Rahmi M. Koç Müzesi, Dünya Bebekleri Sergisi’ne ev sahipliği yapıyor. Sergi, oyuncak sanayisinin önemli kilometre taşı olan bebeklerin Antik Çağ’dan günümüze uzanan yolculuğuna ışık tutuyor
Dünya Bebekleri sergisi, Rahmi M. Koç Müzesi’nin üç yıla yayılan kapsamlı ve titiz bir hazırlık sürecinin ardından Serra Kanyak’ın küratörlüğünde açıldı. 18’inci yüzyılın ahşap bebeklerinden Anadolu’nun bez bebeklerine kadar literatüre girmiş farklı bebek türlerini özel bir seçki ile sunan sergi, hem bebek kavramının kullanım amaçlarını anlatıyor hem de bebek sanayisinin geçirdiği büyük dönüşüm ziyaretçilerin deneyimine açılıyor. Dünya Bebekleri Sergisi’nin hayata geçmesine öncülük eden kişi ise kurucusu Rahmi M. Koç. Kişisel koleksiyonunda bulunan bebekleri sergilenmesi için projeye dahil eden Koç, bu süreçte yaptığı seyahatlerde de eksiklerin tamamlanması için çeşitli bebekler satın almış. Koç’un kişisel koleksiyonunda 18’inci yüzyıl Napoliten bebekleri, 19’uncu yüzyıl Asya bebekleri ve kuklaları ve 20’nci yüzyılın başına tarihlenen kıymetli porselen bebekler, otomat bebekler, Santon bebekler ve kuklalar bulunuyor.
Rahmi Koç:Oyuncak kendi başına sanayidir
Rahmi M. Koç sergi için şöyle diyor: “Vaktiyle müzeler sadece kendi ihtisas konularında veya sahalarında sergiler açarken, şimdi alaka çekebilecek hemen her konuda sergi açıyorlar. İlk bakışta bebek sergisinin sanayicilikle ne ilgisi var diye akla gelse de, unutmamak gerekir ki oyuncak yapımı da kendi başına bir sanayidir. Biz, Rahmi M. Koç Müzesi olarak çeyrek asırlık tarihimizde, İstanbul halkına ve devamlı ziyaretçilerimize değişik bir kulvarda hareket getirmek istedik. Bu vesileyle çok geniş ve derin olan bebek konusunu ele aldık. Ne tür bebek olursa olsun, hangi ülkede yapılırsa yapılsın, hangi derde deva olursa olsun, bebek yapımı, giysisi, kalitesi, prezantasyonu ile başlı başına bir meşgale, sanat ve sektördür. Adeta ülke kültürünün yansımasıdır. Üç yıllık sıkı bir çalışma, satın alma, ödünç alma, hediye alma, konuyu derinliğine araştırma ve çeşitli seyahatler sonucunda bu sergiyi bir araya getirebildik. Her milletten, her yaşta, kız olsun, erkek olsun, ziyaretçilerimizin merak ve beğeniyle sergimizi gezeceklerini ve bu vesileyle bebekler hakkında pek çok yeni bilgi edineceklerini ümit ediyorum. Neticede hepimiz bir gün bebek olduk, sevildik ve o küçüklük safhasını yaşadık. Dolayısıyla, ‘bebek’ deyip geçmemek lazım.” Rahmi M. Koç Müzesi Genel Müdürü Mine Sofuoğlu ekliyor: “Bebek konusunu çok geniş ve derinlemesine ele aldık. Bebeklerin yalnızca birer oyuncak olmasının ötesinde birer sosyolojik unsur, sanat yapıtı ve seri üretim ile birlikte de oyuncak endüstrisinin önemli bir kolu olduğunu düşünüyoruz.” Ve son söz küratör Serra Kanyak’ın: “Bir bebek sergisi hazırlamaya karar verdiğimizde Rahmi Bey’in kişisel koleksiyonunda ve İstanbul ve Ankara Rahmi Koç Müzeleri koleksiyonlarında çeşitli bebekler vardı. Ancak bu sergi için daha geniş bir koleksiyona sahip olmak gerekiyordu. Öncelikle farklı bebek türlerinden edinmek için eksiklerimizi tespit ettim ve sonrasında Rahmi Bey ile koleksiyonumuzda eksik olan bebekleri toparlamaya başladık. Bebek kavramının tarih öncesinden bu yana kullanım amaçlarını kronolojik olarak aktardığımız sergide, tarihsel bir hikaye de sunuyoruz.”