İsrail "Filistin'in geleceğinin anahtarını" hala esir tutuyor: Mervan Bergusi kimdir?
İsrail’in Gazze’deki soykırımı durdurmak için yapılan ateşkes görüşmelerinde 20 İsrailli rehine karşılığında yaklaşık 2.000 Filistinli tutuklu serbest bırakıldı. Ancak listede Mervan Bergusi yer almadı
İsrail’in Gazze’deki soykırımı sonlandırmayı hedefleyen ateşkes görüşmeleri, 20 İsrailli rehine karşılığında yaklaşık 2.000 Filistinli tutuklunun serbest bırakılmasıyla sonuçlandı.
Ancak listede bir Filistinli eksikti: Mervan Bergusi. Fatah’ın üst düzey yetkililerinden biri olarak öne çıkan Bergusi, İsrail’in en yüksek profilli tutuklusu konumunda.
Middle East Eye'ın aktardığı anketlere göre Filistinlilerin en popüler politikacısı olan Bergusi, Filistin toplumu genelinde birlik sağlama kapasitesine sahip olarak görülüyor.
Ancak 2002’den beri İsrail’de tutuklu bulunan Bergusi, İkinci İntifada sırasında işlenen cinayetlerdeki rolü gerekçesiyle beş kez müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Bergusi siyasete nasıl girdi?
Mervan Bergusi, 6 Haziran 1959’da Batı Şeria’daki yoksul ve kırsal Kobar köyünde doğdu. Yedi çocuklu bir işçi ailesinin çocuğu olan Bergusi, sekiz yaşına bastığında İsrail, 1967 Arap-İsrail Savaşı sırasında Batı Şeria’yı işgal etmeye başladı.
Aile üyeleri, Bergusi’nin siyasi bilincinin erken yaşta şekillendiğini, özellikle de İsrail askerlerinin köyüne baskın düzenleyip köpeğini vurmasını gördüğü zaman fark ettiklerini anlatıyor.
Ergenlik döneminde Bergusi, Fatah’a katıldı. O dönemde Fatah, İsrail işgaline karşı sık sık çatışmalara giren yeraltı silahlı bir hareket olarak faaliyet gösteriyordu.
18 yaşında İsrail makamları tarafından tutuklanan Bergusi, daha sonra gözaltı sırasında dövüldüğünü ve işkenceye maruz kaldığını söyledi.
Bergusi, 2017’de The New York Times’a verdiği röportajda şöyle demişti: “Bir İsrailli sorgu görevlisi beni sorgu odasında çıplak şekilde bacaklarımı açmaya zorladı ve ardından cinsel bölgeme vurdu. Sonrasında alay ederek, ‘Senin gibiler sadece terörist ve katil doğurur, asla üreyemezsin’ dedi.”
İşgal karşıtı faaliyetlerde bulunduğu gerekçesiyle mahkum edilen Bergusi, sonraki dört buçuk yılı hapiste geçirdi.
1983’te serbest bırakılmasının ardından Bergusi, Ramallah yakınlarındaki Birzeit Üniversitesi’ne tarih ve siyaset bilimi okumak için kaydoldu. Öğrenci aktivisti olarak hızla Fatah içinde yükseldi ve daha fazla tutuklanma yaşadıktan sonra 1987’de İsrail tarafından Ürdün’e sürüldü.
Aynı yılın Aralık ayında başlayan Birinci İntifada sırasında Bergusi, isyan için uluslararası destek toplamakla sınırlı kaldı.
1993’te Oslo Anlaşmaları sürecinin bir parçası olarak Batı Şeria’ya dönüşü müzakere edildi.
İkinci İntifada sırasında Bergusi ne yaptı?
1994’te Batı Şeria’ya döndükten sonra Bergusi, Fatah’ın en yakın çevresinde Arafat’ın yardımcısı oldu.
Fatah artık İsrail yetkilileriyle açıkça görüşmeler yürütüyordu, ancak Oslo Anlaşmaları ile belirlenen genişleyen İsrail yerleşimleri ve seyahat kısıtlamaları, birçok Filistinliyi barış sürecinden uzaklaştırdı.
1995’te İsrail Başbakanı Yitzhak Rabin’in suikastle öldürülmesi gerilimi daha da artırdı.
Arafat’ın anlaşmalar nedeniyle zayıflamasıyla Bergusi’nin profili yükseldi ve işgal altındaki Filistin’de huzursuzluk arttı.
28 Eylül 2000’de Likud lideri Ariel Şaron’un Mescid-i Aksa’ya çıkışı, İkinci İntifada’yı tetikledi. Bergusi bu dönemde önde gelen bir lider oldu.
Fatah Devrimci Konseyi üyesi Ahmad Gloneim, “Bergusi halkına çok yakın bir figür olarak görülmeye başladı. Tişört ve pantolonla gösterilere katılıyordu ve aile babası olarak normal bir vatandaş gibi algılanıyordu” dedi.
2000’in sonunda, İkinci İntifada taş atma ve sivil itaatsizlikten silahlı çatışmalara dönüştü.
2002’de Bergusi, Al-Aqsa Şehitleri Tugayları’nın İsrail’deki saldırılarını planlamakla suçlanarak tutuklandı. İsrail mahkemesinde cinayetten beş kez müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Bergusi, Al-Aqsa Şehitleri Tugayları üzerinde kontrolü olduğunu uzun süre reddetti.
Uluslararası Parlamenterler Birliği’nin incelemesi, duruşmada “çok sayıda uluslararası hukuk ihlali” olduğunu tespit etti.
Bergusi, hapishane sonrası neler yaptı?
2002’den beri İsrail’de tutuklu bulunan Bergusi, yüksek güvenlikli cezaevleri arasında taşındı ve uzun süre tecrite maruz bırakıldı.
Serbest bırakıldığında üniversite dersleri vermeye başladı. 2010’da Kahire Üniversitesi’nden siyaset bilimi doktorası aldı (tezini avukatı sayfalar halinde kaçırarak teslim etti).
2017’de Hadarim hapishanesinde 1.000 Filistinli tutukluyu insan hakları ihlallerine karşı açlık grevine liderlik etti.
2023’te Hamas’ın İsrail’e saldırısından sonra, Bergusi’nin hapishane koşulları kötüleşti; kitapları el konuldu, yiyecek ve su kısıtlandı ve 10 kg kaybetti.
Ağustos 2025’te İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir, Bergusi’yi hücresinde tehdit eden 13 saniyelik bir video yayımlandı ve BM İnsan Hakları Şefi Volker Turk tarafından kınandı.
Eylül 2025’te Bergusi, başka bir cezaevine transfer edilirken sekiz gardiyan tarafından bayıltılacak şekilde dövüldü ve dört kaburga kemiği kırıldı.
Bergusi neyi destekliyor?
Bergusi, uzun süredir İsrailli yetkililerle doğrudan yakınlaşmayı ve iki devletli çözümü destekliyor.
Tutukluluk sırasında İbranice ve İngilizce öğrenmiş, tüm taraflarla iletişim kurabiliyor.
2006’daki son röportajında Hamas’ı silahlı mücadele yerine demokratik seçimlere katılmaya çağırdı.
Sivil hedeflere yönelik şiddeti kınayan Bergusi, Filistinlilerin işgale karşı direniş hakkını savunmaya devam ediyor.
Bergusi hakkında neler söylendi?
Bergusi’nin serbest bırakılması çağrıları iki dekattır hem Filistin’de hem de uluslararası alanda sıkça gündeme geldi.
Hamas liderliği de dahil olmak üzere birçok taraf, onun serbest bırakılmasını talep etti.
İsrail’de bazı liderler, örneğin eski Shin Bet ve Mossad yöneticileri, Bergusi’nin serbest bırakılması gerektiğini söyledi ve onun liderlik kapasitesini vurguladı.
Bergusi için sırada ne var?
Bergusi’nin serbest bırakılacağı tarih henüz belirlenmedi. Ateşkes anlaşması sonrası Filistin gruplarının pazarlık gücü azalmış durumda.
İngiltere’de Yeşiller Partisi ve Liberal Demokratlar, Bergusi’nin durumunu Başbakan Keir Starmer’a iletti.
Filistin’de ve İsrail’de birçok kişi ise onun hapiste kalmasını istiyor. Bergusi, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas için de seçimsellik açısından bir tehdit oluşturuyor.
Bergusi’nin oğlu Arab Bergusi, babasına yönelik son saldırıların hayatı için açık bir tehdit olduğunu ve uluslararası baskının hayatta kalmasını garanti edeceğini belirtti: “Bu, tüm Filistin halkı tarafından güvenilen birleştirici bir figür. İşte bu yüzden mevcut İsrail hükümeti için bir tehdit oluşturuyor.”