Ümit Özdağ hakim karşısına çıktı, mahkeme tutukluluğunun devamına karar verdi

Silivri'de tutuklu bulunan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik" suçlamasıyla yargılandığı davada hakim karşısına çıktı. Özdağ'ın tutukluluğunun devam kararı verildi

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın, "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan yargılanmaya başlandığı davada cumhuriyet savcısı, 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar hapis cezası talep etti.

İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesince Silivri'deki Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumunun karşısında bulunan salonda yapılan duruşmada, tutuklu sanık Ümit Özdağ ile avukatları hazır bulundu.

Mahkeme heyeti Ümit Özdağ'ın tutukluluğunun devamına karar verdi. Davanın bir sonraki duruşmasının 17 Haziran'da görülmesine karar verildi.

Duruşmada Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş, Zafer Partisinin genel başkan yardımcıları ve bazı parti yöneticileri, CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal ile Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan ve Sinan Ateş'in annesi Saniye Ateş izleyici olarak yer aldı.

Özdağ ve avukatlarının savunmasının alındığı duruşmada cumhuriyet savcısı, davanın esasına ilişkin mütalaasını açıkladı.

Savcının mütalaasında, Özdağ'ın "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması ve tutukluluk halinin devamına karar verilmesi talep edildi.

Mütalaada ayrıca, Özdağ hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesinde yer alan "belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma" hükmünün uygulanması istendi.

142 gündür tutuklu

Silivri’de bulunan Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu kampüsündeki duruşma salonunda yapılan duruşmaya Ümit Özdağ alkışlar eşliğinde geldi. 7 yıl 10 ay 15 güne kadar hapsi istenen Özdağ'ın 142 günlük tutukluluk süresince cezaevinde zayıfladığı gözlendi. duruşmayı Zafer Partili, CHP'li, İYİ Partili çok sayıda milletvekili ve siyasetçinin yanı sıra yurttaşlar izliyor.

Cezaevi çevresinde yoğunluk: İstiklal Marşı okundu, mahkeme başkanı uyardı

Dava nedeniyle, duruşma salonuna giden yolda trafik tıkanırken, çok sayıda partili genel başkanlarına destek için bölgeye geldi. Mahkeme salonunun küçüklüğü tartışmaya neden oldu. Kolluk kuvvetlerinin silahla salonda bulunmasına itiraz edildi. “Sıkıyönetim mahkemesine döndü burası” sesleri yükseldi. Duruşmanın İstiklal Marşı ile başlanması talep edildi ancak mahkeme reddetti. İzleyiciler İstiklal Marşı’nı okumaya başladı, mahkeme başkanı söz konusu kişileri uyararak, bir daha aynı şey yaşanması halinde dışarı çıkartılacaklarını söyledi. Duruşma, kimlik tespitiyle başladı.

Duruşmada savunma yapan Ümit Özdağ, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmediğini, kışkırtmakla suçlandığı Kayseri olaylarında, olayları yatıştırmak için sosyal medya platformu üzerinden paylaşım yaptığını söyledi. Bu paylaşımlar nedeniyle birçok trol hesaptan saldırıya ve hakarete uğradığını belirten Özdağ, fiillerinin hepsinin hukuka uygun olduğunu dile getirdi. 

"Türk milletine ve Türk devletine karşı hiçbir suç işlemedim"

Kendisinin ve genel başkanı olduğu Zafer Partisi'nin, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği’nin göç konusunda Türkiye’ye büyük haksızlık yaptığını düşündüklerini ve bu haksızlığa itiraz ettiklerini belirten Özdağ, "Ülkemiz bir yandan Suriye ve Afganistan’dan stratejik göç mühendisliği ile gelen milyonlarca sığınmacı ve kaçak, diğer yandan küresel ısınma sonucunda Afrika ve Pakistan başta olmak üzere değişik ülkelerden gelen milyonlarca yabancının baskısı altındadır. Bu baskı; ekonomik, demografik, sosyolojik, kültürel baskı ve tehditler başlığı altında toplanabilir. Sığınmacıların ve kaçakların, ülke ekonomimizin oluşturduğu ekonomik yükü ifade ettim. Bugüne kadar kamuoyuna açıkladığım tüm uyarıları, tüm bu hususlar konusunda halkımızı bilinçlendirmek amacıyla yaptım. Saydığım hususlar, benim yıllarca üzerine çalıştığım ve uzmanlık alanım olan hususlardır. Asıl bu uyarıları yapmasaydım, hukuka aykırı davranmış olurdum" diye konuştu.

Ümit Özdağ, savunmasında şunları kaydetti:

"Bütün hayatımı akademik ve siyasal olarak Türk milletinin güvenliği ve refahı, Türkiye Cumhuriyeti’nin güçlü bir ülke olmasına adadım. Binlerce öğrenci yetiştirdim. Yüzlerce polis ve subaya hocalık yaptım. Ülkeme ve milletime yönelik tehditleri tespit etmek ve çözüm yollarıyla birlikte ortaya koymak için akademik ve siyasal çalışmalar yaptım. Türk milletine ve Türk devletine karşı hiçbir suç işlemedim.

Savcılık 78 gün boyunca, 4 yıl süreyle yapmış olduğum bütün X paylaşımlarımı, Instagram paylaşımlarımı, hatta videolarımı inceledi. Savcılığın iddianameye koyduğu hiçbir açıklamam, TCK 216’da, maddenin gerekçesinde ve Yargıtay içtihatlarında tanımlandığı şekilde suç değil. Savcının hiçbir suçu yoktur. Halkı kin ve nefrete, düşmanlığa teşvik eden paylaşımım olmadığı için bulması mümkün değildir. Ancak savcılık, Oğuzhan Kumpınar’ın iddianamenin hazırlanmasından 8 ay önce takipsizlik almış X’inin, soruşturmadaki X gibi gösterilmesini kabul edilebilir bulmuştur. Keza savcılığın aleyhimde olduğunu düşündüğü paylaşımlarımı koyarken, lehimde olan X paylaşımlarımı iddianameye koymaması da kabul edilebilir değildir.

"Umarım Türk Milleti adına vereceğiniz hükmünüz, milletin vicdanını ve adaleti temsil eder"

Konuşmam boyunca, ortaya delilleri koyarak ülkemizde geçici koruma altında bulunan Suriyelilerin ve kaçak olarak gelenlerin ülkelerine güven içinde, devletler hukuku ve milli hukukumuza uygun şekilde geri dönmelerini savunduğumu açıkladım. Yine konuşmam boyunca kanıtları ile; değil kışkırtma, düşmanlaştırma ve tahrik etmek, aksine kışkırtanlar ile, tahrik etmeye çalışanlarla mücadele ettiğimi; davalar açtığımı, suç duyurularında bulunduğumu ortaya koydum. Çünkü ben yıllardan bu yana Stratejik Göç Mühendisliğini gerçekleştiren emperyalizmin, ülkemizi istikrarsızlaştırma programı ile mücadele ediyorum. Ve ne yazık ki; küresel göç çağında, ülkesine yönelik kontrolsüz göçe karşı çıktığı için bütün dünyada tutuklanan tek politikacıyım.

Burada bulunmamın, Cumhurbaşkanına hakaret iddiası ile hakkımda dava açılmasının, 21 Ocak’ta Ankara Başsavcılığı’nın 11 iddianame hazırlamasının nedeni; PKK terör örgütü baş yöneticisi A. Öcalan ile yürütülen görüşmelere eleştiriler yöneltmemdir. PKK terör örgütüne güvenilmeyeceğini düşünmemdir. PKK’nın ancak dizleri üzerine çökerek, ‘teslim oluyorum’ demesi durumunda muhatap alınması gerektiğini savunmamdır. Bu gerçeği bütün dünya ve büyük Türk Milleti biliyor. Tarih böyle kaydedecek. 100 sene sonra tarih kitaplarında ‘Ümit Özdağ, Kayseri’de olayları kışkırttığı için yargılandı’ diye yazmayacak. ‘PKK’ya güvenmeyin, Anayasayı değiştirmeyin dediği için yargılandı’ diye yazacak. Bütün bu bilgiler ışığında hüküm sizin, adalet Allah’ındır. Umarım Türk Milleti adına vereceğiniz hükmünüz, milletin vicdanını ve adaleti temsil eder"

Ümit Özdağ'ın savunmasının tam metnine buradan ulaşabilirsiniz...

İşte ilçe ilçe İstanbul'un zemin haritası İstanbul'da 6,2 büyüklüğünde deprem Pınar Eczacıbaşı hayatını kaybetti Tahran sakinleri bedel ödeyecek hem de çok yakında İzmir'de belediye işçilerinin grevi sona erdi Adile Naşit'in yeğeni Naşit Özcan vefat etti