NYT yazdı: Türk doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk ABD'de gözaltına alındı, vizesi iptal edildi

Tufts Üniversitesi'nde doktora eğitimi alan Türk öğrenci Rümeysa Öztürk'ün gözaltına alınmasının ardından NYT, süreci ve nedenlerini inceledi. Gazete Öztürk'ün üniversitedeki antisemitizmle mücadele eden bir grup tarafından “İsrail karşıtı aktivizmde bulunduğu” yönünde eleştirildiğini aktarıyor

Jenna Russell, Şafak Timur, Anemona Hartocollis, Eduardo Medina / The New York Times

Tufts Üniversitesi'nde lisansüstü eğitim gören uluslararası öğrenci Rümeysa Öztürk, salı günü kampüs dışındaki dairesinin önünde federal yetkililer tarafından gözaltına alındı. Bu bilgi, üniversitenin rektörü ve öğrencinin avukatı tarafından doğrulandı.

Rumeysa Öztürk, Tufts Üniversitesi'nde doktora öğrencisi olarak geçerli bir öğrenci vizesine sahipti. Avukatı Mahsa Khanbabai’nin açıklamasına göre, Müslüman olan Öztürk, salı akşamı arkadaşlarıyla birlikte Ramazan orucunu açmaya giderken, Massachusetts’in Somerville kentindeki evinin yakınında İç Güvenlik Bakanlığı ajanları tarafından gözaltına alındı.

“Şu anda nerede olduğuna dair hiçbir bilgimiz yok ve kendisiyle iletişim kuramıyoruz,” diyen avukatı açıklamasında, “Şu ana kadar kendisine yöneltilmiş herhangi bir suçlama olup olmadığını da bilmiyoruz” ifadelerini kullandı.

İç Güvenlik Bakanlığı’nın kıdemli bir sözcüsüne atfedilen bir açıklamada, çarşamba günü Öztürk’ün Hamas’ı destekleyen faaliyetlerde bulunduğu ve bunun vizesinin iptal edilmesi için yeterli gerekçe olduğu iddia edildi.

Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) kayıtlarına göre, bu isimde (Rümeysa Öztürk) bir kişi çarşamba günü Louisiana’daki bir gözaltı merkezinde tutuluyordu.

Salı akşamı, Massachusetts Federal Bölge Mahkemesi Hakimi Indira Talwani, hükümetin Öztürk’ü mahkemeye önceden yazılı bildirimde bulunmadan eyalet dışına çıkarmamasını emretti. Ancak hükümetin Öztürk için Massachusetts’ten çıkarılmasına dair yazılı bir bildirimde bulunup bulunmadığı ise belirsizdi.

Öztürk, gözaltının yasal olup olmadığının belirlenmesi için mahkemeye başvurdu. Dava dilekçesinde, Boston’daki ICE saha ofisinin vekil direktörü Patricia Hyde ve diğer ajans yetkilileri davalı olarak yer aldı.

Tufts Üniversitesi Rektörü Sunil Kumar, salı gecesi üniversite topluluğuna gönderdiği bir e-postada, okul yönetiminin öğrencinin gözaltına alınacağına dair önceden herhangi bir bilgiye sahip olmadığını ve federal yetkililerle herhangi bir bilgi paylaşmadıklarını belirtti. Kumar e-postada "Kampüsümüzdeki özellikle uluslararası öğrenciler için bu haberin endişe verici olabileceğinin farkındayız" ifadelerini kullandı.

Filistin'de yaşananları 'soykırım' olarak tanımaya çağıran yazıları bulunuyordu

Öztürk’ün, mart ayında Tufts Üniversitesi öğrenci gazetesinde yayımlanan ve üniversite yönetimini Filistin’de yaşananları ‘soykırım’ olarak tanımaya ve İsrail bağlantılı şirketlerden yatırımlarını çekmeye çağıran bir makalede birkaç yazar arasında yer aldığı bildirildi.

Öztürk, ABD Başkanı Donald Trump yönetimi tarafından sınır dışı edilmesi hedeflenen birkaç öğrenciden biri. Alabama Üniversitesi’nde doktora öğrencisi olan İran vatandaşı Alireza Doroudi’nin de federal göçmenlik yetkilileri tarafından kampüs dışında gözaltına alındığı okulun çarşamba günü yaptığı açıklamada duyuruldu. Yetkililerin Doroudi’yi neden hedef aldığı bilinmiyor ve ABD göçmenlik yetkilileri sorulara yanıt vermedi.

Öğrenciler sınır dışı ediliyor

Bu ayın başlarında, Columbia Üniversitesi’nden mezun olan ve Filistin yanlısı kampüs protestolarında öne çıkan Mahmoud Khalil, New York’ta federal göçmenlik yetkilileri tarafından gözaltına alındı. Kendisine herhangi bir suçlama yöneltilmemiş olsa da, yönetim onun antisemitizmin yayılmasını önlemek amacıyla sınır dışı edilmesi gerektiğini savundu.

İç Güvenlik Bakanlığı sözcüsü Tricia McLaughlin, Öztürk’ün, Göçmenlik ve Vatandaşlık Yasası’nın nadiren kullanılan bir hükmü uyarınca gözaltına alındığını belirtti. Yönetim, aynı hükmü kullanarak Khalil’i de sınır dışı etmeye çalışıyor.

Bu yasa maddesi, dışişleri bakanına, ABD’nin dış politika çıkarlarına tehdit oluşturduğu düşünülen herhangi bir göçmene karşı sınır dışı etme işlemi başlatma yetkisi veriyor.

Tufts Üniversitesi'nde, rektör öğrencilere gönderdiği e-postada, üniversitenin “kampüse (veya kampüs dışına) önceden haber vermeden gelen devlet yetkililerine karşı izlenmesi gereken protokolü” hatırlattı ve böyle bir durumda üniversite polisinin aranmasını tavsiye etti.

Çarşamba günü sosyal medyada yayılan bir video, başörtülü ve beyaz bir palto giymiş bir kadının kaldırımda sivil kıyafetli, maskeli memurlar tarafından çevrelendiğini, kelepçelendiğini ve plakasız araçlara bindirilerek götürüldüğünü gösterdi.

Massachusetts Başsavcısı Andrea Joy Campbell, ofisinin konuyu “yakından takip ettiğini” belirtti.

Campbell, “Rumeysa Öztürk’ün — yasal olarak burada bulunan bir öğrencinin — gözaltına alınmasına dair görüntüler rahatsız edici. Şu ana kadar bildiklerimize dayanarak, federal yönetimin onu pusuya düşürerek gözaltına alması, görünüşe göre sadece siyasi görüşleri nedeniyle onu hedef alması endişe verici. Bu kamu güvenliği değil, sindirme politikasıdır ve mahkemede titizlikle incelenmelidir,” dedi.

'O, kimseye zarar vermez'

Öztürk, İstanbul Şehir Üniversitesi’nde lisans eğitimi sırasında psikoloji laboratuvarında ve öğrenci asistanı olarak Prof. Fatima Tuba Yaylacı ile yakın çalıştı. Öztürk’ün çocuk gelişimiyle, özellikle çocukların ölüm ve yaşam gibi kavramları nasıl anladıklarıyla ilgilendiğini belirten Yaylacı, Çarşamba günü verdiği bir röportajda, “O, kimseye zarar vermez” dedi.

İnsan hakları konusunda son derece duyarlı biri olduğunu belirten Yaylacı, “Kimseyi incitmek istemeyen, çeşitliliğe saygı duyan, herkesi kapsamak isteyen bir insan,” diye ekledi.

Öztürk’ün, Fulbright bursuyla Columbia Üniversitesi Teachers College’da yüksek lisans yapmadan önce Filistin hakkında hiç konuşmadıklarını söyleyen Yaylacı, “İnsanlarla ilişkileri gerçekten iyiydi ama siyasi anlamda örgütsel ya da aktivist bir lider değildi,” dedi.

Birkaç hafta önce Öztürk’ten bir mesaj aldığını belirten Yaylacı, öğrencisinin laboratuvarın sosyal medya hesabında paylaşılan arkadaşlarıyla olan fotoğraflarının kaldırılmasını istediğini söyledi. Öztürk, kendisinin internette kötü niyetli bir şekilde hedef gösterildiğini ve kişisel bilgilerinin paylaşıldığını (doxxing) belirtmişti.

“Bugün benim için de çok zor bir gün, çok üzgünüm,” diyen Yaylacı, “Bu meselenin çözüleceğini umuyorum. O, Türkiye’de ve ABD’de çocuklar için çok değerli bir araştırmacı” ifadelerini kullandı.

Hedef gösterildi mi?

Üniversite kampüslerinde antisemitizme karşı mücadele ettiğini iddia eden Canary Mission adlı grup, Öztürk’ün bir fotoğrafını web sitesinde paylaşarak onu Tufts Üniversitesi öğrencisi olarak tanımladı ve Mart 2024’te “İsrail karşıtı aktivizmde bulunduğunu” öne sürdü. Bunun, Öztürk'ün yazdığı görüş makalesine atıfta bulunabileceği düşünülüyor. Filistin yanlısı aktivistler, bu grubun kimliklerini ifşa ederek kendilerini tacizlere açık hale getirdiğini savunuyor.

Eski Başkan Donald Trump, 29 Ocak’ta bir başkanlık kararnamesi imzalayarak antisemitizme karşı mücadele kapsamında, kampüsler de dahil olmak üzere, “yasadışı antisemitik taciz ve şiddet eylemlerine karışan yabancıların sınır dışı edilmesini” öngören politikaların uygulanacağını duyurmuştu.

“Kimse Somerville sokaklarından ya da Amerika’nın herhangi bir yerinden kaçırılmamalıdır.”

Massachusetts Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU) hukuk direktörü Jessie Rossman, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, “Hükümet, onu derhal Massachusetts’teki arkadaşlarına ve topluluğuna iade etmelidir,” dedi.

Tufts Üniversitesi’nin ana kampüsü, Boston’un 11 km kuzeybatısındaki Medford kentinde bulunuyor. Öztürk’ün gözaltına alındığı Somerville kenti, Medford’un hemen bitişiğinde yer alıyor.

© 2025 The New York Times Company 

'Önce Allah'a, sonra milletimize emanetim' İstanbul'da bazı metro hatları Valilik kararıyla kapatıldı Bakan Şimşek'ten açıklama Kayıt işlemi de hukuksuz diplomaların iptali de… Altın rekor tazeledi JPMorgan Türkiye'nin yıl sonu enflasyon ve faiz tahminini yükseltti