Bilim insanlarından uyarı: Uzaylılarla temas için protokol yok
Yıllardır süren uzay incelemelerine rağmen başka bir akıllı yaşam formuyla olası temas halinde belirlenmiş bir protokol yok. Dünyanın dört bir yanında uzmanlar, uzaylılarla iletişim durumunda yapılacakları belirlemek için çalışmalara başladı
St Andrews Üniversitesi ekibi, ilk temas her an gerçekleşebileceğinden Dünya'nın uzaylılarla iletişim kurmak için çalışması gerektiğini söylüyor. Bilim insanları, insanlığı ilk temasa hazırlamak için yeni bir araştırma merkezi kurarken, uzaylıların yakın zamanda temasa geçebileceğini o yüzden onlara ne diyeceğimizi bilmemiz gerektiği konusunda uyardılar.
St Andrews Üniversitesi, uzaylıların bulunması halinde uygulanacak protokol ve prosedürleri belirlemek üzere İngiltere SETI (Dünya Dışı Zeka Araştırması) Araştırma Ağı ile güçlerini birleştirdi. The Telgraph'ın haberine göre ekip, asteroid çarpmalarının yarattığı tehditlerle başa çıkmak için önlemler alınmasına rağmen başka bir akıllı yaşam formundan bir radyo sinyali alınması durumunda üzerinde anlaşmaya varılmış bir yanıt olmadığı konusunda uyarıyor. SETI, yöntemlerin nasıl deşifre edileceğine, uzay hukukunun nasıl yürürlüğe konulacağına ve toplumsal etkilerin nasıl öngörüleceğine karar vermek üzere dünyanın dört bir yanından uzmanları bir araya getirecek.
St Andrews Bilgisayar Bilimleri Fakültesi'nde onursal araştırma görevlisi ve merkezin koordinatörü olan Dr. John Elliott "ET'den bir mesaj alabilecek miyiz? Bunu bilmiyoruz. Bunun ne zaman gerçekleşeceğini de bilmiyoruz. Ancak yarın kadar erken bir tarihte gerçeğe dönüşebilecek ve yanlış yönetmeyi göze alamayacağımız bir olay için bilimsel, sosyal ve politik olarak hazırlıksız olmayı göze alamayacağımızı biliyoruz. Uzmanlık bilgimizi sadece kanıtları değerlendirmek için değil, aynı zamanda bildiklerimiz ve bilmediklerimiz arttıkça, insanların sosyal tepkisini göz önünde bulundurmak için de koordine etmemiz gerekiyor. Ve bunu yapmanın zamanı şimdi" dedi.
Uzay Yolu film serisinin dördüncü bölümünde olan Eve Dönüş (The Voyage Home) filminde uzaylı yaşamla iletişim kurmada karşılaşılabilecek sorunlar ele alınıyor. Filmde, uzaylı bir sondanın gönderdiği mesajın insan teknolojisine istemeden zarar vermesi ve krizin ancak Kirk ve mürettebatının sondanın gezegendeki balinalarla iletişim kurmaya çalıştığını fark etmesiyle çözüme kavuşması anlatılıyor.
Gerçek bir olasılık
Pek çok bilim insanı artık evrenin başka yerlerinde akıllı yaşamın gerçek bir olasılık olduğunu düşünüyor ve NASA kısa süre önce yüzlerce açıklanamayan UFO gözlemini araştırmak üzere sekiz aylık bir soruşturma başlattı. Tanımlanamayan hava olayları ile ilgili soruşturma NASA'nın Bilim Misyonu Direktörlüğü'nden Dr. Thomas Zurbuchen tarafından yürütülüyor ve önümüzdeki yaz raporlanması bekleniyor. Geçen yıl Pentagon'un Tanımlanamayan Hava Olayları Görev Gücü 2004-2021 yılları arasında çoğu askeri pilotlar tarafından tespit edilen 144 UFO olayına ilişkin bir rapor yayınladı. Müfettişler cisimlerin uzaydan ya da yabancı bir düşmandan geldiğine dair bir kanıt olmadığı sonucuna varmış olsalar da, çoğunun açıklanamadığını söylediler.
Protokollerin güncellenmesi gerekiyor
Halihazırda, uzaylı yaşamıyla karşılaşmaya yönelik kabul edilmiş tek temas protokolü 1989 yılında SETI topluluğunun kendisi tarafından hazırlandı. Protokol 2010 yılından bu yana revize edilmedi. İngiliz Kraliyet'i 2010 yılında Dünya dışı yaşamın tespiti ve bunun bilim ve toplum açısından sonuçları konulu bir Bilimsel Tartışma Toplantısı düzenlemiş ancak temas konusunun nasıl ele alınacağı hakkında küresel bir mutabakata varılamadı.
Nasıl iletişime geçilebileceğini anlattılar
Bir uzaylı dilinin ya da iletişim yönteminin nasıl deşifre edileceğini öğrenmek, uzmanların göz önünde bulundurması gereken en büyük engellerden biri olacaktır. Yakın tarihli bir BBC belgeselinde İlk Temas: Bir Uzaylı Karşılaşması adlı belgeselde bilim insanları uzaylıların bize ne anlatmaya çalıştıklarını anlamanın asla mümkün olmayabileceğini itiraf ettiler.
Hala belirsiz olan çok fazla şey var
Harvard Üniversitesi'nde müzik profesörü olan Dr. Alexander Rehding, insanların hayvan iletişimini nasıl tercüme edeceklerini hala öğrenemediklerini söyledi. Rehding, "Balinalar gerçekten iyi bir çalışma ve bazı açılardan Dünya'daki uzaylılara en yakın canlılar. Balinalar son derece zekidir ve çevreleri bizimkinden tamamen farklıdır. Duyduğumuz kalıplar tamamen müzik olarak tanıdığımız kalıplar. Bu bir tür ses çıkarma biçimi ama ne için olduğunu gerçekten bilmiyoruz. Müzik mi, bir dil mi? Ne anlama geliyor? Elimizdeki görevin ne kadar zor olduğu konusunda bize bir fikir verebilir" ifadelerini kullandı.
Dr. Elliott, bir tür dünya dışı Rosetta Taşı olmadan uzaylı dilinin şifresini çözmenin zor olacağını kabul etti. Elliott "Yine de, bu olmadan da çok şey öğrenilebilir. Akıllı türler için dil, çok katmanlı ve iç yapısı olan yapılandırılmış bir sisteme sahiptir. Sinyal içindeki herhangi bir örüntüyü tanımlayarak ve bu örüntülerin nasıl etkileşime girdiğini hesaplayarak, dil benzeri olduğuna dair kanıt göstermek için bu ilk yüzey yapısı testini geçip geçmediğini bilebiliriz. Eğer öyleyse, bilinen tüm akıllı türler tarafından sergilenen iç yapıları tanımlamaya geçebiliriz" dedi.
“Bunu anlayabileceğimden emin değilim”
Eski bir NASA uzay bilimcisi olan William Borucki "Hollywood'un teması nasıl tasvir ettiğine baktığımda, gerçek dışı olduğunu düşündüğüm şeylerden biri, kolayca iletişim kurabilen ve benzer hırslara, benzer tepkilere sahip olan insanlar. Ancak akıllı yaşamı ve Dünya'daki çeşitliliğini düşündüğümde, köpeklerimiz var, maymunlarımız var, zekaları kafalarında değil kollarında olan ahtapotlarımız var. Dünya üzerindeki canlıların çoğuyla akıllı bir şekilde konuşamıyoruz. Zeki uygarlıklarla nasıl konuşacağız? Bunu anlayabileceğimizden emin değilim" ifadelerini kullandı.