Bu hafta platformlarda bizi bekleyen yapımlar (23-29 Eylül 2022)

TRT 2 Ballada o Soldate: 1959’da Rusya’dan siyah beyaz bir klasik. Genç bir Rus askerinin annesine doğru yolculuğunda dönemin aşklarını ve tarihini izliyoruz. Grigori Chukhrai filmi, şiirsel anlatımı ve görsel dokusuyla izleyici için etkileyici doksan dakikalık bir hikaye sunuyor. Savaşın yıkıcılığıyla yüzleşmek için iyi bir seçim. (24 Eylül Cumartesi)American Violet: 2008 yapımı film, Amerika’daki trajik ırkçılık hikayelerinden birine odaklanıyor. Garsonlukla dört çocuğuna bakmaya çalışan bir annenin, iftiraya uğrayarak uyuşturucu satıcısı olarak yaftalanmasını ve masumiyetini kanıtlamak için çalışmasını izliyoruz. Gerçek bir olaydan esinlenen filmin başrolünde Nicole Beharie var. (25 Eylül Pazar)Koshtargah: Yönetmen Abbas Amini, Mezbaha’da babasının peşinden sürüklenen bir oğlun izini sürüyor. Hapisten yeni çıkan Amir, babası tarafından çalıştığı mezbahaya çağrılıyor. Üstelik de bir suçu örtbas etmesi için. Amirhossein Fathi’nin canlandırdığı Amir’in kendi içindeki mücadelesini izlemek ilginç bir deneyim. (27 Eylül Salı)Güvercin Hırsızları: Osman Nail Doğan’ın ilk filmi, çaldığı güvercinlerle arkadaşının hayallerini gerçekleştirmeye çalışan bir gencin hikayesi. Bu ilçede güvercinleri çalmak belki de banka soygunculuğuna eşdeğer. Ama bunu küçük bir çocuk için yapmanın bir farkı olabilir. Filmin başrolünde Seyit Nizam Yılmaz var. (28 Eylül Çarşamba)Museo: 1985 yılında Mexico City’deki Antropoloji Müzesi’nde yaşanan soygunun hikayesini anlatan filmin tamamına yakını olayın yaşandığı gerçek mekanlarda çekilmiş. Otuzlu yaşlarında, ailelerinden bağımsız kalamamış iki umutsuz, çıkış yolu için bir müzeyi yağmalamaya karar veriyorlar. (29 Eylül Perşembe)MUBI Veronika Voss’un Tutkusu: Film yıldızı Veronika Voss uyuşturucu bağımlısı olur ve yozlaşmış bir doktor Marianne Katz’in eline düşer. Ve Fassbinder bu hikayeyle Berlin’de Altın Ayı alır. 1982 yapımı bu klasik, 1956 yılında esrarlı şekilde ölen oyuncu Sybille Schmitz’in yönetmen Fassbinder’ın üzerindeki etkisinden ortaya çıkıyor. Ellili yılları anlatan muhteşem bir fim. Son Metro: François Truffaut 1980 yapımı klasiğinde yasak aşk, ihanet ve evlilik kavramlarına bakarken bir yandan da dönemin bilinen olaylarını ele alıyor. Yahudi bir oyun yönetmeninin eşi olan Marion ve başroldeki rol arkadaşı Bernard’ın arasında filizlenen yasak aşkı, Catherine Deneveu ve Gerard Depardieu arasındaki muhteşem uyumla birlikte izliyoruz.Gece: Kuşağının “hisli” sinemacısı Tsai Ming-liang, Hong Kong’un ruh halini anlatıyor. 2019’da bir gece Hong Kong’un üzerine iniyor. 20 dakikalık bu kısa belgesel, kent yaşamından görüntüleri o kadar iyi harmanlıyor ki izleyiciye meditasyon yaptırıyor. Film bu yıl İstanbul Film Festivali’nde de gösterilmişti.Okul Çıkışı: António Campos, Ezra Miller’ı henüz 16 yaşında izleyiciyle tanıştırmıştı. Bir okulda giderek artan huzursuzluğu izlediğimiz film, seçkin bir okulda iki sınıf arkadaşının trajik ölümünü kayda alan Robert’ın hikayesini anlatıyor. Miller’a, Addison Timlin, Jeremy Allen White ve Michael Stuhlbarg gibi isimler eşlik ediyor.Jackie: John F. Kennedy, dünya tarihi için ne kadar önemli bir isimse, First Lady Jacqueline Kennedy de o kadar ikonik bir isimdi. Şilili usta yönetmen Pablo Larraín’in filmde Kennedy suikastı sonrası First Lady’nin yas süreci anlatılıyor. İkonik first ladyyi Natalie Portman canlandırırken Peter Sarsgaard ve Greta Gerwig de kadroda.Disney+ The Last Man on Earth: Dünyada kalan -ya da en azından öyle olduğunu düşünen- son insanın, Phil Miller’ın peşinden gidiyoruz. Dört sezon ve kısa süreli 64 bölümden oluşan dizinin yaratıcısı da başrolü de Will Forte. Ölümcül bir virüsün ardından dünya üzerinde kalan son insan olan Phil Miller’ın iç dünyasını ve yaşadıklarını takip etmek bazen depresif ama çoğunlukla çok komik.Leave No Trace: Amerikan İzcileri içindeki büyük pedofili skandalı ve 82 binden fazla çocuğun cinsel istismara uğraması nasıl ortaya çıktı? Bu skandalın perde arkasını anlatan belgesel izleyiciyi bilgilendirirken rahatsız da ediyor. Katolik Kilisesi skandalını bile geride bırakan bir rezilliği izlemek, izleyici için oldukça zor bir deneyim.Hysterical: Stand-up komedisinin tarihine, kadınların tarafından bakan bir belgesel. Son dönemde birçok ünlü kadın komedyeni konuşuyor olsak da bu yol zorluydu. Belgesel, deneyimli komedyenler ve acemilerle sahne arkasında bir yolculuk yapıyor. Stand-up dünyasının bir grup cesur kadınla birlikte nasıl değiştiğini izleyiciye anlatıyor.Lie to Me: Dr. Cal Lightman’ın hikayesi 2009’da başladı ve üç sezon sürdü. Lie to Me, Dr. Paul Ekman’ın gerçek keşiflerine dayanıyor. Yalan söylenip söylenmediğini ve yalanın nedenini keşfetmeye çalışan bir bilim adamının devletle olan iş birliğini izlediğimiz hikaye, doya doya izleyeceğimiz toplam 48 bölümden oluşuyor. Başrolde de muhteşem karizmasıyla Tim Roth var.YouTube Devrimi: YouTube birçoğumuzun hayatında yer alan eğlence platformlarından biri. 2015 yapımı bu National Geographic belgeselini izlemek de keyifli bir deneyim. YouTube’un 10. yılında, önceki 10 yılın tarihsel bir perspektifini izlemek, ilk dönemin fenomen videolarının arka planlarını öğrenmek eğlenceli. Yalnızca 44 dakika.