Trump’ın damadına 2 milyar dolarlık Suudi kıyağı
Trump’ın damadı Kushner şirketine Suudi Veliaht Prensi Muhammed’in yönettiği fondan 2 milyar dolar yatırım aldı. Bu, Kaşıkçı cinayetine ve Yemen müdahalesine rağmen Kraliyet’i savunan Kushner’e verilen bir ödül gibi görünüyor. Bazı uzmanlara göre Suudiler, Trump’ın yeniden seçilme ihtimaline oynuyor
David D. Kirkpartick ve Kate Kelly / The New York Times
Donald Trump'ın damadı Jared Kushner’in Beyaz Saray'daki danışmanlık görevinden ayrıldıktan altı ay sonra Suudi Veliaht Prens tarafından yönetilen bir fondan 2 milyar dolarlık bir yatırım aldığı ortaya çıktı.
The New York Times’ın ele geçirdiği belgelere göre Trump yönetimiyle yakın ilişki halindeki Kraliyet'ten gelen yatırımın büyüklüğü ve anlaşmanın koşulları bazı Suudi yetkiler tarafından dahi sorgulandı.
Şimdiye kadar gizli tutulan belgelere göre Kraliyet'in ana varlık fonunun yaptığı yatırımları incelemekle yükümlü Suudi komisyon Kushner'in yeni kurulan özel sermaye şirketi Affinity Partners ile yapılacak anlaşmaya dair endişelerini dile getirdi.
İtiraza gerekçe olaraksa Affinity Fund yönetiminin deneyimsizliği ve Suudi Arabistan'ın yatırım ve riskin büyük kısmından sorumlu olması olasılığı gösterilmişti. İncelenen genç şirketin “her yönden yetersiz” olduğuna kanaat getirilmiş; önerilen varlık yönetim bedeli ise "aşırı" bulunmuştu. 30 Haziran 2021’deki komisyon toplantısının tutanaklarında ayrıca Kushner'ın kayınpederi Trump'ın eski kıdemli danışmanı olması da “halkla ilişkiler riskleri” yaratıyordu.
Ancak bu komisyon toplantısından birkaç gün sonra Suudi Arabistan'ın fiili hükümdarı konumundaki Veliaht Prens Muhammed bin Salman'ın yönetimindeki 620 milyar dolarlık Kamu Yatırım Fonu, komisyonunun itirazlarını değerlendirmeye almadı.
Etik uzmanlarına göre söz konusu anlaşmayla prens Kushner'ın Beyaz Saray'da Suudi Arabistan’a verdiği desteğin karşılığını ödemiş olabilir. İkinci bir seçenekse Trump'ın 2024 seçimlerinde tekrar aday olup başkanlığa dönmesi durumunda anlaşmanın Beyaz Saray'dan gelecek yeni iyilikler için yapılan bir yatırım olma olasılığı.
ABD istihbarat kurumlarının Washington Post muhabiri Cemal Kaşıkçı'nın 2018 yılında İstanbul'da öldürülmesinin ardında veliaht prensin onayının bulunduğu sonucuna varmasının ardından Kushner, Trump yönetiminde Prens Muhammed'in önde gelen savunucuları arasında yer almıştı.
Eski bakana da yatırım
Suudi fonu Kushner'ın şirketine yatırım yaptığı dönemde ABD'nin eski Hazine Bakanı Steven Mnuchin'in yeni kurduğu şirkete de yatırım yaptı. Ancak yine komisyon belgelerine göre Kushner'e giden yatırım Mnuchin'e gidenin iki katı ve sunulan koşullar çok daha cömert. Üstelik Mnuchin bakan olmadan önce de başarılı bir yatırımcı olarak tanınıyordu. Mnuchin'in Liberty Strategic Capital adlı şirketine yapılan 1 milyar dolarlık Suudi yatırımı bu belgeler ortaya çıkana kadar duyurulmamıştı.
Kushner'in şirketinin bir sözcüsü Suudi yatırımı hakkında şu açıklamayı yaptı: "Diğer birçok üst düzey yatırım firması gibi Affinity de titiz inceleme kriterleri olan Suudi Kamu Yatırım Fonu'nun ve diğer önde gelen kuruluşların yatırımlarını almaktan gurur duymaktadır."
Suudi fonunun sözcüsü yatırım süreci hakkında The New York Times'a yorum yapmayı reddetti. Gazete tarafından elde edilen belge ve yazışmalara Kushner'in şirketine yapılan yatırımın sürdüğüne dair bir bilgi yansımadı.
Suudi parasına güvenmiş
The New York Times ilk olarak geçen yıl sonbaharda Kushner'in bir Suudi yatırımı almaya çalıştığını yazmıştı. Gazete tarafından elde edilen yeni dahili kayıt ve yazışmalar şirketin bu çabalarının sonucunu, yatırımın ölçeğini ve zamanlamasını ortaya çıkarıyor. Belgeler Kushner'in yeni kurduğu girişimin öncelikli olarak Suudi parasına bağlı olduğunu da ortaya koyuyor.
Kraliyet fonunun yönetim kurulu için geçen yaz hazırlanan bir belgeye göre Kushner toplamda 7 milyar dolarlık yatırım çekmeyi planlıyordu. Ancak şirketin şu ana kadar Suudiler dışında sadece birkaç büyük yatırımcıyla anlaşma imzaladığı görünüyor.
Kushner'in firması, 31 Mart'ta Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu'na yaptığı son bildirimde neredeyse tamamı yurt dışındaki yatırımcılardan gelen 2.5 milyar dolarlık bir for yönettiğini açıkladı. Yani bu fonunu 2 milyar dolarlık ana kısmı Suudi Arabistan'dan geldi.
The New York Times tarafından elde edilen Suudi belgelerine göre yatırım karşılığında kraliyet fonuna Kushner'in ana yatırım aracından yüzde 28 pay vaat ediliyor.
Çıkar çatışması
ABD yasaları hükümet üyelerinin Beyaz Saray'dan ayrıldıktan sonraki yatırım faaliyetlerini kısıtlamıyor. Bugüne kadar hem Cumhuriyetçilerden hem de Demokratlardan pek çok politikacı hükümette oldukları süreçte edindikleri bağlantı ve deneyimlerden kâr sağladı.
Ancak kâr amacı gütmeyen Public Citizen adlı kurumun Başkanı Robert Weissman, Kushner'in Suudilerle olan ilişkisinin “son derece rahatsız edici” olduğunu söylüyor. Weissman'e göre Kushner'in kıdemli başkan danışmanı konumu "bu iş ortaklığının Kushner'in aldığı bir ödül, Suudiler’in de kendisine yaptığı bir yatırım gibi görünmesine sebep oluyor.”
Suudi yetkililer, İngiltere'deki araç paylaşım şirketi Uber ve Newcastle United Futbol Kulübü'nün hisselerini de elinde bulunduran Kamu Yatırım Fonu'nun yatırım komisyonunu da dahil olduğu, özerk ve ayrıntılı bir yönetim yapısı bulunduğunu söylüyor. Ancak Veliaht Prens Muhammed 2015'te iktidara geldiğinde fonun kontrolünü ele geçirdi ve şu anda fonun en tepedeki karar vericisi konumunda.
Fonlarının hangi alanlara odaklandığı kamuya açıklamayan Kushner'in özel sermaye sektörü konusunda deneyimi oldukça kısıtlı. Beyaz Saray'a girmeden önce ailesinin emlak imparatorluğunu yönetti ve zaman zaman kötü sonuçlar aldı. Bu dönemde yaptığı en bilinen anlaşma 2007'de Manhattan'daki 5. Cadde'deki ofis kulesini 1.8 milyar dolara satın alınması. Ertesi yıl ülkeyi resesyon vurduğunda bu alımdan kaynaklanan borçlar şirketi zora sokmuştu.
Diplomat, yatırımcı ve etik uzmanlarına göre Kushner'in Trump yönetimi sırasında Veliaht Prens Muhammed ve diğer petrol zengini Arap kraliyetleriyle kurduğu ilişki, görev süresi bittikten sonra aile şirketine dönmesi beklendiğinden bir çıkar çatışması potansiyeli barındırıyordu. Bu Arap zenginlerin birçoğunun Amerikan gayrimenkul piyasasında uzun vadeli büyük yatırımları var ve Kushner ailesi daha önce de bu yatırımcılarla yakın ilişkiler kurdu.
İbrahim Anlaşmaları’nda Kushner’in rolü
Kushner Trump'a danışmanlık yaparken Suudi veliaht prensiyle dostluk ve gayriresmi bir ittifak kurdu. Veliaht Prens Muhammed İsrail ile Basra Körfezi'ndeki Arap hükümdarlar arasında daha yakın ilişkilerden yana olduğunun sinyallerini verdi ki bu da Trump yönetimindeyken Kushner'in önceliklerinden biriydi. Kushner, İsrail ve diğer Arap monarşileri arasında diplomatik ilişkiler kurulmasının yolunu açan ve İbrahim Anlaşmaları adı verilen bir dizi anlaşmanın müzakeresinde rol aldı. Hükümetten ayrıldıktan sonra da ülkeler arasındaki ekonomik ilişkileri ve diğer bağları geliştirmeyi amaçlayan, kâr amacı gütmeyen bir kuruluş kurdu.
Beyaz Saray'dayken ise Suudi Arabistan'a 10 yıl içinde 110 milyar dolarlık silah satışı yapılmasını öngören bir anlaşmanın yapılmasında rol oynadı. Bu ve benzeri silah anlaşmalarının Kaşıkçı cinayetinin yanı sıra Yemen'e Suudi Arabistan liderliğindeki askeri müdahalenin yarattığı insani felakete yönelik Kongre tepkisinden korunmasına yardımcı oldu.
Suudi fonu 5 Temmuz tarihli bir mektupta Kushner'ın yatırımın büyüklüğünü sorgulayan bir yönetim kurulu üyesine açıklama yaptı. Söz konusu mektupta “Bu yatırım Affinity Partners Fund ve kurucusu Jared Kushner ile stratejik bir ilişki kurmayı amaçlıyor” deniyor. Mektupta 2 milyar dolarlık yatırımın azaltılmasının “üzerinde anlaşılan stratejik ve ticari ilişkinin çerçevesini olumsuz hatta temelden etkileyebileceği” söyleniyor.
© 2022 The New York Times Company