İsrail bombardımanından kaçış: Lübnan'da 2006'dan bu yana en büyük göç hareketlerinden biri yaşanıyor

İsrail bombardımanı nedeniyle binlerce Lübnanlının 'güvenli' bölgelere kaçışı sürüyor. Sayda bölgesinin Acil Durumlar Başkanı Hicazi, "Benzeri görülmemiş bir göç hareketi yaşıyoruz" dedi. Çevre Bakanı Yasin de 27 bin kişinin sığınma merkezlerine yerleştirildiğini açıkladı

İsrail ordusunun özellikle güney bölgelerine yoğun hava saldırılarını sürdürdüğü Lübnan, binlerce ailenin kuzeye veya ülke dışına ulaşmaya çalıştığı büyük bir göç hareketliliğine sahne oluyor. Saldırılar, başta çocuklar ve kadınlar olmak üzere sivillerin hayatını tehlikeye atarken, Lübnanlılar daha güvenli olduğunu düşündükleri bölgelere ulaşmaya çalışıyor.

Lübnan, 2006 yılındaki İsrail saldırılarından bu yana gördüğü "en büyük göç hareketlerinden" birini yaşıyor. Dün sabah saatlerinden itibaren özellikle Lübnan'ın güneyinde yoğunlaşan İsrail bombardımanları, başta Sur ve Nabatiye kentleri olmak üzere birçok kasaba ve köyü hedef aldı. Bu saldırılar, güneyden kuzeye, Trablusşam’a kadar uzanan geniş bir coğrafyada büyük bir göç dalgasını tetikledi. Sahil yolunu takip eden binlerce Lübnanlı, İsrail bombalarına hedef olmamak için nispeten daha güvenli gördükleri Sayda'ya, ardından da başkent Beyrut'a ve kuzeydeki Trablusşam’a doğru zorlu bir göç yolculuğu yapıyor.

Güneyden kaçan Lübnanlılar genellikle okullara ve diğer acil durum merkezlerine yerleştiriliyor. Benzeri görülmemiş trafik yoğunluğu ve temel ihtiyaç malzemelerinin eksikliği nedeniyle Lübnanlılar yollarda zor şartlarda ilerleyişini devam ettiriyor. Neredeyse saatlerce araçlarında kalan, aralarında çok sayıda kadın ve çocuğun da bulunduğu Lübnanlılar, gittikleri yerlerde yiyecek ve su olmadan barınma merkezleri veya kiralık ev arayışına girdi. Özellikle güneye yakın Sayda kentindeki okul ve sığınma merkezilerinde ciddi yoğunluk oluştuğu gözlemlenirken bazı aileler de kuzeydeki Trablusşam’a ulaştı.

İsrail'in hava saldırılarının hedefinde olan ve havadan attığı broşürlerle evlerini terk etmelerini istediği doğudaki Bekaa ve Baalbek kentlerinde de çok sayıda aile, kendi bölgelerinde daha güvenli olduğuna inandıkları yerlere veya kuzeye Akkar'a doğru gitmeye başladı. Bazı aileler ise Suriye'ye gitmeyi tercih etti. Lübnan medyasına göre, Suriye ile kara sınır kapısında yoğun bir göç hareketliliği yaşanıyor.

Sayda'da onlarca barınma merkezi açıldı

Sayda Belediye Meclisi Üyesi ve Acil Durumlar Başkanı Mustafa Hicazi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Sayda'da onlarca barınma merkezi açıldı. 2006 Savaşı'nı hatırlatan, benzeri görülmemiş bir göç hareketi yaşıyoruz" dedi. Hicazi, "Sayda'daki okullara yerleştirilenlerin sayısı yaklaşık 3 bin ve hala 5 binden fazla kişi barınma merkezi sağlanmasını bekliyor. Yerinden edilenler için temel gıda maddeleri sağlamaya çalışıyoruz, ihtiyaçlar büyük ama imkanlar sınırlı, yatak ve battaniye eksiğimiz var" diye konuştu.

"Çevremizdeki evler bombalandı, komşularımız öldü"

Lübnan'ın güneyindeki Deyr Kanun beldesinden yerinden edilen 60 yaşındaki Lübnanlı, "Normal bir günde araçla bir saatten az süren yol, yerinden edilenler için 12 saatten fazla sürüyor." dedi. Söz konusu Lübnanlı, şu ifadeleri kullandı: "Sur kentinden Sayda'ya gitmemiz tam bir günümüzü aldı. Durum sakinleşinceye kadar kalacak bir yer istiyorum. Savaş sırasında ilk kez Lübnan'ın güneyindeki evimden ayrılıyorum. Çevremizdeki evler bombalandı ve komşularım öldü." Lübnan'ın güneyinden yerinden edilen bir diğer kişi ise Sayda kentine 12 saatte ulaştığını ve yollardaki durumun "çok zor" olduğunu dile getirdi.

İsrail ordusunun şiddetli saldırıları nedeniyle yerinden edilen bazı kişiler, Sayda veya başkent Beyrut'a değil ülkenin kuzeyindeki Trablusşam'a göç etti. Lübnan halkı yerinden edilenler için dayanışma gösteriyor. Trablusşam'daki yerel dernek ve heyetler barınma merkezlerini temizlemeye, yerinden edilenlere uygun kalacak yer sağlamak için bağış toplamaya ve sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte çalışmaya başladı.

"Kapsamlı ve trajik bir yıkım"

Lübnan'ın güneyinden gelen bir kişi, yollardaki yoğunluk nedeniyle önce Beyrut'a ardından da Trablusşam'a ulaşmasının yaklaşık 1 gün sürdüğünü söyledi. Söz konusu Lübnanlı, "Trablusşam'da hürmetle karşılandık ve insanlar bize evlerini açtı. Güneydeki durum ise ölü ve yaralıların yerlerde yattıkları kapsamlı ve trajik bir yıkım" diye konuştu. Lübnan'ın güneyinden 10 kişilik bir grupla gelen biir kişi ise Trablusşam halkına teşekkür ederek, "Güneyde yoldayken çevredeki bombalamaları gördük, yol uzun ve zordu." ifadesini kullandı. Trablusşam'daki Minye bölgesinden Mutez el-Hayr, "Dün, Lübnan için üzücü bir gündü. Yerinden edilen halkımıza yardım etmek için Minye'de bir acil durum ekibi oluşturduk, güneyden gelen kardeşlerimizi karşılıyoruz." dedi.

27 bin kişi sığınma merkezlerine yerleştirildi

Lübnan Çevre Bakanı Nasır Yasin, İsrail saldırıları nedeniyle evlerini terk edenler için 252 okulu sığınma merkezine dönüştürdüklerini ve bu merkezlere 27 bin kişinin yerleştirildiğini bildirdi. Lübnan Ulusal Felaketleri Yönetme Komitesinin koordinasyonundan sorumlu Bakan Yasin, İsrail saldırıları nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan ailelerin sığındığı merkezleri ziyareti sonrası bir basın toplantısı düzenledi.

Ülkenin güney bölgeleri ile başkent Beyrut'un Dahiye bölgesinin yıkıcı saldırılara maruz kaldığını vurgulayan Yasin, Sağlık Bakanlığı verilerine göre son 24 saate 564 kişinin yaşamını yitirdiğini, 1850 kişinin yaralandığını aktardı. İsrail'in saldırıları nedeniyle on binlerce kişinin daha güvenli bölgelere göç ettiğini vurgulayan Yasin, sivillerin sığınmak amacıyla Beyrut, Cebeli Lübnan, Aley, eş-Şuf, Batı Bekaa, Zahle, Akkar ve Trablusşam bölgelerine göç ettiğinin altını çizdi.

Dün öğleden itibaren başlayan yoğun saldırılar üzerine halkın bombalar altında evlerini terk etmeye başladığına işaret eden Yasin, bunun üzerine hükümet olarak yerinden edilen insanların konaklaması ve temel ihtiyaçları için çalışmalara başladıklarını söyledi. Lübnan'da sığınma merkezi olarak kullanılan okul sayısının 252'ye ulaştığını kaydeden Yasin, "Güneyden ve Bekaa bölgesinden sığınma merkezlerine ulaşanların sayısı 27 bine ulaştı" dedi. Sığınma merkezlerinde insanların temel ihtiyaçlarından olan yatak sayısının yetersiz olduğunu ve bunun temini için ülkedeki üreticilerle koordinasyon sağlamaya çalıştıklarını aktaran Yasin, acil yardımlar için de sabah saatlerinden beri dost ve kardeş ülkelerle iletişim kurduklarını aktardı.

Batıkent metrosunda patlama yaşandı Dervişoğlu'ndan 'Bakırhan'a alkış' sorusuna yanıt: Bahçeli’nin yaptığı hiçbir şey beni şaşırtmaz Bakanlık satışını yasakladı 1 milyon Türk'e serbest dolaşım Meteoroloji'den 8 il için sarı kodlu uyarı İpek Kıraç, babasının evlendiğini e-devlet'ten öğrendi