The Guardian İtalya'daki felaketi yazdı: İklim krizi Avrupa'nın kapısına dayandı

Geçen hafta İtalya'nın kuzeyindeki Emilia-Romagna bölgesinin bazı kısımları sadece 36 saat içinde yıllık ortalama yağış miktarının yarısını aldı. Nehirler taştı ve binlerce dönüm tarım arazisi sular altında kaldı. Sel felaketi nedeniyle tahmini 20 bin kişi evsiz kaldı ve 14 kişi hayatını kaybetti. Bu ülkeyi vuran son hava felaketi oldu. Altı ay önce de güneydeki Ischia adasında sağanak yağmurun tetiklediği bir toprak kaymasında 12 kişi ölmüştü. Geçtiğimiz Eylül ayında da Marche'nin orta kesiminde meydana gelen sel felaketinde on bir kişi hayatını kaybetti. 

Geçtiğimiz Temmuz ayında, sıcak hava dalgası ve İtalya'nın en az yetmiş yıldır yaşadığı en kötü kuraklığın ortasında, İtalyan Alplerinde meydana gelen bir buz çığı 11 kişinin ölümüne neden oldu. Bu haftaki sellerin insan kaynaklı küresel ısınma nedeniyle kötüleştiğini ya da daha tehlikeli hale geldiğine dair bir çalışma yapmak için henüz çok erken. Ancak Avrupa genelinde, atmosferdeki karbondioksit konsantrasyonu arttıkça, ekstrem hava olayları da artıyor.  İspanya ve Güney Fransa'da çiftçiler art arda geçen kurak yıllardan etkilenirken, geçen yıl kıta genelinde eşi benzeri görülmemiş sıcak hava dalgaları yaşandı.

"Bu yeni normalimiz"

İtalyan Çevre Jeolojisi Derneği (SIGEA) uzmanı Paola Pino d'Astore Reuters'a yaptığı açıklamada, "İklim değişikliği burada ve sonuçlarını yaşıyoruz. Bu uzak bir ihtimal değil, yeni normalimiz" dedi. Uzmanlar, İtalya'nın coğrafyasının onu iklim felaketlerine karşı özellikle savunmasız hale getirdiğini söylüyor. Farklı jeolojisi onu sellere ve toprak kaymalarına eğilimli hale getirirken, her iki tarafta hızla ısınan denizler, artan sıcaklıkların ortasında giderek daha güçlü fırtınalara karşı savunmasız hale getiriyor. 

İklim krizinin ön cepheleri şimdiye kadar küresel olarak güneydeydi ve bu da iklim krizinden en az sorumlu olanların en kötü etkilerle karşı karşıya olduğu şeklindeki sık sık tekrarlanan tartışmalara yol açtı. Ancak şimdi İtalya ve muhtemelen yakında Avrupa'nın geri kalanı için de kriz kapılarda. Geçen yıl Ağustos ayında, Sicilya adasının güneyindeki Syracuse yakınlarındaki bir meteoroloji istasyonu, Avrupa'da şimdiye kadar ölçülen en yüksek sıcaklık olduğu düşünülen 48.8C kaydetti. Dünya, küresel ortalama sıcaklıklardaki artışı 1.5C derecenin altında tutmak için kaybedilen bir savaş verirken, İtalya'da son 10 yıldaki ortalama sıcaklıklar sanayi öncesi döneme göre 2.1C daha yüksek.

Beş kat daha fazla

Ulusal bir çiftçi grubu olan Coldiretti, geçen yaz kaydedilen hortum, dev dolu taneleri ve yıldırım düşmesi gibi aşırı hava olaylarının sayısının on yıl öncesine göre beş kat fazla olduğunu söylüyor. Dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi iklim değişikliğinin etkilerini en çok hissedenler de çiftçiler. Geçen yıl yaşanan şiddetli kuraklık ürün veriminin yüzde 45'e varan oranlarda düşmesine neden oldu. 

Çevre grubu WWF Italia, Emilia-Romagna'da nehir kenarlarındaki su emici ormanların ve bitki örtüsünün ortadan kaldırılmasının bu haftaki felaketi arttırdığını söyledi. Yirmi üç nehir taştı. Uzmanlar bunun yıllarca süren düzensiz yapılaşma ve endüstriyel ölçekli tarımın bir sonucu olduğunu söylüyor. İtalyan politika yapıcılar daha yeni yeni müdahale etmeye başlıyor. Çevre Bakanlığı, neredeyse dört yıllık bir gecikmenin ardından Aralık 2022'de ülkenin ilk Ulusal İklim Değişikliğine Uyum Planı'nı yayınladı. WWF Italia yaptığı açıklamada, "Acil durumlarla nasıl başa çıkılacağının ötesine geçen ve olağan planlamanın etkilerini dikkate alan bir iklim değişikliğine uyum politikası giderek daha acil hale geliyor" dedi.