TBMM'de 'kayyım' tartışması

TBMM Genel Kurulu'nda, AK Parti, CHP, MHP ve DEM Parti'li milletvekilleri arasında dört belediyeye kayyım atanmasına ilişkin tartışma yaşandı

TBMM Genel Kurulu, kamuoyunda 9'uncu Yargı Paketi olarak da bilinen, 'Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni görüşmek üzere Meclis Başkanvekili Celal Adan başkanlığında toplandı. Genel Kurul'da DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit dışında DEM Parti milletvekilleri bulunmadı.

"Halk köfteciye bakandan daha çok güveniyor"

Grup başkanvekillerinin açıklama yaptığı bölümde söz alan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Recep Tayyip Erdoğan’ın bir dönem daha cumhurbaşkanı seçilmesi için anayasa değişikliği istediği açıklamasını hatırlattı. Başarır, "Bu Anayasa'yı siz yaptınız siz. Maalesef ki siz yaptınız; utanarak söylüyorum ki siz yaptınız, 2017’de tek adama bu ülkeyi teslim ettiniz. Neymiş? Anayasa değişirse, Erdoğan bir kez daha aday olup Cumhurbaşkanı olursa yoksulluk bitecekmiş, terör bitecekmiş. Yahu, 22 yılda terörün de bu hale gelmesi, yoksulluğun da bu hale gelmesi, dış politikanın da bu hale gelmesi, devletin bu hale gelmesi sizin suçunuz. Anayasa’yı değiştirelim, refah gelecek, bir kez daha Tayyip Bey aday olsun devlet kurumlarının itibarı kalmadı. RTÜK Başkanı çıkmış diyor ki, 'Ben hangi programa ceza versem daha çok izleniyor.' Bir köfteciye ceza veriyor bakanlık, köftecinin önünde kuyruklar var. Çünkü daha çok güveniyor, Köfteci Yusuf’a Bakandan daha çok güveniyor bu halk. Devlet kurumları bu halde, yargıya kimse güvenmiyor; Anayasa'yı değiştirip Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa 101, 116 net- bir daha aday olamaz, olamaz" 

MHP'li Akçay: Sözümüzün arkasındayız

Başarır'ın açıklamaları üzerine söz alan MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, 2024 yılında dünya genelinde seçimlerin yapıldığını belirterek, "Pek çok hükümet değişiklikleri, lider değişiklikleri olacak. Ve Sayın Cumhurbaşkanımızın da uzun ve engin tecrübesiyle en azından bir dönem daha ülkemizin istikrarlı yönetimi ve yurt dışında Türkiye'nin temsiliyeti bakımından da çok faydalı olacağı için bu birikimin dünya politiği ölçeğinde yansıtılması bakımından değerli bulduğumuz için bunu, bu görüşü dile getirdik. Tabii bütün partilerin görüşleri, demokratik bir rekabet ve yarış içerisinde saygıdeğerdir. Bu görüşümüze de saygı duyulmasını bekliyoruz. Kabul edilir, edilmez; olur, olmaz ama neticede bir politik görüşümüzü, siyasetimizi, duruşumuzu ifade ediyoruz; durum bundan ibarettir. Sözümüzün arkasındayız, Genel Başkanımızın bugünkü ifadesiyle, teklifimizde de ısrarlıyız" diye konuştu.

AK Parti'li Akbaşoğlu: 'Kürtlere ayrım yapılıyor' demek ayrımcılık

AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu ise kayyım kararlarıyla ilgili yöneltilen eleştirilere şu yanıtı verdi: "DEM’den, HDP’den, başka partilerden görev süresini sonuna kadar sonuçlanan, yürüten ve görevini devam ettiren birçok belediye başkanı da vardır. Şu ifade ediliyor Esenyurt’la ilgili, 'AK Parti kaybetti, onun için buraya kayyum atandı'. Yahu 6 yıldır CHP yönetiyor Esenyurt’u, 2019’dan 2024’e kadar CHP’nin yönetiminde. Geçen dönem niçin kayyum atanmadı? Demek ki o zaman sözünüzün hiçbir hükmü yok. Şunu çok açık ve seçik bir şekilde söyleyeyim ki; Türk, Kürt, Arap, hangi kökenden olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes eşit yurttaştır. Hiçbir kimse Türk, Kürt veya Arap olduğu için bir şekilde cezalandırılmamaktadır. Mevzuata aykırı bir şekilde suç işleyen Türk’se de Kürt’se de Arap’sa da Laz’sa da Pomak’sa da ne kökenden olursa olsun o gerekli cezayı almaktadır. Bu konuda Kürt kardeşlerimizi istismar etmek ve 'Kürtlere ayrım yapılıyor' demek ayrımcılıktır. Biz Kürt kardeşlerimizi de PKK’dan, her türlü terörden ve terörle yardım ve yataklık yapanlardan koruyor ve Kürt kardeşlerimizi terörden özgürleştiriyoruz, yaptığımız işin esası tam da budur."

"Hüseyin Yayman burada, Ahmet Özer Silivri’de"

Genel Kurul'da tartışmalar sürerken CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, kürsüden konuşma talebini iletti. Başarır, "2002’de belediye başkanlarına önüne gelen, kafasına göre kayyum atamıyordu. Yahu, diyorsunuz ki, 'Görevinden dolayı', Adamlara görev yaptırmadınız, martta seçildi. Sonra görevinden dolayı işlenen suçlar; rüşvet, zimmet, irtikap, hangisinde böyle bir iddia var? Şimdi, dedin ki, 'Terör örgütünün kırmızı bültenle aranan üyesiyle konuşmuş.' Remzi Kartal, Hüseyin Bey (Hüseyin Yayman Genel Kurul’a girdi), hoş geldin. Siz onunla yemek yediniz mi? Remzi Kartal’la yemek yediniz mi? Evet, hayır, rica ediyorum. Bölgemin Milletvekilisiniz. Yemek yediniz mi? Yediniz. Yahu, Hüseyin Yayman burada, Ahmet Özer Silivri’de. Olacak şey mi bu? AKP’liysen terör örgütü üyesiyle yemek yersin. AKP'liysen; FETÖ’nün elebaşıyla telefonla konuşursun, Amerika'ya gidersin, ticaret yaparsın ama muhalifsen suçun olsun olmasın gözaltına alınırsın, açığa alınırsın, tutuklanırsın. Ben size bir şey söyleyeyim gelin, bir teklifim var, bu Meclis bu töhmetten kurtulsun. Son 14 yılda siyaset yapmış insanların FETÖ’yle, PKK’yla, terör örgütleriyle yaptığı görüşmeleri bir çıkartalım. Ya, bir çıkartalım, geriye dönük var ya milletvekiliniz kalmaz, geriye dönük milletvekiliniz kalmaz. O yüzden önce bir aynaya bakın, ondan sonra insanları suçlayın" ifadelerini kullandı.

DEM Parti'li Koçyiğit: Milattan önceyi arar olduk

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ise yaşanan tartışmalara ilişkin, "Şimdi, 3 Kasım 2002'de, evet, kuruldunuz, iktidara geldiniz, 4 Kasım tarihleriyle de darbe yaparak darbeci bir hükümet olduğunuzu tescillettiniz. 22 yıldır hak gasplarıyla, hukuksuzlukla yol alan bir iktidarsınız. Dile kolay, 22 yıldır insanların hakkını yiye yiye yiye yola devam ediyorsunuz. Guinness Rekorlar Kitabı’na girmeye adaysınız. Biz de sizi önereceğiz bu haksız ve hukuksuz uygulamalarınızla. Elinizde görevleriyle ilgili bir suç isnadı var mı? Yok. Görevleriyle ilgili istismar edildiğine dair bir dava var mı? Yok. Kesinleşmiş bir yargı kararı var mı? Yok. Neye yaslanıyorsunuz? OHAL döneminde çıkardığınız bir KHK'ye yaslanıyorsunuz ve 'Allah'ın lütfu' dediğiniz OHAL'i bugün halkın sırtında Demokles'in kılıcına çevirmişsiniz. Her yere kayyum atıyorsunuz, her yeri talan ediyorsunuz ve bir de burada gelip bunu hukuksal kılıf altında savunuyorsunuz. Size söyleyeyim, 98'de Tayyip Erdoğan’a soruşturma açıldı mı? Açıldı. Soruşturma sürecinde görevden uzaklaştırıldı mı? Uzaklaştırılmadı. Dava devam etti, ceza aldı, en son Danıştay, ondan sonra başkanlığının düşürülmesine karar verildi. Hangi hukuktan bahsediyorsunuz? 'Eski Türkiye, eski Türkiye' diyorsunuz, eski Türkiye'yi değil, milattan önceyi arar olduk sizin sayenizde ya. Hukuk mu bıraktınız, hak mı bıraktınız?" diye konuştu.

"Belediye başkanları mevzuata göre açığa alındı"

Meclis Başkanvekili Celal Adan, gündeme geçme teklifinde bulunurken AK Parti ve CHP'liler arasında sataşma polemiği yaşandı. AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, "Çok açık ve seçik şekilde aslında kanunu biraz evvel bütün kamuoyunun ve Meclisin bilgilerine sundum. Anayasa 127’nci madde açık. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 45, 46 ve 47’nci maddeleri çok açık. Terör veya terör örgütlerine yardım ve yataklık suçları sebebiyle görevden uzaklaştırılma da burada dercedilmiş ve 'Kanun hükmünde kararnameyle getirdiniz' dediğiniz şeyi biz Mecliste kanunlaştırdık. Bu konuda daha önceden 1982 tarihli Anayasa hükmü ve 2005 tarihli Belediye Kanunu’nda bunlar dercedilmiş. Dolayısıyla, ilgili mevzuat uygulanmıştır. Bu konuda başka bir değerlendirme bizim tarafımızdan kabul edilemez. Mardin’le ilgili alt mahkemede 10 yıl hapis cezası alan, Batman’la ilgili alt mahkemede 6 yıl hapis cezası alan ve Şanlıurfa Halfeti’de 6 yıl 3 ay hapis cezası alan ancak bütün bu belediye başkanlarıyla ilgili de 2024’te soruşturma kapsamında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan ayrıca savcılık tarafından soruşturma başlatılan belediye başkanları olması sıfatıyla, o nedenle bu ilgili mevzuata göre açığa alınmıştır" dedi.

"Ben orada akademisyen olarak bulunuyorum"

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır'ın, eleştirileri üzerine söz alan AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, "Son bir haftadır bir fotoğraf üzerinden yapılan bir tartışma var. Bu tartışmayla ilgili şimdiye kadar sustuk, dinledik insanlar bildiklerini bir konuşsunlar diye. Meselenin ana fikri şudur, açıklıkla belirtmek isterim: Ben siyasal bilgiler fakültesi mezunu bir kardeşinizim, Gazi Üniversitesinde Kamu Yönetimi bölümünde hoca olarak çalıştım, bir Türk olarak, 'Türkiye'nin Kürt Sorunu Hafızası'nı yazdım ve herkes bunu biliyor zaten, bilmiyorsa açıp bakmasını rica ederim. Bu konuyla ilgili; bir, o resimde, ben Avrupa Parlamentosu'nda çözüm süreciyle ilgili bir toplantıya gittim akademisyen olarak, gazeteci olarak ve Vatan Gazetesi'nde bütün bunları da yazdım. Arkadaşların mal bulmuş mağribi gibi bunun üstünden yorum yapmasını da tuhaf karşılıyorum. Çünkü ben bunları zaten Vatan Gazetesinde yazdım. İkincisi, ben orada akademisyen olarak bulunuyorum, hiçbir siyasetçi kimliğim yok ve asıl önemlisi benim orada ne dediğim. Ben Avrupa Parlamentosu'nda çözüm sürecini savunan, Türkler ile Kürtlerin kardeş olduğuna inanan ve Devlet Bey’in referans verdiği Ziya Gökalp’in sözünü tekrar anlatarak şunu demişim, 'Türk’ü sevmeyen Kürt olmaz, Kürt’ü sevmeyen Türk olmaz.' Biz bin yıldır beraberiz, kardeşiz, duygudaşız, tarihdaşız ve aynı gelecekte beraberiz. Nasıl ki 1071’de Sultan Alparslan’ın ordusunda beraber yer aldıysak, Çanakkale’de beraber yer aldıysak, Kıbrıs Harbi’nde beraber yer aldıysak emperyalistlere karşı da yer alacağız" değerlendirmesinde bulundu.

"Uyduruk gerekçelerden soruşturma açılıyor"

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu'na yanıt vererek, "Şimdi, sabahtan beri bir gerçek çarpıtılıyor. Kanun, Anayasa tahrif ediliyor ya. Anayasa’nın maddesi açık, onu bile çarpıtıyorlar. Şimdi, süreç nasıl işliyor? Belediye başkanlarımız aday oluyor, seçime gidiyor, düğmeye basıyorlar. Akın Gürlek gibi talimatlı savcılar dosyaları hareketlendiriyor. Hiç olmayan, uyduruk gerekçelerden soruşturma, kovuşturma açılıyor ve ondan sonra da kayyum gerekçesi yapılıyor. Başkan, bir önceki dönemde hiç cezası olmayan Ergani Belediye Başkanımız Ahmet Kaya'yı soruşturmadan uzaklaştırdılar, beraat etti, yine göreve iade etmediler. Onun için, 'Gözünün üzerinde kaşın var' diye kayyum atayan bu anlayış gelip burada bize hukuk mavalı anlatmasın, masal anlatmasın. Mesele nettir: Kürt düşmanısınız. Kayyum atayarak kaynaklara, halkın iradesine çökmek istiyorsunuz; bu kadar açık ve net" ifadelerini kullandı.

"O görüşünce terörist oluyor da sen niye olmuyorsun?"

AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman'a cevap vermek üzere CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır söz aldı. Başarır, "Aslında Sayın Hüseyin Yayman tam da meselenin ortasından konuştu. Şimdi, ben 'O yargılansın, onu cezaevine atın.' falan demiyorum; suçlu demiyorum size, bakın" derken Yayman, "Mahir Bey, kitabı oku, kitabı" şeklinde yanıt verdi. Başarır bunu üzerine, "Dinliyor musunuz, dinliyor musunuz? Siz gayet güzel açıkladınız durumu. Şimdi, beni dinlerseniz, ben size bir suçlama getirmiyorum. Ben diyorum ki; Ahmet Özer’le telefonla konuşmuş. O da bir profesör, rektör yardımcılığı yapmış, öğrenci yetiştirmiş, yirmi yıldır bunu yapmış. O görüşünce terörist oluyor da sen niye olmuyorsun? 'Yemek yemişsin' diyorum. Benim söylediğim bu. Yoksa ben sizi suçlamıyorum" diye konuştu.

Genel Kurul'da tartışmalar sürerken son kez söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, "Herhangi bir sataşma olmadan şunu ifade ediyorum net bir şekilde: AK Parti, Türkiye Cumhuriyeti Devleti bütün aziz milletimizin tüm fertleri eşit yurttaşlık içerisinde Türküyle, Kürtüyle, Arabıyla 85 milyon insanımızın tamamı kardeşliği pekiştirecektir. Terörün, teröristin karşısında duracaktır, terörün ve teröristin başına ezmeye devam edeceğiz. Türk-Kürt-Arap hem kendi içimizde hem bölgemizde barış düzenini mutlaka gerçekleştireceğiz. Yeniden büyük Türkiye'nin Türkiye yüzyılıyla ileriye doğru gitmesine Türk-Kürt kardeşliğiyle hep beraber kesin kararımızı vermiş bir şekilde ilerleyeceğiz" dedi.

"Erdoğan’ın iktidarını bir gün daha uzatma planlaması"

Genel Kurul'da Saadet Partisi ve İYİ Parti'nin Meclis Başkanlığına sunduğu araştırma önergelerinin reddedilmesinin ardından CHP Grup önerisine geçildi. 'Kayyum atamalarının Anayasa’ya, demokrasiye ve hukuk kuralları ilkesine aykırılığının incelenmesi' amacıyla sunulan araştırma önergesinin gerekçesini açıklamak üzere CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan söz aldı. Tezcan "Ne yazık ki geçen haftadan bu yana Türkiye'nin gündeminde seçilmiş belediye başkanlarına kayyum tayin eden, milletin iradesini ayaklar altına alan kötü uygulamalarla meşgulüz. Geçen haftadan bu yana 4 belediyeye kayyum atandı. Dün sabah uyandık, 3 belediye Mardin, Batman, Halfeti Belediyeleri; geçen hafta da biliyorsunuz, Esenyurt Belediyesiyle başladı. Bu, tesadüfi bir şey değil. Tabii, bu kayyumla ilgili kanun hükmünde kararname çıktığından bu yana 149 belediyeye kayyum atanmış ancak son günlerde yaşadığımız süreç başka bir kurgunun ipuçlarını veriyor, başka bir işaret gösteriyor. Bunları herkes kendince okumaya çalışıyordu ama işin sırrı bugün tahmin edildiği üzere Sayın Bahçeli’nin grup konuşmasında çözüldü. Atılan adımların arkasındaki bütün planlama Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidarını bir gün daha uzatma planlanmasıdır, bir gün daha uzatma" dedi. Tezcan, konuşması sürerken MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay'ın "Hadi be. Saçmalıyorsun ya" demesi üzerine, "Erdoğan bir gün daha iktidarda kalsın isterse Türkiye yansın, Erdoğan bir gün daha iktidarda kalsın isterse milletin iradesi ayaklar altına alınsın, hiç önemi yok. Yaklaşım bu" diye konuştu. 

"Siyaset çelik çomak oyunu değil"

Tezcan'ın açıklamalarının ardından MHP'li milletvekilleri ile CHP milletvekilleri arasında tartışma çıktı. MHP milletvekilleri Tezcan'a, 'Senden dost olmaz. Daha dün, 'Baba' diye etrafında dönüyordunuz' derken, CHP'li milletvekilleri ise 'Apo’yu çağırın gelsin, Apo’yu çağırın gelsin, oy atsın. Çağırın Apo’yu' şeklinde yanıt verdi. İki parti milletvekilleri arasında karşılıklı, 'Terbiyesiz' şeklinde polemik yaşandı. MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, "Bülent Tezcan geçen hafta da benzeri şekilde böyle demagojiye ve polemiğe yönelik sığ birtakım yorumlarla ne sözü anlamış. Sözler lafzıyla, ruhuyla mana ifade eder; zarfa değil, mazrufa bakacaksınız ve ayrıca bu sözlere karşı kör ve sağır da olmaması gerekir. Meselenin özünde ya siyaset ya terör vardır. Eğer bir Belediye Başkanı hakkında terör örgütüyle ilgili irtibat, iltisak, bağlantılar söz konusuysa bir kere çelik çomak oynanmıyordur ama Bülent Tezcan Bey gördüğüm kadarıyla çelik çomak oynuyor. Siyaset çelik çomak oyunu değildir, polemik, demagoji de değildir, kahvehane dırdırı da değildir. Öncelikle bütün açıklamaları 1 Ekim'den bu yana bugüne kadarki bir bütünlük içerisinde, aklıselimle, sağduyuyla, hiçbir sığlığa kapılmadan yorumlaması gerekir" değerlendirmesinde bulundu. 

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay'ın açıklamaları üzerine söz alan CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, "Burası milletin kürsüsü ve Meclisin kürsüsünde düşüncelerimizi söyleyeceğiz. Meclisin kürsüsüne bir terör örgütü liderini davet ederken rahatsız olmuyorsak milletin seçilmiş milletvekilinin burada konuşmasından da rahatsız olmayacağız, onu da kabul edeceğiz. Burada herkesin tabii ki kendi penceresinden değerlendirmeleri olacaktır ama bir de milletin vicdan terazisi var, vicdan terazisi; oraya bakacağız. O vicdan terazisi diyor ki, yahu, siz 2013 yılında çözüm sürecini başlattık diye İmralı’da devletin gözetiminde bir görüşme planladınız. O zaman MHP'nin de nerede durduğunu biliyorum, bizim de nerede durduğumuzu biliyorum; beraber milletvekiliydik burada. Bu görüşmelerde devletin kontrolü altında terör örgütünün lideriyle bazı konuşmalar yapılmış, bugünkü Esenyurt Belediye Başkanımızın adını birileri önermiş. İşte, o, 'terör' dediğiniz gerekçe, bugün onu görevden aldıran gerekçe, almalarına bahane uydurdukları gerekçe orada terör örgütü liderine birileri bunu referans verdi diye yani şimdi referans verilen kişiyi Meclise çağırdığınız günlerde kalkıp da o referansın haberi olmadan muhatap olana, terör örgütü üyesi' diyorsanız bunu milletin vicdanına ve izanına havale ediyorum" ifadelerini kullandı. 

CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan'ın açıklamaları üzerine söz alan MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, "Bugüne kadar, bu Esenyurt Belediye Başkanıyla ilgili iddiaları Türkiye'nin ana muhalefet partisi olarak, bir de şu açıdan da bakmak gerekmez mi, acaba bu iddialar doğru mudur? Manisa’nın Kula ilçesinde CHP'li Belediye Başkanı makamında 7 kişiyle belediyeyle iş yaptığı 2 kişiyi öldüresiye linç etti. Herhangi bir disiplin soruşturması yaptınız mı kendisine? '1 saat içerisinde 580 bin lira parayı bu masaya koyacaksın' diye Belediye Başkanı icbar etti. Bütün personeli mesaiden çıkardılar, kameraları kapattırdılar; ondan sonra bir ayı aşkın süre komada hayat mücadelesi verdi vatandaş ve en sonunda Sayın Özgür Bey dedi ki, 'Efendim, kamu parasını takip ediyorum' Kamu parası vatandaşı linç ederek mi takip ediliyor? Örnek için söylüyorum. Zarfla değil, meselenin özüyle ilgilenmenizi tavsiye ediyorum ve Bülent Tezcan Bey’in de artık kendisi tecrübeli, hukukçu bir parlamenter arkadaşımız daha yetkin, daha derinlikli konuşmalar yapmasını beklerim" diye konuştu.

"Sayın Akbaşoğlu’na soruyorum: Bunun neresindesiniz?"

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay'ın açıklamaları üzerine söz alan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, "'Çözüm', 'Barış', 'Kanın durması', 'Anaların ağlamaması', bunu birçok şekilde tanımlayabiliriz. CHP 2010 yılından beri çözüm önerilerini sundu. Bakın, Sayın Başkanım, dedik ki; bir, buranın çözüm yeri Parlamento, Meclis. İki, çözüm mutlaka ki yasal, anayasal zeminde olmalı. Üç, şeffaf olmalı; dört, toplumsal uzlaşı olmalı. Şimdi, Genel Başkanınızın sunmuş olduğu önerilerde bunun hangisi var? Hangisi var? Allah aşkına, hangisi var? Ben bunu sormak zorunda değil miyim? Sayın Akbaşoğlu’na soruyorum: Bunun neresindesiniz, ne biliyorsunuz? Sizlere soruyorum: Neresindesiniz, ne biliyoruz? Meclis her şeyden bihaber arkadaşlar; en son Meclis duyuyor, en son toplum duyuyor ve bu iş ondan sonra sarpa sarıyor. Sarar, ortak akıl yoksa, toplumsal uzlaşı yoksa, şeffaflık yoksa olmaz. Bir belediye başkanının birkaç kişiyi dövmesi kabul edilir bir şey değil; yargılanıyor, bunun hesabını sorarız, hesabını verir ama bu ülke, Ankara'nın göbeğinde öldürülen bir akademisyen Sinan Ateş’in hesabını ve faillerini soramadı, bulamadı" dedi.

"Mevcut Anayasa, Meclis kararıyla bir daha aday olabilme imkanını getiriyor"

AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır'ın sözleri üzerine, "Meselenin özü, bu yaşadığımız süreçlerle ilgili Türk ve Kürt kardeşliğini ebedi kılmak, her türlü emperyalist ve siyonist oyunu kuranların kursağında bırakmak; özü ve özeti bu. Bin yıldır bu toprakları vatan ittihaz etmişiz, et ve kemik gibi, ruh ve beden gibi hep beraberiz. Bir ve beraberliğimizi kimse, hiçbir terör örgütü, hiçbir emperyalist veya Siyonist plan bozamayacaktır; bunu ifade ediyorum. Buradaki çabalar, Cumhur İttifakı’nın ortaya koyduğu perspektif tam da budur; bunun altında başka bir şey aramaya da gerek yoktur. Her şey de şeffaf bir şekilde, kamuoyunun önünde ilan ve izah edilmekte, şunu ifade ediyoruz: Her şey şeffaf bir şekilde, kamuoyu önünde paylaşılmaktadır. 85 milyon insanımızın tamamının esenliği gözetilmektedir; Cumhur İttifakı’nın amacı budur. Yeni anayasal süreçle ilgili çağrıların da asla Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın görev süresini bir gün daha uzatmaya matuf olmadığının altını çizmek isterim. Zaten mevcut Anayasa 116’ncı madde diyor ki, 'Cumhurbaşkanının seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır. Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir.' Mevcut Anayasa, Meclis kararıyla bir daha aday olabilme imkanını zaten getiriyor" değerlendirmesinde bulundu.

"Herkesin sözüne dikkat etmesinde fayda var"

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay ise "Bizi belli çağrımız nedeniyle eleştiren Sayın Bülent Tezcan’ın 26 Ocak 2016’da HDP Kongresi’nde PKK marşları söylenirken bu terörist başının posterleri huzurunda ayakta saygı duruşunda bulunduğunu da maalesef hatırlattılar bana; bu, hafızalarda da var. Yani, bütün şeyleri söylemek istemeyiz ama herkesin sözüne dikkat etmesinde de fayda var" ifadelerini kullandı.

"Hangi hukukla Öcalan’ı Meclis kürsüsüne getirecekler"

Genel Kurul'da tartışmalar sürerken söz alan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, "Şimdi, ben şunu öğrenmek istiyorum, 2 Sayın Grup Başkanvekiline de sormak istiyorum. Sormak hakkım çünkü bugün Türkiye’de 31 Mart seçimlerinde 1’inci olan partinin Grup Başkan Vekiliyim, en fazla oy alan partinin. Bana bir şeyi anlatsınlar; Anayasa’nın hangi maddelerinden gelerek, Mecliste hangi görüşmeleri yaparak, hangi hukukla İmralı’dan Abdullah Öcalan’ı Meclis kürsüsüne getirecekler, konuşturacaklar, bunu nereden başlayıp, ne şekilde buraya getirecekler? Bunu sormak benim hakkım. Şimdi, bir parti bunu söylüyorsa, 'Gelsin kürsüye, Meclise konuşsun' diyorsa ben bunun nereden başlayıp, nereden biteceğini, hangi süreçlerden geçeceğini, Anayasa’yla ilgili durumu, toplumsal uzlaşının neresinde olduğunu sorarım. Bana bunu açıklayın" diye konuştu.

"Müzakere çağrısı yok, masa kurulmuş değil"

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay ise "Sayın Başarır şunu açıklasınlar dediler de geçmiş dönemlerde, yine bu dönemde verildi mi bilmiyorum ama geçen dönemlerde CHP'nin değerli grup başkanvekillerinin ve milletvekillerinin imzasıyla Öcalan’ın taleplerinin bu Meclise kanun teklifi, İç Tüzük değişiklik teklifi ve araştırma komisyonu kurulmasına ilişkin önerge olarak verildiğini pekala biliyoruz. Bunları tek tek getirebilirim de yani eğer merak ediliyorsa buraya sayılarıyla, tarihleriyle, imza sahipleriyle birlikte koyarız. Bizim herhangi bir müzakere çağrımız filan söz konusu değil, masa kurulmuş değil, terörün Türkiye'nin gündeminden kesinlikle çıkarılması konusunda yapılan bir çağrı. Cevap bulur bulmaz, bunu zamanla göreceğiz" dedi.

CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan söz alarak, "Bazı olaylar vardır ki sakız gibi çiğnenir, cevabı verildiği halde tekrar tekrar gündeme getirilir. Biraz önce, MHP Sayın Grup Başkanvekili benim bir siyasi partinin kongresindeki kongreye katılıp, partimi temsilen resmi bir görevle kongreye katılıp o kongrede bulunmamdan kaynaklı bir ithamda bulundu. CHP'nin bugüne kadar teröre karşı duruşu, Türkiye'nin toplumsal barışıyla ilgili duruşu; tamamının ne olduğu bellidir" diye konuştu. 

Esenyurt mitingi tartışması

AK Parti Grubu adına söz alan Mustafa Demir, "CHP'ye söylüyorum, alelacele bir miting yaptınız. Ne yaptınız? Esenyurt meydanında miting yaptınız. Kaç kişi katıldı? Zahmet etmeyin, ben söyleyeyim. 3 bin 504 kişi katıldı. Arkadaşlar, bakın, 34 tane ilçe var İstanbul'da, 16 milyon; her ilçeden bin kişi gelseydi 39 bin insan olacaktı. Evet, 26 tane belediyeniz var; her belediyeden bin insan gelseydi o mitinge, 26 bin insan olacaktı. 420 tane belediyeniz var; her belediye, belediye başkanını, özel kalemini, asistanını, yanına üç adamı getirse 10 bin kişi olacaktı ama kimse gelmedi. Neden gelmedi biliyor musunuz? CHP'ye oy veren, vatanını, milletini sevenler sizinle aynı görüşte değiller" değerlendirmesinde bulundu. 

AK Parti Mustafa Demir'in açıklamaları üzerine söz alan CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, "Hatibi dikkatle dinledim ama ne söylemeye çalıştığını daha doğrusu anlayamadım. Bir defa, bizim mitingimize sadece 3 bin 800 polis- güvenlik gücü- geldi, haberiniz var mı? 30 binin üzerinde vatandaş katıldı, bu bir. Bir defa, gerçekleri saptıramazsınız, sadece 3 bin 800 güvenlik görevlisi vardı. İkincisi: Size ne bundan? Yani siz CHP’nin güçlü mitingler yapmasını arzu ediyorsunuz, göremeyince üzülüyor musunuz? Size ne bundan? Siz kendi ne yaptığınızın hesabını verin, siz kendi ne yaptığınızın hesabını verin. Üç; beyefendi belediye sayımıza bakıyor, 'Biner kişi getirseydiniz' diyor. Ya, siz itiraf ediyorsunuz yaptığınızı, bu sizin mesleğiniz. Belediyeden işçi getirmek, yoklama yapmak, orada mı diye bakmak, gelmeyenlerin mesaisini kesmek sizin mesleğiniz, biz öyle şey yapmıyoruz. Bizim belediye işçilerimiz görevlerini yapıyorlar, onların görevi parti mitingleri değil. Bir defa, gelip buradan özür dileyeceksin özür ve diyeceksin ki: Bunu söylememem gerekirdi" ifadelerini kullandı.

Araştırma önergesi reddedildi

Meclis Başkanvekili Celal Adan, siyasi parti temsilcilerinin araştırma önergesi üzerine açıklama yapmasının ardından oylamaya geçildiğini duyurdu. CHP'nin araştırma önergesi, AK Parti ve MHP'nin oylarıyla reddedildi.

Batıkent metrosunda patlama yaşandı Dervişoğlu'ndan 'Bakırhan'a alkış' sorusuna yanıt: Bahçeli’nin yaptığı hiçbir şey beni şaşırtmaz Bakanlık satışını yasakladı Meteoroloji'den 8 il için sarı kodlu uyarı 1 milyon Türk'e serbest dolaşım Yetişkin filmi izleyip sıcak çatışmaya giriyorlar