The New York Times: Enflasyon korkusu çevreyi unutturdu, yenilenebilir enerji gözden düştü

Dünya pandeminin ardından en büyük sorun haline gelen yüksek enflasyonla boğuşmaya devam ediyor. Enflasyonu yenmek için maliyetleri kısan ülkeler, fosil yakıtlara geri dönerken yenilenebilir enerjiyi ikinci plana atıyor ve bu trend değişimi en çok iklim değişikliğiyle olan mücadeleye zarar veriyor

Jim Tankersley - Brad Plumer / The New York Times

Enflasyonu kontrol altına almaya yönelik küresel bir kampanya, gelişmekte olan ülkeleri yenilenebilir enerjiden uzaklaştırarak iklim değişikliğiyle mücadeleye zarar veriyor ve Dubai'deki Birleşmiş Milletler iklim zirvesinde bir araya gelen yetkililer arasında endişelere yol açıyor.

Yetkililer, merkez bankası görevlilerinin faiz oranlarını yükselterek artan fiyatları düşürme çabalarını desteklediklerini söylüyorlar. Ancak aynı yetkililer son günlerde verdikleri röportajlarda, bu çabaların iklim değişikliğine karşı en savunmasız olan ve ne tür enerji sistemlerine yatırım yapacakları konusunda kritik seçimlerle karşı karşıya kalan yoksul ülkelerde sorun yaratabileceğini dile getiriyor.

Yetkililer, zengin ülkelerin ve uluslararası kuruluşların Afrika, Asya ve ötesinde yüksek faiz oranlarıyla mücadele eden ülkelere para aktarmak için daha yaratıcı yollar bulmaları gerektiğini söylüyor. Aksi takdirde dünya, bu ülkelerdeki milyonlarca insan sera gazı emisyonlarını kontrol altına alma fırsatını kaçırabilir.

Uluslarası destek çok önemli

Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) genel müdürü ve ekonomist Kristalina Georgieva Pazartesi günü verdiği bir röportajda "Pek çok ülke için çok zor bir dönemden geçiyoruz. İşte bu nedenle uluslararası destek kesinlikle çok önemli. Bir adım önde olmalarına yardımcı olmak ülkelerin çıkarına olduğu kadar bizim de, herkesin de çıkarına. Çünkü emisyonlarımız nerede artıyor? Bu ülkelerde" ifadelerini kullandı. 

Dünyanın yüksek faiz çıkmazı

ABD Merkez Bankası da (Fed) dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki merkez bankaları, dünya çapında fiyat artışında yaklaşık 30 yıldır görülen en keskin artışla mücadele etmek amacıyla faiz oranlarını hızlı ve sert bir şekilde yükseltti. Enflasyon bu yıl düştü, ancak faiz oranlarının önümüzdeki yıllarda da yüksek kalması bekleniyor.

Yenilenebilir enerji neden ikinci plana itiliyor?

Borçlanma maliyetleri yükseldiğinde, yenilenebilir enerji projeleri fosil yakıt projelerinden daha fazla etkilenme eğiliminde. Bunun nedeni kısmen, bir rüzgar veya güneş enerjisi santralinin maliyetinin çoğunun ön yatırımda olması, buna karşılık kömür veya gazla çalışan bir enerji santralindeki harcamaların büyük bir kısmının zamana yayılan yakıt maliyetlerinde olması.

Yüksek faiz oranları Afrika, Asya ve ötesindeki gelişmekte olan ülkelerde hükümet bütçelerini zorlarken para birimlerinin değerini de düşürüyor.

Bu zorluklar, gelişmekte olan ülkelerin bir yandan yaşam standartlarını yükseltmek amacıyla enerji üretimini artırırken diğer yandan da giderek artan sıcaklıklara uyum sağlamak için yüz milyarlarca dolar harcamak zorunda kalmalarıyla ortaya çıkıyor.

Gelişmekte olan ülkeler enerji krizinde

Yaşanan bu gelişmeler, Dubai'de COP28 olarak bilinen BM iklim zirvesinde bir araya gelen siyasi, ekonomik ve kar amacı gütmeyen liderleri alarma geçirdi. Rockefeller Vakfı'nın Afrika'dan sorumlu başkan yardımcısı William Asiko, "Şu anda en büyük sorun, gelişmekte olan ülkelerin kontrol edemedikleri krizlerle karşı karşıya olmalarıdır" dedi. Asiko, bu krizlerin etkisinin bugün fosil yakıtlara yatırım yapmanın daha kolay olmasıyla ilgili olduğunu söyledi.

Yüksek faiz yenilenebilir enerjiyi vuruyor

Yakın zamanda yapılan bir analize göre, faiz oranlarının yüzde 3'ten 7'ye yükselmesi halinde yeni bir doğal gaz santralinin maliyeti çok az artacak. Ancak yeni bir açık deniz rüzgar çiftliği veya yeni bir güneş enerjisi çiftliğinin maliyeti kabaca üçte bir oranında yükselecek.

Birçok yenilenebilir enerji geliştiricisi de inşaata başlamadan önce belirli bir fiyattan elektrik satmak için uzun vadeli sözleşmeler imzalıyor ve bu da onları artan faiz oranları ve enflasyona karşı özellikle savunmasız hale getiriyor.

Elektrikli araçlara ulaşım da zorlaştı

Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamaya göre, yüksek faiz oranları şimdiden dünyanın dört bir yanındaki temiz enerji projelerinin maliyetlerini artırdı. Buna açık deniz rüzgar çiftlikleri, yeni nükleer santraller ve elektrik şebekelerini iyileştirme çabaları da dahil. Ayrıca elektrikli araç müşterilerinin otomobil kredisi almasını da eskisinden daha zor.

Öte yandan yenilenebilir enerjinin gözden düşmesi, hisselere de yansıyor. Dünyanın en büyük yenilenebilir enerji şirketlerinin birçoğunun hisse senetlerini içeren S&P Küresel Temiz Enerji Endeksi Ocak ayından bu yana yüzde 28 geriledi. 

Yenilenebilir enerji trendi bitti mi?

Birçok yetkili ve analist, yüksek fiyatların uzun vadede yenilenebilir enerjinin büyümesini durdurmayacağından emin olduklarını söylüyor. Maliyetlerdeki son artışa rağmen, güneş ve rüzgar enerjisi, on yıldan fazla bir süredir yaşanan keskin fiyat düşüşlerinin ardından fosil yakıtlarla rekabet edebilir durumda.

Uzmanlar hala yenilenebilir enerjinin on yılın sonuna kadar dünyanın en büyük elektrik kaynağı olarak kömürü geçmesini bekliyor ve Avrupa gibi bölgeler, ani fiyat artışlarına karşı kırılganlıklarını azaltmak için bile olsa, Rus gazı ve diğer fosil yakıtlardan uzaklaşmaya hala hevesli. Ancak yüksek faiz oranları özellikle gelişmekte olan ülkelerde yenilenebilir enerji kaynaklarını olumsuz etkiliyor ve iklim üzerinde uzun vadeli sonuçlar doğurabiliyor.

Gelişmekte olan ülkelerin faturası daha ağır

Birleşmiş Milletler verilerine göre, Sahra altı Afrika, Latin Amerika ve Güneydoğu Asya'nın birçok bölgesinde, tipik bir şebeke ölçekli güneş enerjisi projesi için sermaye maliyeti, ABD veya Çin'dekinin iki ila üç katı kadar yüksek olabilir. Kredi verenler genellikle daha riskli gördükleri yatırımlar için daha yüksek prim talep ediyor. Yüksek küresel faiz oranları bu sorunu daha da derinleştiriyor.

Yatırımcıların iştahı kaçtı

Pazartesi günü COP28'de Orta Doğu'daki iklim harcamalarının finansmanındaki zorlukları detaylandıran bir çalışma yayınlayan danışmanlık firması SRMG Think Research and Advisory'nin enerji dönüşümü başkanı Jessica Obeid, "Bu durum pek çok yenilenebilir enerji projesini daha az finanse edilebilir ve daha düşük yatırım getirisine sahip hale getiriyor. Dolayısıyla yatırımcıların yatırım iştahını azaltıyor, çünkü yatırım getirisinin azaldığını biliyorlar" dedi.

Fed gibi zengin ülkelerdeki merkez bankaları faiz oranlarını yükselttiğinde, bunun bir yan etkisi de yatırım için yurt dışına giden dolarlarının gelişmekte olan ülkelerden geri çekilmesi. Yüksek faiz oranları, ABD Hazine bonoları gibi algılanan riski düşük olan araçlara yatırım yapmayı daha cazip hale getiriyor. Dışarıya doğru olan bu yatırım akışı, yoksul bir ülkenin para birimini daha az değerli hale getirme etkisine sahip.

Dubai'deki zirvede birçok lider, delegelerin 2030 yılına kadar dünya genelinde rüzgâr ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının üç katına çıkarılması hedefini benimsemesini umuyor. Ancak Hindistan'ın en büyük yenilenebilir enerji geliştiricisi ReNew Energy'nin CEO'su Sumant Sinha, finansman maliyetlerindeki artışın bu hedefe ulaşmayı zorlaştırdığını söyledi.

Sinha, "Yenilenebilir enerjiye olan ihtiyaç artıyor, hedefler yükseliyor, ancak bunu sağlama kabiliyeti azalıyor" dedi.

© 2023 The New York Times Company

Yenidoğan çetesi skandalı 4 ile daha sıçradı Kürtlere TC devletinin sahibi olmayı teklif ediyorum Bakanlık satışını yasakladı İran'a verilecek yanıtı konuşmak için henüz çok erken Meteoroloji'den 8 il için sarı kodlu uyarı Üç virüslü bir salgının ortasındayız