Kolajen takviyeleri son yıllarda giderek daha popüler hale geldi. Birçok takviye markası kolajenin tırnak, cilt ve saç sağlığını iyileştirdiğini iddia ederek ürünlerini pazarlıyor. Ne yazık ki bu iddiaların ardında güçlü bir kanıt yok. Kolajen takviyesi üzerine yapılan birkaç çalışma ciltte elastikiyetin arttığını ve kırışıklıkların düzeldiğini işaret etse de veriler, karmaşık çalışma sistemi, mikroskobik kanıtların eksikliği veya doğrudan ürünleri satan kişilerden gelen fonlar nedeniyle net değil. Takviyelerin kırışıklıkları önleyeceğine dair hiçbir bilimsel çalışma yok.
Kolajen vücudun birçok yerinde (kıkırdak, kemik, tendonlar ve deri) bulunan bir proteindir. Cildin bütünlüğünü korumak için yapısal bir çerçeve oluşturmaya yardımcı olur. Ancak yaşlandıkça daha az kolajen üretiriz. Bu da cildin esnekliğinin azalmasına, sarkık görünmesine ve kırışıklıkların oluşmasına neden olur.
Kolajen yerine yatırım yapmanız gereken 2 ürün var
Washington Post yazarı Doktor Trisha Pasricha, kolajen takviyelerinin her ne kadar güvenli görünse de etkisiz ya da gereksiz olan takviyelere karşı temkinli davrandığını söylüyor. Pasricha, kolajen takviyeleri yerine paranızı çok daha iyi kanıtlarla desteklenen iki ürüne harcamanızı öneriyor: Güneş kremleri ve retinoidler.
Her gün güneş kremi kullanmak sağlıklı bir cilt için yapabileceğiniz en iyi şey. Her gün güneş kremi uygulamak sağlıklı bir cilt için yapabileceğiniz en iyi şeydir. A vitamininden türetilen bileşik olan retinoid, kolajenin üretimini artırırken bozulmasını da engelliyor. Retinoidin birçok çalışmada cildin kırışmasını, dokusunu ve elastikiyetini iyileştirdiği kanıtlandı.
Kolajen kremlerinden kaçının
Kolajen takviyeleri, proteinin sığır kemikleri veya balık derisi gibi hayvansal dokulardan çıkarılmasıyla elde edilir. Kolajen, toz ve hapların yanı sıra protein barları, kahve kremaları ve topikal kremler halinde de satılıyor. Pasricha, kolajen kremlerinden kaçınmanızı öneriyor. Topikal kremler cildin kolajene ihtiyaç duyulan daha derin tabakasına nüfuz etmez. Toz veya hap formları bağırsaklardan kan dolaşımına geçse de teorik olarak bu tabakaya nüfuz etme olasılığı daha yüksek. Ancak yine de işler bu kadar basit ilerlemiyor.
Hidrolize kolajen, popüler takviyelerin etiketlerinde sıklıkla rastlanan bir terim. Kolajen hidrolize edildiğinde (kimyasal bağlarını parçalayan bir işlem), ortaya vücudun sindirmesi için sağlam, küçük parçalar veya peptitler çıkar. Ancak kolajen zaten bütün bir molekül olarak emilmez. Sindirim yoluyla doğal olarak diğer peptitler gibi parçalanacaktır. Bundan sonra vücutta olacakları kontrol edemeyiz. Bu peptitler yeniden düzenlenebilir ve orijinal kolajenden tamamen farklı proteinler oluşturmak üzere vücudun diğer bölgelerine yönlendirilebilir. Başka bir deyişle, kolajene istenmeyen kırışıklıklarınızın olduğu yere etki etmesi için zorlamanın bir yolu yok.
Kolajen takviyelerinin bilimsel dayanağı var mı?
Kolajen takviyelerini içeren bazı klinik çalışmalar ve meta-analizler, cilt için faydaları açısından ilk bakışta olumlu görünüyor. Ancak herhangi bir kolajen takviyesinin cilde iyi geldiği sonucuna varmak zor. Bu çalışmaların çoğunda kolajenler diğer bileşenlerle birlikte kullanılıyor. Bu da hangi bileşenin algılanan değişikliklere katkıda bulunabileceğini belirlemeyi zorlaştırıyor.
Kolajen çalışmalarının çoğu sadece kadınlar üzerinde yapıldı. Daha koyu ciltli bireylerde takviyenin etkisine dair büyük bir veri eksikliği var. Koyu ciltlerde yaşlanma bazen kırışıklıktan ziyade renk değişikliği olarak ortaya çıkabilir.
Eklem sağlığına etkileri var mı?
Plasebo kontrollü birkaç çalışma kolajen takviyelerinin osteoartritli (eklem kıkırdağı hastalığı) kişilerde semptomları iyileştirdiğini gösterdi. Ancak çalışmaların endüstri ile bağları ve kısa süreli olması gibi sınırlı yönleri vardı.