İngiltere Kraliçesi 2.Elizabeth 96 yaşına kadar nasıl fiziksel ve zihinsel olarak sağlıklı kaldı?

İngiltere Kraliçesi 2.Elizabeth, dayanıklılığını ve uzun ömürlülüğün sembolü olarak görülüyordu. Onlarca yıl süren baskılara, sorumluluklarına ve aile skandallarına rağmen 96 yaşına kadar hem fiziksel hem de zihinsel olarak zinde kalmayı başardı. 2. Elizabeth, son günlerinde bile kraliyet görevlerini yerine getiriyordu. Örneğin hayatını kaybetmeden sadece birkaç gün önce yeni Başbakan Liz Truss’ı kabul etti. Son aylarına kadar zihnini ve vücudunu aktif tuttuğu için bunu başardığına inanılıyor. Fotoğraf: Doug Mills/The New York TimesYaptığı egzersizler ve diyetinin yanı sıra şüphesiz sağlığının iyi gitmesindeki en büyük etken eşi Prens Philip’le arasındaki ayrılmaz bağıydı. Ancak Edinburgh Dükü'nün Nisan 2021'de vefatından sonra Kraliçe'nin sağlığı hızla bozulmaya başladı. Annesi, 101 yaşına kadar yaşadı, bu da uzun ömürlülüğün aile yapısının bir parçası olduğunu gösteriyor. Ancak araştırmalar, bunun ömür boyu sürecek kötü alışkanlıklarla kolayca bozulabileceğini de ortaya koyuyor. Peki, Kraliçe Elizabeth nasıl bu kadar formda ve sağlıklı kalabildi? Fotoğraf: Carl T. Gossett Jr./The New York TimesEgzersiz 2.Elizabeth’in düzenli bir egzersiz programı yoktu ancak fiziksel aktivite günlük yaşamının bir parçasıydı. Buckingham Sarayı'nda, bir kez köpeklerin öğle yemeği sonrası bir kez de akşamüstü olmak üzere onlarla günde iki kez yürüyordu. Kraliçe, yaz tatillerinde konakladığı ve son anlarını geçirdiği Balmoral arazisinde uzun yürüyüşler yapmayı da seviyordu. Kraliçe, 2021’in sonlarında sağlığı zayıflayana kadar bu yürüyüşlerine devam etti. 2016'da yapılan bir araştırma, 60 yaşın üzerindeki yetişkinlerde günde sadece 15 dakikalık egzersizin erken ölüm riskini yüzde 22 oranında azalttığını buldu. Fotoğraf: Todd Heisler/The New York Times Kraliçe ayrıca, iyi bir binici ve olağanüstü yarış atları yetiştiricisi olarak ömür boyu süren bir geçmişe sahipti. Kraliçe ayrıca atlarla da uzun süren bir geçmişe sahip. İyi bir binici olduğu ve olağanüstü yarış atları yetiştirdiği biliniyordu. Son aylarında yaşadığı birkaç sağlık sorununa ve doktorlar tarafından tavsiye edilmemesine rağmen hala Windsor Kalesi çevresinde at sırtında hafif geziler yaptığı öğrenilmişti. Fotoğraf: The New York TimesBeynini meşgul tutuyordu Elizabeth 1952'de Kraliçe olduğundan beri, iki resmi tatil günü olan Noel ve Paskalya Pazarı hariç, yılın neredeyse her gününde, evraklarla dolu büyük bir kırmızı kutu aldı. Kutu, hükümetten hükümdara günlük gönderileri iletmek için kullanılan meclis raporları, istihbarat belgeleri ve diğer belgeleri içeriyordu. Hükümdarın her sabah bunlarla üç saat geçirdiği söyleniyordu. Kraliçe resmi işine başlamadan önce her gün birden fazla gazeteye göz atarak ya da kahvaltıda eski moda bir transistörlü radyo dinliyordu. Rutin bir akşamda Kraliçe eşiyle Scrabble oynuyordu ya da kanepede kıvrılmış bir şekilde Coronation Street seyrediyordu. Kraliçe normalde saat 11 civarında günlüğüyle ya da bir polisiye romanıyla yatağa girerdi. Beyni meşgul ve uyarılmış bir şekilde tutmak, bunamayı önlemenin en iyi yollarından biridir. Geçen ay yayınlanan bir analize göre düzenli zihinsel aktivitelerin hastalık riskini yüzde 23 oranında azalttı keşfedildi. Bunlar okumak veya yazmak, televizyon izlemek, radyo dinlemek, oyun veya müzik aleti çalmak, bilgisayar kullanmak gibi aktiviteleri içeriyor. Fotoğraf: Fred R. Conrad/The New York TimesDiyet Kraliçe, fiziksel olarak daha az hareket ettiği ve daha az aktif olduğu yıllarında bile asla fazla kilolu görünmedi. Bunun nedeni büyük oranda her gün aynı ölçüde yemek yediği içindi. Eski bir kraliyet şefi olan Darren McGrady, 2020'de kocasının aksine 'Kraliçe bir yemek meraklısı değil' demişti. Elizabeth güne Earl Grey çayı ve yanında bisküvi ile başlıyordu. Daha sonra Buckingham Sarayı'ndaki özel yemek salonunda kahvaltılık gevrek, yoğurt, kızarmış ekmek ve marmelatla kahvaltısını yapıyordu. Yoğurt, bağırsakları sağlıklı tutan, bağışıklık sistemini güçlü tutan ve sindirim problemlerini önleyen protein, kalsiyum, vitaminler ve probiyotikler bakımından çok önemli bir besin. İyi bakterilerin bağırsağı güçlendirdiği ve toksinlerin kan dolaşımına girmesini önlediği düşünülüyor. Kraliçe, kahvaltıda ara sıra mezgit ya da çiroz yemeyi severdi. Bu balıkların her ikisi de iltihabı azaltan, kan damarlarımızdaki plakları temizleyen ve kalbin normal atmasını sağlayan omega-3 yağ asitleri bakımından yüksek. Yüksek protein ve düşük kalori içeriği, onları kemikleri sağlıklı tutmak ve yaşlılıkta vücudu zayıf tutmak için mükemmel bir gıda yapıyor. Hükümdarın öğle ve akşam yemeklerini basit tuttuğuna ve genellikle bir tabak sebze ve kırmızı et, kümes hayvanları veya balıktan hoşlandığına inanılıyordu. Yalnız yemek yerken makarna ve patates gibi basit karbonhidratlardan kaçındığı belirtiliyordu. Fotoğraf: Doug Mills/The New York TimesRutin yaşam Kraliçenin alışkanlıklardan hoşlandığı söylenir. 2020'de hükümdarın günlük rutini hakkında yazan Bryan Kozlowski'ye göre, günü şöyle geçiyordu: -Sabah 7.30’da kalkıyordu-Bir bardak çay içiyor-Kahvaltı öncesi duş-Gazeteleri okuma ya da kahvaltı ve radyo-Kırmızı kutusundaki evrakları eler ve toplantılara katılır-Öğleden sonra Saray dışında ziyaretler, ikindi çayı için zamanında geri dönüş-Daha fazla meclis raporu okuma-Muhtemel bir kokteyl resepsiyonu veya halka açık akşam yemeği ya da masa oyunu oynuyor/TV izliyor.-Günlüğü ve kitabıyla saat 11'de yatakta ABD'deki Illinois'deki Northwestern Üniversitesi'nden araştırmacılara göre, günlük bir rutine bağlı kalmak, stres ve kaygı düzeylerinin azalmasına neden oluyor. Kronik depresyon, daha yüksek demans riski ile bağlantılı ve ayrıca vücuttaki iltihabı arttırdığı da düşünülüyor. Fotoğraf: Stephen Crowley/The New York Times