Forbes yazarından öneriler: LinkedIn profilinizde bulunması gereken 5 özellik

Günümüzde artık, bir kişi hakkındaki ilk izlenim genellikle sosyal medya üzerinden elde ediliyor. İnsanlar sizin hakkınızda profesyonel olarak araştırma yaparken de baktıkları yer genellikle LinkedIn profiliniz oluyor. İş verenlerin ve iş arayanların kayıt olduğu ve geniş bir ağa sahip LinkedIn’de profilinizin dikkat çekici olması iş verenlerin gözüne çarpması için önemli. Forbes yazarı William Arruda'dan profilinizi daha dikkat çekici hale getirmek için 5 öneri:  

Hakkında kısmı: Profilde yer alan Hakkında bölümü, hikayenizi anlattığınız yer olduğu için profilinizin en önemli öğesidir. Şaşırtıcı bir şekilde, birçok insan bu değerli bölümü boş bırakıyor. Yine de hakkında bölümü, muhtemelen profilinizin en çok okunan bölümü olacaktır. Bu bölüm, insanlarla ilişki kurma fırsatı yaratır. Bu kısımda, başarıların, deneyimin ve övgülerin yanı sıra kim olduğunuzdan, daha insani yönlerinizden değerlerinizden, tutkularınızdan bahsedebilirsiniz. Unutmayın ki insanlar tanıdıkları, sevdikleri ve güvendikleri insanlarla bağlantı kurmak isterler. Hakkında kısmında 1. tekil şahıs kullanmanız daha iyi bir algı oluşturabilir. Bu şekilde profilinizi okuyan kişiyle aranızda bir konuşma havası yaratmış olursunuz. Bu bir bağlantı oluşturmanın harika bir yoludur. 

Öne çıkanlar: Nadiren kullanılan ancak son derece değerli olan öne çıkanlar adlı bölüm, hakkında bölümünde kendiniz hakkında söylediklerinizi pekiştiren şeyleri sergilemenize yardımcı olur. Bu bölüme, videolar, resimler, teknik incelemeler, infografikler vb. şeyleri ekleyebilirsiniz. Bu sayede profilinizin daha çok metin ağırlıklı profillerden ayrılmasına yardımcı olursunuz. 

Kapak fotoğrafı: Birisi profilinize tıkladığında gördükleri ilk şey profil fotoğrafınızın arkasında yer alan fotoğraftır. Sizin fotoğrafınızın ve isminizin arkasında parlar ve hikayenizi görsel olarak çekici bir şekilde anlatmanıza yardımcı olabilir ancak bunu yalnızca arka planınıza gerçekten bir resim yüklemek için zaman ayırırsanız yapar. Pek çok profesyonel bu özelliği görmezden gelir ve LinkedIn'in standart sorunu olan sıkıcı ve tekrarlayan grimsi yeşil görüntüye takılıp kalır. Kapak fotoğrafınızı, insanlara tutkulu olduğunuz şeyi anlatan anlamlı ifadeler içeren havalı bir tipografi ekleyerek kendinizi sergilemek ve hatta işvereninize sadakatinizi göstermek için (marka rengini, logosunu, sloganını, değerlerini kullanarak) kullanabilirsiniz. Eklemeyi seçtiğiniz şey ne olursa olsun, özgün ve ilginç olduğundan emin olun. 

Multimedya: Kelimeler fotoğraflar kadar güçlü değildir ve fotoğraflar da videolar kadar güçlü değildir. Neyse ki LinkedIn, multimedya öğeleri eklemenize izin verir. Ekledikleriniz, güvenilirliğinizi güçlendirmenize yardımcı olabilir. Örneğin portföyünüz de yer alan bazı parçalar başarılarınızın kanıtını sağlayabilir. Profili görüntüleyenler eklediğiniz resimlere veya videolara tıklamasalar bile, medya eklemek profilinizi görsel olarak daha çekici hale getirir ve öne çıkmanıza yardımcı olur.

Profil Videosu: Profil fotoğrafınızın arkasında duran bu kısa videoyu 30-60 saniyelik kısa bir konuşmanız olarak düşünün. İş verenlere, özellikle de sizi tanımayanlara  tarzınızı ve kişiliğinizi ortaya çıkaran, kim olduğunuza dair biraz fikir vermenin en iyi yolu. Profesyonelce çekilmiş bir video olması gerekmez. Aslında, cep telefonunuzu kullanarak çalışma ortamınızda oluşturduğunuz bir şey, gerçek kişisel markanızı göstermenin harika bir yoludur.

LinkedIn, profesyonel ilişkiler kurarken ve geliştirirken ilgi çekici bir ilk izlenim sağlamak için güçlü bir platformdur. Öne çıkmak ve kişisel markanızı güçlendirmek için profilinizden en iyi şekilde yararlanın.