Son Troyalılar’ın yenilenen köyleri

Troya antik kentinin komşularından Tevfikiye arkeo-köy’e, Çıplak Köyü ise etno-köy’e dönüştü. Opet’in desteğiyle düzenlenen köylerin çok özel atmosferi görmeye değer

Son Troyalıların yaşadığı, Tevfikiye ve Çıplak taşın toprağın belleğini, şimdinin bilgisiyle yoğuran Çanakkale’nin iki köyü. Troya’nın hemen yanı başındaki bu iki köy 2017’den beri dokusunu ve kimliğini kaybetmeden fiziksel ve sosyal değişim içinde yenileniyor. Antik kentin komşularından Tevfikiye Arkeoköy’e, Çıplak Köyü ise Etnoköy’e dönüşmüş. Opet’in “Tarihe Saygı Projesi” kapsamında desteklediği bu iki köyü gezerek yapılanları hem köylülerden hem de her iki köydeki çalışmaları yürüten Opet’in Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk’ten dinledim. 

Troya’dan bugüne

Tarihe Saygı Projesi’nden hemen önce 2005 yılında “Örnek Köy” projesi yola çıkan OPET; ilk önce köylerin kendi kendine yetmesi, tarihi, coğrafi ve kültürel potansiyelinin değerlendirilmesinin yanı sıra, eğitim düzeyinin yükselmesi ve çevre bilincinin gelişmesi gibi toplumsal göstergeleri de hedeflemiş.  Tarihi Gelibolu Yarımadası’nın doğal dokusunu koruyarak, çağdaş bir görünüme kavuşması için 2006 yılında başlayan “Tarihe Saygı Projesi” ise önceki projenin devamı. “2018 Troya Yılı”nda; ise projenin sınırları yarımadanın karşına geçerek, son Troyalıların yaşadığı köylere varmış. Önce Tevfikiye Köyü ile başlamış yeni proje. Köy; Troya dönemini yaşatan atmosferi, binaları, figürleri, tarihi ve mitolojik değerleri ile açık hava müzesi niteliğinde arkeo-köy haline getirilmiş. Türkiye’de bir ilk olan arkeo-köy konsepti ile Tevfikiye köyünün; Troya Antik Kenti’ne yapılan ziyaretler sırasında mola verilen, gezilen, hediyelik eşya alışverişinin yapılabileceği ve Troya tarihinden izler taşıyan bir köy haline getirilmesi amaçlanmış. Restorasyon çalışmalarının yanında Çanakkale Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü iş birliğiyle farklı başlıklarda kurslar açılmış.  Köylülerin de aktif katılımıyla hayata geçirilen Tevfikiye arkeo-köyde yapılanlardan bazıları şöyle: Köy meydanında bulunan sağlık ocağı “Globi Kafe” adıyla yöreye özgü lezzetlerin sunulduğu bir mekâna dönüştürülmüş. Kafe adının yörenin lezzetli tatlısından alıyor. Köy kahvesi ve düğün salonu “Troya 6” dönemi konseptine göre mimari yenileme çalışmaları yapılarak, müze ve kültür sanat merkezine dönüştürülmüş. Köy içinde yer alan ve kullanılmayan eski köy okulu pansiyona dönüştürülmüş çok sayıda misafir ağırlamaya başlamış. 

Proje sürecek

Çıplak Köyü bu projenin ikinci durağı. Troya bölgesinin kültür mirasının zenginliklerinden ilham alarak kurgulanmış konseptlerle yenilenen köy, tıpkı Tevfikiye gibi doğa ve tarihle uyumlu bir şekilde yenilenmiş. Geçen ay bu köyde açılan kursları başarıyla tamamlayanların sertifika törenini izlemek ve bu iki köyde yapılanları görmek için oradaydım. Hem Çıplak Köyü’nün “Etno-köy” kavramıyla dönüşümü hem de Tevfikiye Köyü’nün  “Arkeo-Köy” başlığıyla yenilenme projeleri; Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi öğretim üyeleri; Troya Kazı Başkanı Prof. Dr. Rüstem Aslan’ın bilimsel, Dr. Seyhan Boztepe’nin sanat-tasarım ve sanat tarihçisi Deniz Erbaş’ın danışmanlığı ile gerçekleştirmiş. Ören yeri, müze ve dönüşüm ve değişim ekseninde arkeolojik alanla iç içe yaşayan çevre köylerdeki çalışmalar, sergiler, atölye çalışmaları, çocuklarla gerçekleştirilen etkinlikler gelecekte de “Tarihe Saygı Projesi” kapsamında devam edecek.

Etno- köyde neler var?

Çıplak Köy, projenin yeni meyvesi. 2019 yılında Çıplak Köyü’nde başlayan çalışmalarla Troya Müzesi’nin hemen yanı başında yer alan köy etno-köy haline getirilmiş. Troya ve arkeolojinin doğuşu, Osmanlı, 20’nci yüzyıl başı savaşlar dönemi ve Cumhuriyet’in izlerini taşıyan Çıplak Köyü’nde devam eden çalışmalar, Çanakkale’nin Türk ve Osmanlı tarihinden bir kesit olarak tasarlanmış. Geleneksel tarımın izlerinin hâlâ bulunabildiği Çıplak Köyü’nde ziyaretçilere köy tarihçesini özgün motiflerle aktaran bir yaşam alanı dizayn edilmiş ve bu kez çalışmaların ana eksenini; insan yapımı kültürel öğeleri ele alan bir bilim dalı olan etnografya kelimesinden türetilen “Etno-Köy” kavramı oluşturmuş. Metruk halde bulunan bir köy evi Troya kazılarının tarihini, buluntuları ve keşiflerle ilerleyen bir hikâyeyi yansıtan ‘Arkeoloji Evi’ olarak düzenlenmiş. “Arkeoloji Evi”nin yanındaki bir bina ise “Osmanlı’dan Günümüze Yerel Tarih Evi” olarak düzenlenerek tarımın tarihi, Çıplak ve Troya bölgesinden farklı buluntu ve görsel belgeler ışığında ele alınmış. Yerel Tarih Evi’nin hemen arkasındaki bina, köy pansiyonuna dönüştürülmüş…
Yenidoğan çetesi skandalı 4 ile daha sıçradı Kürtlere TC devletinin sahibi olmayı teklif ediyorum Bakanlık satışını yasakladı İran'a verilecek yanıtı konuşmak için henüz çok erken Meteoroloji'den 8 il için sarı kodlu uyarı Üç virüslü bir salgının ortasındayız