Patronlara uyarı: Sessiz İstifa krizi yaz sonunda daha da büyüyecek
Genç profesyonellerin işlerindeki memnuniyetsizliği işverenleri alarma geçirdi. Son verilere göre ABD iş gücünün yarısı sessiz istifacı. Gerilimin kaynağında ofise dönüş var. Araştırma sonuçları patronlara uyarı niteliğinde: Yaz sonu ofise dönüş zorunluluğu krizin daha da büyümesine neden olacak
ABD’li çalışanların işe odaklanması ve yaptıkları işten keyif alması 2021’den beri düşüş gösteriyor. Bu düşüş işten istifalarla el ele ilerliyor. İşlerinden bütünüyle kopmuş hisseden, yaptıkları işten memnuniyet duymadığını ve ihtiyaçlarının karşılandığını düşünmediğini söyleyen çalışanların sayısı artıyor. The Wall Street Journal'dan Ray A. Smith'in haberine göre bu sonuçlar 2000 yılından beri çalışanlar hakkında araştırmalar gerçekleştiren Gallup tarafından yapılan son araştırmaya dayanıyor. Dünya genelinde de durum ABD'den farklı değil...
35 yaş altı memnun değil
Gallup’un haziran ayında 15 bin 91 ABD’li çalışanla yaptığı ankete göre çalışanların neredeyse üçte biri işlerine kanalize olduğunu veya işlerinden keyif aldıklarını söylese de yüzde 20’sinden azı işlerinden koptuğunu söylüyor. Geri kalanlar işlerine kanalize olamıyor.
İşlerinin gerektirdiklerini minimum seviyede yerine getirseler de ruhen onlar da işlerinden kopmuş vaziyetteler. Gallup’un 2020 yazında yaptığı ve ABD'li çalışanların işlerine duyduğu motivasyonun yüzde 40 oranında, yani en yüksek seviyede çıktığı araştırmayla kıyaslandığında bu sonuçlar bir geriye dönüşün işaretçisi. İşlerine duyduğu heves en yüksek oranda düşüş gösteren yaş grubu 35 yaş altındaki çalışanlar.
Sessiz İstafa'yı açıklayacak veriler
Bu veriler çalışanların mesai saatinde ortalıkta görünüp yalnızca maaşlarını çektikleri Sessiz İstifa'yı açıklamada yardımcı olabilir. Gallup sessiz istifacıların artık ABD iş gücünün yarısını oluşturduğunu söylüyor.
Yabancılaşıyorlar
Gallup’un iş yeri yönetimi pratiklerinde baş araştırmacısı Jim Harter "Şu anda gözlemlediğimiz şey çalışan-iş veren ilişkisinde tarif edilemez bir bozulmadan başka bir şey değil" diyor. Bu konudaki yabancılaşmaların bazıları çoğu çalışanın iki yıl boyunca uzaktan çalışma veya hibrit çalışma modelleriyle mesai saatlerini ofisin dışında geçirmiş olmasından kaynaklanıyor olabilir.
"Gerilimi kaynağı ofis içi yükümlülükler"
Yöneticiler çalışanları bu kopuşu çözmek adına tekrar ofise çağırıyor. Ancak ofis içi yükümlülükler patronlarla çalışanlar arasındaki gerilimin en büyük kaynaklarından biri. Geçtiğimiz nisanda ADP Araştırma Enstitüsü tarafından 32 bin çalışanla dünya çapında yapılan bir araştırmaya göre tam zamanlı ofise dönüş zorunlu kılındığı takdirde katılımcıların üçte ikisi (yüzde 64’ü) yeni bir iş bulmayı düşüneceğini söylüyor.
Ofise çağrıldı ve istifa etti
Richmond, Virginia’dan 31 yaşındaki Sarah Millard da bu gelişmelerden mutsuz olanlardan biri. İş vereni haftada beş gün ofiste olmasını dayattığından haziran ayında istifa etti ve Syracuse, New York’ta uzaktan çalışma modeliyle arama teknolojileri sektöründe ürün yöneticisi pozisyonuna geçiş yaptı. Kasım 2020’de ilk çocuğunun doğumundan sonra çalışma saatlerinde esnekliğin kendisi için tarif edilemez derecede önemli bir hale geldiğini ve evden çalışan eşiyle birlikte çocuklarının bakımına dair sorumluluklarını ancak bu şekilde paylaşabileceklerini söylüyor.
2021 Ağustos’unda eski iş vereni çalışanlara haftada bir uzaktan çalışma imkanı tanıdığında gayet mutluydu. Ancak şirket çalışanları haftada beş gün ofise çağırma kararı aldığında işten ayrılma konusunda tereddüt etmedi. Millard tam da bu sırada başka bir iş için aramaya başladığını itiraf ediyor.
Çocuğunu okula bırakabilme kriteri
Uzaktan çalışma Millard’a bir manada otonomi sağlıyor. Kızını kreşine bırakabiliyor. “Önceki işim saat sabah 9’da başladığından bunu asla yapamazdım” diyor. Millard’ın da çalıştığı S Studio’da üst düzey yönetici olan Susan Quinn şirketinin çalışanlara karşı esnek davranmayı arzuladığını söylüyor. “Müşterilerin yoğun taleplerini karşılamak adına çalışanlardan her gün kısa süreliğine ofise dönmelerini istedik” diyor Quinn. “Ancak hiçbir zaman evden çalışmayı tamamıyla kaldırmayı düşünmedik.”
Evden çalışma zam kadar değerli
Stanford Üniversitesi’nden ekonomist Nicholas Bloom’un bin 612 mühendis, pazarlama ve finans profesyoneliyle gerçekleştirdiği son araştırmaya göre istifa oranları hibrit çalışma opsiyonları tanındığından beri yüzde 35’e düştü. Bloom’un aktardığı kadarıyla anketlerin gösterdiği bir başka veri ise çalışanların evden çalışmaya maaşlarındaki yüzde 7 veya 8’lik bir oranda zam kadar değer verdiği.
Gallup ve ADP’nin araştırmaları iş yerinde duydukları stresin birçok çalışanın işten kopmasının kaynağı olduğunu gösteriyor. Neredeyse 10 çalışandan 7’si (yüzde 67’si) en azından haftada bir iş yerinde stres duyduklarını söylüyor. Pandemi öncesinde bu oran ADP’ye göre yüzde 62’ydi. 7 çalışandan 1’i ise iş yerinde her gün strese maruz kaldığını belirtiyor. Başlıca stres kaynakları mesai saatlerinin uzunluğu ve işlerini koruma hakkında hissettikleri kaygılar.
Bağlı hissetmiyorlar
Gallup’a göre işinden kopuş gösteren çalışanların gerekçeleri şu şekilde sıralanıyor: Yöneticilerin talep ettiği beklentilerde çalışanlar adına söz konusu olan belirsizlik, şirketin verdiği görev veya amaçlarına bağlantılı hissetmemek, yoğun çalışma ve kariyer açısından büyük sıçramalar elde edememeleri işlerinden kopuşta anahtar nedenler.
İş-yaşam dengesini sağlıyor
Pittsburgh’ta bir mağazada iki buçuk yıldır tam zamanlı olarak çalışan 24 yaşındaki Morgan Sheranek şirkette kariyer basamaklarını tırmanmak istiyordu. Ancak pandemi boyunca şirketin mustarip olduğu çalışan sıkıntısında müdürü tarafından yoğun mesai saatlerine maruz bırakıldı. Mesai saatlerinde canla başla çalışmasına rağmen bu yoğun çalışmanın takdir edilmediği inancında. Sheranek’in bir pozisyon beklentisi olsa da ona üst kademelerden aktarılan tek yanıtın "Ekildiğin yerde filizlenmen gerekiyor" olduğunu söylüyor.
Bir hafta sonra LinkedIn’de kendine iş aramaya başladı ve çok geçmeden Morgantown, Batı Virginia’da bir lojistik şirketinde operasyon uzmanı olarak yeni bir iş buldu. Sheranek yeni işinde daha mutlu olduğunu söylüyor. Çünkü mesaide olmadığı halde ofise çağrıldığı eski işinin aksine artık tatil günlerinin keyfini çıkarabiliyor. “Önceden çalıştığım akıl almaz mesai saatlerinde her zaman kendime yeterince zaman ayıramadığımı hissediyordum” diyor. “Burada ihtiyacınız olduğu üzere kendinizi şarj etmenize izin veriliyor. İş-yaşam dengesini korumanızı sağlıyorlar.”