New York Times yazdı: ABD'nin Avrupa'dan uzaklaşması Çin'e bulunmaz bir fırsat verdi

Çin, Avrupa Birliği ile ticaret savaşında vites yükseltti. Pekin, Rusya ile ilişkisini derinleştirirken, AB’yi korumacılıkla suçluyor, kritik mineralleri kısıtlıyor. Avrupa ise Çin’in ucuz ürünlerle pazarı boğduğunu ve Ukrayna savaşında Moskova’yı desteklediğini söylüyor

David Pierson, Berry Wang / New York Times

Trump yönetimini ekonomik baskı ve stratejik meydan okuma yoluyla ticari bir ateşkese zorlayan Çin, şimdi benzer bir sert taktik uygulamayı Avrupa’ya karşı sergiliyor gibi görünüyor.

Çin önce ticaret kısıtlamalarına misilleme yaptı, Avrupa’yı korumacılıkla suçladı, kritik minerallerin ihracatını yavaşlattı ve Rusya ile daha da yakınlaştı. Daha sonra da Çin’in en üst düzey lideri, bu hafta Avrupa Birliği liderlerinin katılacağı zirveden sadece günler önce Moskova’ya desteğini taahhüt etti.

Bu adımlar, Pekin’in Brüksel ile ticaret ve jeopolitik anlaşmazlıklarında benimsediği sert duruşun bir parçası. Çin, Avrupa’nın Çin elektrikli araçlarına uyguladığı ağır tarifeleri kaldırmasını ve ticarette daha fazla kısıtlamadan kaçınmasını istiyor. AB liderleri ise Pekin’i Ukrayna savaşında Rusya’yı fiilen desteklemekle suçlarken, Çin’in yapay olarak ucuzlatılmış ürünleri pazara sürerek yerel sanayiyi tehdit ettiğini düşünüyor.

Pekin, dış baskıya karşı kullanabileceği kozları olduğunu öğrendi. Trump yönetiminin ağır ticaret savaşına, küresel sanayinin Çin’e ne kadar bağımlı olduğunu göstererek direnmişti. Uzmanlara göre Pekin, Batı’nın birliğinin zayıfladığı bir dönemde kendini daha güçlü bir konumda hissediyor. Trump’ın “Önce Amerika” dış politikası, Avrupa ile ABD arasındaki tarihi bağları zayıflattı.

Zürih Üniversitesi’nden Çin uzmanı Simona Grano şu sözleri kaydetti: “Pekin, küresel düzenin değişim içinde olduğunu düşünüyor. Onlara göre ABD çok cephede dağılmış durumda, dünya çapında birçok krizle ve kendi iç kutuplaşmasıyla uğraşıyor. Atlantik ötesi ittifakta görülen bölünme veya yorgunluk sinyalleriyle, Çin liderliği, çıkarlarını daha açık biçimde dayatabileceği bir alan görüyor. Bu çıkarların başında ticaret, teknoloji ve güvenlik geliyor”.

Bu hesap, Çin’in Perşembe günü yapılacak zirveye yaklaşımında kendini açıkça gösteriyor. Zirvede Çin’in lideri Şi Cinping ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in yanı sıra diğer üst düzey Avrupa liderleri de yer alacak. İki taraf, diplomatik ilişkilerinin 50. yılını kutlayacak. Bu etkinlik, normalde Pekin’in ortaklıklarını sergilemek için kullanacağı türden bir yıldönümü.

Ancak toplantının her detayı, Çin’in güç dengesi algısını gözler önüne seriyor. Zirve Pekin’de düzenleniyor; oysa sırada Brüksel vardı ve Brüksel'in ev sahipliği yapması gerekiyordu. AB’ye göre toplantı yalnızca bir gün sürecek; oysa daha önce iki gün süreceği açıklanmıştı. Zirveden somut bir sonuç çıkması beklentisi yok denecek kadar düşük.

27 üyeli Avrupa Birliği, bir yandan ABD ile bir ticaret anlaşması yapma isteğiyle, Washington’un Çin’e karşı daha sert bir tutum almaları yönündeki baskısı arasında sıkışmış durumda; diğer yandan da Çin’le istikrarlı ilişkileri koruma çabasında.

Fakat Brüksel, son yıllarda Pekin’e karşı daha çatışmacı bir çizgi izliyor. 350 milyar doları aşan büyük ticaret açığı ve Pekin’in Rusya ile yakınlığı bu yaklaşımı besliyor.

Von der Leyen, bu ay Avrupa Parlamentosu’nda yaptığı konuşmada, Çin’i “küresel pazarları ucuz, sübvanse edilmiş ürünlerle doldurarak rakiplerini saf dışı bırakmaya çalışmakla” ve Avrupa’da faaliyet gösteren şirketlere ayrımcılık yapmakla suçladı. Ayrıca Çin’in Moskova’ya Ukrayna’daki savaşta verdiği desteğin Avrupa’da istikrarsızlık yarattığını söyledi.

AB Çin'e kaygılarını iletse de Pekin yönetimi aldırış etmeyebilir

Von der Leyen, Pekin’deki toplantıda bu endişeleri Çinli yetkililere doğrudan iletmeyi planladığını açıkladı. Ancak Çin’in son dönemde gösterdiği tutum dikkate alındığında, bu eleştirilere kulak vereceği pek olası görünmüyor.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, von der Leyen’e yanıt olarak, “yeniden dengelenmesi gereken şey Çin’in ticaret ilişkisi değil, AB’nin zihniyeti” dedi.

Bu yıl Çin, Avrupa’ya nadir toprak minerali ihracatını yavaşlattı ve Avrupa’daki yüksek teknoloji firmalarında alarm zilleri çaldı. Bazı otomotiv yan sanayi üretim hatları geçici süreyle durdu. Bu ay Çin, AB’nin Çinli tıbbi cihazlara yönelik kamu alımı kısıtlamalarına, Avrupa menşeli tıbbi ekipmanlara benzer kısıtlamalar getirerek karşılık verdi.

Çin Avrupa'yı çok fazla köşeye sıkıştırma yolunu seçemez

Sert tutumuna rağmen Pekin, Avrupa’yı fazla zorlamayı göze alamaz. Çin’in fabrikaları, ürettiği elektrikli araçlar, bataryalar ve güneş panelleri fazlasını satacak bir pazar olarak Avrupa’ya ihtiyaç duyuyor. Ülkede yaşanan büyük fiyat savaşları, kar marjlarını düşürdü. Şi ve diğer liderler bile şirketleri “düzensiz ve düşük fiyatlı rekabetten” kaçınmaları konusunda uyardı. Trump yönetiminin diğer pazarlara kapıları kapatmaya çalıştığı bir dönemde Avrupa’nın önemi Çin için daha da arttı.

Grano şu sözleri kaydetti: “Avrupa, Çin için vazgeçilmez bir ekonomik ortak olmaya devam ediyor. Ama Pekin blöfünü fazla ileri götürürse, kendini daha da izole edilmiş bulabilir”

Çin Rusya'yı Batı ile ilişkilerinde denge unsuru olarak kullanıyor

Yine de Çin, Rusya ile yakın ilişkiler konusunda geri adım atmıyor. Pekin, Moskova’yı Batı’yı dengelemek için vazgeçilmez bir ortak olarak görüyor. Avrupa, uzun süredir Çin’in Rus petrolünü satın almasının ve çift kullanımlı teknolojiler sağlamasının Kremlin’in Ukrayna’daki savaşını uzattığından şikayet ediyor.

Çin, çatışma konusunda tarafsız olduğunu iddia ediyor. Ancak Batı bu söylemi, Çin-Rusya yakınlığı nedeniyle derin bir şüpheyle karşılıyor. Şi, geçen hafta Pekin’de Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile yaptığı görüşmede, Pekin ve Moskova’nın “ilişkilerini derinleştirmesi” ve “güvenlik çıkarlarını koruması” çağrısında bulundu.

Bu ay Çin’in en üst düzey diplomatı Wang Yi, Brüksel’deki AB yetkililerine özel bir görüşmede, savaşın sona ermesinin Pekin’in çıkarına olmadığını, çünkü böyle bir durumda ABD’nin dikkatinin Asya’ya kayabileceğini söyledi. Konuya dair bilgi sahibi bir Avrupalı yetkili, kapalı kapılar ardında yapılan bu konuşmanın detaylarını The New York Times’a isimsiz olarak aktardı. Wang’ın sözleri ilk olarak South China Morning Post tarafından duyuruldu.

Çin, Wang’ın söylediği iddia edilen bu sözler hakkında yorum yapmadı.

© 2025 The New York Times Company

Tahran sakinleri bedel ödeyecek hem de çok yakında İsrail İran'ın Şahrud bölgesindeki füze motoru üretim tesisini vurdu Seferihisar'da 1 mahalle tahliye edildi Protestolar gölgesinde Venedik düğünü 8.8'lik deprem sonrası yanardağ da patladı En az 290 kişi hayatını kaybetti