Zülfü Livaneli: Bugün Atatürk’ü devlet değil halk savunuyor, Batı bunun bir halk direnişi olduğunu anlamıyor
Müzisyen ve yazar Zülfü Livaneli, Süper Kupa krizi ve sonrasında yaşanan tartışmalarına ilişkin, "Bugün Atatürk’ü devlet değil, birçok bedeli göze alarak halk savunuyor. Batı bunun bir halk direnişi olduğunu anlamıyor" yorumunu yaptı
Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da oynanması planlanan Süper Kupa finalinde Yurtta Sulh Cihanda Sulh pankartı ve Mustafa Kemal Atatürk tişörtlerine izin verilmemesi sonucu yaşanan kriz ve maçın iptali ülke sınırlarını aşan bir tartışmanın fitilini ateşledi.
Sosyal medya hesabından konuyla ilgili görüşlerini paylaşan müzisyen ve yazar Zülfü Livaneli, Türkiye ve dünyanın Atatürk’ü değil, o simge üzerinden bu ülkenin kimlik ve rejimini tartıştığını belirtti. Livaneli şunları yazdı: "Bugün Atatürk’ü devlet değil, birçok bedeli göze alarak halk savunuyor. Batı bunun bir halk direnişi olduğunu anlamıyor. Cumhuriyeti koruyarak, demokratikleşmesine ve haklara saygı duyan, tam bir çağdaş hukuk devleti olmasına uğraşmakla, hepimizin altında kalacağı feci bir yıkılış için çalışmak birbiriyle çatışan iki tercih."
"Türkiye’nin yüzyıllar içinde edindiği kültür sentezi, Arap kültüründen ayrıdır" demenin ne ırkçılık ne de dışlama olmadığı yorumunu yapan Livaneli, "Sadece bir durum tespitidir. Bu farklılık Arap kültürüne ve halkına hakaret etmeyi gerektirmez. Atatürk’ü örnek alan kişiler, onun gibi ülkelere, halklara ve kültürlere saygılı olmalı" ifadelerini kullandı.
Amerika Birleşik Devletleri'nin kurucu babalarının köle sahibi olduğunu hatırlatan Livaneli şöyle devam etti: "Bugün köleliği lanetleyen ve sivil hak mücadelesi yapan entelektüeller, ABD yıkılsın demiyor, düzelmesini istiyor… Fransız aydınları Charles de Gaulle hava alanının adını değiştirme mücadelesi vermiyor… Türkiye’nin aydınlık kesimleri Atatürk’ü her anışında, laik, bağımsız, çağdaş bir yaşamı ve kadın haklarını özlemini ortaya koyuyor. Batı’nın anlayamadığı ya da anlamak istemediği bu… Atatürk bu ülkenin kilit taşıdır. Onu çekerseniz kubbe çöker ve hepimiz altında kalırız. Gazi’yi faşizme ve ırkçılığa kalkan yapmak mümkün değildir. Bir ülkeyi yıkmadan kuruluş ilkelerini ve liderine duyduğu saygıyı yok edemezsiniz. Ancak çağa uygun düzenlemeler yapabilirsiniz. Vasiyetinde 'Ben size hiçbir dogma ve değişmez kural bırakmıyorum. Rehberiniz bilim olsun' diyen bir liderin bu sözünü akıldan çıkarmamak lazım."