Uzmanlar araştırdı: Rahatsız etmesine rağmen korku filmleri neden seviliyor?
Korku filmi izlemek, birçok insanın boş vaktini değerlendirmek için seçtiği bir aktivite olmasına karşın aslında rahatsız edici duyguları da körüklüyor. Psikolojik nedenlerden yola çıkan uzmanlar ise korku filmi izlemeyi sevenlerin düşük empatiye sahip ve heyecan arayan kişiler olduğunu söylüyor
Cinsiyet ve yaş fark etmeksizin korku filmleri, birçok insan tarafından oldukça seviliyor. Bu filmler çoğu zaman rahatsız edici olup şaşkınlık, korku veya tiksinti uyandırsa da, izleyiciler filmde korkutucu figür ve olayların çıkacağı o beklenmedik anı kolluyor ve bunun sonucunda kendilerini ortaya çıkabilecek uykusuz gecelere maruz bırakıyorlar. Forbes’un haberine göre, aynı zamanda bu, ilginç bir soruyu gündeme getiriyor: Neden böylesine rahatsız edici bir aktiviteye isteyerek katlanıyoruz?
Frontiers in Psychology dergisinde yayınlanan bir araştırma, korkunun cazibesinin psikolojik temellerini inceledi. Araştırmaya göre korku filmlerine karşı koyamamamızın iki nedeni var.
1. Gerilim Merak Uyandırıyor
Gerilimin gittikçe artışı ve bunun sonucunda çözülmesi, insanların korkuya olan hayranlığının olası açıklamalarından biri. 2022'de yapılan bir araştırmaya göre, gerilim genellikle bir arada var olan, karışık duyguların, özellikle de umut ve korkunun bir arada olma hali olarak nitelendirilebilir. Seyirci, filmde bir karakterin hayatından veya bir seri katilin beyazperdede belirmesinden korkabilirken aynı zamanda onun yenilmesini umabilir ve yenildiğinde rahatlama ve neşe yaşayabilir.
Hikâyede tehdit ortadan kalktığında, olumsuz duygulardan olumlu duygulara geçiş meydana gelir. Böylece, bizi korkutan şey aynı zamanda bizi rahatlatır. Bu, endişe ve dehşete rağmen korku filmi izlemenin duygusal açıdan güvenli ve sonuçta tatmin edici bir deneyim olduğuna inanmamızı sağlar.
Korku ve gerilim aynı zamanda tehditlere karşı dikkatli olmayı sağlayan hayatta kalma içgüdüsünün bir parçası olarak kişileri daha uyanık hale getirebilir. İnsan vücudu gerçek, hayali veya dolaylı tehditlerle karşı karşıya kaldığında benzer düzeyde fizyolojik uyarılma yaşar; bunun panzehirine, kahramanın zorluklara rağmen hayatta kaldığı ve kötü bir güce karşı kazandığı tatmin edici bir film sonu olabilir.
2. Bazı Karakterler Korkudan Keyif Alıyor
Belirli kişilik özelliklerine sahip bireyler korku filmlerini aramaya daha yatkın. Bunlar şunları içerir:
Düşük empati:
Araştırmalar, empati düzeyi yüksek bireylerin filmlerde daha fazla kişisel sıkıntı yaşadıklarını ve acı çekmekten daha az keyif aldıklarını, buna karşın tehlikeden, heyecandan ve mutlu sonlardan keyif aldıklarını gösteriyor. Empatik izleyiciler genellikle karakterlerin korkuları ve acılarıyla ilişki kurar ve bu da deneyimi daha endişe verici bir hale getirir. Tersine, empati düzeyi düşük bireyler korkudan daha çok keyif alıyor. Araştırmaya göre, genç erkek izleyiciler kendilerini katille özdeşleştirebilirken, kadınların kurbanla empati kurma olasılıkları daha yüksek.
Heyecan arayışı:
2018'de yapılan bir araştırma, adrenalin arayışının, yani çeşitli, sıradışı ve yoğun deneyimlere duyulan arzunun, korkudan keyif almayla ilişkili çok önemli bir kişilik özelliği olduğunu ortaya çıkardı. Heyecan arayan kişiler, olumsuz olsa bile duygusal olarak uyarılmayı istedikleri için korku filmlerinin heyecan verici, inişli çıkışlı yönlerinden keyif alırlar.
Beş büyük kişilik özelliği:
2018 yılındaki araştırma aynı zamanda beş büyük kişilik özelliği ile korku filmi tüketimi arasında da yakın ilişkiler buldu. Hayal gücü yüksek ve zeki bireyler, korkunun sunduğu entelektüel uyarımdan ve zihinsel zorluklardan hoşlanırlar ve korkunun uyandırabileceği ilk rahatsızlıkla isteyerek yüzleşirler, bunu tehditlere karşı prova yapmak ve sonuçta onlar üzerinde ustalık kazanmanın bir yolu olarak görürler. Dışa dönük ve kafa dengi biri olmak aynı zamanda başkalarıyla birlikte korku filmlerinden keyif almakla da bağlantılı. Verilere göre, dikkatli bireyler bu tür filmleri izledikten sonra daha az korku sergilediler. Ayrıca, duygusal dengesi yüksek olanlar, duygusal dengesi düşük olanlara göre daha az kolay korktular.
Karanlık kişilik özellikleri:
Duygusuzluk ve empati eksikliği ile karakterize edilen karanlık kişilik özelliklerinin yanı sıra kişisel kazanç için başkalarını manipüle etme ve aldatma eğilimi korkudan alınan zevkle bağlantılı.
İğrenmeye karşı duyarlılık:
İğrenme duyarlılığı yüksek bireylerin kirli, saldırgan veya itici uyaranlara yanıt olarak güçlü tiksinti duyguları yaşama olasılıkları daha yüksek. Araştırmalar, kadınların tiksinme duyarlılığının daha yüksek olduğunu, dolayısıyla korku filmlerinden erkeklere göre daha az keyif aldıklarını gösteriyor.
Özetle korku filmlerine olan hayranlık, gerilim iştahı, empati düzeyi, heyecan arayışı gibi eğilimler ve çeşitli kişilik özellikleri de dahil olmak üzere psikolojik faktörlerin karmaşık bir etkileşiminden kaynaklanmakta.