuruluyor, yüksek transfer ücretleriyle kontratlar imzalanıyor. Sektör büyüdükçe, profesyonelleşme de beraberinde geliyor. e-spor oyuncuları tıpkı profesyonel sporcular gibi fizyoterapistler, psikologlar ve beslenme uzmanlarıyla çalışıyor. Günde 6-7 saat antrenman yapıyorlar. Marka işbirlikleri ve sponsorluklarla, gelirleri de günden güne artıyor. Türkiye’de bir e-sporcunun yıllık kazancı 50–150 bin TL arasında değişirken, dünyada milyon doların üzerinde kazançlar sağlanabiliyor.  Spor mu değil mi tartışmaları altında hızla büyümeye devam eden e-spor dünyasını, sektörün profesyonelleri Oksijen’e değerlendirdi.  

“TV yayınları yaygınlaşmalı”

Mustafa Berk Barak (Oyuncu) Leauge Of Legends ve Counter Strike en bilinen e-spor oyunları. Bu oyunlarda boy gösteren Türk oyuncuların hepsi birbirinden başarılı ve kısa sürede adlarını duyurup farklı takımlara transfer oluyorlar. ‘Ruvelius’ takma adını kullanan Mustafa Berk Barak, 21 yaşında. 15 yaşında e-spor’a başladı, 16 yaşında profesyonel oldu. Türkiye’de daha gidilecek çok yol olduğunu söyleyen Barak, “Pandemi sürecinin kesinlikle katkısı olmuştur. Sözleşmeler artık daha profesyonel, mutlaka federasyonun da katkısı olmuştur. Youtube’dan yayınlar oluyor. Ancak izlenme oranları ABD ve Brezilya’nın yine de gerisinde. Sektör, başarısını küçük yaştaki oyunculara borçlu. Her şey yetenek değil. İstikrar, çalışma ve motivasyon başarıyı getirir. Bunun olması için de turnuvaların olması gerek. Televizyonlarda maçlar yaygınlaştırılmalı“ diyor. 

“Sözleşme süreleri uzamalı” 

Onur Can Demirol (Oyuncu) Erken yaşta başarıyı yakalamış oyunculardan biri de, 22 yaşındaki Onur Can Demirol. ‘Bolulu’ takma adıyla blinen Demirol, Galatasaray Orta Koridor’da oynuyor. 9 yıldır e-spor oynayan Demirol, 2021 başında Galatasaray ile sözleşme imzaladı. Gözü yurt dışında olan Demirol “Türkiye’de kazançlar daha düşük. Galatasaray ile 1 yıllık kontratım var. Bazı takımlar 2 yıllık sözleşme yapıyor. Sözleşmeler daha uzun süreli olmalı“ diyor.  Günde 6-7 saat çalıştıklarını söyleyen Demirol antrenmanların pandemi nedeniyle online olarak devam ettiğini söylüyor: “İyi çalışırsan yorucu değil. Her maç sonrasında boynum ve sırtım için egzersiz yapıyorum. Uyurken bile ona göre uyuyorsunuz.  Bu sayede hiç sakatlık geçirmedim. Türkiye’de farklı bir bakış açısı var. Bir oyuncu kötü bir hafta geçirince, sporcu gözden çıkarılıyor. Her takıma, fizyoterapist, psikolog lazım. Çok stresli bir iş bu. Oyuncuların istekleriyle birisi ilgilenmeli. Takım yöneticileri kısa vadeli düşünüyor. Uzun vadeli düşünürlerse seviye yükselir.”

“Sosyal eşitlik için önemli bir araç”

Kaan Kural (Yorumcu) Leugue Of Legends, Super Bowl etkinliğinden sonra dünyada en çok izlenen etkinlik. e-spor yorumculuğu da, lig kadar önemli. Yıllarca basketbol yorumculuğu yapan Kaan Kural, Riot Games’ten gelen teklifi kabul ettiği günden bu yana e-spor maçlarına renk katıyor. e-spor’un kendi kültürünü oluşturmaya başladığını söyleyen Kural “Bir anlamda kültürlerüstü ve global oluşu, e-spor’u dünyanın en büyük sosyal eşitleyicisi yapacak. Örneğin, bir Türk oyuncunun yaptıklarının ABD’de karşılık bulması güzel. Çok ciddi bir stratejik plan kurmak gerekiyor. Spor endüstrisinde hatırı sayılır bir yeri olacak. Dünyada en çok takip edilen spor, e-spor. Türkiye’de çok ciddi oyuncu potansiyeli var“ diyor.

“Birer iş insanı yaratıyoruz”

Umut Danışman (Menajer) e-spor Oyuncuları Derneği’nin kurucu üyelerinden Umut Danışman, aynı zamanda 14 e-spor oyuncusunun menajerliğini yapıyor. Oyuncuların 15-16 yaşında çok boyutlu bir evrene girdiklerini anlatan Danışman “Öncelikle ailelerine bunun bir oyun olmadığını anlatmaları gerekiyor“ diyor. Danışman, e-spor menajerlerinin çalışma sahasını ise “Oyuncuların konsantrasyonları için ne gerekiyorsa yapıyoruz. Bir oyuncuyu, profesyonel bir iş insanına dönüştürüyoruz“ sözleriyle anlatıyor. Danışmanın verdiği bilgilere göre, Türkiye’deki lig oyuncularının yüzde 15’inin aylık kazancı 10 – 25 bin TL arasında. Yeni oyuncular aylık 5-8 bin TL kazanıyor.  Yıldız oyuncuların geliri ise yıllık 300 bin TL’ye kadar çıkabiliyor.

“En büyük sorunlar duruşta, el ve bilekte”

Aslı Aksel (Spor Fizyoterapisti ve Diyetisyen) Oyuncuların ekran karşısında geçirdikleri zaman oldukça uzun. Bu da bazı sağlık sorunlarını beraberinde getiriyor. Bunları aşmak için, oyuncular fizyoterapistler ve beslenme uzmanlarıyla çalışıyor. Hangi egzersizleri yapacakları, kaç saat uyuyacakları, nasıl beslenecekleri uzmanlarca belirleniyor. Aslı Aksel bir fizyoterapist  ve diyetisyen. Aynı zamanda Kadın A Milli Takımı’nın fizyoterapisti de olan Aksel, 15  e-spor oyuncusuna destek veriyor.  Sporcularla düzenli olarak iletişimde olan Aksel, oyuncuların en çok duruş bozuklukları yaşadığını söylüyor: “Çok ciddi postural problemler, sırt, bel ağrıları, el ve el bileğinde karpal tünel sendromu görülüyor. Ekran karşısında sabit bir noktaya baktıkları için, el - göz koordinasyonlarında, göz reflekslerinde azalma oluyor. Omuz başlarının önde olması, tetik parmak sendromu da görülüyor.”

21 bin kişiyle tavla turnuvası

18 – 25 Temmuz 2020 tarihleri arasında “İstanbul Backgammon Tournament” adıyla düzenlenen etkinliğe, 76 ülkeden 21 bin 940 kişi katıldı.  Tavla Stars oyununun geliştiricisi Cem Öztürk  ile birlikte çalışan Atölye Games Genel Müdürü Mehmet Ulusoy, İstanbul Tavla Turnuvası’nı şöyle anlatıyor:  “Dünyanın en büyük tavla etkinliği olarak Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi. Youtube kanallarından 10 milyondan fazla kişi izledi. Turnuva kapsamında, HAYTAP’a 5 ton mama da gönderildi. Turnuva bu özelliğiyle, Milano’daki Dünya Etkinlik Ödüllerinde En İyi Sosyal Sorumluluk Hibrit Etkinliği ödülünü aldı.” Turnuvanın martta ikincisinin düzenlenmesi planlanıyor. Ulusoy, “ Bu kez hedefimiz 50 bin katılımcı, 20 milyon izleyici var. Tüm dünyayı İstanbul’a çekmeyi planlıyoruz” diye ekliyor.

e-spor dünyada çok hızlı gelişti

e-spor aslında 80’li yıllarda Atari gibi konsol oyunlarıyla ortaya çıktı.  Gelişmesi ise bilgisayarların hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldiği 90’lı yılları buldu. Dünyadaki ilk ödüllü organizasyon 1997’de İngiltere’de düzenlenen “Quake” turnuvasıydı. e-spor’un Türkiye’de kendini göstermesi ise 2000’li yıllara rast geliyor. Özellikle internet kafeler bu gelişimin önemli aşamalarından. Kulüp bazındaki ilk yatırım 2003’te kurulan Dark Passage Domino. Türkiye’deki spor kulüplerinden e-spor’a ilk adım atan Beşiktaş.
Yenidoğan çetesi skandalı 4 ile daha sıçradı Kürtlere TC devletinin sahibi olmayı teklif ediyorum Bakanlık satışını yasakladı İran'a verilecek yanıtı konuşmak için henüz çok erken Meteoroloji'den 8 il için sarı kodlu uyarı Üç virüslü bir salgının ortasındayız