Seçil Erzan davasında avukatlar Denizbank yöneticisine sordu: Fatih Terim hakkında neden inceleme yapmadınız?

Seçil Erzan davasında Denizbank Teftiş Kurulu Bölüm Müdürü Cenk İzgi dinlendi. İzgi “Seçil Erzan, Fatih Terim'den 700 bin dolar aldığını söyledi” dedi. Bunun üzerine avukatlar Terim ile ilgili bir inceleme yapılıp yapılmadığını sordu. İzgi de “İhbarlarda inceleme yapıyoruz” cevabını verdi

Yüksek kar vaadiyle 29 kişinin dolandırıldığı iddiasıyla Seçil Erzan ve 7 şüphelinin yargılandığı davada Denizbank'ta yönetim kurulu üyesi Tanju Kaya’dan sonra mahkemede Denizbank Teftiş Kurulu Bölüm Müdürü Cenk İzgi tanık olarak dinlendi.

İzgi, bankadaki görevini açıklayarak ifadesine başladı: "Teftiş kurulu başkanlığındaki inceleme soruşturma grubunun yöneticisiyim. Bizim grubumuza müşteriler, resmi makamlar, banka içi, BDDK gibi yerlerden bir ihbar gelebilir.” 7 Nisan 2023 tarihinde ise yaşananları ise şöyle özetledi: “Ekibimizden Giray Bey, Levent şubesinde Emre Belözoğlu, Volkan Bahçekapılı ve yanlarındaki bir kişiden ihbar geldiğini söyledi. Seçil'e de ulaşamıyorlarmış, iki gündür izin kullanıyor çünkü. Asiye Öztürk ve Rüya Sağır oradaydı. 3 Mayıs tarihli bir belge dikkatimi çekti. Emre Belözoğlu "Biz şikayet için gelmedik, sadece anlamaya çalışıyoruz, bu tutarlar bizim hesapta var mı" dedi. Biz inceleyeceğiz dedik, Emre Bey ayrıldı. İnci Çeviker ve Emre Belözoğlu ile ilgili şikayeti aktardık Hakan Ateş'e. Çünkü çok ciddi rakamlardı ama paralar hesapta yoktu. İnci Çeviker, Seçil Hanım'ın yurtdışına kaçabileceği konusunda uyardı Sermin Hanım'ı. Bu nedenle savcılığa da başvurduk.”

“Hoca’ya güvenip bu işe girdik”

“Arda Turan ve Emre Belözoğlu geldiklerinde, hocaya güvenerek bu işe girdiklerini söyledi. Parayı elden teslim ettiklerini, hatta Astoria önünde verdiklerini söylediler. Biz Seçil'e ulaşamıyorduk. Toplantıda Arda Turan, Seçil ile iletişimde olduğunu, hatta elinde Seçil'in gönderdiği bir liste olduğunu söyledi. Arda Turan bana WhatsApp üzerinden bu listeyi gönderdi. Bu arada Arda Turan, "İnsanları savcılığa yönlendiriyormuşsunuz. Biz bundan memnun değiliz" dedi. Sonra Sermin Hanım, Arda Turan'ın kendisine verdiği numarayı aradı. Orada Seçil, Sermin Hanım'ı Çorlu'ya çağırdı.”

“Terim’den 700 bin dolar”

“Seçil, Fatih Terim'den bir 300 bir de 400 olmak üzere 700 bin dolar olduğunu söyledi. Semih Kaya, Fırat Özdemir, Ayhan Akman'a fazla verdiğini söyledi. Ama baktık olmuyordu hesap. Evde bir ajandası olduğunu söyledi. Sermin Hanım'la onu aldılar. Günün sonunda bizim elimizde bir tablo oluşmaya başladı ama doğruluğu yanlışlığı hiçbir şey teyit edilmiş değil. Seçil Hanım'ın ifadeleriyle oluşturuldu.”

İfadenin ardından soru cevap bölümüne geçildi.

  • Savcı: Siz Seçil Hanım'a sordunuz mu siz bu kişilere ne vaat ettiniz de bizim kapımıza geldiler?
  • İzgi: Bazılarına gizli fon demiş, bazılarına Fatih hocanın fonu demiş, fon ve sistem isimleri kullanılmış. Bizim bankacılık sisteminde muhasebesi gerçekleşmiş bir kuruş dahi yok. Bu iddiaların ucundan tutacağımız hiçbir işlem yoktu. Bizim bankacılık sisteminde muhasebesi gerçekleşmiş bir kuruş dahi yok. Bu iddiaların ucundan tutacağımız hiçbir işlem yoktu.
  • Savcı: Sizi suçlamıyorum Cenk Bey, Benim için en önemli tanıklardan birisiniz çünkü teftiş kurulundasınız. Kaldıraçlı işlemler, türev işlemlerde böyle bir getiri olabilir mi?
  • İzgi: Fonun şu kadar getirisi denmez satılırken. Fonda yüksek getiri de elde edilebilir, paranız toz da olabilir.

“Erzan 11 Nisan’da işten çıkarıldı”

  • Avukat Metin Arslan: Tanık Hakan Kıran, bir gün önce Mehmet Aydoğdu'yu aradığını, bunun inandırıcı gelmediğini söyleyip uyarmış. Bundan haberdar mısınız? Hiç Mehmet Bey'le görüştünüz mü?
  • İzgi: İlk haberdar oluşum 7 Nisan. Mehmet Bey böyle bir ihbardan bahsetmedi.
  • Av. Arslan: Seçil Erzan'la ilişki ne zaman kesildi?
  • İzgi: Yanlış hatırlamıyorsam 11 Nisan'da yapıldı fesih işlemi.
  • Hakim: Fatih Terim ile ilgili inceleme yaptınız mı?
  • İzgi: Ben yapmadım. Biz gelen ihbarlarda inceleme yapıyoruz.

“Yöneticiler neden sorguda yer aldı?”

  • Av. Nevzat Kaan Karcılıoğlu: İç denetim organının bankanın içindeki diğer organlarına karşı tarafsız ve bağımsızlığı da var mı?
  • İzgi: Şüphesiz.
  • Av. Karcılıoğlu: Teftiş kurulu kime bağlıydı?
  • İzgi: Ramazan Işık. 4 farklı ekipten sorumlu. Ama bütün süreci ben yürüttüm.
  • Av. Karcılıoğlu: Teftiş süreçlerine icrai görev yapanlar daha önce hiç dahil olmuş muydu?
  • İzgi: Hayır. Zaten burada da icrai görev yapanlar buna dahil olmaz.
  • Av. Karcılıoğlu: Sermin Hanım ile Tanju Bey burada gelip uzun uzun bu sürece nasıl dahil olduklarını anlattı. Bu, teftiş sürecine dahil olmak değil midir?
  • İzgi: Değildir. Seçil Hanım yöneticisi Sermin Hanım olursa görüşeceğini söyledi, sonra evine davet etti, sonra da Sermin Hanım ve Tanju Bey olursa anlatacağını söyledi. Orada onlar müdahale etmiyorlar ki...
  • Av. Karcılıoğlu: Teftiş faaliyetinin yürütüleceğine kim karar verir? İcrai faaliyette bulunanların teftiş faaliyetinde bulunamayacağını söylediniz aslında siz de. Doğrusu, Seçil Hanım bundan sonrasını biz yürüteceğiz, demek değil midir?
  • İzgi: Tanju Bey ve Sermin Hanım'ın orada benim yaptığım inceleme işine herhangi bir müdahaleleri olmadı.

“Bir tuhaflık yok muydu?”

  • Av. Karcılıoğlu: Suç duyurusu genellikle teftişten sonra mı yapılır önce mi?
  • İzgi: Değişir.
  • Av. Karcılıoğlu: Denizbank 7 Nisan'da suç duyurusunda bulunmuş. Olay büyümüş, siz el atmışsınız ve izinli olsa bile şube müdürü yok, ulaşılamıyor. 8 Nisan'da Arda Turan'dan numarayı alıyorsunuz ve ne güzel Seçil'e ulaştık, diyorsunuz. Seçil Hanım da ben Sermin Hanım gelirse konuşurum, diyor. Bunlar olurken kimse burada bir tuhaflık var demedi mi, kimse adli makamlara haber verilmesi gerektiğini düşünmedi mi?
  • İzgi: Hayır.

Rapora “Ortalama zeka” ifadesi neden yazıldı?

  • Av. Okan Demirkan: 9-10 Nisan tarihli bilgi notunu siz mi kaleme aldınız?
  • İzgi: Evet.
  • Av. Demirkan: Raporun 2. sayfasında, herkesin banka dışında para teslim ettikleri yazıyor.
  • İzgi: Evet, bir tane bile bankada teslim ettiğine dair görüntü yok. Görüntülerde para çeken var ama teslim eden yok.
  • Müşteki Evrim Pınar: Parayı Florya şubede teslim ettim.
  • Av. Okan Demirkan: Sizin yazdığınız raporda toplantı odasından yaklaşık 30 dakika sonra çıktığı yazıyor. Tanju Bey de en fazla 10 dakika kalmıştır, dedi.
  • İzgi: Ben orada kata giriş çıkış saatlerine bakarak yarım saat dedim.
  • Av. Demirkan: Göker Harmanlı kimdir?
  • İzgi: Benim müfettişim.
  • Av. Demirkan: Herhangi bir psikoloji eğitimi var mı?
  • İzgi: Bildiğim kadarıyla yok.
  • Av. Demirkan: O zaman nasıl oluyor da "ortalama zeka"ya dair bir değerlendirme yapıyor.
  • İzgi: Benden geçiyor bu rapor sonuçta, ben yazmışım gibi de düşünebiliriz. Buradaki insanların hepsi ünlü futbolcu, iş insanları, finansal okuryazarlıkları var. Şube müdürü sürekli bugün git yarın gel diyorsa sürekli sorgulamaları lazım.
  • Av. Demirkan: LinkedIn hesabınızda fraud detection diye bir yetenek var yani suistimal tespitine ilişkin bir yeteneğiniz var. Dolandırıcılık vakaları kendiliğinden bildirilmedikçe tespit edemiyorsanız nasıl böyle bir yeteneğiniz var, böyle bir yeteneğiniz varsa nasıl olay ortaya çıkmadan tespit edemediniz?
  • İzgi: Daha ne kadar anlatabilirim, burada Denizbank sistemlerinde görünen tek bir işlem dahi yok.

Neden Denizbank?

  • Arda Turan vekili Av. Tufan Karataş: Basına yansıyan, bankalarda gerçekleşen dolandırıcılık zimmet olaylarının yüzde 90'ı Denizbank'la ilgili. Sizce bu normal mi?
  • İzgi: Her yerde olay oluyor. Zimmet, dolandırıcılık son derece normaldir. İnsanın olduğu yerde böyle şeyler olur. Tabii Seçil Hanım'ın durumu biraz farklı ama Seçil Hanım'ın olayı olduğunda bir kamu bankasında da 600 milyon dolarlık olay oldu, basına yansıdı başta ama sonra buharlaştı. Böyle olaylar normaldir, her yerde oluyor, siz sadece Denizbank'ı görüyorsunuz.
Yenidoğan çetesi skandalı 4 ile daha sıçradı Kürtlere TC devletinin sahibi olmayı teklif ediyorum Bakanlık satışını yasakladı İran'a verilecek yanıtı konuşmak için henüz çok erken Meteoroloji'den 8 il için sarı kodlu uyarı Üç virüslü bir salgının ortasındayız