Tek gün okula gitmeden en kritik sınava hazırlanıyorlar
Bu yıl 1 milyon 250 bin ortaokul son sınıf öğrencisi LGS’ye girecek. Geçen yıl okullar martta kapandığı için sorular sadece ilk dönem konularından çıkmıştı. Bu yıl hiç okula gitmeyen çocuklar tüm konulardan sorumlu olacak
Sahra Bozkurt
Pandemi eğitimde fırsat eşitsizliğinin en çok hissedildiği dönemlerden biri oldu. Orta öğretimdeki milyonlarca öğrenci geçen yıl Mart ayından bu yana okul yüzü görmedi. Ancak bir grup var ki, onlar için sıkıntı çok daha büyük. 6 Haziran’da Liselere Geçiş Sınavı’na (LGS) girecek yaklaşık 1 milyon 250 bin ortaokul son sınıf öğrencisinden bahsediyoruz. LGS, bilgi ölçmekten çok eleme amacı taşıyan, son derece sert bir sınav. Geçen yıl Covid patlayınca ikinci dönemin neredeyse tamamını evde, ‘uzaktan eğitimle’ geçiren öğrencilerin karşısına son yılların en zor LGS soruları çıkmıştı. Milli Eğitim Bakanlığı, öğrencileri sadece ilk dönem konularından sorumlu tutmuş, soruları hazırlayan Ölçme Değerlendirme Merkezi de daha az sayıda konudan çok daha ‘seçici’ sorular hazırlamıştı. Böyle olunca, örneğin matematikte Türkiye ortalaması 3’e 4’e kadar düştü. Bu yıl 8’inci sınıf öğrencileri hiç okula gidemedi, kalan üç ay içinde gidebilecekleri konusunda da henüz net bir açıklama yok. Buna karşın LGS’de tüm müfredattan sorumlu olacaklar. Şimdi evlerinde, bilgisayar, tablet, hatta akıllı telefonlarla, eğitim hayatlarının ilk ve tek LGS’sine hazırlanıyorlar. Bu yarışta özel okul öğrencileri bir adım öne çıkıyor. Okullar online derslerle, etüdlerle öğrencilerini hazırlıyor. Maddi imkanı el veren aileler özel derslerle, dershaneyle çocuklarını destekliyorlar. Test kitaplarının biri bitiyor, diğeri alınıyor. YouTube’ta LGS’ye hazırlık videolarının izleme sayıları yüzbinleri, hatta milyonları buluyor. Devlet okullarında okuyanlar için hayat daha zor. Sınıflar daha kalabalık, dersler sınava hazırlamıyor. Evinde bilgisayarı, internet bağlantısı olmayan, tek bilgisayarı paylaşmaya çalışan, akıllı telefon ekranından ders takip eden öğrenciler var. Okulu, özel dersi, dershanesi, kitabı, internet kotası derken aileler bir de sokağa çıkma yasağı yüzünden iyice bunalan ‘ergenler’in bozulan psikolojisiyle boğuşuyor. Gençlerimize ve ailelerine bu zorlu süreçte yaşadıklarını, hissettiklerini sorduk. İşte aldığımız yanıtlar...
"Çok adaletsiz bir yarış var"
Emre Caner (13) Geçen yıl LGS’de sadece ilk dönem görülen konulardan soru çıktı ve çok zordu. Biz bu yıl hiç okula gitmedik ama tüm konulardan sorumluyuz. Bu nedenle geçen yıl oranla daha az detay sorabilirler diye umut ediyorum. Bazı arkadaşlarım dershaneye gidiyor, bazıları gidemiyor. Ben dershaneye gidiyorum, şanslıyım. Ama diğer arkadaşlarım için üzülüyorum. Çok adaletsiz bir yarış var. Her öğrencinin eşit şartlarda sınava hazırlanabilmesi gerek. Okul olsa hazırlık sürecinin çoğu dışarıda geçecekti. Şimdi sürekli evdeyim. Annem babam sürekli başımda. Üzerimde çok baskı hissediyorum.
"Para çocuğa vemutfağa gidiyor"
Anne Şebnem Caner Bu dönemde özel derslerin ve dershanenin önemi arttı. Bu sınav başarıyı ölçmüyor, eleme yapıyor. Liselerin puanları çok yüksek. Öğrenciler ya çok yüksek puan alıp iyi bir liseye gidecek ya da kötü bir puanla kötü bir liseye… İnternet kotamızı ve hızımızı yükselttik. Bu da artı masraf. Dershaneye gönderiyoruz, ayrıca ek kaynak alıyoruz. Zaten bu yıl ya çocuğa ya mutfağa harcıyoruz. Başka şeylere harcama yapamıyoruz.
"Test kitapları aşırı pahalı"
Teknur Kaya (13) Bu yıl pandemi dönemini göz önünde bulundurarak soru hazırlayacaklarını düşünüyorum. Almamız gereken ek kitaplar çok pahalı. MEB’in verdiği kitaplar sınava hazırlanan öğrenciler için yeterli değil. Ailemin bu sene sınava hazırlanırken benim için belli şeylerden kısması gerektiğini düşünüyorum ekonomik olarak. Bu da beni üzüyor.
“Dershane bizi çok zorluyor”
Anne Çiçek Kaya Bu dönemde liseye hazırlanan çocuğumun okuldaki derslerine katılması için bütçemizin üzerine çıkarak telefon almak zorunda kaldım. Ayrıca okulda eğitim görmedikleri için ya da okulun verdiği bir etüt olmadığı için dershaneye yazdırdık. Bu durum birçok aile gibi bizi de zorluyor. Ben bir şirkette yemekleri hazırlıyorum ve çay servisi yapıyorum. Elimizdeki imkanlarla çocuklarımızın en iyi şartlarda okumasını sağlamaya çalışıyoruz.
“LGS büyük haksızlık”
Miray Şahin (13) Her gün 200 civarında soru çözüyorum. Okulun online derslerini takip ediyorum. Öğretmenlerimiz de son yılların LGS sorularını çözdürüyor bize. Geçen sene örnek sorulara benzer sorular çıkmamış o yüzden bu sene de çıkacağını düşünmüyorum. Bu sınavı bir haksızlık olarak görüyorum çünkü geçen seneki öğrenciler en azından bir süre okula gidebildiler fakat biz hiç gidemedik. Öğretmenlerle okulda olmak çok farklı.
“Online ders verimli değil”
Anne Şirin Şahin Dershaneler ve özel derslar zaten öğrenciler arasında fırsat eşitsizliği yaratıyordu. Bir de özel okullar var. Özel okulların ek dersleri ve takviyeleri oluyor, devlet okulundaki gibi işlemiyor süreç. Dershane fiyatları yüksek. Farklı şeylerden kısıyoruz ve dershaneyi ödüyoruz. Online eğitim süreci verimli değil. LGS ders alan, özel okula giden öğrencilerin yapabileceği bir sınav.
“LGS sınavdan çok yarışma”
Duygu Mengi (13) 9’da kalkıyorum, online derse giriyorum, 1’e kadar derslerim devam ediyor. Cumartesi günleri deneme sınavlarımız oluyor. Yaklaşık günde 200 soru çözüyorum. Öğretmenler MEB’in örnek sorularını ve çıkmış sorularını bize gösteriyor fakat bu yıl farklı sorular olacağını düşünüyorum. Tamamen online eğitim aldığımız için sorular daha kolay olabilir. En azından öyle umut ediyoruz. LGS bir sınavdan çok yarışma. Hem de adil olmayan bir yarış. Online eğitimde zaman zaman bağlantı problemi yaşıyoruz. MEB’in verdiği kitaplar sınava hazırlanmak için çok yetersiz, o kitaplar boşuna veriliyor. Konu anlatımları eksik. Soru bankaları alıyoruz.
“Parası olanın şansı daha fazla”
Anne Evren Görür “Sınava hazırlanma süreci adil değil. Parası olan çocuğunu çok iyi şekilde sınava hazırlayabiliyor fakat parası olmayan kitap bile alamıyor. Aynı şekilde online eğitimde de bilgisayarın, telefonun ya da internetin yoksa eğitime katılamıyorsun. Birinin özel ders alarak ekstra bilgilerle öğrendiği bir konuyu diğer öğrenci okuldaki dersle yetinerek öğrenmek zorunda kalıyor. Şartlar eşit değil. İnternetimizin hızını ve kotasını arttırmak zorunda kaldık. Devlet okullarının yeterlilik açısından güçlü olmasını istiyorum ki çocukları özel okula vermek zorunda kalmayalım. Çocuğum özel okula gidiyor. Özel okulda ek dersler olduğu için dershaneye gerek duymadık fakat yine de ek ücretler çıkıyor sınava hazırlanma sürecinde.
"Sorular bu yıl kolay olacak"
Eğitimci Hatice Yılmaz Pandemi şartlarında da olsa bu sınavın yapılması zorunlu. Erteleme ya da iptali söz konusu olmaz. Şartlar zor olduğu için devlet okulları dahil olmak üzere bir çok okul bünyesinde kurs açarak çocuklara destek olmaya çalıştı. Sınava giren öğrenci sayısı 1 milyon 250 civarı olsa da yaklaşık 300 bin öğrenci için sıralama çok önemli. "Çıkan soruları çözün" Geçen yıl sorumlu ünite sayısı azdı ve bu yüzden sorular çok eleyici oldu. Bu yüzden 16 birinci çıktı. Bu yıl soruların daha kolay olacağını, eleyici soruların yeni nesil sorular olacağını söyleyebilirim. Öğrenciler son 3 yılda çıkan yeni nesil sorulara çok iyi çalışsın. Sınavda bunun faydasını görecekler.
“MEB kitapları çok yetersiz”
Ege Mert Kocabaşoğlu (13) Sabah 9’dan 3’e kadar okuldaki online derslerim devam ediyor. Belli bir soru çözme limiti belirlemiyorum her gün ortalama 3-4 saat kadar çalışıyorum. Derslerden sonra dershaneye gidiyorum. Bu yıl MEB’in yayınladığı örnek sorulara benzer sorular gelmesini bekliyoruz. Öğretmenlerimiz öyle söylüyor. Şartların eşit olduğunu düşünmüyorum. Öğrenci dershaneye gitmiyorsa ya da özel ders almıyorsa bu sınavda başarılı olması gerçekten zor. MEB kitaplarında yeni nesil soru yok. Bu yüzden ek kitaplar alıyoruz ya da dershanenin verdiği kitapları kullanıyoruz.
“Özel hoca veya dershane şart”
Anne Nevim Yavaş Kocabaşoğlu Bazı öğrencilerin özel ders alması ya da dershaneye gitmesi bazılarının da bu fırsata erişememesi öğrenciler arasında bir eşitsizlik yaratıyor. Online derslerde internet kopabiliyor ya da öğrencinin konsantrasyonu kayboluyor. Her zaman için yüz yüze eğitimin daha faydalı olduğunu düşünüyorum. Özel ders fiyatları semte göre değişiyor. Sefaköy’de oturuyorsan farklı, Acarkent’te oturuyorsan farklı oluyor. Özel öğretmenin branşına göre ve uzmanlığına göre saati 500 TL’ye kadar çıkabiliyor. Özel ders ücretleri o kadar yüksek ki bütün dersleri aldırmaya kalksam yetişemem. Ege’nin sınava hazırlanması için bu sene dershane, kitap, kırtasiye harcamaları derken 10-12 bin TL arası harcama yaptık ve sınava kadar da bir miktar daha yapmaya devam edeceğiz. Bu rakamlar ortalama gelirli bir ailenin ödeyebileceği ücretler değil. Dershanelerin ortalama aylık ücreti 700-800 TL. Asgari ücretin miktarı malum. Aileleri sarsıyor bu durum çünkü dershaneye göndermesen de olmuyor. Okul tek başına sınava hazırlanmak için yeterli değil. Onların evde olması benim günlük düzenimi bile etkiliyor. Bazen ses çıkarmamak için günümü mutfakta geçirmek zorunda kalıyorum.