Platformlarda bu hafta bizi bekleyen en yeni yapımlar

Ücretsiz içerik platformu PuhuTV’ye yeni gelen dünya çapındaki mini dizileri seçtik: Lie With Me: Paranoya, güven ve yasak ilişki kavramlarına odaklanan bir psikolojik gerilim. Avusturalya’da yeni bir hayata başlamak isteyen İngiliz bir çift, gelen masum bir çocuk bakıcısı ve o kadar da masum olmayışının ortaya çıkışı… Charlie Brooks, Brett Tucker, Phoebe Roberts ile bir hafta sonunda izlenebilecek dört bölüm.Gunpowder: Kit Harrington ve Liv Tyler’ın başrolünde olduğu dizi 1600’lerin başında İngiltere’de geçiyor. 60 dakikalık üç bölümde efsanevi kahraman Guy Fawkes ve Barut Komplosu’nun arka planını takip etmek ilginç olabilir. Savaşlar, devletler ve isyankarlar her zaman izlenecek bir şey verir.Two Weeks To Live: Çocukken hayatta kalma eğitimi almış bir genç kadın başını derde sokar ve o dertlerden kurtulur. Tam İngiliz dizilerinden beklediğimiz şekilde üstelik. Heyecanlı dizinin ilk sezonu 23-24 dakikalık altı bölümden oluşuyor. Başrolde yine Game Of Thrones’dan tanıdık bir isim var: Maisie Williams. Yanında da Sian Clifford.Deadwater Fell: Polisiye sever misiniz? Dört bölümlük bu Britanya dizisi korkunç bir cinayeti çözmeye çalışıyor. Dört kişilik bir ailenin evinde çıkan yangında sadece baba hayatta kalıyor. Ailenin o gece uyuşturulmuş olduğu ortaya çıkınca da araştırma başlıyor. Başrolde usta David Tennant harikalar yaratıyor.Faking Hitler: Biraz gazetecilik biraz da dolandırıcılık. Sahte Hitler günlüklerinin peşine düşen bir gazeteci sonunda o günlükleri alıp başka ülkelere haber niyetine satmaya başlıyor. Başroldeki Lars Eidinger ve Moritz Bleibtreu ile Hitler Günlükleri’nin gerçek hikayesinden uyarlanan altı bölümlük dizi BluTV’de de var. Gain kütüphanesine yeni gelen ve festival canavarı filmlerden oluşan güzel bir seçki var The Secret in Their Eyes: İnzivaya çekilmiş bir sorgu müfettişi, çetrefil davalarından birinin kitabını yazıyor. Birçoğumuzun emeklilik hayali bu durumu hikayeleştirince En İyi Yabancı Film dalında Oscar kazanabiliyorsunuz (2010). Arjantin sinemasının güzel örneklerinden, adalet üzerine bir sorgulama. Nicole Kidman ve Julia Roberts’lı bir uyarlaması da yapılmıştı. The Lunchbox: Mumbai’deki bir geleneğe göre her gün 160 bin sefer tası, öğlen 5 bin dağıtıcı tarafından evlerden alınıp iş yerlerine dağıtılıyor. Bu sefer taslarından bir tanesi bir gün yanlış adrese gider. Ortaya birbirini hiç tanımayan iki insanın sefer taslarıyla kurdukları bir iletişim ortaya çıkar. 2013’te Cannes’da izleyici ödülünü alan filmin başrol oyuncusu Irfan Khan ne yazık ki dünyaya erken veda etti. The Guilty: Acil aramalara yanıt vermekle görevli bir memur, kaçırıldığını söyleyen bir kadınla konuşmaya başlar. Bağlantı kopar ve memur Asger Holm sıkışıp kaldığı odadan kadını kurtarmak için bir mücadeleye girişir. Karşımıza 2018 yılında Danimarka’nın Oscar adayı olan müthiş bir gerilim çıkar. Film aynı yıl Sundance’te de İzleyici Ödülü kazanmıştı.Motorcyle Diaries: Che Guevara’nın Che olmadan önceki yolculuk hikayesi, filmin kazandığı onca ödülü bir tarafa bıraksak bile oldukça etkileyici. Genç Ernesto’nun 23 yaşında, arkadaşıyla birlikte motosiklete atlayıp Latin Amerika’yı gezmesi ve onu büyük bir devrimci yapacak uyanışı gerçekleştirmesi izleyende de yolculuk yapma hevesi uyandırıyor.The Diving Bell and the Butterfly: Elle dergisi editörü Jean-Dominique Bauby’nin hayatını anlattığı kitaptan uyarlama. Bauby’nin tek gözü hariç bedensel fonksiyonlarını yitirmesiyle yaşananları anlatan filmin yönetmeni Julian Schnabel, Cannes’da ödül almıştı. Etkileyici hikayesiyle ödüle ve adaylığa doymayan film BBC tarafından 21’inci yüzyılın en iyilerinden biri seçildi.Zenginleşmeye devam eden Prime Video arşivine son eklenenlerden birkaç seçim Dayı: Prime Video’ya girdiğimizde bizi ana ekranda karşılayarak şaşırtan Dayı, vizyona girdiğinde de herkesi şaşırtmıştı. İsmine ve başroldeki Ufuk Bayraktar’a rağmen Ezel ile bir alakası yoktu. Köyden kente gönderilip İstanbul’un yeraltı dünyasına adım atan Cevahir’in gerçek hikayesi çok racon içeriyor.Bosch: Legacy: Sevenleri tarafından efsane statüsünde kabül edilen polisiye Bosch’un spin-off’u önce IMDB TV tarafından yapıldı, ardından da Prime Video’ya geldi. Harry Bosch’un kızı Maddie’nin Los Angeles sokaklarında çaylak bir devriye polisi olmasını da izliyoruz. Sekiz bölümlük sezon, orijinal dizinin tadını da yakalıyor.Undone: Alma’nın gayet keyifli olan ilk sezonu başarılı olunca ikinci sezonu da gelmeliydi, nihayet geldi. Soft animasyonuyla da ilgi çeken Undone 28 yaşında, hayattan mutlu olmayan Alma’nın hikayesini anlatıyor. İlk sezon boyunca babasının ölümünü araştıran ve yeni bir yetenek keşfeden Alma ikinci sezonda ailesinin sırlarına daha fazla gömülüyorNight Sky: Başrollerde Sissy Spacek ve JK Simmons’ı görünce konuya bile bakmadan izleyesimiz geliyor değil mi? Üstelik Night Sky’ın konusu da ilginç. Fantastik bir sırrı olan yaşlı bir çift. Arka bahçelerinde ıssız bir gezegene açılan bir geçit var. Onlar bunun keyfini sürerken bir gün gizemli bir genç o geçitten geliyor ve hayat iyice garipleşiyor.The Wilds: Lost’u özlediniz mi? Bir grup kadının uçak kazasından sonra kendilerini ıssız bir adada bulmalarını konu alan The Wilds’ın ilk sezonunda hem kazazedelerin hayatta kalma mücadelelerini hem de geçmiş travmalarını izlemiştik. Dizinin ikinci sezonu çözülen büyük sırdan sonrasını konu alıyor. Rachel Griffiths ve Sophia Ali gibi isimler var. Derleyen: Mehmet Dinler

Platformlarda bu hafta bizi bekleyen en yeni yapımlar

Bu hafta yerli platformlarda izleyiciyle buluşacak en yeni yapımları sizler için derledik...