Mısır'daki tarihi Gazze zirvesinde imzalar atıldı

ABD Başkanı Donald Trump, Gazze'de "kalıcı bir barışa doğru ilerlediklerini" savunarak, "Birlikte geliştirdiğimiz 20 maddelik planı yerine getirme konusundaki kararlılığımız, o parlak geleceğe ulaşmanın önemli bir temeli olacak ve şu anda konuştuğumuz gibi bu konu üzerinde çalışılıyor ve aslında üçüncü ve dördüncü aşamadayız" dedi. Bundan böyle Gazze'ye "çok para akacağını ve çok fazla inşa çalışması olacağını" vurgulayan Trump, "Gazze halkı için artık odak noktası, iyi bir yaşamın temellerini yeniden tesis etmek olmalı" ifadelerini kullandı.

Trump'ın Gazze planında bölgenin idaresiyle ilgili en üst organ olarak konumlandırılan "Barış Kurulu'na" değinen ABD Başkanı, bunu daha da genişleteceklerini ve birçok ülkenin bu kurulda yer almak istediğini söyledi. Trump, Abraham Anlaşmaları'na daha fazla ülkenin katılmasını umduğunu dile getirerek, "Abraham Anlaşmaları'na katılacak çok sayıda ülke olacak. Bunu erken dönemde yapan ve anlaşmaya bağlı kalan dört büyük ulus var" diye konuştu.

ABD Başkanı Trump, Şarm el-Şeyh Barış Zirvesi'nin tamamlanmasının ardından ülkesine dönmek üzere Air Force One uçağıyla Mısır'dan ayrıldı.

Şarm el-Şeyh Barış Zirvesi'nin kapanışında konuşan Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, "Gazze Anlaşması’nın uygulanması, iki devletli çözüm ve bölge halklarının bütünleşmesi için gerekli. Gazze savaşı, Orta Doğu’daki son savaş olsun. Bölge halklarının her biri, kendi bağımsız ulusal devletlerinde yaşama hakkına sahiptir; Filistin halkı da bu kuralın dışında değildir. Onların da kaderlerini tayin etme, savaşın gölgesinden uzak bir geleceğe umutla bakma, özgürlük içinde kendi bağımsız devletlerinde yaşama hakları vardır. Bu devlet, İsrail ile yan yana, barış, güvenlik ve karşılıklı tanıma içinde yaşamalıdır" ifadelerini kullandı.

Konuşmasında İsraillilere de seslenen Sisi, "Bu tarihi anı, adaletin ve barış içinde bir arada yaşamanın hakim olduğu yeni bir başlangıç yapalım. Ellerinizi uzatın, bölgedeki tüm halklar için adil ve kalıcı barışı birlikte inşa edelim." dedi. Sisi, ayrıca Gazze'nin yeniden imarı konulu bir konferansa ev sahipliği yapmayı planladıklarını ifade etti.

İsrail ordusu, Gazze'de ateşkes ve esir takası anlaşması kapsamında Hamas'ın Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) heyetine teslim ettiği 4 İsrailli esirin cesedini aldığını açıkladı. Esirlerin cesetlerinin İsrail'e götürüldüğü kaydedilen açıklamada, kimlik tespiti için İsrail Ulusal Adli Tıp Merkezine nakledilecekleri aktarıldı. Kimlik tespiti yapıldıktan sonra bilgilerin paylaşılacağı ifade edildi.

ABD Başkanı Trump, dünya liderlerini Mısır'ın Şarm el-Şeyh​​​​​​​ kentinde bir araya getiren zirvede gerçekleştirilen Şarm el-Şeyh Anlaşması imza töreninde konuştu. Trump, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile aynı masada oturdu. Burada yaptığı kısa konuşmada Trump, "Bu noktaya gelmek üç bin yıl sürdü, inanabiliyor musunuz? Ancak bu durum (anlaşma) sürecek, bu devam edecek" ifadesini kullandı. "Bugün sadece Orta Doğu için değil, tüm dünya için inanılmaz bir gün" diye konuşan Trump, bu sürecin tarihi bir öneme sahip olduğuna işaret etti.

Konuşmasında Orta Doğu'da barış sürecine katkı veren tüm ülke liderlerine teşekkür eden ABD Başkanı Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hitaben, "Ordusu, onun söylediğinden çok daha güçlü. Son zamanlardaki bazı süreçlere bakarsanız, kazanıyordu ama hiçbir övgü istemiyor. Sert bir adam ama benim dostum ve ona ihtiyacım olduğunda her zaman yanımda oldu. Bu yüzden Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür etmek istiyorum" ifadelerini kullandı. Öte yandan Katar Emiri Şeyh Temim ile Mısır Cumhurbaşkanı Sisi'ye de ayrı ayrı teşekkür eden ABD Başkanı, her iki ülkenin de bu süreçte çok önemli rol oynadığını ve bunun sonucunda bu organizasyon için Mısır'ı tercih ettiklerini belirtti.

Gazze'nin yeniden inşa sürecinde özellikle bazı Arap ülkelerinin çok katkı yapacağına inandığını vurgulayan Trump, "Bu ülkelerin hepsi o kadar çok şeye sahip ki, arkamızdaki sırada daha fazla para ve güç var. Bu onlar için çok benzersiz bir konum, onlar gerçekten dünyanın en güçlü ve zengin ülkeleri arasında yer alıyorlar" değerlendirmesini yaptı. ABD Başkanı Trump, "Burada harika insanlar ve ülkelerini gerçekten önemseyen insanlar var ve bunun nedeni hepsinin bir araya gelip Gazze'yi düzeltmek istemeleriydi. Her şeyi düzeltmek istiyorlar." şeklinde konuştu.

Gazze'de yürürlüğe giren ateşkes anlaşması dolayısıyla Mısır'ın Şarm el-Şeyh kentinde düzenlenen Şarm el-Şeyh Barış Zirvesi öncesi aile fotoğrafı çektirildi. 

ABD Başkanı Donald Trump, Gazze'de yürürlükteki ateşkes anlaşması görüşmelerinin ikinci aşamasının başladığını ifade etti. Trump, Bir muhabirin "Görüşmelerin ikinci aşaması ne zaman başlayacak?" sorusuna Trump, "Başladı. Yani, bizim açımızdan başladı. Biliyorsunuz, aşamalar biraz birbirine karışık görünüyor. Temizliğe başlanması gerekiyor. Gazze'ye bakın, çok fazla temizliğe ihtiyacı var." dedi.

ABD Başkanı Donald Trump, Mısır'da Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile ortak açıklama yaptı. Ateşkesin başladığını belirten Trump, “Çok güçlü bir şekilde ilerliyoruz. Dünyadaki en zengin ülkelerle iş birliği yapıyoruz. Büyük liderlerin hepsi burada. Emirler, krallar, herkes çok heyecanlı bir şekilde çalışmaya devam ediyor, Çok büyük ilerleme kaydedildi" dedi.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Hamas'ın yalnızca 4 İsrailli esirin cesedini teslim edeceğini açıklaması üzerine ateşkesi bozma tehdidinde bulundu. Katz, "Herhangi bir gecikme veya kasıtlı kaçınma, anlaşmanın açık bir ihlali olarak değerlendirilecek ve buna göre yanıt verilecektir" ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump'ı taşıyan Air Force One, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile birlikte ateşkes anlaşmasını görüşmek üzere eş başkanlık yapacağı zirve Şarm el-Şeyh’e indi. Trump'ın uçağı İsrail Parlamentosu Knesset'teki konuşmaların uzaması nedeniyle 3 saat gecikmeli olarak Mısır'a ulaştı. 

İrlanda, ateşkesin ardından BM ve yardım kuruluşlarının Gazze’de insani yardımı artırma hazırlıkları kapsamında bölge halkı için ek 6 milyon euro yardım sağlayacak. Açıklama, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri ile Ticaret Bakanı Simon Harris tarafından yapıldı.

Harris, “İnsani yardıma uygulanan abluka, Gazze halkı için kıtlığa ve tarifsiz bir felakete yol açtı,” dedi. Harris şöyle konuştu: 

“İsrail, Gazze’deki insanlara insani yardımın ulaştırılmasını kolaylaştırmak için elinden geleni yapmalı. Uluslararası toplum da bu savaşın paramparça ettiği hayatları kurtarma ve yeniden inşa etme çabalarına destek olmalıdır.”

Kassam Tugayları'ndan yapılan açıklamada hayatını kaybeden rehinelerden Guy Ilouz, Yossi Sharabi, Bipin Joshi ve Daniel Perez'in cenazesinin gün içinde teslim edileceği ifade edildi.

Uluslararası Kızılhaç aracılığıyla serbest bırakılan Filistinli esirler, Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı’ndan otobüslerle Gazze Şeridi’ne giriş yaptı. Esirler, ilk olarak Refah’ın kuzeyindeki Moraj bölgesine ulaştıktan sonra sağlık kontrolleri için Han Yunus’taki Nasır Hastanesi’ne götürüldü.

 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şarm el-Şeyh Barış Zirvesi için bulunduğu Mısır'da, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ile bir araya geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Starmer'ı kabulünde, Türkiye'nin Gazze’deki saldırıların sona ermesi ve ateşkese ulaşılması için yoğun çaba sarf ettiğini belirtti. Erdoğan görüşmede, kalıcı barışın ancak iki devletli çözümle sağlanabileceğini, uluslararası toplumun bu istikamette gayretlerinin önem taşıdığını ifade etti.

İsrail'in ateşkes ve esir takası anlaşması kapsamında sınır dışı edilmek üzere salıverdiği 154 Filistinlinin Mısır'a gönderildiği bildirildi.

Filistin Esirler Medya Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, konuya ilişkin bilgi verildi.

İsrail'in ateşkes ve esir takası anlaşması kapsamında salıverdiği ve bölge dışına gönderilecek 154 Filistinlinin, esirlerin serbest bırakılma işlemleriyle ilgili prosedürlerin tamamlanması için Mısır'a gönderildiği kaydedildi.

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail parlamentosunda konuşma yaptığı sırada protesto edildi.

Milletvekilleri Aymen Odeh ve Ofer Cassif, Trump'ın konuşması sırasında bağırarak pankart açmaya çalıştı. Güvenlik görevlileri iki vekili engelleyerek salondan çıkardı.

Protestonun ardından konuşmasına devam eden Trump, "Çok etkiliydi" yorumunu yaptı.

ABD Başkanı, İsrail Başbakanı Binyamin Netenyahu ile birlikte parlamentoda yer aldı. Knesset’te Trump için uzun süre alkış tutuldu; ardından İsrail koalisyon hükümeti üyeleri Netanyahu’yu da alkışladı. Ancak İsrail parlamentosundaki muhalefet üyeleri yerlerinden kalkmadan sessiz kaldı.

ABD Başkanı konuşmasına Hamas tarafından serbest bırakılan rehineleri selamlayarak başladı. Barış anlaşmalarındaki rolü için Netenyahu'yu öven Trump hafif iğneleyici bir üslup kullanmaktan da geri durmadı. ABD Başkanı “Onunla anlaşmak her zaman kolay değildir ama onu harika yapan da bu" diye konuştu. "Orta Doğu'da yeni bir şafağın başlangıcındayız" ifadelerini kullanan Trump, barışın geldiğini söyledi. 

Konuşmasının büyük bölümünü ateşkes anlaşmasında rol alan isimlere ayıran Trump, kızı Ivanka Trump, damadı Jared Kushner, Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, ABD Genelkurmay Başkanı Dan Caine'e ayrı ayrı teşekkür etti. Netenyahu'ya takma ismi olan "Bibi" şeklinde seslenen Trump, ABD'nin İsrail'e olan güçlü desteğini tekrarladı. 

Konuşmasında ülkesinde baskı altında olan Netenyahu'nun iktidarını da pekiştirmeyi amaçlayan Trump, İsrail'in muhalefet lideri Yair Lapid'e de "Bundan sonra Bibi'ye biraz daha hoş davranabilirsiniz çünkü artık savaşta olmayacak" diye seslendi. İsrailli esirlerin diplomasi ile döndüğü ve savaşın fayda sağlamadığı yönündeki eleştirilerde de Netenyahu'nun pozisyonunu destekleyen ABD Başkanı, "Gazze hemen silahsızlandırılacak. Hamas silahsızlandırılacak ve İsrail'in güvenliği bir kez daha tehdit altında kalmayacak. İsrail bizim yardımımızla tüm bunları silah gücüyle kazandı. Artık savaş alanındaki zaferleri barış ve refaha dönüştürmenin zamanı" şeklinde konuştu. 

ABD Başkanı Donald Trump, Hamas ve İsrail arasında esir takası sürerken, İsrail Parlamentosu Knesset'e hitap ediyor. Trump'ın konuşmasından satır başları şöyle: 

Bu sadece bir savaşın bitişi değil. Terör ve ölüm çağının bitişi. Umut çağının başlangıcı. Bölgedek tüm ulusların barış içinde yaşayacağı bir çağ olacak. Orta Doğu'da yeni bir şafağın başlangıcındayız. Başbakan Binyamin Netenyahu'ya teşekkür etmek istiyorum. 

Muhatap olmak için kolay bir insan değil ancak çok iyi bir iş çıkardı. Onu da büyük yapan şey bu zaten. Aynı zamanda tüm Arap ve Müslüman ülkelerin liderlerine de teşekkür ediyorum. Bir araya gelerek Hamas'ı rehineleri bırakmaya ikna ettiler. 

Bundan sonraki nesiller bu aynı her şeyin iyiye gitmeye başladığı bir an olarak hatırlayacak. Herkes "bu imkansız" dedi.

Kurmaylarına teşekkür etti

"Zamanınızı boşa harcıyorsunuz" dediler. Biz ülkesini, bölgeyi seven insanlarla çalıştık. Dostum Steve Witkoff'a teşekkür ediyorum. Witkoff benim tarafımdan seçildi. Daha önce böyle bir şey yapmamıştı. Çok iyi pazarlık becerileri olan insanlar tanıyorum ama en önemlisi Steve harika bir insan herkes onu çok seviyor. Çok iyi müzakereciler tanıyorum ama Steve olmasaydı Orta Doğu'da Üçüncü Dünya Savaşı çıkmış olurdu.  

Trump'ın konuşması bu sırada protesto ile bölündü. Trump protesto sırasında ara verdiği konuşmasına "Gerçekten çok etkili diyerek" geri döndü. 

Trump konuşmasına şöyle devam etti: 

Steve'e geri dönelim. Steve bunu tek başına başlattı. Kissenger gibi. Kissenger sızıntı da verdi Steve sızıntı da vermedi. 

Ayrıca gerçekten İsrail'i çok seven birine teşekkür etmek istiyorum. Benim kızım din değiştirdi. Ivanka da burada. 

Çok güzel yetenekli insanlarımız var. Hiçbir manzeret göstermeden katıldılar. (ABD Dışişleri Bakanı) Marco Rubio isimli bir kişi de burada. Gelmiş geçmiş en iyi Dışişleri Bakanı. 

Pete Hegseth’ten de bahsediyorum. 1. Dünya Savaşı’nı kazandık. 2. Dünya Savaşı’nı kazandı. Sonra da Savaş Bakanlığı’nın adını Savunma Bakanlığı’na çevirdiler. Siyaseten doğru olmayan bir karardı. Dünyanın en güçlü ordusuna sahibiz. Ben de ordunun geliştirilmesini istiyorum. Çok hızlı bir biçimde 8 savaşı sona erdirdik. Dün 7 diyordum. Bugün artık 8 diyorum çünkü rehineler geri döndü. Bunu ilk kez söylüyorum söylemek çok iyi hissettiriyor. Rehineler geri döndü!

"Savaş taraftarı değilim"

Artık anlaşılmıştır ben savaş taraftarı değilim. Savaşları bitirme taraftarıyım. İsim değişikliği bir tutuma işaret ediyor. Biz savaşa girmeyiz ama girersek de kazanırız. Dünyada en gelişmiş silahlara sahibiz. Ve İsrail’e de çokça silah veriyoruz. Bibi beni defalarca aradı şu silahı gönderebilir misin, bunu gönderebilir misin diye. İsmini bile duymadığım silahlar vardı. Ama gönderdik. Ve bunları iyi kullandı.

Binlerce festival katılımcısı tarihte görülen en haince saldırılardan birine uğradı. ABD sizinle birlikte sizin yanınızda durdu. Kendi vatandaşlarımız için de ayrıca yas tuttuk. Bir kez daha asla bunu yaşamayacağız.

7 Ekim’den  bu haftaya kadar İsrail savaşta olan bir ulus oldu. İnsanların dayanabileceğinden çok daha zorluydu. Yıllardır bir barış olmadı. Yalnızca İsrailliler için değil Filistinliler için de barışın başlangıcı bu. Küller dağılırken, çok daha parlak bir gelecek artık kapımızda.

Orta Doğu kaosun hakimiyetindeydi. Karanlık güçler İsrail savunma güçlerinin cesareti sayesinde yenildi.

İran operasyonunu övdü

Çok güzel bir oyuncu kadrosu var. Teröristleri, nükleer güçleri komutanları yeryüzünden sildik. (İran’ın nükleer tesislerine yönelik ABD saldırısı) “Midnight Hammer” operasyonu çok güzel bir isim oldu.

Washington’da televizyonda gördüğünüz generaller bana IŞİD’i yenmenin 4 yıl süreceğini söylediler. (ABD Genelkurmay Başkanı John Daniel "Raizin" Caine) Raizin’e sordum 3 haftada yeneriz dedi. Mignight Hammer operasyonunun başında da Raizin vardı. Kendisi gerçek bir general. İran’ın nükleer tesislerine 14 gbomba attık ve tamamen yeryüzünden sildik. İran’ın dünyanın en tehlikeli silahlarını elde etmesini engelledik böylece. Bugün bu anlaşmayı yapmasaydık, Arap ülkeleri bu anlaşmaları yapmaktan bu kadar mutlu olmazdı. 22 yıl boyunca denedik ve bu bizim son şansımızdı. Bizim seleflerimiz baktılar incelediler yıllar boyunca tatbikat yaptılar. Biz bu operasyonu yaptık. İran o nükleer silahları yapsaydı bugün burada olmazdık. İsrail’in üzerinden kara bulutları temizlemiş olduk. Bunu yapmış olmamız çok iyi oldu.

Düşünebiliyor musun, şu an yaptığımız anlaşmalar aynı olsaydı ama İran vurulmamış olsaydı böyle bir barış anlaşması sizi mutlu eder miydi.

"İran yeniden nükleer programa başlıyor" dediler. "Şaka mı yapıyorsunuz, eğer hayatta kalmak istiyorlarsa bunu yapmazlar" dedim. Dağların altına kazıyorlar ama biz yine de yok ediyoruz.

Bundan sonra Rusya’yı da konuşacağız.

"Gazze ve Hamas silahsızlandırılacak"

Gazze hemen silahsızlandırılacak. Hamas silahsızlandırılacak ve İsrail'in güvenliği bir kez daha tehdit altında kalmayacak. İsrail bizim yardımımızla tüm bunları silah gücüyle kazandı. Artık savaş alanındaki zaferleri barış ve refaha dönüştürmenin zamanı. Sayın muhalefet lideri (Yair Lapid) de çok hoş bir insan. Artık bundan sonra Bibi'ye biraz daha hoş davranabilirsiniz çünkü artık savaşta olmayacak. 

Filistinlilerin seçimi daha net olamazdı. Bu, terör ve şiddet yolundan sonsuza dek dönmeleri için bir fırsat. Aralarındaki nefretin karanlık güçlerini tamamen dışlamak için tarihi bir an yaşıyorlar. Ve bunun gerçekleşeceğine inanıyorum.

Gümrük vergileri göndermesi

Arap liderler ile görüştüm. Suudi Arabistan'a gittim. Bibi oldukça uzun konuştu. Ama söyledikleriniz çok hoşuma gitti. Bir süre sonra dünyanın en güçlü ve zengin ülkelerin liderleri ile bir araya gelecedğim. ABD'ye uyguladıkları gümrük vergileri sayesinde bu kadar zengin oldular herhalde. 

Barışın bir umut olmadığını gösterdik. Bunu inşa edebileceğimiz gösterdik. Bu bölgede muazzam bir potansiyel var. Teröründe ve aşırılıkçılığın desteklendiği, cihatçılığın ve antisemitizmin detseklendiği onlarca yıl yalnızca acı getirdi. Gazze'de işe yaramadı. İran'da işe yaramadı. Sadece sefalet ve acı getirdi. İsrial'in zayıflatmadı bunlar. Tam tersi bu nefreti destekleyen aktörlerin kendisine zarar verdi. Şimdi İsrail ile iyi geçiniyorlar ve çok başarılılar. 

İran ile anlaşma mesajı

ABD Başkanı, 2015 İran nükleer anlaşmasını imzaladığı için eski ABD Başkanı Obama’yı eleştirerek anlaşmayı bir “felaket” olarak nitelendirdi. Ardından şu ifadeleri kullandı:

“Ne Amerika Birleşik Devletleri’nin ne de İsrail’in İran halkına karşı bir düşmanlığı var. Biz sadece barış içinde yaşamak istiyoruz. Başımızın üzerinde dolaşan tehditler istemiyoruz ve nükleer yıkım düşüncesini aklımıza bile getirmek istemiyoruz. Böyle bir şey olmayacak, asla da olmayacak.”

Trump, “Bu bölge için en yararlı şey, İran liderlerinin terörü reddetmesi, komşularını tehdit etmeyi bırakması, silahlı gruplara finansman sağlamaktan vazgeçmesi ve nihayetinde İsrail’in var olma hakkını tanıyarak ‘bunu yapmalıyız’ demesi olacaktır” ifadelerini kullandı.

İran’a doğrudan seslenerek şöyle devam etti:

“İran’a söylüyorum — ve biliyorsunuz, bunu bir zayıflık göstergesi olarak söylemiyorum, tam tersine — biz hazırız. Siz de hazır olduğunuzda, bu İran’ın vereceği en doğru karar olacaktır.”

Trump son olarak, “Amerika’da birçok İranlı tanıyorum; iyi, zeki ve çalışkan insanlar. Ülkelerinin içine düştüğü durumu görmekten büyük üzüntü duyuyorlar” dedi.

Bu sözler, İsrailli milletvekilleri tarafından derin bir sessizlikle karşılandı. Trump şöyle devam etti: 

İnsanlar gerçekten İsrail'i seviyorlar. Beş hafta öncesine göre daha çok seviyorlar İsrail'i. Bibi'ye de söyledim. Haritaya baktığınızca küçücük bir nokta var burada. İnanılmaz bir şey başardınız çok küçük bir alanda dedim. Dünya tekrar İsrail'i seviyor. Dünya çok büyük. Dünya çok güçlü. Son birkaç ay içinde Dünya da İsrail de barış istedi. 

Netenyahu'ya af istedi

Trump, hazırladığı konuşmadan saparak İsrail Başbakanı Netanyahu’nun yolsuzluk suçlamasıyla yargılandığı davaya ilişkin de İsrail Başbakanı'na açık destek verdi ve İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’u zor durumda bırakan bir çıkış yaptı:

“Hey, bir fikrim var Sayın Cumhurbaşkanı. Neden ona af vermiyorsunuz?"

"Sonuna kadar İsrail'in yanındayım"

Trump, Knesset’te yaptığı konuşmanın kapanışında şöyle dedi:

“Dünyanın ruhani ve coğrafi merkezi olan bu yerde umut, uyum, fırsat ve mutluluğa sahip olacağız.”

“Amerika ve tüm Orta Doğu ulusları yakında her zamankinden daha güvenli, daha güçlü, daha büyük ve daha müreffeh olacak. Bu olağanüstü onur için hepinize bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.

"Bu gerçekten büyük bir onurdu. Bir başkana böyle bir davetin yapılması çok nadir görülür.

Ve ben İsrail’i seviyorum. Sonuna kadar yanınızdayım. Siz her zamankinden daha büyük, daha iyi, daha güçlü ve daha sevgi dolu olacaksınız. Çok teşekkür ederim. Tanrı sizi korusun. Tanrı Amerika Birleşik Devletleri’ni ve Orta Doğu’yu korusun.”

Trump'tan önce Netanyahu konuştu. ABD Başkanı'nı "İsrail'in gelmiş geçmiş en iyi dostu" olarak nitelendiren İsrailli Başbakan, "Birçok Amerikan başkanı gördüm. Dünyayı dostumuz Donald Trump kadar hızlı, kararlı ve azimli bir şekilde hareket ettiren birini hiç görmedim," ifadelerini kullandı.

Tüm İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasında aracılık ettiği için ABD başkanına teşekkür eden Netanyahu, Trump'ın Gazze planına atıfta bulunarak, "Arap dünyasının ve dünyanın çoğunu önerinize ikna ettiniz," dedi.

Netanyahu ayrıca, İsrail'in İran'a karşı askeri operasyonunu desteklediği ve Haziran ayında İran ile yaşanan 12 günlük çatışma sırasında İsrail'in İran'ın nükleer tesislerini vurduğu dönemde aldığı "cesur kararlar" için Trump'a teşekkür etti.

Netanyahu, "Felaket getiren İran nükleer anlaşmasından çekildiğiniz için teşekkür ederim," dedi.

Gazze Şeridi’ndeki Sabra Mahallesi’nde İsrail’in işgali sırasında silahlandırdığı çeteler tarafından öldürülen Filistinli gazeteci Salih el-Caferavi için cenaze töreni düzenlendi. İsrail’in neden olduğu yıkımı görüntülemeye çalıştığı sırada saldırıya uğrayan Caferavi’nin eşyaları da çete üyeleri tarafından çalındı. Filistinli gazeteci, Gazze kentinde düzenlenen törenle toprağa verildi.

Reuters haber ajansı, ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail parlamentosunda yapacağı konuşmada öne çıkacak başlıkları yayımladı. Reuters'ı göre Trump şunları söyleyecek: 

- İsrail, silahların gücüyle kazanılabilecek her şeyi kazandı

- Savaş alanında teröristlere karşı kazanılan zaferleri, en büyük ödül olan, Ortadoğu'nun tamamı için barış ve refaha dönüştürmenin vakti geldi

- Gazzeliler tüm odaklarını istikrar, güvenlik, itibar ve ekonomik kalkınmanın temelini yeniden tesis etmeye vermeli

- Rejimi tüm Ortadoğu'da ölüme sebep olan İran'a bile dostluk ve iş birliği için uzatılan el her zaman açık

- Tüm engellere rağmen, imkansızı başardık ve rehinelerimizi evlerine getirdik

Daha önce Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü, Netanyahu’nun Kızıldeniz kıyısındaki Şarm el-Şeyh’te pazartesi günü düzenlenecek Gazze zirvesine katılacağını açıklamıştı.

Ancak Netanyahu’nun ofisi şimdi bu bilgiyi yalanladı.

Başbakanlık tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Başbakan Netanyahu, ABD Başkanı Trump tarafından bugün Mısır’da düzenlenen konferansa davet edilmiştir. Başbakan, Başkan Trump’a daveti için teşekkür etmiş, ancak yaklaşan Yahudi bayramı nedeniyle katılamayacağını bildirmiştir.”

Gazze'deki anlaşma kapsamında İsrail tarafından cezaevlerinden serbest bırakılan Filistinlileri taşıyan Kızılhaç otobüsleri Ramallah, Batı Şeria'a ulaşmaya başladı. 

İsrail Ordusu, ikinci grupta serbest bırakılan rehinelerin ilk sağlık kontrolünden geçirildiğini ve hastaneye götürüldüğünü bildirdi. Sosyal medya üzerinden yapılan açıklamada "Eitan Mor, Ziv Berman ve Gali Berman, aile üyelerinin eşliğinde İsrail Hava Kuvvetleri helikopterleriyle hastanelere doğru yoldalar. Burada diğer aile üyeleriyle yeniden bir araya gelecek ve sürekli tıbbi bakım alacaklar" ifadeleri kullanıldı. 

İsrail devlet televizyonu KAN, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah Sisi'nin bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini duyurdu.

İsrail basını görüşmenin ardından Netanyahu'nun Mısır'daki zirveye katılma kararı aldığını bildirdi.

Netanyahu'nun Trump'la birlikte Mısır'a hareket etmesi bekleniyor.

Suudi Arabistan merkezli Al-Hadath kanalının haberine göre, Hamas’ın elinde hayatını kaybeden rehinelerin cenazeleri bu öğleden sonra Kızılhaç’a teslim edilecek.

Haberde kaç cenazenin teslim edileceğine dair bir bilgi verilmedi. İsrail’e göre en az 26 rehinenin öldüğü doğrulandı; Hamas ise bazı cenazelerin yerini tespit etmede zorluk yaşayabileceğini bildirdi.

ABD Başkanı Donald Trump Knesset’e (İsrail Parlamentosu’na) ulaştı. Parlamento defterine bir not yazan Trump "Benim için büyük bir onur. Harika ve büyük bir gün. Yeni bir başlangıç" ifadelerini kullandı. 

Trump’ın kısa süre içinde rehinelerin aileleriyle bir araya gelmesi ve ardından bir konuşma yapması bekleniyor.

Hamas'ın elinde bulunan 13 İsrailli rehine daha Kızılhaç'a teslim edildi. Böylece Hamas'ın elinde bulunan 20 rehinenin tamamı serbest bırakılmış oldu. 13 rehine Kızılhaç tarafından İsrail Ordusu'na teslim edilecek. 

13 rehinenin isim listesi de paylaşıldı. Buna göre, Bar Kupershtein, Evyatar David, Rom Braslavski, Yosef Chaim Ohana, Segev Kalfon, Avinatan Or, Elkana Buchbut, Maksim Herkin, Nimrod Cohen, Matan Zangauker, David ve Ariel Cunio ile Eitan Horn serbest bırakıldı. 

İsrail'in Yediot Ahronot gazetesinin haberine göre, Hamas, esirleri salıvermeden önce aileleriyle telefon görüşmesi yapmalarına izin verdi.

İsrailli esir Matan Zangauker'in annesi Ainav'ın telefonda oğluna, "Matan, eve dönüyorsun. Hepiniz geri dönüyorsunuz. Savaş bitti. Eve dönüyorsunuz." dediği aktarıldı.

Haberlere göre, Rom Braslavski, Yosef Chaim Ohana, Evyatar David ve Bar Kupershtein aileleriyle görüntülü konuşma yaptı.

Bar Kupershtein’in annesi Julie duygularını şöyle dile getirdi:

“İki yıl sonra oğlumu görmek… Ne muhteşem bir çocuk, ölüyorum sevinçten. ‘Anne, her şey yolunda,’ dedi. Ne adamsın! Tanrı’ya şükürler olsun, onları koruduğun için teşekkürler. Tesisteydik, bir anda cevapsız çağrı gördüm. Arayanın el-Aksa Tugayları olduğunu fark ettim. Geri aradım ve açtılar! Birden Bar’ı gördüm, sonra o sırada odada olan Tal’ın yanına koşmaya başladım.”

İsrailli esirler ile aileleri arasında gerçekleşen telefon görüşmesinin, İsrail ile Hamas arasında geçmişte yaşanan takas anlaşmaları tarihinde ilk kez yapılması dikkati çekiyor.

Kızılhaç, sağ olan 20 rehineden hala Hamas'ın elinde bulunan 13'ünü teslim almak üzere yol çıktı. 13 rehine Kızılhaç tarafından daha sonra İsrail Ordusu'na teslim edilecek. 

Rehine tesliminin iki farklı lokasyonda yapılması planlanmıştı. 

Öte yandan, İsrail ordusunun açıklamasına göre, serbest bırakılan rehineler Matan Angrest, kardeşler Gali ve Ziv Berman, Alon Ohel, Eitan Mor, Omri Miran ve Guy Gilboa-Dala, Gazze Şeridi’nden askerler eşliğinde çıkarıldıktan sonra sınır bölgesindeki Re’im yakınlarında bulunan bir ordu tesisine ulaştı.

Yedi kişi burada ilk fiziksel ve psikolojik kontrollerden geçirilecek ve ardından aileleriyle buluşacak.

Gazze’de Hamas tarafından 738 gün boyunca alıkonulduktan sonra serbest bırakılan İsrailliler için Tel Aviv’de ABD Büyükelçiliği karşısında dev bir karşılama etkinliği düzenlendi. “Esir Aileleri Aktivistleri” ile “Silah Arkadaşları” adlı grupların öncülüğünde hazırlanan ve üç futbol sahası uzunluğunda alana yayılan büyük çaplı enstalasyon, ABD Başkanı Donald Trump’a teşekkür mesajı taşırken, serbest bırakılanların dönüş yolunda helikopterlerden görebilmesi amacıyla tasarlandı.

ABD Başkanı Donald Trump'ı taşıyan Air Force One uçağı Tel Aviv'e iniş yaptı. Trump'ın inişinden önce rehine takasının tamamlanması planlanıyordu ancak buna dair taraflardan henüz bir açıklama gelmedi. 

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, Trump’ı karşılamak üzere havaalanı pistinde hazır bulundu.

Trump’ın damadı Jared Kushner, kızı Ivanka Trump ve ABD Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff da törende yer aldı.

Al Jazeera, serbest bırakılacak Filistinli mahkumlardan 100'ünün Batı Şeria'ya bırakılacağını kalanının Doğu Kudüs'e götüleceğini bildirdi. Ayrıca serbest bırakılması beklenen 2 bin Filistinli arasında yer alan 250 mahkumdan 135'inin sürgüne gönderileceğini yazdı.  

Al Jazeera muhabiri Nour Odeh’in Ürdün’den bildirdiğine göre, işgal altındaki Batı Şeria’ya geri gönderilmesi planlanan 12 Filistinli mahkumun, son anda ailelerine bildirilen değişiklikle birlikte sürgüne gönderileceği açıklandı.

Odeh, “Oğullarının sürgün edileceğini önceden öğrenen aileler dün işgal altındaki Batı Şeria’dan ayrılmaya çalıştı ancak İsrail makamları buna izin vermedi,” dedi ve ekledi: “Şu anda çok yoğun duygular yaşanıyor.”

Ayrıca Odeh, İsrail’in Filistinli mahkumları Gazze’ye ne zaman salıvereceğine dair büyük bir belirsizlik olduğunu da ifade etti.

Hamas’ın silahlı kanadı, bugün gerçekleşen esir takasına ilişkin bir açıklama yayımladı.

Açıklamada yer alan başlıklar şöyle:

“İşgalci [İsrail] tarafı anlaşmaya ve belirlenen takvime uyduğu sürece, varılan anlaşmaya bağlılığımızı beyan ediyoruz.”

“Varılan anlaşma, halkımızın direnişinin ve savaşçılarının kararlılığının bir sonucudur.”

“Direniş, soykırım savaşını durdurma konusunda kararlıydı; ancak düşman tüm çabaları boşa çıkardı.”

“Üstün istihbaratına ve askeri gücüne rağmen düşman, askerî baskıyla esirlerini geri alamadı.”

“Direnişin en başından beri söz verdiği gibi, düşman esirlerini bir takas anlaşması yoluyla geri almayı kabul etti.”

İsrail'de cezaevlerinde bulunan 1966 Filistinli rehine takas için otobüslere bindirildi. Rehinelerin Gazze'de serbest bırakılması bekleniyor. 

Güney Gazze’deki Han Yunus’ta, serbest bırakılan yüzlerce Filistinlinin kısa süre içinde Nasser Tıp Kompleksi’ne ulaşmasının beklendiği bölgede kalabalık gruplar toplanıyor.

İsrail'in Kanal 12 televizyonu hala sağ olan 20 İsrailli rehineden 7'sinin Kızılhaç'a teslim edildiğini bildirdi. 

Serbest bırakılan kişilerin ikiz kardeşler Gali ve Ziv Berman, Matan Angrest, Alon Ohel, Omri Miran, Eitan Mor ve Guy Gilboa-Dallal olduğu açıklandı.

Kızılhaç (ICRC) otobüsleri, işgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs’e serbest bırakılacak 108 Filistinli mahkumu almak üzere İsrail’in Ofer Askerî Hapishanesi’ne ulaştı.

Negev’deki Ktzi’ot Hapishanesi’nden ise 142 Filistinli mahkumun ya Gazze’ye gönderilmesi ya da sürgüne çıkarılması bekleniyor.

İsrail hükümeti, bugün yaptığı açıklamada, Gazze'deki rehinelerin sabah erken saatlerde bırakılacağını duyurdu. Hükümet sözcüsü, "Yaşayan 20 rehinenin tek seferde, birlikte serbest bırakılmasını bekliyoruz" dedi. 

Sözcü, canlı rehinelerin teslim alınmasının ardından hayatını kaybeden 28 rehinenin cansız bedenini de teslim almaya hazır olduklarını söyledi. Hükümet sözcüsü, tüm rehineler alındıktan sonra Filistinli tutukluların salıverileceğini sözlerine ekledi.

İsrail basını da rehinelerin saat 08.00'de Netzarim Koridoru’nda serbest bırakılacağını yazdı. Haberlere göre 2 saat sonra da hayatını kaybeden rehinelerin cenazeleri Han Yunus'tan teslim edecek.

Ateşkes anlaşması kapsamında, Gazze’de tutulan kalan İsrailli esirler karşılığında yaklaşık 2 bin Filistinli mahkûmun serbest bırakılması planlanıyor.

Buna ilişkin bilinenler şöyle:

Serbest bırakılacakların yaklaşık 1.700’ü Gazze’den alınıp gözaltına alınan ve Birleşmiş Milletler tarafından “zorla kaybedilen” kişiler olarak tanımlanan Filistinlilerden oluşuyor.

Ayrıca 250 kişi, İsraillilere yönelik saldırılar ya da şiddet eylemlerine karıştıkları iddiasıyla müebbet veya uzun süreli hapis cezası alan Filistinlilerden oluşuyor. Bu grubun 135’inin Gazze’ye ya da yurt dışına sürgün edilmesi, 100’ünün işgal altındaki Batı Şeria’ya gönderilmesi ve 15’inin ise Doğu Kudüs’te serbest bırakılması bekleniyor.

Takas öncesinde mahkûmların Ramallah yakınlarındaki Ofer Hapishanesi ile Negev Çölü’ndeki Ketziot Hapishanesi’ne nakledildiği bildirildi.

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, bugün ülkeye varışında ABD Başkanı Donald Trump’a, İsrail’in en yüksek sivil nişanını verme kararını bildirecek.

Herzog, ödülün Trump’ın İsrail’e yönelik “sarsılmaz desteği”nin bir takdiri olduğunu belirterek, bu desteğe Abraham Anlaşmaları, “tarihi” ateşkes anlaşmaları, İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasının sağlanması ve ABD’nin İran’a yönelik saldırılarının da dahil olduğunu söyledi.

The Jerusalem Post ve Ynet News’in haberine göre, Herzog bu kararı Trump’a pazartesi günü İsrail parlamentosu Knesset’te yapılacak görüşme sırasında bildirecek.

Trump’ın ayrıca pazartesi günü İsrail parlamentosuna hitap etmesi bekleniyor.

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, Gazze’deki savaşı sona erdirmeyi amaçlayan dünya liderleri zirvesinin bugün yapılacağı Mısır’ın Şarm el-Şeyh kentine ulaştı.

Birleşik Krallık, 1917 tarihli Balfour Deklarasyonu da dahil olmak üzere, Filistinlilerin kaderini şekillendirmede uzun yıllardır etkili bir rol oynuyor. Söz konusu deklarasyon, Filistin topraklarında “Yahudi halkı için bir ulusal yurt” kurulmasını taahhüt etmişti.

Mısır makamları, Şarm eş-Şeyh Barış Zirvesi'ne katılacak liderlerin listesini açıkladı. Zirveye, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, ABD Başkanı Donald Trump ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda devlet başkanı katılacak.

Mısır resmi haber ajansı MENA'ya göre Şarm eş-Şeyh Barış Zirvesi'ne cumhurbaşkanı, kral ve emir düzeyinde şu isimler katılacak:

"Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, ABD Başkanı Donald Trump, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ürdün Kralı 2'nci Abdullah, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani, Bahreyn Kralı Hamed bin İsa Al Halife, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Nikos Christodoulides."

Almanya, Irak, İngiltere, İtalya, İspanya, Yunanistan, Ermenistan, Macaristan, Pakistan, Kanada, Norveç, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt'in zirveye başbakan düzeyinde katılım sağlaması bekleniyor..

Zirveye ayrıca, Umman Dışişleri Bakanı Bedr el-Busaidi, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, Avrupa Konseyi Başkanı Antonio Costa, Hindistan Dışişleri Bakanı Subrahmanyam Jaishankar ve Japonya'nın Kahire Büyükelçisi Fumio Iwai'nin de katılacağı açıklandı.

Mısır Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi ve ABD Başkanı Donald Trump'ın eş başkanlığında ve 20'den fazla ülkeden liderlerin katılımıyla yarın "Şarm eş-Şeyh Barış Zirvesi" düzenleneceği bildirilmişti.

Hamas tarafından yayımlanan listeye göre bugün serbest bırakılacak esirler arasında Elkana Bohbot, Matan Angrest, Avinatan Or, Yosef-Haim Ohana, Alon Ohel, Evyatar Davud, Guy Gilboa-Dalal, Rom Braslavski ile ikiz kardeşler Gali ve Ziv Berman yer alıyor.

Listede ayrıca Eitan Mor, Segev Kalfon, Maxim Herkin, Eitan Horn, Bar Kupershtein, Omri Miran ile kardeşler David Cunio ve Ariel Cunio da bulunuyor.

İsrailli askerler Nimrod Cohen ve Matan Zangauker de listede yer alan isimler arasında.

İsrail gazetesi Haaretz’in haberine göre, İsrailli bakanlar, ateşkes anlaşması kapsamında serbest bırakılması planlanan Filistinli mahkûmlar listesinde bazı değişiklikleri onayladı.

Habere göre, değişiklikler arasında daha önce serbest bırakılmış bir Filistinlinin listeden çıkarılması ve “ömür boyu hapis cezası almamış, Hamas ile bağlantılı iki kişinin” listeye eklenmesi yer alıyor.

Ayrıca listeden yedi çocuğun çıkarıldığı ve iki kadının eklendiği belirtildi.

Haaretz, daha önce 1.722 olarak belirlenen serbest bırakılacak Filistinli mahkûm sayısının 1.718’e düştüğünü aktardı.

Haberde, İsrailli yetkililerin işgal altındaki Batı Şeria’daki Filistinlileri, yakınlarının serbest bırakılmasını kutlamamaları konusunda uyardığı da belirtildi.

Bu arada Hamas, önde gelen Filistinli siyasetçi Mervan Barguti’nin serbest bırakılmasını talep etti; ancak İsrail’in bu talebe yanıt verip vermeyeceği henüz bilinmiyor.