Sahilleri ufak ufak işgal ediyorlar
Doğanın içinde keyifli ve ekonomik bir seçenek olarak ortaya çıkan tiny house’lar imarı olmayan deniz kıyılarına turistik tesis kurmanın yoluna dönüşüyor
Dünyada minimalist bir mimari ve yaşam tarzının yansıması olarak ortaya çıkan, sunduğu ekonomik çözümlerle tutulan “tiny house”lar, yani taşınabilir küçük evler Türkiye’de denetim sorunları ve yasal boşluklar nedeniyle yeni sorunlar yaratmanın eşliğinde. Çünkü imar izni verilmeyen noktalarda da kullanılabiliyorlar. Ege sahillerinde tiny house adı altında turistik tesisler kuranlar ve bundan rant elde edenler türedi bile.
Aslında o bir römork
Tiny house teknik olarak plakası ve ruhsatı ile karavan statüsündeki vasıtalara deniyor. Mobil ev gibi düşünebiliriz zira ulaşım olan her yere gidebiliyor. 10 metrekareden 40 metrekareye kadar büyüklüğü değişebiliyor. Ağırlığı ise 3 bin 500 kilogramı geçemiyor. Elektrik ihtiyacı ya güneş panellerinden ya da şebekeden sağlanıyor. Su tankı ya da artezyen suyu kullanabiliyorlar. Foseptik ihtiyacı ise tankla ve çukur kazılarak karşılanıyor.
İmara ve yapı kayıt belgesi zorunluluğuna tabi değiller. Motorlu Taşıtlar Vergisi’ne de tabi değiller. Ancak bir araç statüsünde olduklarından seyir halindeyken muayenelerinin yapılmış olması gerekiyor. Sadece çekilmek istendiklerinde ehliyet ve ruhsatlı çeki demiri gerektiriyorlar.
Masrafı daha az
Tiny house’ların tercih edilmesininin sebeplerinden biri ekonomik. EVA Gayrimenkul Değerleme Uzman Yardımcısı Anıl Ünlü “İnşaat sırasında çıkacak inşaat ruhsatı, kazı, hafriyat, zemin etüdü gibi masraflardan kaçınmak isteyenler tercih ediyor” diyor.
Türkiye’nin ilk üreticilerinden biri, 2017’den beri tiny house pazarında olan Yako Groups. Yönetim Kurulu Başkanı Galip Ölmez, en fazla tercih edilen modelin asma katlı loft’lar olduğunu söylüyor. 2020’de satışları pandeminin de etkisiyle bir önceki yıla göre yüzde 150 artarken 2021’de ise 2020’ye kıyasla satışlarda yüzde 250’lik bir artış görmüşler.
Yedi yıldır tiny house sektöründe olan Vagoon House’un ortağı Canan Demirer ise müşteri profilini şöyle tanımlıyor: “Çoğu beyaz yakalı, sabit maaşlı, kültür düzeyi yüksek, doğaya aşık, şehirden kaçmak ve çocuklarıyla doğada vakit geçirmek isteyen insanlar.”
Aktardığına göre yılda 150-200 ünite üretiyorlar ve sipariş verenler için yaklaşık 8 aylık bir sıra var.
Butik oteller alıyor
Üç yıldır sektörde olan Mooble House’un Genel Müdürü Müge Şimşek kurumsal alıcıların büyük çoğunluğunun butik oteller olduğu bilgisini veriyor. “En çok Datça, Alaçatı gibi butik otel yerleşkesi olan yerlerden talep alıyoruz. Fiyatı 17 bin euro’dan başlıyor. Mevcut tesisi olan işletmeler oda kapasitesini artırmak için tiny house alıyor. Sezona yetişmek isteyen oteller, inşaat yerine bu seçeneği değerlendiriyor.”
Aylık kira 40 bin TL
Tiny house’un kiralanması hukuki olarak sorunlu çünkü bunun için işletmelerin turizm belgesi alması zorunlu ve ruhsat sadece imarlı yerlere verilebiliyor. Arazisine tiny house koyarak online gayrimenkul sitelerinde kiraya verenler de oldukça fazla. Örneğin Muğla Akyaka’da sahile 500 metre uzaklıkta, bir bahçe içindeki 25 metrekarelik bir tiny house’un iki kişi için günlük kiralama bedeli 500 TL. Aylık kiraya verenler de var. Fethiye Göcek’te bahçeli, müstakil, 28 metrekare bir tiny house’un aylık kirası 40 bin TL.
Nerelerde yaygın?
- İstanbul: Şile, Ağva, Beykoz, Çatalca, Silivri
- Ankara: Gölbaşı
- Sakarya: Sapanca, Karasu
- Kocaeli: Kandıra, Kartepe, Maşukiye
- Balıkesir: Edremit, Burhaniye, Ayvalık, Gömeç
- Bursa: İznik, Gemlik, Mudanya
- İzmir: Bergama, Menderes, Selçuk, Karaburun, Urla
- Muğla: Köyceğiz, Marmaris, Ula, Bodrum, Milas
- Çanakkale: Gelibolu, Eceabat, Lapseki, Ayvacık