Morgan Stanley altında yeni tahminini açıkladı: 2026'da ralli devam edecek
Altın fiyatları 2025’te yaklaşık %50 yükselirken, Morgan Stanley 2026 için rekor tahminini 4.400 dolar/ons seviyesine çıkardı. Merkez bankalarının rezervlerinde ABD tahvillerini geride bırakan altın, ETF alımları ve jeopolitik risklerle değer kazanmaya devam ediyor
Morgan Stanley'in yayınladığı analize göre, 2025 yılında neredeyse %50 artış gösteren altın fiyatlarının, 2026 sonuna kadar daha fazla kazanç sağlayabileceği tahmin ediliyor. Altın, merkez bankası rezervlerinde ABD tahvillerinin payını ilk kez 1996’dan bu yana geçti. Bu sırada altına dayalı ETF’ler de rekora koştu.
Altın fiyatlarındaki yükseliş, üreticiler için olumlu olsa da, büyük bir yatırım süper döngüsü pek olası görünmüyor. Bunun başlıca nedenleri, izin süreçleri ve düzenleyici engeller olarak gösteriliyor.
Altın tarihi zirvesini gördü
Altın, 10 Ekim’de ilk kez ons başına 4.000 doları aşarak yeni bir rekor kırdı ve bu seviyeden itibaren yükselişini sürdürdü. Ancak 21 Ekim’de, yüzde 6’ya varan günlük düşüş ile 12 yılın en büyük kaybını yaşadı.
Yine de altın, 2025’te yaklaşık %50 değer kazanarak yılın en iyi performans gösteren varlıklarından biri olmayı sürdürdü.
Fiyat artışlarını tetikleyen faktörler
Morgan Stanley’e göre fiyat artışları, gümrük tarifeleri, İsrail'in Gazze'ye saldırıları, FED'in bağımsızlığına dair endişeler ve ABD hükümetinin kapanması gibi önemli politik, jeopolitik ve ekonomik gelişmelere yanıt olarak ortaya çıktı.
Morgan Stanley, rallinin süreceğini öngörerek 2026 altın tahminini 3.313 dolardan 4.400 dolara yükseltti. Bu, Ekim başından 2026 sonuna kadar yaklaşık %10 ek kazanç anlamına geliyor.
Morgan Stanley Stratejisti Amy Gower, konuyla ilgili açıklamasında şöyle dedi:
'Yatırımcılar altını sadece enflasyona karşı bir koruma olarak değil, merkez bankası politikalarından jeopolitik risklere kadar her şeyin barometresi olarak izliyor. ABD dolarının düşüşü, güçlü ETF alımları ve merkez bankası alımlarının devam etmesi ile belirsizlik ortamı, altına daha fazla talep yaratıyor'
Ralliye yön veren etkenler
1996’dan bu yana ilk kez altın, merkez bankası rezervlerinde ABD tahvillerinin payını geçti. Bu durum, metalin uzun vadeli değerine duyulan güvenin güçlü bir göstergesi olarak yorumlanıyor.
Fiziksel altın destekli ETF’ler, kurumsal yatırımcılardan gelen talebi gösteriyor. Üçüncü çeyrekte ETF’lere 26 milyar dolarlık rekor giriş oldu. Toplam yönetilen varlıklar ise çeyrek sonunda 472 milyar dolar ile rekor seviyeye ulaştı.
Bireysel yatırımcılar da altına yöneliyor. ABD dolarının zayıflayacağı beklentisiyle yatırımcılar, dolar cinsinden varlıklardan altına kayıyor. Doların değer kaybetmesi, uluslararası alıcılar için altını daha uygun fiyatlı hâle getiriyor.
FED'in faiz indirimleri de fiyatları destekliyor, 1990’lara bakıldığında, Fed’in faiz indirim döngüsünün başlamasından sonraki 60 günde altın fiyatları ortalama %6 artış göstermişti.
Gower, “Tüm bu faktörler göz önüne alındığında, altın emtialar arasında en öncelikli tercihlerimiz arasında” dedi.
Olası düşüş riskleri
Yükseliş beklentilerine rağmen, rallinin önünde engeller bulunuyor. ABD doları beklenenden güçlü kalır veya Fed faizleri sabit tutarsa, altının momentum kazanması zorlaşabilir.
Gower, “Fiyatların yükselmesiyle talepte düşüş riski de var. Örneğin, altın fiyatı arttıkça, merkez bankalarının rezerv hedeflerini gerçekleştirmek için daha az altın alması yeterli olacak” değerlendirmesinde bulundu ve ekledi:
'İkinci çeyrekte takı talebi, 2020 üçüncü çeyreğinden bu yana en düşük seviyeye indi; tüketiciler yüksek fiyatlara tepki gösterdi'