TBMM ve CHP'de Altan Öymen'e veda töreni

Eski CHP Genel Başkanı, 40. Hükümetin Turizm ve Tanıtma Bakanı, gazeteci Altan Öymen için TBMM'de cenaze töreni düzenlendi. Törene çok sayıda siyasi lider katıldı. Öymen için TBMM'de yapılan törenin ardından CHP Genel Merkezi'nde de bir tören düzenlendi

İstanbul'da tedavi gördüğü hastanede çoklu organ yetmezliği nedeniyle 19 Temmuz Cumartesi günü hayatını kaybeden Eski CHP Genel Başkanı ve 40. Hükümetin Turizm ve Tanıtma Bakanı Mehmet Altan Öymen için Meclis Şeref Kapısı önünde tören yapıldı.

Törene Öymen'in çocukları Aslı ve Murat Öymen ile yakınlarının yanı sıra TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, eski CHP Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu ve Hikmet Çetin, eski SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, partilerin grup başkanvekilleri ve milletvekilleri katıldı.

Törende Altan Öymen'in öz geçmişinin okunmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve dua edildi. Daha sonra Öymen'in ailesi ve CHP Genel Başkanı Özel, taziyeleri kabul etti.

Öymen cenazesi, CHP Genel Merkezi önünde düzenlenecek tören için TBMM'den uğurlandı. CHP Genel Başkanı Özel de cenaze nakil aracıyla Meclis'ten ayrıldı.

Öymen'in naaşının, yarın İstanbul'daki Teşvikiye Camisi'nde kılınacak namazın ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verileceği belirtildi.

CHP Genel Merkezinde de anma töreni düzenlendi

Tedavi gördüğü hastanede çoklu organ yetmezliği nedeniyle 93 yaşında hayatını eski CHP Genel Başkanı, gazeteci, yazar ve ANKA Haber Ajansı'nın onursal kurucusu Altan Öymen için CHP Genel Merkezi'nde cenaze töreni düzenlendi. Törende konuşma yapan Altan Öymen’in kızı Aslı Öymen, "Bu, hayatımın en zor konuşması olacak. En zor günlerimin içindeyim, ailecek öyleyiz. Babamı kaybettik" dedi.

Bir konuşma hazırlayamadığını ve hazırlıksız olduğunu belirten Aslı Öymen, şunları söyledi:

  • Babam, gazeteci olması sebebiyle ve çok çalışkan biri olması sebebiyle bütün toplantılara her konuşma yapacağı zaman mutlaka hazırlık yapardı, araştırma yapardı, yazardı, çizerdi. Bana da mutlaka bunu yapmamı söylerdi. Ben de gayret mutlaka yapardım tabii. Öğüdü, yerine getirmeye çalışırdım fakat bugün öyle olamadı maalesef. Onun için tam olarak ben teşekkür etmek istiyorum bu büyük aileye her şeyden önce.
  • Bir ailenin mensubuyuz var olduğumuzdan beri Öymen ailesi olarak. Bu, büyük aile, Cumhuriyet Halk Partisi ailesinin bir mensubu olmaktan dolayı büyük gurur duyuyorum. Türkiye ve basın dünyası, Altan ağabeyini kaybetti ve tabi Cumhuriyet Halk Partisi de öyle. Biz de babacağımızı kaybettik, kardeşimle, torunlarıyla.
  • Türkiye'de ne kadar öncü konuşan adamların hepsi çok çok kıymetli onun üstüne ben bir şey ekleyemem. Ama bizim evde de babam aynı şekilde. Bize hep öncülük etti, hep yol gösterdi. Hepimize öğüt verdi. Çocuklarını, torunlarını çok sevdi. Annem çok sevdi. Sevgi dolu bir insandı. Bu demokrasiye bağlılığı sadece dışarıda yapılması gereken ya da dışarıda gerçekleşmesi gereken bir şey değildi; evde de öyleydi. Çok demokratik bir ortamda büyüdük. Çok şükür. Çok içselleştirmişti. İşte öyle büyüdüm.
  • Babamın sevildiğini biliyordum ama inanın bu kadar sevildiğini bilmiyordum. Nereye baksam, çıkan yazılar, partide gösterilen teveccüh... Gerçekten bu ailenin bir parçası olmaktan dolayı gurur ve şeref duyuyorum. Çok teşekkür ediyorum ailem adına.

"Bir cumhuriyet neferi"

CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, "Altan Öymen vicdanı, bilgeliği ve duruşuyla yalnızca bir siyasetçi değil, Türkiye’nin aydınlık yarınlarına inanan ve cumhuriyetin temel değerlerine adanmış bir cumhuriyet neferidir. 93 yıllık ömrü boyunca kalemiyle, mücadelesiyle hep ileriye bakan; aklın, bilimin ve hukukun yolundan ayrılmayan Sayın Altan Öymen’i minnet, saygı ve rahmetle anıyoruz" dedi.

Sayek, törende yaptığı konuşmada, Altan Öymen’in sadece cumhuriyetin bir bölümüne tanıklık etmediğini, aynı zamanda tarihsel akışta ülke için mücadele eden biri olduğunu söyledi. Altan Öymen’in hayatını anlatırken cumhuriyetin, CHP'nin ve gazeteciliğin de tarihini anlattıklarını aktaran Böke, Öymen’i en iyi anlatan kavramların tevazu, asalet, dinleme, yol gösterme olduğunu ifade etti.

Öymen’in hayatının birkaç dakikaya sığdırılamayacağını belirten Böke'nin konuşmasının satırbaşları şöyle:

  • 1972 yılında kurduğu ANKA Haber Ajansı ile Türkiye basınına yeni bir soluk, ses kazandırmıştır. Altan Öymen sadece kaleminin gücüyle değil, demokrasiye olan inancı ve cumhuriyet değerlerine bağlılığıyla milletimize hizmet etmiştir.
  • 1950’de CHP’ye üye olarak siyasal mücadeleye katılmış, 1961’de Kurucu Meclis Üyesi olarak adım attığı siyasi hayatında Atatürk ilke ve inkılaplarını rehber edinmiş; çağdaş, demokratik ve laik Türkiye idealine olan bağlılığını her platformda kararlılıkla savunmuştur. 1977 ve 1995 yılında İstanbul Milletvekili olarak TBMM’de görev almış, Turizm ve Tanıtma Bakanlığı görevini üstlenmiştir.
  • 1999’da CHP Genel Başkanlığı’na seçilen Öymen, bu onurlu görevi büyük bir sorumluluk bilinciyle yürütmüş, ilkeli duruşu ve uzlaşmacı kimliğiyle örnek bir liderlik sergilemişir. Altan Öymen her dönemde adaletin ve insan haklarının savunucusu olmuş, 1972’de idam cezasına çarptırılan Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın hayatlarını kurtarmak için başlatılan imza kampanyasında etkin rol oynamış, idamların durdurulması için kamuoyu oluşturma çabasının öncülerinden biri olmuştur.
  • Altan Öymen, vicdanı, bilgeliği ve duruşuyla yalnızca bir siyasetçi değil, Türkiye’nin aydınlık yarınlarına inanan ve cumhuriyetin temel değerlerine adanmış bir cumhuriyet neferidir. 93 yıllık ömrü boyunca kalemiyle, mücadelesiyle hep ileriye bakan; aklın, bilimin ve hukukun yolundan ayrılmayan Sayın Altan Öymen’i minnet, saygı ve rahmetle anıyoruz. Onun anısı cumhuriyetimizi yücelten her bireyin yüreğinde yaşamaya devam edecektir. Mücadelesi, mücadelemizdir. Ruhu şad, mekanı cennet olsun.”

Kılıçdaroğlu'ndan "yiğit" vurgusu

Eski CHP Genel Başkanı, gazeteci, yazar ve ANKA Haber Ajansı'nın onursal kurucusu Altan Öymen’in cenaze töreninde konuşma yapan CHP’nin 7’nci Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Altan Bey'i sorarsanız, feleğin çemberinden geçmiş bir yiğit olarak tanımlayabiliriz. Bir gazeteci, bir tarihçi, bir baba, bir partili, saygılı bir kişiydi. O bir yiğitti” dedi.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının satırbaşları şöyle: 

  • Sayın Genel Başkanlar, sevgili dostlarım, Altan Öymen’le ne zaman tanıştım? Cumhuriyet gazetesi okumamla Altan Öymen’i tanımaya başladım. Lise yıllarından itibaren üniversite yıllarında onun gazeteciliğini, kalemini her zaman biliyordum ve güçlüydü. Cumhuriyet'in birinci sayısında rahmetli Uğur Mumcu ile birlikte günleri paylaşarak yazılar yazarlardı. Kısa, öz ve vurucu yazılardı. Dolayısıyla benim Altan Bey'le ilk tanışmam Cumhuriyet'le oldu. Daha sonraki yıllarda bürokrasiden emekli oldum; Altan Bey, Genel Başkan'dı. Bir konu dolayısıyla, sosyal politikalar dolayısıyla beni Genel Merkez'e davet etti. Genel Merkez'e gittim, sosyal politikalar konusundaki düşüncelerimi öğrenmek istediler. MYK'da düşüncelerimi aktardım ve ayrıldım.
  • Altan Bey'i sorarsanız, feleğin çemberinden geçmiş bir yiğit olarak tanımlayabiliriz. Gerçekten de az önce anlattılar değerli konuşmacılar. Hayatın, aşağı yukarı politik açıdan söyleyeyim, bütün meşakkatlerini çekmiş bir liderimizdi. Önemli bir kişiydi. Onu, tarihçi olarak da yorumlayabiliriz. Tarihçiydi aynı zamanda. Partimizin tarihini en iyi bilenlerden birisiydi.

Konuşmasını yaptıktan sonra Kemal Kılıçdaroğlu, Altan Öymen’in tabutunun başına karanfil bıraktı.

İmamoğlu törene mesaj gönderdi

Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan  Ekrem İmamoğlu'nun "Altan Öymen ömrü boyunca demokrasinin ve cumhuriyet değerlerinin savunucusu oldu. Hayatının son günlerine kadar adalet ve özgürlük için mücadele etti. CHP Genel Başkanlığı görevini partimizin çok zorlu süreçlerden geçtiği bir dönemde devraldı, bu süreçte partimizi ayakta tuttu. Saygıyla anılacak bir isim bıraktı. Allah herkese böyle şerefli, ilkeli bir hayat sürdürebilmeyi nasip etsin" sözlerinin yer aldığı mesajı okundu. Ekrem İmamoğlu'nun mesajı şöyle:

  • Değerli katılımcılar, sizlere Silivri'den en sıcak selamlarımı gönderiyorum. Cumhuriyet Halk Parti'mizin eski genel başkanı Altan Öymen'i kaybetmenin derin üzüntüsü içerisindeyiz. Altan Öymen ömrü boyunca demokrasinin ve cumhuriyet değerlerinin savunucusu oldu. Hayatının son günlerine kadar adalet ve özgürlük için mücadele etti. Onurlu duruşuyla tüm Türkiye'ye örnek oldu. Altan Öymen hem saygın bir basın mensubu hem de siyasetçi olarak çok büyük mücadeleler verdi. Basının susturulmaya çalışılmasına, sansüre, baskıya karşı direndi. Halkın haber alma özgürlüğü için mücadele etti. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığı görevini partimizin çok zorlu süreçlerden geçtiği bir dönemde devraldı. Bu süreçte partimizi ayakta tuttu.
  • Milletvekilliği ve bakanlık görevlerinde ülkemize çok kıymetli hizmetlerde bulundu. Aramızdan ayrılırken arkasında çok değerli bir miras, hep saygıyla anılacak bir isim bıraktı. Allah herkese böyle şerefli, ilkeli bir hayat sürdürebilmeyi nasip etsin. Altan Öymen'in mücadeleci ruhu, nezaketi ve savunduğu değerler bizlere rehber olmaya devam edecektir. Altan Öymen Genel Başkanımıza Allah'tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve partimize başsağlığı diliyorum."

Özel: Tam 75 yıldır partinin üyesi, tam 75 yıldır gazeteci

Öymen’in cenaze töreninde konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Tam 75 yıldır partinin üyesi, tam 75 yıldır gazeteci, tam 75 yıldır tam bir nefer hangi görevde olursa olsun... Biz Altan Öymen’e, Altan ağabeye, Altan Baba’ya, canımız Genel Başkanımıza vefamızı, yapılacak ilk seçimlerde onun, bizim ve Atatürk’ün partisini birinci parti ve iktidar yaparak ödeyeceğiz. Buna huzurunda söz veriyorum ve yemin ediyorum” dedi. Özel'in konuşmasının satırbaşları şöyle: 

  • Sayın Genel Başkanlarım, değerli konuklar, Cumhuriyet Halk Partisi’nin her kademeden kıymetli üyeleri, zor bir günde, zor bir veda için buradayız. Bir baba uğurlanıyor. Bir kardeş uğurlanıyor. Bir Genel Başkan uğurlanıyor. Ancak yaşayan bir hafıza, ayaklı bir kütüphane, nezaketin, centilmenliğin adeta ansiklopedisini uğurluyoruz burada. Yaşadığı her gün temas ettiği herkesle paylaştığı her dakikasında bir şeyler öğreten, hem de öyle öğretmek için öğreten değil; kendisi yaşayan, yanındakine öğreten birisiydi.
  • Hem Genel Başkan olduktan sonra, hem Genel Başkan olmadan önce kendisine ne zaman zor bir karar arefesinde akıl danışsam, o kadar beklenmedik, o kadar farklı bir açıdan, o kadar sanki tarihin imbiğinden tecrübelerle süzülüp de damlamış bir özü avucumun içine koyuverirdi, zihnimin içine koyuverirdi. En zor kararlarda da en kolay görünen kararlarda da fırsat buldukça hep danışmaya çalıştım ve hep faydasını gördüm. Bir tuşlu telefonu var, isimleri kaydetmiyor.
  • Öyle olunca da çaldığında açmazsa bazen geri dönmesi zor olabiliyor. Genel Başkan olduktan bir süre sonra aradım, ‘Buyurun Sayın Genel Başkanım’ diye açtı. Dedim ki ‘Sayın Genel Başkanım hayırlı, uğurlu olsun.’ ‘Ne münasebetle?’ dedi. Dedim ki ‘Yeni telefon almışsınız, kaydetmişsiniz.’ ‘Yok efendim’ dedi, ‘Eğer yanlış anlamazsanız sıklıkla aramanızdan dolayı, ezberime de biraz güvenirim. Numaranızı ezberledim’ dedi. Sonra da dedi ki ‘Bunu bir memnuniyetin ifadesi olarak görün. Sakın bir dahaki sefer ararken, numarayı ezberletecek kadar çok mu arıyorum demeyin. Biz bu durumdan çok memnunuz’ dedi. Ben kendisini her aradığımda böyle bir yandan yaşam enerjisi, bir yandan çalışma motivasyonu, başarma motivasyonu, partinin tarihine saygı ve otomatikman başarmaya dair yeni bir sorumluluk, omuzlarda yeni bir yük hissettim.
  • Nezaketin, umudun, çalışkanlığın yanında inanılmaz bir disiplin, inanılmaz bir parti disiplini vardı. Ben 15 Mayıs 2025 günü kendisini aradım, parti üyeliğinin 75’inci yılını kutlamak üzere. ‘Aman efendim’ dedi, ‘Bunu size ne ara anlattım?’ dedi. Dedim ‘Değişim Yılları kitabında yazmışsınız, orada okudum ben.’ Büyük bir memnuniyet duydu.
  • Tam 75 yıldır partinin üyesi, tam 75 yıldır gazeteci, tam 75 yıldır tam bir nefer hangi görevde olursa olsun. Tüzük değiştireceğiz, Genel Başkanlarımızdan görüş almak benim görevim. Oturduk, İstanbul’da bir araya geldik. Yemek yiyeceğiz, bir yandan da tüzük konuşacağız. ‘Ne içersiniz?’ diye soruyorlar. Sağolsun Genel Başkanlar dönüyorlar bana. Utanıyoruz ama yok, öldüm Allah ben söylemeden söylemezler. ‘Ben’ diyorum, ‘Balık çorbası.’ Diyor ki ‘Örgüt disiplini gereği hepimize balık çorbası.’ ‘Ben’ diyorum ki ‘Şu ana yemek’, ‘Örgüt disiplini bunu gerektirir.’ ‘Ne içeceğiz?’ Ona karar veriyoruz, ‘Örgüt disiplini gereği Genel Başkan ne içerse onu içeceğiz.’ Sonra iş tatlıya gelince ben dedim ki ‘Tatlı ile aram yok.’ Genel Başkanların da öyle. ‘Örgüt disiplini de bir yere kadar. Ne tatlı var evladım söyle bakalım?’ dedi.

“Altan abiye vefamızı ilk seçimlerde birinci parti olarak ödeyeceğiz”

  • Türkiye’nin herhangi bir yerinde onlara düşkünlüğümü bilen Halkçı Liseliler tutuyor kolumdan, ‘Parti ile ilgili ne okuyalım?’ Diyorum ki ‘Altan Öymen okuyun.’ Çünkü Altan Öymen okuyan birisinin daha sonra gönlünün bir başka partiye düşmesi, fikrinde başka bir şeyin oluşması mümkün değil. Altan Öymen’den partiyi öğrenen birinin, mutlak bir partiye sadakat, bir aşkla bağlanma, bir fedakarlık ve sürekli öğrenme ve yeni başarılar elde etmek için motivasyon dışında bir duygusu oluşmaz. Bana en çok şunu sevdiğini söyledi. Bu kürsüyü söylerdi. Dedi ki, ‘31 Mart akşamı o kürsüye çıkıp da bir konuşma yaptınız ve dediniz ya, ‘Gençler bir seçim daha kalmaya karar verdiler’ diye. Ve sonra da sorulan bir soruya cevap verdiniz ya, partinin önceki Genel Başkanlarına mevcut Genel Başkanın gösterebileceği en büyük vefa partisini birinci parti yapmaktır. 31 Mart akşamı onu yaşattınız ya, bana genel seçimlerde de vefanızı göstermenizi bekliyorum’ derdi. Biz Altan Öymen’e, Altan Ağabey'e, Altan Baba’ya, canımız Genel Başkanımıza vefamızı, yapılacak ilk seçimlerde onun, bizim ve Atatürk’ün partisini birinci parti ve iktidar yaparak ödeyeceğiz. Buna huzurunda söz veriyorum ve yemin ediyorum.”

Yavaş konuşma yaptı

Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, Öymen'in siyasete düzey getiren, nezaket getiren biri olduğunu ifade ederek, "Mekanı cennet olsun. Ailesine, sevenlerine ve partimize başsağlığı diliyorum" dedi.

Törene katılan ABB Başkanı Mansur Yavaş, ANKA Haber Ajansı'na şunları söyledi:

  • Bugün partide tören yapılıyor. Kendisini tanıdık. Tanıdığıma da çok memnunum kendisini. Gerçekten siyasete her yönüyle düzey getiren, nezaket getiren birisiydi. Mekanı cennet olsun. Ailesine, sevenlerine ve partimize başsağlığı diliyorum.
Tahran sakinleri bedel ödeyecek hem de çok yakında İzmir'de belediye işçilerinin grevi sona erdi İsrail İran'ın Şahrud bölgesindeki füze motoru üretim tesisini vurdu Nihat Genç entübe edildi Seferihisar'da 1 mahalle tahliye edildi Protestolar gölgesinde Venedik düğünü