Antakyalı Simge Andı Telegraph’a yazdı: Memleketim taş yığınına dönüştü

Türkiye’de memleketim Antakya yerle bir oldu. Şehir, 6 Şubat'ta gece yarısı iki büyük depremle sarsıldı ve halen sayısız artçı sarsıntının etkisinde. Antakya'mdan fotoğraflar gördüğümde zar zor tanıyorum. Sarsıntı, büyüdüğüm sokaktaki çok katlı apartman bloklarını bir gecede taş yığınlarına dönüştürdü. Ana alışveriş caddelerindeki onlarca bina yıkıldı, gittiğim okul harabeye döndü ve asırlık şehir harap oldu. Tanıdığım birçok insan sevdiklerini ararken çaresizce yardım istiyor.

Birleşik Krallık büyüklüğünde bir alan 

Ancak bu depremlerin yol açtığı hasar çok daha yaygın. Türkiye'nin güneydoğusunda ve Suriye'nin kuzeyinde yaklaşık 22 milyon insan yaşıyor. Türk makamları, 6 binden fazla binanın yıkıldığını bildirdi ve uzmanlar, kabaca Birleşik Krallık kadar büyük bir alanda 180 bin kişinin eski evlerinin enkazına gömülebileceğini tahmin ediyor. Gaziantep Belediye Başkanı (iki milyonluk bir şehir) geçtiğimiz günlerde sadece bir mahallede 30 bin kişinin kayıp olduğunu açıkladı. Bölge ayrıca, sorunu daha da artırmak için alışılmadık derecede soğuk bir hava yaşıyor. Bazı durumlarda sıcaklıklar -3 dereceye düşüyor. Kar ve yağmur kurtarma çalışmalarını engelliyor.

Buzdağının görünen kısmı

Ailem son iki gündür arabalarında saklanabildikleri için şanslıyım. Diğer pek çok kişi bu kadar şanslı değil. Türkiye ve Suriye'deki resmi ölüm sayısı 11 binin üzerinde ve bu rakam muhtemelen buzdağının sadece görünen kısmı. DSÖ, ölüm sayılarının tipik olarak ilk depremi takip eden hafta içinde büyük ölçüde artacağı konusunda uyardı ve bazı uzmanlar sarsıntılar nedeniyle 34 binden fazla insanın ölebileceğini tahmin ediyor.

Hızlı hareket edilmesi çok önemli

Daha fazla insanın ölmesini önlemek ve hayatta kalanların ihtiyaç duydukları yardımı almalarını sağlamak için hızlı hareket etmemiz çok önemli. Antakya'da ne yazık ki çok az sayıda kurtarma ekibi faaliyet gösteriyor ve onların gelmesi uzun zaman aldı. Kritik altyapının savaş nedeniyle ciddi şekilde hasar gördüğü ve toprak anlaşmazlıklarının yardım çabalarını engellediği Suriye'de de durum vahim. Birleşik Krallık kurtarma çabalarına yardımcı olmak için ekipler göndermiş olsa da daha fazlasına ihtiyaç var. Yiyecek ve sudan ağır ekipman ve jeneratörlere kadar her şeyde kritik eksiklikler var.

Vatandaş olarak biz de harekete geçebiliriz. İnsanları kurtarmak ve afet yardımı sağlamak için ellerinden gelenin en iyisini yapan ve bu kritik durumda çalışmalarını sürdürmek ve ölçeklendirmek için daha fazla fon çağrısında bulunan birçok kuruluş var. Türkiye'de yerel yardım kuruluşları Ahbap ve AKUT arama ve kurtarma derneği, İngiliz Kızılhaç Derneğinin yanı sıra Birleşik Krallık merkezli hayır kurumları kurbanlara yardım etmek için ellerinden geleni yapıyor. Suriye'de Beyaz Miğferler, UNICEF ​​ve Sınır Tanımayan Doktorlar kurbanları tedavi etmek ve kurtarmak için iş başında. Lütfen elinizden geleni bağışlamayı düşünün, buna şiddetle ihtiyaç var.