Amazon çalışanları 30 ülkede iş bırakmaya hazırlanıyor: 'Bayılsak bile izin alamıyoruz, alırsak işten atıyorlar'
Sendikalar, çevreciler ve insan hakları örgütleri, Amazon’un çalışma koşulları, siyasi etkisi ve çevresel zararlarına karşı küresel bir protesto dalgası başlatmak üzere
Dünyanın dört bir yanında sendikalar, teknoloji çalışanları, insan hakları örgütleri ve çevreci gruplar, Black Friday-Cyber Monday döneminde Amazon’a karşı koordineli grevler ve protestolara hazırlanıyor. “Make Amazon Pay” kampanyası bu yıl altıncı yılına girerken, protestolar 30’dan fazla ülkede eş zamanlı gerçekleştirilecek.
Kampanya, Amazon’u eşitsizliği körüklemekle, çalışan haklarını bastırmakla, Trump’ın yemin törenini finanse ederek siyasi nüfuz kullanmakla ve çevresel yıkıma katkı sunmakla suçluyor.
Organizatörlere göre, Amazon’un küresel etkisi artık yalnızca perakende ile sınırlı değil; lojistik, bulut bilişim, polis ve sınır güvenliği teknolojileri ile siyasi lobi faaliyetlerine kadar genişliyor.
UNI Global Union Genel Sekreteri Christy Hoffman, 'Amazon, işyerinde demokratik hakları yıllardır bastırıyor. Modeli, eşitsizliği derinleştiriyor ve çalışanların örgütlenme, toplu pazarlık ve güvenli çalışma koşulları talep etme hakkını zayıflatıyor' dedi.
'Sömürüye dayalı sistem'
Euronews'in haberine göre, Progressive International’dan David Adler, Amazon’u küresel ölçekte yeni bir otoriter düzenin parçası olmakla suçladı:
“ICE baskınlarından Filistin’deki baskıya kadar Amazon’un teknolojileri küresel şiddet sistemlerinin içine işlenmiş durumda. Ancak Make Amazon Pay, bu gücün karşısında durabileceğimizi gösteriyor.”
Zorlayıcı çalışma koşulları
Sahada çalışan birçok emekçi, giderek artan verimlilik baskısı ve ağır koşullar nedeniyle sınırda olduklarını söylüyor.
Hindistan’ın Manesar kentinde çalışan Neha Singh, yaz sıcaklıklarında deponun “fırın gibi” olduğunu belirtti:
“İnsanlar bayılıyor ama hedefler hiç durmuyor. Bayılsak bile izin alamıyoruz. Üç gün izin alırsak işten atıyorlar. Amazon bizi gözden çıkarılabilir görüyor.”
Çevre örgütleri, Amazon’un siyasi gücünün artık yalnızca işçileri değil, gezegeni de tehdit ettiğini vurguluyor.
Greenpeace International’dan Sanna Ghotbi konuyla ilgili yaptığı açıklamada 'Jeff Bezos’un Amazon’u, Big Tech’in gezegen ve toplum üzerindeki yıkıcı etkisinin en net örneği. Amazon, baskıcı rejimlerle kurduğu yakın ilişkilerle otoriter yapıları besliyor' dedi.
Küresel protesto haritası
Bu yılki eylemler Amazon’un küresel varlığının neredeyse tüm noktalarına temas edecek:
- Almanya: ver.di sendikası öncülüğünde depo çalışanları iş bırakacak.
- ABD: Aktivistler, Amazon’un ICE ile yaptığı gözetim teknolojisi anlaşmalarını protesto edecek.
- Avrupa: Danimarka, İspanya, Yunanistan, Birleşik Krallık, Polonya, Lüksemburg’da eylemler planlanıyor.
- Asya-Pasifik ve Orta Doğu: Avustralya, Endonezya, Tayvan, Nepal, Filistin’de protestolar yapılacak.
- Latin Amerika ve Afrika: Brezilya, Kolombiya, Güney Afrika’da eylemler sahaya inecek.
- Yerel protestolara ek olarak, organizatörler dijital kampanyalar, ışık yansıtma eylemleri ve online dayanışma etkinlikleri hazırlıyor.
'Verdiğin zararı öde'
Kampanya, Amazon’un küresel ekonomi ve politika üzerinde etkili bir güç haline geldiğini, Trump’ın yemin törenini fonlamasından vergi indirimleriyle elde ettiği avantajlara kadar birçok alanda sonuç aldığını savunuyor.
Şirketin son mali raporuna göre Amazon, geçen yılın aynı dönemine göre 1,4 milyar dolar daha az vergi ödedi.
Organizatörler, şirketin otomasyon ve yapay zeka yatırımlarının yüz binlerce işi tehdit ettiğini, veri merkezlerinin ise devasa enerji ve su tüketimiyle çevreye zarar verdiğini belirtiyor.
Kampanyanın temel talebi net:
'Çalışanlara adil ücret, devlete adil vergi, gezegene verilen zararın bedelini karşıla'