Marmara ormanlarının 2100 yılına kadarki göç haritası çıkartıldı

İklim değişikliğinin ilerleyen yıllardaki olası etkilerini öngörebilmek için hayata geçirilen Marmara Ormanlarının İklim Değişikliğine Adaptasyon Potansiyelinin Araştırılması projesi kapsamında, bölgedeki ağaçların 2100 yılına kadarki yayılışlarında görülebilecek değişim haritalarla ortaya kondu

Orman Genel Müdürlüğü'nün (OGM) verilerine göre, Marmara Bölgesi'nde yaklaşık 3 milyon hektar ormanlık alan bulunuyor. Marmara Ormanlarının İklim Değişikliğine Adaptasyon Potansiyelinin Araştırılması projesi, bu ormanlarda Coğrafi Bilgi Sistemleri (GIS) analizleri aracılığıyla zamansal ve mekansal değişimlerin ve gelecekteki arazi kullanımı ve arazi örtüsünün tahmin edilmesi amacıyla 2019'da başlatıldı.

Bu yılın başında sona eren proje kapsamında, Marmara Bölgesi'nde bulunan 5 Orman Bölge Müdürlüğü'nün görev alanındaki ormanlarda belirlenen türlerin iklim değişikliğine adaptasyonu incelendi. İklim değişikliğinin Marmara Bölgesi'ndeki ormanlara olası etkilerini öngörebilmek için gerçekleştirilen projenin yürütücüsü ve Marmara Ormancılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Mehmet Özdemir, "Marmara Bölgesi'nin gelecekte biraz daha kurak olacağını varsayarsak, kuraklığa dayanabilen bazı bitkilerin biraz daha kuzeye doğru gidebileceklerini öngörüyoruz" dedi

OGM ile Fransız Kalkınma Ajansı (FDA) ve Fransa Orman Genel Müdürlüğü (ONF) işbirliği kapsamında, OGM Marmara Ormancılık Araştırma Enstitüsü yürütücülüğünde gerçekleştirilen projeye, Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi, İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği, İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa ve Trakya Üniversitesi'nden akademisyenler destek verdi.

"Güneyden kuzeye küçük göçler var"

Proje sonunda elde edilen veriler hakkında değerlendirmelerde bulunan Marmara Ormancılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Mehmet Özdemir, amaçlarının, iklim değişikliğinin orman alanları üzerindeki etkisini analiz etmek ve duruma uygun adaptasyon stratejileri geliştirmek olduğunu söyledi. Karaçam, kızılçam, meşe, göknar, kayın, gürgen, kestane, ıhlamur olmak üzere 8 asli ağaç türü üzerinde çalıştıklarını anlatan Özdemir, "Marmara Bölgesi'nin gelecekte biraz daha kurak olacağını varsayarsak, kuraklığa dayanabilen bazı bitkilerin biraz daha kuzeye doğru gidebileceklerini öngörüyoruz" dedi.

Özdemir, "Marmara Bölgesi'nde iklim değişikliğine uyarlanabilen çalışmalar yapılırsa ve iklim değişikliğini tetikleyen unsurları da biraz daha azaltabilirsek daha şanslı olacağız ama genel anlamda 2100 yılına kadar yaptığımız projeksiyonlarda toplu göçler değil de güneyden kuzeye doğru küçük küçük göçler olduğunu söyleyebiliriz. Mesela kızılçam türü Akdeniz ağaçları, biraz kuzeye doğru gitme eğiliminde olabiliyorlar. Göknar gibi yağış veya rutubet isteği yüksek olan ağaç türlerimiz de daha fazla su bulabilecekleri, yükseklere çıkabiliyorlar. Kestane gibi ağaç türlerimiz de daha yüksek yerleri tercih edebilirler" dedi. Anadolu'nun meşe coğrafyası olduğunu vurgulayan Özdemir, "Meşe ağaç türlerimizin Marmara Bölgesi'nde yaygınlığını devam ettirebileceğini görüyoruz" diye konuştu.

"İklim değişikliğine daha dayanıklılar"

Hazırladıkları olası iklim senaryosu haritalarında 2030, 2050, 2070 ve 2100 yılları için ağaç türlerinin gelecekteki yayılışlarını 4 farklı periyot halinde sunduklarını aktaran Özdemir, "Karışık türlerin iklim değişikliğine daha kolay adapte olduğunu ve iklim değişikliğinden daha az etkilendiğini ortaya koyabiliyoruz. Dolayısıyla saf meşeler, saf ormanlar ya da tek türe yönelik ormanlar esnek olamıyorlar veya iklim değişikliğine karşı dayanıklı olamayabiliyorlar. Yaptığımız çalışmalar ve senaryolarda hangi türün ne düzeyde kalabileceğini, 2100 yılına kadar azalıp azalmayacaklarını çalışmalarımızla ortaya koymuş durumdayız." sözlerini sarf etti.

Özdemir, projede, ormanlara yapılacak müdahalelerin ne düzeyde olması gerektiğini de araştırdıklarını ve bunların iklim değişikliğine uyarlanabilir yönetim anlayışıyla gerçekleşmesini sağlamak için çalıştıklarını bildirdi.

"Meşe türü yaygınlığını koruyacak"

Özdemir, meşcere tipi haritaları, yani belirli bir zaman diliminde üretim sürecine katılan faktörlerin ve oluşan ürün miktarının tespit edilmesi işlemiyle oluşturulan ağaç türü sınıflarını kullanarak analizler yaptıklarını; sıcaklık, nem ve rüzgar gibi meteorolojik parametreleri, mevcut ve gelecekteki iklim koşulları için kullanarak tahminlerde bulunduklarını anlattı.

Marmara Ormancılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Özdemir, kullandıkları araştırma yöntemleriyle ilgili olarak şunları söyledi: "Önce sağlıklı veriler elde etmeye yönelik yüksek çözünürlüklü iklim verileri elde etmeye çalıştık. Bu iş paketini de İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümündeki akademisyenler sağladı. Biz mevcut orman varlığını ve oradaki ağaç türlerini referans alarak o iklim verilerini de kullanmak suretiyle yaptığımız iklim senaryoları ve modellemeler yoluyla gelecekteki iklim durumuna göre bu ağaç türlerimizin alacağı pozisyonu ortaya koymak istedik. Aynı zamanda gelecekteki habitat uygunluk analizleri dediğimiz analizleri yapmak suretiyle gelecekte bu ormanların ne düzeyde kalabileceğini veya varlıklarındaki artış ve azalışları da dikkate alan projeksiyonlar ve senaryolarla bu çalışmayı yaptık."

Ağaç türlerinin birbirine karıştığı ormanların iklim değişikliğiyle mücadelede daha dayanıklı olduğuna dikkati çeken Özdemir, "Bunun sebebi su, gölge ve ışık açısından farklı ihtiyaçlara sahip olan bitki ve ağaçların birbiriyle dayanışarak dayanıklılıklarını artırmalarıdır." değerlendirmesini yaptı.

Ormanları korumak için neler yapılabilir?

Orman varlığını korumak için iklim değişikliğiyle mücadelede Marmara Bölgesi'nde bulunmayan yeni bitki ve ağaç türlerinin denenmesi gerektiğinin altını çizen Özdemir, yol veya orman bakım müdahalesi gibi tüm uygulamaların iklim değişikliği göz önünde bulundurularak yapılması gerektiğini dile getirdi. Özdemir, "Ormanımız dayanıklı mıdır, kırılgan mıdır yoksa göç etmek üzere midir? Eğer göç edecekse ona uygun müdahale yapmak lazım. Dayanıklıysa buna göre, kırılgan bir yapı varsa yani toparlanabilir bir yapısı varsa buna uygun müdahale yapmak lazım." görüşünü paylaştı. Ormanların sürdürülebilirliğinin sağlanması için disiplinler arası çalışmalar yapılmasının öneminden bahseden Özdemir, Avrupa Birliği projesi olarak Türkiye genelindeki ormanların iklim değişikliğine adaptasyonuyla ilgili de bir çalışma yapacakları bilgisini verdi.

Yenidoğan çetesi skandalı 4 ile daha sıçradı Kürtlere TC devletinin sahibi olmayı teklif ediyorum Bakanlık satışını yasakladı İran'a verilecek yanıtı konuşmak için henüz çok erken Meteoroloji'den 8 il için sarı kodlu uyarı Üç virüslü bir salgının ortasındayız