Seçil Erzan: Fatih Terim fonu kurup parayı kurtaracaktım!
‘Yüksek karlı gizli fon’ davasının tutuklu sanığı Seçil Erzan, başlangıçta kimseye Fatih Terim Fonu demediğini, bu ifadenin kendiliğinden çıktığını savundu. Erzan, "Çok sonraları zor duruma düştüğümde böyle söyledim. Fatih Terim’e bir fon kurma planım vardı. Parayı bu şekilde kurtaracaktım" dedi
Mağdurları arasında spor dünyasının ünlü isimlerinin de olduğu ‘yüksek karlı gizli fon’ davasında tutuklu sanık olarak yargılanan Denizbank Büyükdere Şube Müdürü Seçil Erzan, davanın 3. duruşmasında tekrar hakim karşısına çıktı.
Seçil Erzan ifadesinde para toplamak için ilk başlarda kimseye Fatih Terim Fonu demediğini, bu lafın kendiliğinden çıktığını ancak daha sonra para bulmak için Fatih Terim Fonu adını kullandığını söyledi. Alacaklıların parasını ödeyebilmek için de bir planı olduğunu duruşmada ifade eden Erzan bu planını ise şöyle açıkladı: “Fatih Terim’e bir fon kurma planım vardı. Parayı bu şekilde kurtaracaktım.”
Babamın kefen parasını bile aldılar
Eve gelip kapıları yumrukluyorlardı. Aldığım paraları isteyerek vermedim, dağıtmadım. 1+1 evde oturan villada oturuyor; arabası Suzuki olan Lexus alıyordu. Eve gelip babamın kefen parasını bile aldılar. Semih Kaya'nın hesabına göre yapıldı o MASAK raporu. Zaten herkes söylese ne aldığını açık çıkacak. Kimseye hesabınıza para yatırıp değerlendiriyorum, demedim. Florya yan sokakta alınan paranın bankada değerlendirilmediğini biliyor bu insanlar.
Bankanın ciddi kontrol eksikliği var
Başkan: Müştekiler bu paraları borç olarak mı, değerlendir diye mi verdiler?
Erzan: Geriden gelen tefecilere paraları ödeme konusunda korkularım olduğu için kimine banka, kimine borç dedim. Bülent Çeviker’in avukatı bana parayı ödemezsen savcılığa gideceğiz, diyor. Ben Emre Belözoğlu’ndan para alıyorum. Bülent Çeviker’e değil, diğerlerine dağıttım parayı. Bankanın çok ciddi kontrol eksikliği vardı. 500 bin TL üzeri kredilerde bu parayı nereye gönderdiğinizi bankaya bildirmek zorundasınız . 33 milyon kredi için banka bu belgeyi istemeliydi. Ben zaten banka bunu biliyor, işten atılacağım diye korkuyordum. Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Aydoğdu krediyi onaylıyor. Ama normalde bölge müdürümü arar onaylatırım. Bölge müdürüm Sermin hanım bir şeyler fark etti. 33 milyon kredi için bana sen nasıl yaparsın dedi. Hiyerarşi konusunda biraz hassastı, onu atlamıştım .
Hocanın kredisi ötelendi, teftiş yapılmadı
Başkan: Mehmet beyi nasıl ikna ettiniz?
Erzan: Arda'nın kredi ihtiyacı var dedim. Bir müşterinin kredisi ötelenmişti. Normalde kredi ötelenmez. Fiziksel olarak teftişe gelebilirlerdi. Kredisi ötelenen müşteriyi arayabilirlerdi. Hocanın (Fatih Terim) kredisiydi. Fırat Özdemir (Semih Kaya’nın menejeri) bana bir çıktı gönderip insanları da bu fon diyerek inandırdı. Ben hiç fon demedim.
Savcı "Şu imza sizin mi" diyerek birkaç belge gösterdi. Erzan ise bir tanesinde "Yazı benim yazım. Bu bir imza değil, paraf. Benim parafım değil" dedi. (Oksijen notu: Adli tıbbın 19 numaralı belgesine ‘benim değil paraf’, yine adli tıbbın 3-4 numaralı belgelerine ise ‘imzalar benim’ dedi.)
Savcı: Bu belgeleri veriyorsunuz ya, belgenin içeriğinden Asiye Hanım'ın (Denizbank Büyükdere Şube Müdür Yardımcısı)haberi var mı?
Erzan: Bilgi verdiğim ve imza attığı yok ama belgeyi okusa öğrenebilirdi.
Fatih Terim fonu demeye sonradan başladım
Buse Terim vekili: Fatih Terim adını üçüncü kişilere karşı kullanırken Fatih Terim'in güvenilirliğini mi kullandınız?
Erzan: Ben kimseye Fatih Terim Fonu demedim. Herkes birbirini tanıyor zaten. Kendiliğinden çıktı. Ben çok sonraları zor duruma düştüğümde böyle söyledim. 2023 Şubat Mart dışında kimseye Fatih Terim Fonu demedim.
Buse Terim vekili: Neden dediniz?
Erzan: Fatih Terim’e bir fon kurma planım vardı. Parayı bu şekilde kurtaracaktım.
Buse Terim vekili: Fatih Terim’e hiç paranız saklama hesabında dediniz mi?
Erzan: Hatırlamıyorum.
Buse Terim vekili: Hocanın saklama hesabında 3 milyon dolar var, dediniz mi Rüya Sağır'a?
Erzan: Hatırlamıyorum.
Buse Terim vekili: Biz belki hatırlatırız ayrıca beyanda bulunarak.
Banka çalışanları da görüyordu
Avukat Epözdemir: Soruşturma aşamasında bankanın her şeyi bildiğini söylüyorsunuz, burada başka bir şey? Hangi ifadenize itibar edelim?
Erzan: Banka çok fazla döviz hareketi olduğunun farkındaydı. Bilmemesine imkan yok, diyorum. Hala aynısını söylüyorum. Bence banka 8 Nisan’dan sonra gerçek kayıplarla ilgili ödeme konusunda da iyi niyetliydi. Ama önüne gelen para alacağım diye başvurunca işin çığırından çıktığını fark ettiler. 80-100 milyon dolarlar söylenmeye başladı çünkü. (Aşlamaya başladı.) Görülmesi gerekiyordu bunun. Etrafımdaki banka çalışanları da görüyordu. Döviz hareketleriyle ilgili Sermin hanım beni uyardığı için zaten, bu biliniyor ve ceza alacağım diye bekliyordum. Bana bankanın avukatı ne diyorsa onu yap, bu zimmet değil, en fazla görevi kötüye kullanmaya gider dediler.(Oksijen notu: TCK’ya göre zimmet suçunun cezası 5-12 yıl hapis cezası iken görevi kötüye kullanma 6 aydan 2 yıla kadar değişiyor. Suçun kaç defa işlendiğiyle ilgili olarak da ceza artabiliyor.) Hakan bey (Hakan Ateş, Denizbank Genel Müdürü) bana zararı ziyanı ödeyeceğiz, sen bize her şeyi anlat dedi. İlk avukatımı banka tuttu.
Bir gün sonra paralar ödenecek sandım
Avukat Epözdemir: Madem bankanın hiç haberi yok, hürriyetiniz tehdit edildi, tablolar hazırlatıldı, telefonunuzu kırıp iki telefon verdi, niçin kapınıza güvenlik dikiyor? Banka niçin lehinize olan değil de aleyhinize olan hükümleri söylüyor. Böyle her dolandırıcılıktan ayrı cezadan yargılanıyorsunuz ya.
Erzan: Artı eksilerin birbirini tutmasıydı muhtemelen amacı.
Avukat Epözdemir: İsteseydim de dışarı çıkamadım, demişsiniz.
Erzan: Ben zaten niye orada kapımın önünde durduklarını anlamamıştım. Bir gün sonra banka paraları ödeyecek zannediyordum.
Av. Murat Öksüz: Fon dediğinizi söylemiştiniz bir önceki duruşmada, şimdi de fon değil diyorsunuz. Benim müvekkillerim baskı tehditte bulunmadı, doğru mu?
Erzan: Evet, zaten onların paraları baskı yapanlara gitti. Selçuk İnan'ı ben ikna etmedim, Semih Kaya ikna etti.
Av. Murat Öksüz: Ali ve Nazlıcan size yardımcı oldular mı, bu işin neresindeler?
Erzan: Bu insanların mağduriyetinde Nazlıcan’ın katkısı yok ama kimlerin ne kadar aldığını söylememe konusunda da ısrarı var. 7 Nisan'da kapının önünde 20 insan beni bekliyordu para, senet almak için. Bana bir tek Arda Turan "nasılsın" diye sordu.
Selçuk İnan gelmedi
Bir önceki duruşmada Arda Turan, Selçuk İnan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera ve Emre Çolak’ın mahkeme salonuna gelmesine aksi halde zorla getirilmesine karar verilmişti. Ancak bu durşmaya Selçuk İnan katılmadı, avukatı Rezzan Epözdemir ise mazeret sundu ve “Selçuk İnan Gaziantepspor’a imza attı. Bundan sonra Gaziantep'te yaşayacak. 1.5 yıllık sözleşmeyi sunmak istiyoruz. Talimat sunarsanız 1.5 hafta içinde Gaziantep'te dinlenecektir” dedi.
3. duruşmada ise mahkeme, Selçuk İnan’ın ifadesinin alınması için Gaziantep'e yazı gönderilmesine, Sermin Relin ve Cenk İzgi gibi banka üst düzey yetkililerinin dinlenmesi için Denizbank’a yazı gönderilmesine, sanıkların tutukluluk halinin devamına ve sonraki duruşma tarihi 24 Mayıs’ta yapılmasına karar verdi.