The Guardian yazdı: Daha sıcak bir dünyanın insan sağlığına etkileri neler?

Kırılan sıcaklık rekorlarının ardından bilim insanları 2023 yılının şimdiye kadar ki en sıcak yıl olarak kayıtlara geçeceğini tahmin ediyor. Aşırı sıcakların kalbe olan etkisinden ruh sağlığına verdiği zarara kadar insanlar üzerinde birçok etkisi var

Geçen yıl sıcak hava dalgası Avrupa'da 60 binden fazla insanın ölümüne neden oldu. Oxford Üniversitesi'nde sürdürülebilirlik ve psikiyatri akademisyeni olan Dr. Laurence Wainwright'a o zaman boş sokaklar distopik görünüyordu ancak tehlikeli hale gelen sıcaklıklar konusunda insanların uyarılması gerektiğini düşünüyor. 

"Başımız ciddi belada"

Geçtiğimiz ay boyunca orman yangınları Yunanistan'ın 500 km2'den fazla bir alanını yakarken, Arizona rekor kırarak 31 gün üst üste 43 dereceye veya daha yüksek sıcaklıklara ulaşırken, Temmuz ayı modern çağda kaydedilen en sıcak ay olurken aşırı sıcak krizi sadece daha da büyüdü. Wainwright bu konuda hiç şüphe olmadığını belirterek, "Başımız ciddi belada" dedi. 

İnsan vücudu aşırı sıcağa maruz kaldığında terleyerek serinlemeye çalışır ve cilde ek kan akışı yönlendirerek konveksiyon yoluyla ekstra ısı kaybına izin vererek kendisini korumaya çalışır. Boston Üniversitesi Halk Sağlığı Okulu'nda çevre sağlığı profesörü olan Gregory Wellenius, "Bu konudaki zorluk, terlemenin su kaybına neden olması ve bunun da dehidrasyona yol açabilmesidir" dedi. Cilde giden kan akışının artmasıyla ilgili de Wellenius, "Vücudun diğer bölgelerine, diğer organlara daha az kan akışı olur ve bu nedenle kalbiniz, börekleriniz biraz daha fazla çalışmak zorunda kalır. Sağlıklı insanlar bile kan akışındaki ve terlemedeki bu değişikliklerin sonuçlarını yaşayabilir" ifadelerini kullandı.

Geçen yıl American Journal of Kidney Disease'de yayınlanan bir çalışma, aşırı sıcak günlerde bu durum için acile gidenlerin yüzde 1,7 ile yüzde 3,1 arasında arttığını ortaya koydu. Organlar ne kadar çok çalışmak zorunda kalırsa, o kadar fazla stres altında kalırlar. Bu stresle birlikte dehidrasyon ve hipertermi gibi diğer tipik sıcak hava dalgası yan etkileriyle birleştiğinde ölüme neden olabilir.

Hava kalitesini de etkiliyor

Sıcak hava aynı zamanda hava kalitesi üzerinde de önemli bir etkiye sahip olabilir ve akciğer fonksiyonlarına zarar verebilir. Sıcaklığın şiddetlendirdiği ozon kirliliğine uzun süre maruz kalmanın her yıl 1 milyon erken ölümle ilişkili olduğu biliniyor. Dünya geçtiğimiz yüzyılda yaklaşık 1.3 derece ısındı ve sıcaklıkların önümüzdeki dört yıl içinde rekor seviyelere yükselmesi bekleniyor. Yapılan tahminlere göre önümüzdeki beş yıldan en az birinin şimdiye kadarki en sıcak yıl olma ihtimali yüzde 98. 

"En sağlıklı insanlar bile sıcağa yenik düşebilir"

Wellenius, sıcak hava dalgalarının en çok yaşlılar için tehlikeli olduğuna inanılırken, kardiyovasküler hastalığı, kronik obstrüktif akciğer hastalığı ve solunum yolu hastalığı türleri, diyabet ve hamile kadınlarında büyük risk altında olduğunu söyledi. Ancak Wellenius en sağlıklı insanların bile sıcağın etkilerine yenik düşebileceğini de vurguladı. Wellenius bunlara ek olarak araştırmaların, yüksek sıcaklıkların etkisinin anlaşılmasında genel bir başarısızlık olduğunu gösterdiğini dile getirdi ve "İnsanlar sıcak hava dalgalarının insanlar için tehlikeli olduğunu takdir ediyor ancak benim için tehlikeli değil' diye düşünüyorlar" dedi. Aşırı sıcak Londra'da farklı bir anlam ifade ederken Arizona'da farklı bir anlam ifade ettiğinden, kırmızı alarm verilmesi gereken kesin bir sıcaklık olmadığını da ekledi. 

Washington Üniversitesi'nde sağlık ölçüm bilimleri profesörü olan Katrin Burkart, "Birçok çalışma, yüksek sıcaklıklar ve yüksek hava kirliliği seviyeleri arasında sinerjik bir etki olduğunu ve bunun da ölüm oranlarında artışa yol açtığını gösterdi" ifadelerini kullandı. 

"Eşitsizliği daha da kötüleştiriyor"

Akademisyenler, daha önce görülmemiş sıcaklıklardan özellikle savunmasız grupların etkileneceği konusunda da uyardılar. Singapur Ulusal Üniversitesi Yong Loo Lin Tıp Fakültesi'nde doçent olan Jason Kwai Lee, "Küresel ısınma, diğer felaketler gibi eşitsizliği daha da kötüleştiriyor" dedi. Klimalı ofislere sığınabilen beyaz yakalıların aksine, ortalama sıcaklığın 25 ila 31 derece arasında değiştiği bir ülkede uzun süre dışarıda kalan işçilerin sağlık durumları daha kötüye gidecektir.

Wellenius şehirlerin daha fazla ağaçlandırılması gerektiğinin ve farklı yapı malzemeleri kullanmanın ölümcül sıcaklara karşı alınması gereken önlemler olduğunu söyledi. Ayrıca Wellenius aşırı sıcaklar hakkında konuşma şeklimizi de değiştirmemiz gerektiğini düşünüyor. İnsanlara sadece havanın ne kadar sıcak olduğunu söylemek yerine, onlara yarın ya da bugünün ne kadar tehlikeli olduğunu söylemenin daha etkili olacağına inanıyor.

Batıkent metrosunda patlama yaşandı Dervişoğlu'ndan 'Bakırhan'a alkış' sorusuna yanıt: Bahçeli’nin yaptığı hiçbir şey beni şaşırtmaz Bakanlık satışını yasakladı Meteoroloji'den 8 il için sarı kodlu uyarı 1 milyon Türk'e serbest dolaşım Yetişkin filmi izleyip sıcak çatışmaya giriyorlar