Rishi Sunak’ın 36 saatlik orucu mercek altında

İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, pazar akşam 5’ten salı sabahı 5’e kadar sadece su, çay ya da sade kahve tüketiyor. Sunak’ın aralıklı oruç yönteminin yaşlanma karşıtı olduğu ve DNA onarımı sağladığı söyleniyor. The Guardian, Sunak’ın 36 saatlik aralıklı oruç yöntemini inceledi

Pazartesi gününü kahvaltı, öğle ve akşam yemeklerini es geçmek çoğu insan için zorlayıcı bir durum. Ancak İngiltere Başbakanı Rishi Sunak bunu sürekli yapıyor ve uzmanlara göre bu yöntemin çeşitli faydaları var. Başbakan’a yakın bir kaynak daha önce Sunak'ın her hafta başında 36 saatlik bir oruç tuttuğunu ve pazar günü akşam 5'ten salı günü sabah 5'e kadar sadece su, çay ya da sade kahve tükettiğini söyledi.

Popüler diyetin sıkı bir versiyonu

Sunak’ın aralıklı oruç yöntemi bazı çevreler için aşırılık gibi görünse de Surrey Üniversitesi Beslenme Profesörü Adam Collins, bu yöntemin haftada iki kez 500-600 kalori alımı ile sınırlanan popüler 5:2 diyetinin daha sıkı bir versiyonu olduğunu söyledi. Collins, “İki günü topladığınızda neredeyse 36 saat oluyor” dedi. Ancak Bath Üniversitesi'nden metabolik fizyoloji profesörü James Betts, Sunak'ın 36 saatlik yaklaşımının aksine, kısıtlı kalorili diyetin vücudu aç kalma durumuna sokmadığını vurguladı. Böyle bir yoksunluk, vücudun normal enerji depolarını çalıştırdığı anlamına geliyor.

Collins, "Aslında yaptığınız şey, vücudu yakıt olarak temel karbonhidratları kullanmaktan, bu 36 saatlik süre boyunca yağı yakıt olarak kullanmaya doğru evriltmek” dedi. Collins, 36 saat boyunca oruç tutanları aynı süre boyunca kalori kısıtlı bir diyet uygulayanlarla ve normal beslenenlerle karşılaştıran kendi araştırmasında miktar-tepki kanıtı bulduğunu söyledi. Yani oruç ne kadar katı olursa, karbonhidrat yakmaktan yağ kullanmaya geçiş o kadar fazla olur. Ancak Collins bunun daha fazla geçici glikoz intoleransı ile birlikte geldiğini de ekledi.

Aşırı yeme, hareketsizlik ve stresle başa çıkmayı kolaylaştırıyor

Collins’e göre Sunak’ın diyeti metabolik esneklik (vücudun yakıtlar arasında geçiş yapabilme yeteneği) sağlayabilir. Başka bir deyişle aşırı yeme, hareketsizlik veya stresle başa çıkmayı kolaylaştırıyor.

Oruç tutmanın, Collins'in bahar temizliğine benzettiği bir süreç olan otofajiyi tetikleyebileceğine dair kanıtlar da var. "Hücreleriniz hücresel bileşenleri parçalamaya başlar ve daha sonra bu bileşenleri başka şeyler için geri dönüştürür" diyen Collins, bunun orucun yaşlanma ve DNA onarımı hakkındaki faydalarını açıklamaya yardımcı olabileceğini söyledi.

Kemirgenlerde etkili, peki ya insanlarda?

Collins, oruç tutmanın ömrü uzatma etkisinin kemirgenler üzerinde yapılan araştırmalara dayandığını açıklayarak "Haftada sadece 36 saatlik bir oruçla bu etkileri elde edip edemeyeceğinizden emin değilim” dedi. Prof. James Betts de aynı fikirde olduğunu belirterek “Yağlarla çalışmanın önerilen pek çok faydası var. Ancak araştırmaların birçoğu insanlarda gerçekten doğrulanmadı. Dolayısıyla, kısa vadede sağlık açısından dramatik faydalar görmüyoruz" dedi.

Betts, oruç tutmanın kilo vermeye yardımcı olabileceğini, ancak kas kaybı gibi etkileri olabileceğini de sözlerine ekleyerek “Oruç sırasında fiziksel olarak da biraz hareketsiz kalabilirsiniz çünkü bunun için gerekli enerji seviyesine sahip değilsiniz" dedi.

Keton üretimine dikkat çekti

Collins, yağ yakmaya geçmenin, zihinsel keskinliğin artması ve iştahın bastırılmasıyla bağlantılı olarak keton ürettiğini belirtirken, Sunak'ın bu tür faydaları görüp görmeyeceğinin belirsiz olduğunu söyledi ve "36 saatlik açlıktan sonra bile keton seviyeleri çok yüksek olmayacaktır" dedi.

Betts, insanların pazartesiden cumaya kadar yemek yemediği kendi araştırmasının, bilişsel faydaların hissedilmesinin birkaç gün alabileceğini öne sürdüğünü söyledi. "Beklediğiniz şey ketonların devreye girmesi" diyen Betts, "Otuz altı saatlik açlık uzun bir süre, ancak daha uyanık ve enerjik hissetmeye başlayabileceğiniz kısma gelmek üzeresiniz”dedi.

Yeme bozukluğu ya da hamileler dikkat etmeli

Collins, Sunak'ın rejiminin herkese uygun olmadığını, yeme bozukluğu olanların ya da hamile olanların bunu denememeleri gerektiğini, diyabet hastalarının da dikkatli olmaları gerektiğini belirtti. Bununla birlikte geçici glikoz intoleransının, insülin duyarlılıklarını artırarak pre-diyabetli kişilere fayda sağlayabileceğini söyledi.

Glasgow Üniversitesi'nde metabolik tıp profesörü Naveed Sattar da bir uyarıda bulundu. Sattar “İnsanlar oruç tutmaya karar verirlerse, haftanın geri kalanında aşırı yiyerek bunu telafi etmeye çalışmamalı” dedi.

Yenidoğan çetesi skandalı 4 ile daha sıçradı Kürtlere TC devletinin sahibi olmayı teklif ediyorum Bakanlık satışını yasakladı İran'a verilecek yanıtı konuşmak için henüz çok erken Meteoroloji'den 8 il için sarı kodlu uyarı Üç virüslü bir salgının ortasındayız