Uzmanlar sıraladı: Kilo verememenin altı nedeni
Kilo vermek için yapılan tüm çabalara rağmen tartıda görülen sayıyı değiştirmek birçok kişi için zor olabiliyor. Uzmanlar kilo vermeyi engelleyen faktörleri sıraladı
Beslenme programını değiştirmek, spor salonuna gitmek, adım sayısını artırmak gibi değişiklikler kilo vermek isteyenlerin attığı ilk adımlardır. Ancak bazı insanlar tüm bu çabalara rağmen kilo vermek de zorlanabiliyor. Durgunluk dönemine girmek, uykusuzluk ve yeterince su içmemek gibi nedenler kilo vermenizi engelliyor olabilir. Daily Mail, uzmanlarla görüşerek kilo vermenizi engelleyen altı nedeni sıraladı.
Yeterince uyumamak
Yeterince uyumamak diyabet, kalp hastalığı ve depresyonla bağlantılı. Ancak kilo verme sürecinizi de engelliyor olabilir. Araştırmalar, yeterince uyumayanların şekerli yiyecekler yeme olasılığının daha yüksek olduğunu ve bunun da zamanla kilo alımına yol açabileceğini gösteriyor. Uzmanlar bunun, ne kadar aç hissettiğinizi belirleyen leptin ve ghrelin hormonlarının seviyelerindeki değişikliklere bağlı olduğuna inanıyor.
ABD'deki araştırmacılar tarafından 2010 yılında yayınlanan bir makalede, iki haftalık kalori kısıtlı bir diyet uygulayanlar arasında 8,5 saat uyuyanların, sadece 5,5 saat yatakta kalanlara göre daha fazla kilo verdiği tespit edildi. Northumbria Üniversitesi'nde spor, egzersiz ve rehabilitasyon alanında yardımcı doçent olan Dr. Ian Walshe, 2020 tarihli makalesinde, "Uykunun kilo vermek için önemli olduğu açık" ifadelerini kullandı. Bu nedenle uyku, sağlıklı bir yaşam tarzının parçası olarak diyet ve fiziksel aktivitenin yanında önemli bir unsur olarak görülmeli.
Yağ kaybetmek ama kas kazanmak
Çoğu kişi birkaç hafta sağlıklı beslendikten ve spor salonuna gittikten sonra tartı da daha az kilo görmeyi bekler. Ancak tartının değiştiğini görmeyenler hayal kırıklığına uğramamalı. Çünkü yağ kaybetmiş ve yağdan kas yoğunluğu kazanmış olabilirler. Bu da aynı kiloda olabilecekleri ancak vücut kompozisyonlarının değiştiği anlamına gelir.
Aston Üniversitesi'nden önde gelen bir diyetisyen olan Dr. Duane Mellor Daily Maile'e, "İşte bu yüzden tartılar, özellikle de sağlık söz konusu olduğunda, başarıyı ölçmek için her zaman en iyi yol değildir" dedi. Mellor, kıyafetlerin daha iyi oturması ve daha önce zor olan bir egzersizin daha kolay hale gelmesi gibi kilo kaybının diğer ölçütlerine odaklanarak ilerlemeyi izlemeyi önerdi. Mellor, "Tartınızdaki sayıdan ziyade daha geniş sağlık kazanımlarına odaklanın" diye ekledi.
İlerlemeyi yeterince doğru takip etmemek
Uzmanlar, yemek saatlerinde ne yediğinize ve atıştırdıklarınıza dikkat etmenin kilo vermek için hayati önem taşıdığını söylüyor. Ancak birkaç kilo vermek için mücadele edenler bunu sandıkları kadar iyi yapmıyor olabilirler. Zira yapılan bir araştırma, İngilizlerin farkında olmadan günde üç McDonald's cheeseburger'ine eşdeğer miktarda yemek yediğini gösteriyor.
Essex Üniversitesi'nde 200 kişiye günde ne kadar yediklerini düşündüklerini soran bir ekibe göre durum böyle. Araştırmaya dahil olanlar daha sonra gerçekte ne kadar tükettiklerini takip ettiler ve zayıftan şişmana kadar değişen gönüllülerin günde ortalama 900 kalori değerinde yiyeceği atladıklarını buldular.
Kalori alımını düşük tahmin etmenin yanı sıra, diyet yapanlar ne kadar yaktıklarını da fazla tahmin ediyor olabilirler. Fitbit ve Jawbone gibi fitness cihazları, egzersiz sırasında harcanan kalori miktarını kabaca gösterse de, yapılan çalışmalarda bu değerlerin yüzde 40 oranında hatalı olduğu tespit edilmiştir.
Durgunluk dönemine girmek
Kilo vermeye çalışanlar, haftalar ve aylar boyunca tartıdaki sayının azaldığını gördükten sonra aniden durduğunu fark edebilir. Bu durgunluk diyet ve egzersiz rutinini sürdürenler için bile normaldir. Uzmanlar bunun vücudun kilo kaybına direnç göstermesi nedeniyle meydana geldiğini söylüyor. Aç bırakıldığını düşünen vücut, daha fazla yiyecek elde etme umuduyla daha fazla açlık hormonu salgılar.
Dr. Mellor, "Kilo vermek çok zor olabilir, çünkü biyolojimiz büyük ölçüde bunun olmasını önlemek için evrimleşmiştir" dedi. Bu nedenle, durgunluk döneminde, yapmanız gereken ilk şey elde ettiklerinize ve özellikle sağlığınız açısından kazandığınız gelişmelere odaklanmak olmalı.
Çoğu zaman insanlar kilo verdiklerinde ve kilo kaybı durduğunda, olumsuz düşünmeye başlayabilirler. Bunun üstesinden gelmek için Dr. Mellor, porsiyon boyutlarını gözden geçirmeyi öneriyor. Ayrıca Mellor, gün içindeki aktivite seviyelerinin de takip edilmesini tavsiye ediyor. Zira kişi bir yandan daha fazla egzersiz yaparken, daha fazla oturuyor ya da daha az yürüyor olabilir.
Yeterince su içmemek
Sağlık uzmanları, günde sekiz bardak su içmenin, vücuda gereken su ihtiyacını vermek için anahtar olduğunu söylüyor. Aynı zamanda birçok araştırmanın söylediği gibi su tüketimi kilo vermek için de çok önemlidir. Çalışmalar, ne kadar çok su tüketirseniz vücudunuzun yağ yakmak gibi birçok görevi o kadar sağlıklı yerine getirdiğini gösteriyor.
Bilim insanları, suyun iştahı bastırabildiğini, metabolizmayı ve motivasyonu artırabildiğini bulmuşlardır. 2015 yılında yayınlanan bir makale, düşük kalorili bir diyet uygulayanlar arasında, her öğünden önce 500 ml su içenlerin üç aylık çalışma boyunca fazladan 2 kg kaybettiğini ortaya koydu. Araştırmaları kilo yönetimi ve obezite üzerine odaklanan East Anglia Üniversitesi'nde kıdemli öğretim görevlisi olan çalışma yazarı Dr. Helen Parretti o dönemde, "Bu bulguların güzelliği basitliğinde. Ana öğünlerinizden önce günde üç kez sadece bir bardak su içmek kilonuzu azaltmaya yardımcı olabilir. Bu, yoğun günlük yaşamlarımıza entegre etmek için fazla çaba gerektirmeyen bir şeydir" ifadelerini kullandı.
Sağlık sorunları
Özenle iyi beslenmek, egzersiz yapmak ve yeterince uyumak bazıları için kilo vermek için yeterli olmayabilir. Çünkü bir dizi tıbbi durum kilo vermeyi zorlaştırabilir. Bunlar arasında tiroid bezinin az çalışması gibi rahatsızlıklar yer alır. Tiroid bezi az çalıştığında vücudun metabolizmasını düzenlemek için yeterli hormon üretemez. Sonuç olarak, bu rahatsızlığa sahip olanlar daha az kalori yakarlar.
Buna neden olabilecek bir diğer durum ise polikistik over sendromudur. Bu rahatsızlığa sahip kadınlar, erkeklik hormonu olan androjeni normalden daha az üretir. Bu durum insülin direncine neden olabilir, yani vücut kan dolaşımındaki glikozu enerjiye dönüştürmekte zorlanır, bu da bu rahatsızlığı olanların diğerlerine göre daha kolay kilo almasına yol açar.