05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 23.10.2025 12:20 | Son Güncelleme: 23.10.2025 12:22

Bloomberg 'balon endişesini' yazdı: Belirsiz zamanlarda yatırımcılar neden altın alıyor?

Küresel ekonomik ve siyasi belirsizlikler, yatırımcıları altına yönlendirdi. Altın, 2025’te rekor seviyelere ulaşırken ETF ve merkez bankaları alımları hız kazandı
Bloomberg 'balon endişesini' yazdı: Belirsiz zamanlarda yatırımcılar neden altın alıyor?
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Yüzyıllardır altın, siyasi ve ekonomik belirsizlik dönemlerinde yatırımcıların sığındığı güvenli liman olarak görülüyor. Yüksek değeri, kolay taşınabilirliği ve dünyanın her yerinde satılabilir olması, yatırımcılara kriz zamanlarında bir güven hissi sunuyor.

Buna karşın, ünlü yatırımcı Warren Buffett altını “verimsiz” bir yatırım aracı olarak nitelendiriyor. 2011’deki bir mektubunda, “Bir ons altına sahip olsanız bile sonsuza kadar sahip olduğunuz tek şey bir ons altın olur” ifadelerini kullanmıştı.

Bloomberg'in haberine göre yine de merkez bankaları rezervlerini artırmaya devam ediyor ve yatırımcılar, ABD Başkanı Donald Trump’ın genişleyen ticaret savaşı, ABD’nin rekor düzeydeki borcu ve Federal Rezerv’in bağımsızlığına dair endişelerle altına yöneliyor

2025’te altın rekor kırıyor

Altın fiyatları, 2025’te sürekli rekor seviyelere ulaşıyor ve hisse senetlerinden daha iyi performans sergiliyor. Ekim ayında ons fiyatı 4.300 doları aşarken, 21 Ekim’de son 10 yılın en büyük düşüşünü yaşadı.

Altının güvenli liman statüsü, özellikle Trump’ın ticaret politikaları, ABD bütçe açıkları ve faiz indirimi baskılarıyla daha da güçlendi. Altın, faiz ödemesi yapmayan bir yatırım aracı olarak düşük faiz ortamında daha cazip hale geliyor.

Altın ve dolar ilişkisi

Altın fiyatları genellikle dolar ile ters korelasyon gösteriyor. Dolar değer kaybettiğinde, diğer para birimlerine sahip yatırımcılar için altın daha ucuz hale geliyor. Eylül ortasında dolar, son üç yılın en düşük seviyesine geriledi. Bu durum, altının değerini daha da yükseltti.

Altın sahipliği, Hindistan ve Çin’de kültürel olarak da derin köklere sahip. Bu ülkelerde altın, nesiller boyu refah ve güven sembolü olarak kullanılıyor. Hindistan’daki haneler yaklaşık 25.000 ton altına sahip ve bu, ABD’deki Fort Knox deposundaki miktarın beş katından fazla.

Merkez bankaları altın alımını artırıyor

Altının fiyat artışında merkez bankalarının alımları önemli bir rol oynuyor. Özellikle ABD dolarına bağımlılığı azaltmak isteyen gelişmekte olan ülkeler, rezervlerini çeşitlendirmek için altın satın alıyor. Dünya Altın Konseyi verilerine göre, 2024 yılında merkez bankaları üst üste üçüncü yıl 1.000 tondan fazla altın aldı.

En aktif alıcılar arasında Polonya, Hindistan ve Çin bulunuyor. Çin Merkez Bankası, altın rezervlerini güçlendirmek ve küresel altın piyasasında daha etkin bir konum elde etmek amacıyla 11 ay üst üste alım yaptı.

Altında balon endişesi

Altın fiyatları 2025’te rekor seviyelere ulaştı ve Eylül ayında enflasyona göre düzeltilmiş 1980 zirvesini aştı. Fiyatlar kısa vadede aşırı alım bölgesinde seyrediyordu. Ekim ayındaki düşüş, ABD-Çin ticaretinde pozitif gelişmeler, doların güçlenmesi ve Hindistan’daki Diwali alışveriş sezonunun sona ermesiyle ilişkilendirildi.

Altın sahibi olmak, genellikle ücretsiz değil. Fiziksel altın saklamak için güvenlik, sigorta ve depolama masrafları bulunuyor. Ayrıca altın bar ve madeni para alan yatırımcılar spot fiyatın üzerinde prim ödemek zorunda kalıyor.

Fiziksel altının taşınması, uluslararası piyasalarda farklı standartlar nedeniyle karmaşık bir süreç olabiliyor. Örneğin, Londra’da 400 ons barlar, Comex’te ise 100 ons veya 1 kg barlar kullanılıyor. Bu da altının ABD’ye gönderilmeden önce İsviçre’de yeniden işlenmesini gerektiriyor.

Kaynak: Gazete Oksijen