İngiliz tur rehberi The Guardian’a yazdı: Türkiye’ye gitmek şu anda güvenli mi?

Türkiye'nin güneydoğusunu Suriye’yi yıkarak yaklaşık 50 bin ölüme neden olan depremden sonra Birleşik Krallık’taki birçok kişi kurtarma çalışmaları için bağış yapmaya yöneldi. Bu cömert adımlar Türkiye'de geniş çapta memnuniyetle karşılansa da, depremlerin turistlerin bu yıl Türkiye'deki tatil planlarını yeniden gözden geçirmelerine neden olabileceğinden endişe ediliyor. Benim durumumda, depremler, İstanbul ve Kapadokya'da bir kış turuna liderlik edeceğim haftada meydana geldi. Afetten önce, iki misafirimizi depremin yok ettiği bölgeden geçecekleri özel bir tur için ayarlamıştık.

On yıldır Türkiye'ye küçük grup kültür turları düzenleyen bir gezi yazarı olarak, Türkiye’de terör, güvenlik baskıları, iç huzursuzluk, darbe girişimi gibi krizler olduğu zamanlarda ziyaret etmenin güvenli olup olmayacağı konusunda düşünmeye alıştım. Birçoğu arkadaşlarını ve meslektaşlarını kaybetmiş ve açıkça şokta olan Türkiye'deki tanıdıklarıma hemen başsağlığı diledim. Turlarımızı yöneten rehber, arkeolog ve öğretim görevlisi Yunus Özdemir, depremden en çok etkilenen iller arasında yer alan Adıyaman'da turist rehberliği yapan 5 öğrenciyi kaybettiğini açıkladı. Yine de o ve diğerleri, misafirlerimiz için ne İstanbul'daki ne de Kapadokya'nın volkanik bölgesinde deprem faaliyetlerinden kaynaklanan bir tehlike olmadığı konusunda netti. Etkinlikte, 11 misafirimizin tamamı biraz istişareden sonra devam etmeye karar verdi.

"Her zamanki gibi nazik ve özenliydiler"

Böyle bir zamanda bile, Türk ev sahiplerimiz misafirperver olduklarını kanıtladılar. Bize hizmet etmek için her zamanki gibi nazik, özenli ve hevesliydiler. Bunun nedeni, Türkiye'nin şu anki kargaşasının aynı zamanda ekonomik krizden kaynaklı olması da olabilir. İstanbul'daki Régie Ottoman otelinin resepsiyon çalışanlarından biri olan Ersin, grubumuzun gelmesinden memnun olmakla kalmadı, kendisinin ve meslektaşlarının önümüzdeki aylarda gerçekleşecek toplu iptallerden endişe duyduklarını da itiraf etti. 2022’de İngilizler ülkeye 3,8 milyon ziyaret gerçekleştirdi. Birçok Türk geçim kaynakları için büyük ölçüde turizme bağlı. 

Birkaç yıldır Türkiye'ye turlar düzenliyoruz, sadece sıcak aylarda değil, yılın büyük bir bölümünde İstanbul'daki Topkapı Sarayı ve Kapadokya Açık Hava Müzesi gibi yerlere kış aylarında da memnuniyetle turlar yapıyoruz. Diğer bir çekici nokta da, kış havasının, her ne kadar önceden tahmin edilemese de bu yerlerin keşfetmek için güzel olabilmesi. 

Deprem görmezden gelinmedi. Kaldığımız süre boyunca manşetlerdeydi olarak kaldı. Uçuş duyurularının başında ulusal taziye ifadeleri ve ülkenin bir an önce iyileşmesi dilekleri yer alıyordu. Devlet Hava Meydanları İşletmesi, depremde kaybolan personelin fotoğraflarını yolcu salonlarına astı. Depremlerin şiddetli bir şekilde hissedildiği merkez üssüne (Gaziantep'e yakın) yakın olan Kapadokya'da otel ve restoranlar, depremlerde evsiz kalanları ağırlamakta ve beslemekte hızlı davranmışlardı.

"Olağanüstü bir konukseverlik gördük"

Bath'tan konuk Dawn Reid, "Doğal olarak, bu kadar çok acı çeken bir ülkede tatilin tadını çıkarmakla ilgili sorularımız vardı. Ama gittiğimiz her yerde olağanüstü bir karşılama ve konukseverlik gördük” dedi. Chichester'dan Gabrielle ve Mike Abbott, depremin olacağı bölgede seyahatlerini uzatacaklardı, alternatif bir güzergah oluşturmaya başladık. "Deprem haberi bizi şok etti" diyen Gabrielle, "Çünkü rehberli turumuz Antakya, Gaziantep ve Urfa'dan geçecekti. Öyle olduğu gibi, ev sahiplerimiz bizi Konya ve Antalya'nın yanı sıra birçok muhteşem antik yer ve Akdeniz kıyısı boyunca yürüyüş yapmak için yeniden yönlendirdiler. Güneydoğu'da yaşanan korkunç olaylara üzülmemize rağmen çok iyi ağırlandık ve burada harika bir tatil geçirdik” diye konuştu.

Turumuz, Türkiye hakkında istisnai olan pek çok şeyi sergiledi: Kültürel alanların şaşırtıcı zenginliği, muhteşem yemekler ve büyüleyici insanlar. Bir öğleden sonra, bölgenin en göz alıcı güzellikteki jeolojik oluşumlarından bazılarına ev sahipliği yapan Kapadokya'nın karla kaplı Gül Vadisi boyunca yürüyüş yaptık. Emin'in tek başına küçük bir mağara kafe işlettiği Kapadokya'nın birçok kaya oyma kilisesinden birinin eteğinde durduk. Bize taze sıkılmış nar suyu getirdi ve geldiğimiz için teşekkür etti. Verdikleri mesaj açıktı: Depremin harap ettiği bölgenin ötesinde, Türkiye ticarete açık olmaya devam ediyor.