Çevre analisti The Guardian'a yazdı: İklim krizinin gerçekten ne kadar kötü olduğunu bilmiyoruz

Çevre analisti Roger Harrabin The Guardian için kaleme aldığı yazıda bilim insanlarının yıllardır iklim krizi için uyardıklarını ancak bunun ne kadar yıkıcı olduğu konusunda net tahminlerde bulunamadıklarını yazdı. Harrabin'in konuştuğu uzmanlara göre her şey çok daha kötü olabilir

Son 10-20 yıl içinde iklim bilimciler gelecekteki iklimi anlama konusunda büyük adımlar attılar. Ancak son haftalarda yaşanan aşırı sıcaklar ve yıkıcı sellerin ardından, iklim modelleri genel olarak artan sıcaklıklar hakkında iyi bilgiler sağlamış olsa da termometredeki her bir çentiğin ne düzeyde bir yıkım getireceğinden emin olamadıkları açık.

"Dünya'nın nasıl tepki vereceğini öngöremiyorlar"

İklim modellemesi son derece karmaşık ancak temel fiziğe dayanıyor. X ton emisyon, bazı hatalarla birlikte Y sıcaklık artışı getirecektir. Süper bilgisayarlar, Dünya yüzeyinin yansıtıcılığını değiştirecek arazi kullanımındaki değişimleri hesaba kattı ve daha gelişmiş sıcaklık kayıtları bulgularının doğrulanmasına yardımcı oldu. Ancak son zamanlarda önde gelen araştırmacılar acı bir itirafta bulundular: En sofistike modelleri bile Dünya sistemlerinin bu yüksek sıcaklıklara nasıl tepki vereceğini henüz tam olarak öngöremiyor.

Rapor bilimin gerisinde kalıyor

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), küresel sıcaklığı yarım derece artırmanın çok daha aşırı hava koşulları getireceğini ve bunun daha sık, daha yoğun veya daha uzun süreli olabileceğini söylüyor ancak tam olarak ne kadar daha fazla olacağını kesin olarak söyleyemiyor. Örneğin, halihazırda küresel sıcaklıkta yaklaşık 1.2C'lik bir artış söz söz konusu. Bu da IPCC tahminleriyle uyumlu. Yine de panel bizi Kuzey Amerika'yı kavuran korkunç ısı kubbesi konusunda uyaramadı. İklim değişikliğinin kutsal kitabı olan IPCC raporunda ısı kubbelerinden bahsedildiğini göremiyorum. Bu periyodik rapor kaçınılmaz olarak yeni bilimin gerisinde kalıyor.

Modeller ayrıca, dünyadaki aşırı sıcaklığın yüzde 90'ını emen okyanusun derinliklerinde hapsolmuş ısının ortaya çıkması konusunda bizi doğru bir şekilde uyaramadı. BBC için 35 yıl boyunca çevre haberleri yaptığımda, sıcaklığın on yıllar, belki de yüzyıllar boyunca derinlerde kalabileceğine dair spekülasyonları hatırlıyorum. Yağışlar konusunda da büyük belirsizlikler devam ediyor. Muson yağmurlarının geleceği hakkında iyi bir bilgi, sadece Hindistan'da değil güney Çin'de de muson yağmurlarına bel bağlayan çiftçiler için bulunmaz bir nimet olacak. Ne yazık ki yağışlarla ilgili doğru bilgi bulmak biraz zor.

"Tahminlerden daha şiddetli"

Makro modeller ayrıca mevcut yüksek sıcaklıkların her iki kutuptaki buzlar üzerindeki etkisini öngörmekte de başarısız oldu. IPCC'in eski başkanı Profesör Bob Watson, "Çok endişeliyim. Şu ana kadar gözlemlenen değişikliklerin hiçbiri (1.2C sıcaklık artışı ile) şaşırtıcı değil. Ancak 20 yıl önce tahmin ettiğimizden daha şiddetli ve beş yıl önceki tahminlerden daha şiddetli. Muhtemelen sonuçları hafife aldık" ifadelerini kullandı.

"Maksimum sıcaklık artışı kesinlikle aşılacak"

Bu büyük bir itiraf. Watson, "Bilim insanları Grönland ve Antarktika'daki büyük buz tabakalarının tepkisini yeni yeni anlamaya başlıyor ve bu çok rahatsız edici" dedi.  İngiliz Antarktika Araştırmaları Direktörü Profesör Jane Francis, birkaç ay önce bana buz erimesiyle ilgili son bilimsel verilerin gerçekten korkutucu olduğunu söylemişti. Watson, mevcut oranlarla dünyanın, üzerinde anlaşmaya varılan maksimum sıcaklık artışı olan 1.5-2C'yi neredeyse kesinlikle aşacağını söyledi. Watson'a göre 2.5C ile kurtulursak şanslıyız. Büyük olasılıkla 3C'ye doğru gidiyoruz.

Hangi tavsiyelerde bulunabilirler?

Bu rakam birçok iklim bilimciyi kesinlikle korkutuyor. Ancak, Hindistan 1.2C'lik bir sıcaklık artışıyla pirinç stoklamaya başlarken, bilim insanları 3C'lik bir dünya için ne gibi yararlı tavsiyelerde bulunabilir? O zamana kadar işler ne kadar kötü olacak?

Gıda üretimi üzerindeki etkisi yıkıcı olabilir

Tatilciler Yunanistan'da ev almaktan kaçınmalı mı? Çin aşırı uçlara karşı savunmasız: Ekonomisi nasıl adapte olmalı? ABD kendisini daha az kırılgan olarak görüyor. Ancak bunu orman yangını dumanında boğulan New Yorklulara ya da Phoenix'te ısı kubbesi altında sıkışıp kalan insanlara anlatın. İnsanlara verilen ani zararlar manşetlerde yer alsa da daha da yıkıcı olan şey, ısı ve nemin artan nüfus için gıda üretimi üzerindeki etkisi olabilir. Bitki temelli beslenmeye doğru küresel bir kayma, tarım için kullanılan toprak ve suyu yarıya indirirken karbon emisyonlarını da yarıya indirebilir.  Ancak politikacılar, diyet değişikliği önererek seçmenleri kızdırmaktan korkuyor. 

Tüm bu kasvetle yüzleşmek, iklim bilimciler kadar hayalperestlere de ihtiyacımız olduğu anlamına geliyor. Watson, uygarlığın gelecekte de var olacağını, ancak çok daha kötü yaşam koşullarına sahip olacağını söyledi. Peki ama bu ne tür bir bozulmuş uygarlık olabilir? 

Bildiğimiz şey, şu ana kadar iklimin ısınmasının etkilerinin birçok bilim insanının öngördüğünden (en azından kamuoyunda) daha erken ve daha kötü olduğu. Bunun politik sonuçları var. Dünya 2050 yılına kadar emisyonları net sıfıra indirmeyi kabul etti ancak BM genel sekreteri António Guterres, zengin ülkelerin takvimi 2040'a sıkıştırmayı hedeflemesi gerektiğini söylüyor. Ancak net sıfır politikası, kısmen gelecekteki kuraklıkta kuruyabilecek ya da orman yangınlarında çatırdayabilecek ağaçların dikilmesine dayanıyorsa ne işe yarar?

Acilen emisyonlar azaltılmalı

Daha da kötüsü küresel ısınma, hava ve su kirliliği, vahşi yaşam alanlarının yok edilmesi, aşırı avlanma, böcek nüfusunun azalması, kuşların yok olması, plastik kirliliği, nitratlar, toprak kaybı ve daha fazlasını içeren devasa çevre sorunları listesinde sadece bir tanesi. 

Watson, bu fenomenlerin birbirleriyle nasıl etkileşime gireceğini bilmediğimizi söylüyor ancak riskler çok yüksek olduğu için politikacıları ihtiyatlı davranmaya çağırıyor. Bilim insanları her 0.1C'lik ısınmanın önemli olduğu konusunda uyarıyor: 1.5C, 1.6C'den daha iyidir. Bu da 1.7C'den daha az kötüdür. Kötü haberler yağmuru devam ederken, emin olabileceğimiz tek şey önümüzde birçok iklim sürprizi olduğu. Hükümetler, şirketler ve bireyler, karşılaşabileceklerimizden kendimizi mümkün olduğunca korumak için acilen emisyonları azaltmalı.

Batıkent metrosunda patlama yaşandı Dervişoğlu'ndan 'Bakırhan'a alkış' sorusuna yanıt: Bahçeli’nin yaptığı hiçbir şey beni şaşırtmaz Bakanlık satışını yasakladı 1 milyon Türk'e serbest dolaşım Meteoroloji'den 8 il için sarı kodlu uyarı Yetişkin filmi izleyip sıcak çatışmaya giriyorlar