Nobel Barış Ödülü sahibini buldu: Ödül Venezuelalı muhalif siyasetçi Machado'nun
Norveç Nobel Komitesi, 2025 Nobel Barış Ödülü’nü, Venezuela’da demokratik hakların savunulması ve barışçıl geçiş sürecine katkılarından dolayı muhalif siyasetçi Maria Corina Machado’ya layık gördü
Norveç Nobel Komitesi, 2025 Nobel Barış Ödülü’nün Venezuelalı muhalif lider Maria Corina Machado’ya verildiğini açıkladı. Komite, Machado’nun Venezuela halkının demokratik haklarını savunma konusundaki kararlılığı ve ülkenin diktatörlükten demokrasiye adil, barışçıl bir geçiş süreci yaşaması için gösterdiği “yorulmak bilmez çabaları” nedeniyle ödüle layık görüldüğünü bildirdi.
Maria Corina Machado, uzun yıllardır Nicolas Maduro yönetimine karşı demokrasi ve insan hakları mücadelesiyle tanınıyor. Komite, Machado’nun çalışmalarının yalnızca Venezuela için değil, baskıcı rejimler altında özgürlük arayışında olan tüm toplumlar için “ilham verici bir örnek” oluşturduğunu vurguladı.
Komitenin Machado hakkında yaptığı açıklama şöyle:
Norveç Nobel Komitesi Başkanı Jorgen Watne Frydnes, Venezuela’daki demokratik çalışmaların büyük risk taşıdığını belirtti. Frydnes, Maria Corina Machado’nun 20 yıldan uzun bir süre önce “mermi yerine oy kullanma” anlayışıyla sergilediği özgür ve adil seçim mücadelesini hatırlattı.
Frydnes, Machado’nun yıllardır özgürlük için verdiği mücadelenin, ülkenin baskıcı siyasi koşulları altında büyük bir cesaret ve kararlılık gerektirdiğini vurguladı. Komite başkanı, ödülün, Venezuela’daki demokratik haklar mücadelesine uluslararası bir destek mesajı taşıdığını da sözlerine ekledi.
Maria Corina Machado kimdir?
2002'de siyasete adım atan, 2011-2014'te milletvekilliği yapan Machado, uzun yıllar boyunca Maduro yönetimine karşı demokrasi ve insan hakları çağrısıyla muhalefet yürüttü.
2014'te rejim karşıtı gösterilerin merkezindeki isimlerden biri olan Machado, 2023'te muhalefetin yaptığı ön seçimleri güçlü bir şekilde kazanarak aday olmuştu. Ancak hükümet tarafından getirilen siyasi yasak Machado'nun adaylık serüvenini sonlandırmıştı.
Venezuelalı siyasetçi 2018’de BBC’nin “100 Kadın” listesine ve 2025’te Time dergisinin “Dünyanın En Etkili 100 Kişisi” listesine girmeyi başarmıştı. Machado, Ağustos 2024'ten bu yana güvenlik gerekçesiyle bilinmeyen bir yerde saklanıyor. Bu nedenle aralık ayında Oslo'daki ödül törenine katılıp katılmayacağı bilinmiyor.
Ödülü daha önce kimler kazanmıştı?
2024 yılında ise Nihon Hidankyo, nükleer silahsız bir dünya hedefi doğrultusundaki çalışmaları ve tanıklıklarıyla nükleer silahların bir daha asla kullanılmaması gerektiğini vurguladığı için Nobel Barış Ödülü’nü kazandı.
2023’te ödül, İran’da kadın hakları ve özgürlük mücadelesi yürüten Nergis Muhammedi’ye verildi.
2022 Nobel Barış Ödülü, Ales Bialiatski, Memorial ve Sivil Özgürlükler Merkezi'ne verildi. Bu isimler, kendi ülkelerinde sivil toplumu temsil ederek insan haklarını savunmaları, savaş suçlarını belgelemeleri ve demokrasinin güçlenmesine katkı sağlamalarıyla öne çıktı.
2021’de Maria Ressa ve Dmitri Muratov, demokrasi ve kalıcı barışın ön koşulu olan ifade özgürlüğünü koruma çabalarından dolayı ödül aldı.
2020 yılında Dünya Gıda Programı (WFP), açlıkla mücadele çabaları, çatışma bölgelerinde barış koşullarının iyileştirilmesine katkısı ve açlığın savaş aracı olarak kullanılmasını önlemeye yönelik çalışmaları nedeniyle Nobel Barış Ödülü’ne layık görüldü.
2019 Nobel Barış Ödülü ülkesinin Eritre ile olan 20 yıllık savaşını bitirme yönünde gösterdiği çabalar nedeniyle Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed’e verildi. Etiyopya ve Eritre, 20 yıl boyunca sınır problemleri nedeniyle birçok kişinin hayatını kaybettiği uzun bir savaşın içindeydi. İki ülke Temmuz 2018'deki yıllar süren düşmanlığı sona erdirerek ilişkilerini yeniden tesis ettiklerini açıklamıştı.
Ödül, 2018 yılında cinsel şiddetin bir savaş silahı olarak kullanılmasını engellemek için yürüttükleri çalışmalar nedeniyle Denis Mukwege ve Ezidi Nadia Murad'a verilmişti.
2017 yılında nükleer silahların kullanımının yaratacağı tehlikeli sonuçlara dikkat çeken ve bu silahların uluslararası anlaşmalar yoluyla yasaklanması yönünde çalışmalar yürüten Nükleer Silahların Tamamen Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Kampanya (ICAN) isimli kurum kazanmıştı.
2016 yılındaki sahibi ise ülkesinde 50 yıldan uzun bir süredir devam eden iç savaşı bitirme yönünde gösterdiği çabalar nedeniyle Kolombiya Devlet Başkanı Juan Manuel Santos olmuştu. Sontos, FARC örgütü ile yürütülen barış müzakerelerine öncülük etmişti.
2015'te Nobel Barış Ödülü Tunus Ulusal Diyalog Dörtlüsü'ne verilmiş, akademi açıklamasında, Diyalog Dörtlüsü'nün 'Arap Baharı'nın ardından Tunus'ta çoğulcu bir demokrasi için gösterdiği çabalardan ötürü' bu ödüle layık görüldüğünü belirtmişti.
2014'te ödül çocuk hakları aktivistleri Pakistanlı Malala Yusufzay ve Hintli Kailash Satyarthi layık görülürken, 2013'te başkanlığını Türk Büyükelçi Ahmet Üzümcü'nün yaptığı Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü'ne (OPCW) verilmişti.
2012 yılında iki dünya savaşının ardından kıtada barışın sağlanmasına öncülük etmesi nedeniyle ödül Avrupa Birliği'ne verilirken, kadın hakları ve barış için gösterdikleri çabalar nedeniyle Ellen Johnson-Sirleaf, Leymah Gbowee ve Tevekkül Karman 2011 Nobel Barış Ödülü'ne layık görülmüştü.
2010'da Nobel Barış Ödülü siyasi tartışmaların odağında Çinli muhalif Liu Şiaobo'nun olmuştu. Cezaevinde bulunan Liu'nun ödülü almak için törene katılması yönünde kampanya yürütülse de Pekin yönetimi buna izin vermemişti. Ödül törenini aralarında Çin, Rusya, Pakistan ve Suudi Arabistan'ın da olduğu 19 ülke boykot etmişti.
Nobel Komitesi daha önce tartışmalı kararlar da almıştı
Nobel Komitesi'nin 2012 yılında ödülü Avrupa Birliği'ne vermesi, birlik üyesi ülkelerin bazılarının dış politikaları, yaşanan hak ihlalleri ve finansal krizler nedeniyle eleştirilmişti.
Daha önce ödülü kazanan Arbişop Desmond Tutu, Mairead Maguire ve Adolfo Perez Esquivel gibi isimler AB'nin gerekli kriterleri sağlamadığını savunarak, ödülün verilememesi gerektiğini söylemişti.
2009'da ABD Başkanı Barack Obama'ya verilen ödül de tartışma yaratmış ve sürpriz bir tercih olarak değerlendirilmişti. Obama da ödülü kazanmayı beklemediğini söylemişti.
1973'te Henry Kissinger, Vietnam Savaşı’nı bitiren anlaşmayla ilgili çabaları nedeniyle ödüle layık görülmüş ancak Kissinger'ın Richard Nixon yönetiminde ulusal güvenlik danışmanı olarak görev alması nedeniyle ödülün kendisine verilmesinin uygun olup olmadığı sorgulanmıştı.
1948'de kriterleri karşılayan çıkmadı
1948'te ise Nobel Komitesi, kimsenin kriterleri karşılmadığını belirterek ödülün kimseye verilmeyeceğini duyurmuştu. O yılın daha erken tarihlerinde öldürülen Mahatma Gandhi'ye ödülün verilmesine yönelik yapılan çağrılar sonuçsuz kalmıştı.
İsveçli bir sanayici ve dinamitin mucidi olan Alfred Nobel'in kendisi Barış Ödülü'nün ‘uluslar arasındaki dostluğu ilerletmek, daimi orduları feshetmek veya azaltmak ve barış kongreleri kurmak için en çok veya en iyi şeyi yapan kişiye' gitmesi gerektiğini söylemişti.