Güney Kore’nin yeni kültürel diplomasi aracı: Samsung hanedanının 23 bin parçalık hazinesi

Eski Samsung Başkanı Lee Kun-hee’nin devlete bağışlanan sanat koleksiyonundan seçilen 200 eser, Washington’da açılan sergiyle ilk kez Kore dışına çıkıyor. Eserler Joseon saray kültüründen modern sanat akımlarına uzanan panoramayla Güney Kore’nin yumuşak güç vizyonuna yeni bir boyut kazandırıyor

Güney Kore’nin kültürel etkisini genişletme çabalarına bu kez pop yıldızları, diziler ya da güzellik trendleri değil; Samsung ailesinin yıllara yayılan koleksiyonculuk mirası eşlik ediyor. Bunun merkezinde ise 2020’de hayatını kaybeden Samsung Başkanı Lee Kun-hee’nin ardında bıraktığı, 23 bin parçalık, Asya’nın en büyük özel koleksiyonlarından biri bulunuyor.

Ailenin 2021’de devlete bağışladığı bu dev mirastan seçilen 200’den fazla eser, Washington’daki Smithsonian Ulusal Asya Sanatı Müzesi’nde açılan “Korean Treasures: Collected, Cherished, Shared” sergisiyle ilk kez Kore dışına taşınıyor.

Sergi, yalnızca Kore sanatını tanıtmakla kalmıyor; ülkenin modern kimliğini şekillendiren tarihsel kırılmalar, kültürel dönüşümler ve koleksiyonun ardındaki aile geleneği hakkında da çok katmanlı bir hikâye anlatıyor.

1.500 yıllık bir kültürel hafıza: Joseon sarayından modernleşme sancılarına

Smithsonian küratörlerinin seçkisi, 1.500 yılı aşan bir dönemi kapsıyor.

  • Joseon Hanedanlığı’nın (1392–1910) saray törenleri, ahlaki kodları ve estetik ideallerini yansıtan ekranlar, mücevher kutuları, davul stantları
  • Budist heykelleri, sutralar ve ritüel objeler
  • Kim Whanki, Lee Ungno, Park Saengkwang gibi 20. yüzyıl Kore modernizmini yeniden tanımlayan ressamların eserleri
  • Kral kütüphanelerinin sembolü niteliğindeki “Chaekgado” ekranları
    yüzyıldan kalma taş seramikler
  • Bu çeşitlilik, Kore’nin geçmiş ile bugün, gelenek ile çağdaşlık arasında sürekli yenilenen kültürel kimliğine ayna tutuyor.

Serginin özellikle Joseon dönemi bölümü, elit sınıfın dünyayı anlama biçimini ve sanatın bu dünyayı nasıl taşıdığını ortaya koyuyor. Budizme ayrılan bölüm ise, Kore yarımadasının düşünsel ve görsel kültüründe dinin kalıcı etkisini görünür kılıyor.

Bir yüzyıllık travma: İmparatorluktan sömürgeye, savaşlara ve bölünmeye

20. yüzyıl eserleri, Kore’nin toplumsal hafızasındaki sert dönüşümlerin izleriyle ön plana çıkıyor.
Küratör Carol Huh’a göre bu dönem, sanatçıların “Koreli olmanın ne anlama geldiğini yeniden tarif etmeye çalıştığı” bir çağdı.

Koleksiyonda yer alan iki ana akım, bu arayışın farklı yüzlerini temsil ediyor:

  • Dansaekhwa: Soyutlama aracılığıyla sansürden uzak durmaya çalışan, savaş ve askeri rejim dönemlerinde anlamı ima yoluyla üretmeye yönelen sanatçılar.
  • Minjung (“Halk”) Sanatı: 1970 ve 80’lerde demokrasi ve toplumsal adalet talebiyle yükselen politik bir sanat hareketi.

Serginin bir bölümünde, Kore Savaşı sırasında yaşanan yıkımın ve hızlı sanayileşmenin kültürel sonuçları da görsel bir anlatıya dönüştürülüyor.

Koleksiyonu yaratan motivasyon: Kayıp kültür mirasını geri toplamak

Lee Kun-hee’nin babası, Samsung’un kurucusu Lee Byung-chul, koleksiyonculuğa yalnızca estetik bir merakla değil, tarihsel bir misyonla yaklaştı. Japon sömürgesi döneminde yurt dışına kaçan, kaybolan veya yok edilen eserleri geri toplamak, onun en büyük motivasyonlarından biriydi.

Oğul Lee Kun-hee ise bu geleneği sürdürerek koleksiyonu modern sanatçılarla genişletti. İş insanı olarak hakkında tartışmalar da eksik olmadı—örneğin 2007’de şirket fonlarıyla sanat eseri aldığı iddiaları büyük bir soruşturma yaratmıştı. Ancak koleksiyonun bugün geldiği nokta, Güney Kore’nin kültürel vizyonunun önemli bir bileşeni olarak görülüyor.

Kültürel markalaşma: Koleksiyon için Seul’de yeni bir müze kuruluyor

Bağışın ardından Güney Kore hükümeti, Lee ailesinin mirasını kalıcı bir kamusal alan hâline getirmek için Seul’de yeni bir müze kurma planını duyurdu. Amaç yalnızca sanat eserlerini sergilemek değil; ülkenin “kültürel güç” kimliğini pekiştirecek bir marka hikâyesi yaratmak.

Smithsonian Direktörü Chase F. Robinson bunu şöyle özetliyor:

“K-pop elbette önemli. Ama Kore kültürü 10–15 yıl önce başlamadı. Bu sergi, o bin yılı aşan damarları görünür kılıyor.”

Sergiden bazı eserler, gelecek yıl Chicago ve Londra’da da gösterilecek. Washington’daki sergi ise 1 Şubat 2026’ya kadar açık.

Motorlu Taşıtlar Vergisi'nde 2026 fiyatları hesaplandı Maaşlardan yüzde 3 kesinti yapacak düzenleme 2026'da Dünyanın en iyi 100 yemeği açıklandı Bu bölgelerden konut satın almayın, kiralamayın ABD vergileri siparişleri vurdu: Asya’da üretim sendeledi Bu fotoğraf bize çok şey anlatıyor