Wall Street Journal yazdı: Sessiz istifanın yerini sessiz kavga aldı
Gallup'un yayınladığı anket sonuçlarına göre ABD'de çalışanların yaşadığı hayal kırıklığı, iş değiştirmeyi düşünenlerin sayısını artırıyor. Geçen yıl çalışan bağlığındaki düşüş sessiz istifa akımına neden oldu. Ancak bu defa çalışanlar da işverenler de iletişimi azalttı, sessiz bir kavga başladı
ABD'de giderek daha fazla sayıda çalışan, iş yerinde kendilerini iyi hissetmediklerini dile getiriyor. Gallup tarafından Salı günü yayınlanan araştırmaya göre, çalışanların yarısı işlerine bağlı değil ve geçinmek için minimum çaba sarf ediyor. Araştırmaya göre ABD'de çalışan bağlılığı üst üste ikinci yıl düşüş gösterdi. İşgücünün giderek artan bir kısmı da bağlılığını yitiriyor ya da ihtiyaçlarının karşılanmaması konusunda sıkıntı çekiyor. Bazı çalışanlar düşük ücret ve uzun çalışma saatleri nedeniyle hoşnutsuzluk duyuyor ya da işverenlerine olan güvenlerini kaybediyorlar.
İşverenler iletişim kurmuyor
Gallup raporunun baş yazarı Jim Harter, işverenlerin çalışanlarla eskisi kadar iletişim halinde olmadığını söyledi. Son dönemdeki tutum değişikliğinin bir kısmı, çalışanların yöneticilerinden beklentilerinin net olmamasından kaynaklanıyor. Wall Street Journal yazarı Lindsay Ellis geçen yıl sessiz istifa varken şimdi çalışanların patronlarıyla karşı karşıya kaldığını belirtti. İki tarafın da iletişimi azaltması ancak istedikleri konusunda geri adım atmaması sessiz bir kavgaya dönüştü.
Gallup tarafından ölçülen ABD çalışan bağlılığı seviyelerinin 2020'de kayıtlardaki en yüksek seviyesine ulaşmasının ardından, çalışanların hayal kırıklıkları 2021'den bu yana artıyor. Covid-19'un yayıldığı ve George Floyd'un öldürülmesinin ardından toplumsal huzursuzluğun yaşandığı 2020 ilkbahar ve yaz aylarında, birçok şirketteki yöneticiler çalışanlarla toplantılar ve dinleme oturumları düzenleyerek kurumsal misyonu iletti ve işyeri ilişkilerini güçlü tuttu.
"Gerekenler verilmezse daha az sadık olacaksınız"
Bu yıl, patronlar çalışanların üretkenliği ve bağlılığı konusunda endişelenirken, daha fazla şirket evden çalışanları ofise geri getirmeye çalışıyor. Gallup, 2000 yılından bu yana Amerikalıların işleriyle ilgili duygularını takip eden raporu derlemek için ABD'de 60 binden fazla kişiyle anket yaptı ve işlerine bağlı çalışanların daha üretken olduğunu ve işlerinde daha uzun süre kalma eğiliminde olduklarını söyledi Harter, "Eğer işvereninizin size işinizi yapmanız için gerekenleri vermediğini düşünüyorsanız, işinize çok daha az sadık olacaksınız ve başka işler arayacaksınız" dedi.
Uzaktan çalışma ayrımı
Gallup'un bulguları, şirketler pandemi dönemi politikalarını değiştirdikçe, birçoğu son zamanlarda ofis içi zorunluluklara karşı protestoları artıran işçilerin tepkisinin ortasında geldi. Sigortacı Farmers Group'ta çalışan işçiler, yeni genel müdürün çoğu çalışanın haftada üç gün ofiste olmasını zorunlu kılacağını söylemesinin ardından sendikalaşma çağrısında bulundu ve bazıları işten ayrılacaklarını söyledi. Amazon.com çalışanları geçtiğimiz günlerde haftada üç gün ofiste olmak üzere karma çalışma politikasına karşı öğle yemeğinde protesto yaptı.
Patron-çalışan ilişkisi daha önemli
Harter, bir çalışanın doğrudan patronuyla olan ilişkisinin bağlılık açısından nerede çalıştığından daha önemli olduğunu söyledi. Bu bağları kurmanın bir yolu, yöneticilerin çalışanlarıyla tercihen haftada en az bir kez anlamlı konuşmalar yapmasıdır.
Birçok çalışan, esnek programlardan ve uzaktan çalışma seçeneklerini bırakmayı, yöneticilerin ofis dışında işlerini yapmalarına güvenmediğinin bir işareti olarak görüyor. Diğerleri ise pandemi sırasında deneyimledikleri uzaktan çalışmanın aileleriyle daha fazla zaman geçirme ve işe gidip gelmeyi azaltma gibi faydalarının artık mutlulukları için kritik önemde olduğunu söylüyor. McKinsey & Co. şirketinin kıdemli ortağı ve insan kaynakları müdürü Katy George, daha fazla ofis içi çalışmayı bir gereklilik haline getiren işverenlerin kısmen, çalışanların sadakatini güçlendirmeye çalıştıklarını belirtti.
Daha fazla stres
Gallup'un anketine göre, çalışanlar bu yıl geçen yıla göre daha stresli olduklarını da söyledi. Amerikalı çalışanlar, Kanada ve Doğu Asya'daki çalışanlarla birlikte en stresli çalışanlar arasında yer alıyor. ABD'de Surgeon General'ın Ekim ayında yayınladığı bir rapora göre işyerindeki stres faktörleri arasında düşük maaşlar, uzun çalışma saatleri ve ilerleme fırsatının olmaması yer alıyor. Raporda ayrıca işyeri stresinin ruh sağlığına zarar verebileceği, uykuyu bozabileceği ve kişinin enfeksiyona karşı savunmasızlığını artırabileceği uyarısında bulunuldu.